Ve sıra geldi benim sevgililer günü mamama... Efenim amcamla gittiğimde deniz mahsüllü veya başka ilginçlikte çayniz çorbalar deneyimliyorum ancak ve ancak en mi en çok sevdiğim ve maalesef yine Türkiye'de kremamsı kıvamını nedense tutturamadıklarından çok zevk almasam da içtiğim Chicken sweet corn soup muhakkak içtiğim çorba... Hıııım...Dışarsı buz gibi... Tavuk suyu çorba hani her derde devadır ya... :ppppp
Bu arada restorana girer girmez karşılayan kişi kaç kişisiniz diye soruyo... Bana günün anlam ve ehemmiyetine vurgu yaparmışcasına gibi söylediği Are you alone? sorusu sinirlerimi hoplatmadı diiil hani !!! Elonuuum ulan hatta elyınııım !!! Sen bana tekliğimi yüzüme vurucana ingilizceni düzelt sarrı benizliii çekik !!! :pppppp Eee yani günün anlamına bi yerden sonra insan kendisini kaptırıveriyor canııııım !!! :ppp :)))))))))))
Dattlı olarakta tizem tarafından çocukluğumda maymunuum benim diye sevildiğimden muz kızartması aldım... ;))) 1 kadeh beyaz şarap eşliğinde afiyetle karıncığımı doyuruuuuup, 27 stöööörlingcik hesap ödeyim çıktım efem... :))) Anam ne pahhallı ne masraflı gacci oldum ben yaaaaa!!! :)))) Bu arada çayniz yemekleri grupla yenince daha güzel oluyor. Porsiyonlar büyük, gelmişken bir çok şeyi denemek istiyosunuz... Tek olunca mide kapasiteniz sizi sınırlıyoooo... ;) Bööö!
Karıncığımı doyurup Piccadlly üzerinde Tarafalgar'a çıkıp ordan Southwark'a geçiş yaptım efem...
Olimpiyatlara ne kadar kaldığını merak ediyormusunuz? ;)
Bir önceki yazıya koymayı unutmuştum... Sabah Old Bond Streetteki Tiffany&Co'mu ziyaret etmeden 14 şubat olur muuuu? ;))))
2. bölüm burda bitiyor... Karşıya geçiş ve akşamki program 3. yazıya... Ne bitmez sevgililer günü yaşamışım değil miiiii? Siz naptınız peki? Ha haa haaaaaa !!! :)))))))))
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder