Ozborn'dan Merhaba...

Ortaya karışık, akla, yüreğe ne düşerse buraçta...

Etiketler

15 Ocak 2009 Perşembe

Hot hot kıtır kütür hot couture

Eskiden ama çook eskiden değil, hazır giyimin olmadığı ve yaygın olmadığı dönemlerde herkezin bir kumaşçısı ve terzisi vardı. Dikiş bilenler hariç tabi...

Annem genç kızlığı boyunca, şehrin en ünlü terzisinden giyinmiş hep.
Anneannemin pek bi sevgiği, modası geçsede illa üzerimde görmek istediği tayyörler, döpiyeslerle geçen bir hayat...

Anneannemin bir meşhur terzi anısı vardır. İzmir'de geçer. Tüm hatunlar ona birşey diktirebilmek için sıraya girerlermiş. Adamın bi sihirbaz edasıyla zayıfı şişman, şişmanı zayıf gösterme yetisi varmış. Anneannem dedemin maaşını ele geçirmiş ve allem etmiş kallem etmiş gitmiş bu terziye. Adam anneannemin vücut hatlarını pek bi beğenip masanın üzerine çıkarmış. (evet masa... niyese...) Tam istediğim vücut tipi demiş. Ne diksem güzel durur, harika... Ama anneannem günümüzde moda olan o zamanlar utanç sebebi olan zayıflığından kurtulmak istediğini söyleyinceeeee adam anneannemi kovmaktan beter etmiş... :)

Terziler benimde ilk gençliğimde hayatımdaydı. İlk blazer ceketim şehrin ünlümü ünlü terzisi elinden çıkmadır...

Ceket giymeyi pek bi severim ben. Üniversite yıllarımda giydiğim ceketlerin çoğu ailemizin kadrolu terzisinin elinden çıkmıştır.

Sonra moda değişti. Kimseler ceket giymez oldu. Aslında ne rahatlık ve şıklıktır... Bir ceketle hem spor hem şık olursunuz...

Zaman geçti, ceket sevdam yerini dere ceketlere bıraktı, allahtan ünlü bir deri ithalatçı ahpabımız vardı, ben tasarladım onlar diktiler... Ooo ne deri pantolanlar, ne rakçı ceketleri, daha Matrix ortada yok bende ne pardisöleeeer vardı... Şimdilerde adam işi bıraktı bende kaldım dericisiz !!! Garimim kuzu veya oğlak derisi yumuş yumuş ilk başta pis kokan ama sonraları güneşte-yağmurda çamurda her daim üstünüzde o rahatlık hiç birşeye benzemez...

Ahh ah...

Terzilerle yeniden birlikteliğim şu an sevgilim ama o zamanlarda kankim olan şahsın evleniyorum ben demesiyle başladı.

Eeee mimar olunca bide pek bişey beyenmeyen, ükelaa ötesi bişi olunca, bi de bide illa her zaman giyilsin gibi ekonomik bir mantıkta güdünce hazır yerine diktirme çözümüm oldu.

Oturdum iki tane elbise tasarladım. Birisi bekarlığa veda partisinde giyilmek üzere, oturunca iç organlarıma kadar her şeyimi gördüğünüz güya kapalı yırtmaçlı bir keten elbise, ötekide düğün-dernek her daim giyilebilecek uçuşan şifon bir elbise...

Tasarımlar süper, alınan kumaşlar ise süper ötesi... Şifonumun desenine herkes bayılıyor... Yok böyle bir zevk !!!

Terzi abiye uzmanı... O la la... Tasarımlarım çocuk oyuncağı güya...
Hı-hı...
İlk provada herşey normaleeee...
Sonrası ise felaket !!!
Adam kafasına göre dekolte vermiş... Açmış-kesmiş !!!
Memelerim egelilere feda osssuuuun şeklindeyim...
Kafasına göre kalın mı kalın bir astar koymuş...
Tüm düğün boyunca, damadın sadıcı sayılabilecek statümüz sebebiyle, kapanmayan memelerim, pişiren astarım yüzünden akıttığım terlerle bayağı ilgi odağı olmuştum. !!!

Ve tövbe etmiştim o günden sonra birdaha birşey diktirmicem diye. Bu arada elbise düğünden sonra terzinin başına fırlatıldı ve parası ödenmedi...

Arada tövbemi unutup ufak tefek terzi deneyimlerim yine oldu. Ama bu seferkiler, gömlekçiydiler. Modeli verdim kalıbı çıkardılar ve diktiler... O la laaaa...

Bu gün müthiş bir terzi deneyimi yaşadım.
Haftanın başında odama girdiler ve müthiş bir terzi bulduk dediler. Ne istiyosan dikiyor ve nefiiiis...

Hıım oldum. Zaman zaman çizittirdiğim, arzuma göre bulamadığımda şöyle bişey olsa iyi olur dediğim çizimleri ve ihtiyaçları gerçek kılmak harika olur diyerek öğle tatilimizde terzinin yolunu tuttuk.

İçeri adım attığımda oranın bir terzi değil kendi çapında güççük bir moda evi olduğunu anlayıp önce yutkundum. Ama kızlar daha önce konuşmuşlardı uygundu fiyatları... Görünüşe aldanmayayım dedim.

Güzelce prova odasına alındık, nefis ötesi kumaşlar önümüze getirildi, sunduğumuz tüm modeller onlar için mümkündü. Hatta manto-gelinlik-iç çamaşırı her ne isterseniz yapabiliriz merak etmeyin dediler ve ceket sevdası hortlamış bendeniz canım İngiliz kumaşlarından kumaş seçmeye başladım. İstediğim ceket son derece basit spor bir ceket. Tüvid bir ceket olacak, sade iki düğmeli... Evet kumaş biraz pahallı ama Ozy o ceketle pazarada gidecek iş toplantısınada... Nefis bir taşla bir sürü kuş misali... Aşka gelip bir taneyle yetinmeyip 4 kumaş seçtim...

Gelelim fasülyenin faydalarına olduk, ücretimiz ne ola ki?
Çocukluğumdan beri hayranı olduğum, günün birinde benim olacağını bildiğim Burberry pardüsönün fiyatını söylediler...

Kumaş sebebiyle mi dedim. I-ıh dediler...
Oldu gözlerim doldu...
O para elimde olsa ve birşey alacak olsam koşa koşa mahallemde ki Burberry'ye gider pardüsömü alırıııııııım !!!

Manyakmıyım?
Evet manyağım...
Dün Body Shop manyaklığı yapmış bir şahsiyetten bir cekete oooo pardüsö parası vermesi beklenir aslında ama o kadar da değil canım !!!

Memlekette yokmudur bütçeye uygun, işçiliği nefis, kıtır kütürcü acep?

Ah ah nerde o eski terzileeer...
Ah ah Hasan amcacığım bi zahmet hortlasan diyorum...
Şöyle bi arzuma göre diksen diyorum...

Ah ah... benim o kumaşlarda aklım kaldı yuw... Tüvid ceket istiyorum ben! Hatta bir mimar olarak dirseklerinde deri yama olanından!!!

:p

Hiç yorum yok: