Bu akşam memlekete döneli 1. haftasonum...
Tutkucuuum aradı akşam üzeri... Hadi çıkalım dedi...
Nereye gitcez dedim...
Touchdown olmaz dedi...
Sebep dedim...
Bu aralar haz etmiyorum dedi...
Oki doki kankide koca reasüransta bize uygun başka yer yok ki dedim...
Corridor'u deneyelim dedi...
Yapma dedim...
Yapalım dedi...
Sırf senin hatrına dedim...
Tamam dedi 9'da köşede...
Ok!
10 senelik reasürans müdavimi ben, toplasan 3 defa aşağıya inmişimdir !!!
2si üniversiteden kankim Levo için, biri sevgilinin kankisi Ayça için !!!
Bağlasan, işgence etsen inmem aşağıya...
Gündüz saati inerim... Kitapçıya, muhabbetine mücevheratçı Zeki'ye... Amma velakin akşam vakti aşşağıya inmek... Koy beni diri diri mezera daha iyi...
Eserekli kadınım ben! Ben öööyle üstü kapalı alçak yerde fıttırırım! Başka alçak yerde fıttırmayabilirim belki ama gece gece reasüransın aşşası bi şekilde bana iii gelmiyooo işte !!!
Neyse kankiyi kırmayalım, uzun zamandır görmedik, uzun zamandır dışarıya çıkmıyoruz bide kankiye getirdiğim Kuba purolarını artık vereyim diyerekten buluştum onunla...
Anaaaa gittik in-cin top oynamakta !!!
Tutkuuuu burda insan yok dedim!
Bi gecenin 9'da alkol alan alkolikler biziz !!!
Heee yaaa dedi... Burası 11'de başlıyo galiba...
11'miiiiiiiiiii ??? O saatte benim uykum gelir !!!
Ne uykusu bee dedi !!!
Ben erkenci hatunum ! Oooo beni saat 8'den sonra dışarı çıkaramazsınız. Eve girdiysem, üstüme eşofmanlarımı geçirdiysem ooooo zor çıkarım. Çıkarsamda kıçımda benim markam olmuş Benetton'un unisex eşeofman altıyla çıkarım! rengi solmuş, paçaları sökülmeye başlamış amma velakin benim biricik göz bebeeeem olan !!!
Bilen bilir, Ozy ozborn eve girdimi naaaah çıkar !!! Ancak ya anasıyla depişirse ya da evde afaganlar bastıysa 9'dan-10'dan sonra endam eder...
Eee abi benim mesaim kışın 1630 yazın 1700'de bitiyooo benim mahalleye gelmem en geeeeç kışın 5 yazın 6 ! Ben bide cooooollmu cooooll kadınım eş-dost nazı çekemem kafama eseni eylerim... Ben akşam yemeğimi 7 olmadan yiyorum... Sonra alememi akıcam, akmicam mı neyse ne...
Çok nadirdir benim 12'den sonraya kalmam... Ben 1130 civarlarında balkabağı olma sinyalleri veririm... Çok ama çoook keyifliysem mekanı kapatırım ! O da 10 senede 4 defa filan olmuştur... Ben erken erken eve giderim benim arkadaş tayfam Roxy'ye... Onlar eğlenirken ben oooo kaçıncı uykumda olurum fosur fosur... :)))
Benim alemim Reasürans ! Ben gece aleminde aidiyet duygusu sever bi hatunum. Bi mekana tek başına gidebiliyosam o la laaaa gidemiyosam işim olmaaaaz !!!
Seneler önce eş-dost takımı dağılmadan önce touchdown'du mekan sonra iyis oldu!
Abi bütün arkadaşlarım evlendi barklandı, sevgilim İzmir'de yaşamakta... Gece dışarı çıkmak için dostum olsalarda elalemin nazını mı çekicem? Çekmemek için tek başına bayaaan bayaaaan gidilecek mekanlar tercihim !!!
Ne güzel senelerdir iyis'im vardı !
Elemanlar, sahipleri tanıdık!!!
Alkooool dediğimde bira istediğimi bilirlerdi...
Yarım alkol dediğimde Ozy eve gidici hesabı istiyo ya da gitmeden önceki son içkisini istiyo bilirlerdi...
Senelerdir cebimde parayla gece hayatı yaşamıyorum ben!!!
Giderim içerim, giderken adisyonum gelir yanımda para varsa öderim yoksa çakarım imzamı ertesi gün veya 1 hafta sonra öderim...
Senelerce touchtada iyistede hesabı ve %10 indirimi olmuş bir müdavimim ben !!!
Bu gece tutkucuğumla 3. birayı içerken, burda bira nekadaaaar diye cırladım...
Bilmem sebep yaptı tutkucuuum...
Ben eski alışkanlıkla yanımda az parayla çıkmış olabilirim dedim... Piyasa fiyatları nedir bilmiyorum dedim... Senelerdir ne içersem içeyim hep indirimli içtim ben dedim...
Haaaa dedi... Doğru söylüyosun...Bende öyle içtiiim...
Utkuuuu streees etme beniiii git bira ne kadar sor dedim...
Neyse ne dedi ben öderim...
Aaa benim salak kankim beni buraçlarda gece vakti parasız-pulsuz bırakmayacağını bende biliyoruuuum !!! Amma velakin artık müdavim olmadığımız mekanlarda takılmak zorunda olduğumuzdan bira ne kadardır bilmemiz gerekmez miiiiiiiiiiiiiii?
Haaaa !!!
Tuuuutkuuuuu yok sana bidaha puro murooooo !!!
O noooo !!!
Bu geceki deneyim çin işgencesi gibiydi...
Aşşağıda sigara içilmiyor... İçmek için elinde içkin ya merdivenleri tırmanıp yukardaki girişe ya da alttaki girişe yürüyorsun... !!!
Bilmem kaçıncı sigaramızda Azur abiye rastladık...
Oooo çocuklar ne iş yaptı...
Köprü altıcı olduk abi dedik...
Güldü!
Ulan tutkuuuuuuuuu Touchdown'la derdin ne bilmiyorum ama orda kapı önünde sigara içebiliyoduk !!! Şu halimize bak bi elimizde biralar, bi elimizde sigaralar Abdi İpekçi'de keşler gibiyiiiiz !!!
Kızlar güzel ama demez miiiiiii !!!
Tutkucuuuum corridor'a gelen hatunlardan birini tavlaman çok mu çook zor farkında diilmisin? 38 yaşında sokak keşi gibi takılmamıza değsin ve bu gece bi tanesini avlamayı başar olur mu !!! Bıııır donduuuuuuuuuum !!! Hadi içeri yürü...
Zor dimi?
Zor canım! 1 hepsi çoook çıtırlar, 2 çakma-makmada olsa hepsi luvi çantası kullanan zengin avcılarıları ki sen zengin diiilsin, sen benim biricik abazan kankimsin... ayıp oluyo ama deme öyle... 3 alakası yok ama ben kendi barımı istiyoruuuuuuum!!!
Ozy sakin ol!
Sakin miiiiiiiiiii? Ben ben harici değişimi sevmem !!! Ben değişebilirim ama alışık olduğum şeyler değişmemeli tamam mı? Ben yeniden Touchdown müdavimide olmak istemiyorum, İstanbul'un 4 bir köeşesindeki barlarıda denemek istemiyorum !!! Ben alışık olduğum mekanı istiyorum !!! Çalışanlarının beni tanıdığı, kendimi güvenli hissettiğim, müziğinini, tuvaletini bildiğim, bu arada tuvaleti hangi içmimar veya mimar tasarlamışsa çok komiiiiik !!! bence adamalr ustaya söylemişler ve yapmılmış... İyis'in tuvaleti böylemiydi? İntema'nın en baba tasarım lavabosuna sahipti !!! neyse takılanlarının aynı olduğu barımı istiyorum !!! Ben boyama sarı, kokoş, sahte luvili çıtır ama benden yaşlı görünen hatunlarla ve metroseksüel çakması erkeklerle dolu bi mekanda olmak istemiyoruuuuuuuuuum !!! Siiktiiir Elife'de, Şerife'de, Reasürans yönetiminede çok ama çooook kızgınım !!! Corridor bana göre bi yer değil. Reasüranstaki td hariç hiç bi yer bana göre değiiiiiiiiiiil !!! Bu arada saat 8 yönündeki hatun sana kesik atıyo...
Saat 8 miii? hııım gördüm gördüm de bu arada reglin yakın mı?
Tutkuuuu yemin ediyorum pasajdaki aşk hayatını sozsuza dek mahvederim !!!
Amaaan abi...
...
Bildiğiniz çatı altında ap ayrı bi mekanda olsanızda olmuyor... Alıştığınızı istiyorsunuz yine...
Tek başına bir yere gidemedikten sonra, aidiyet duygusunu hissedemedikten sonra gerisi boooş bence...
Td eski td değil artık! Eski müdavimler dağılıp gitti... 40 yılda bi geliyorlar... Hala td'ye eşofmanlarımla gidebilirim... Müge-Fuat ve çalışanlar bana kendimi iyi ve korunaklı hissettirirler... Ancak İyis'te tecrübe edilen, deneyimlenen şeylerle aynı olmayacak...
Td'de de kimse sarkamaz bana... Amma velakin İyisteki aman abi kafana şişeyi yersin uyarısı adamın bana yanaşmayı aklından geçirmeye başladığı anda alması gibi olamaz... !!!
Kimsenin kafasında henüz şişe kırmadım ama üst koridorda ozy'ye çakmak için bile yanaşmak destur gerektirir bu bilinir... alt koridorda bunu bilen yok !!! Anlatamam... Eşimi-dostumuda eğlencenize arada ara verin ve beni kollayın diyemem !!!
Siiiiiktir !!! Bu gece mekansız kaldığımı damardan hissettim ! Artık eskisi gibi olmayacak hiç birşey...
Mutsuz oldum hüzünlendim...
Benim için sonsuuuuz güvenli eğlence hayatı iyis'in kapanmasıyla bitmiş !!!
Artık ceptede para olmadan dışarıya çıkma dönemide...
Artık anneye de sevgiliyede iyisteyim ben merak etmeyin deme lüksü-güvenide...
38 yaşından sonra mekan filan bulamam ben !!! Eşi dostuda peşime takamam 2 bira 4 sigara içicem ben diye...
Üüüüff galiba evlenicem ben artık !!!
Eee yani tek başına bişey yapmak zorlaşıyorsa iki kişi dağ başında oturup aşağıdaki göle taş sektirmek bile daha zevklidir değilmidir?
Mekanın önünde sigaraya içilmeyen, tanınmadığım, korunmadığım yerde hiiiç işim olmaz !!! Tutkucuuum inşallah maşallah saat 8 yönündekiyle işi evliliğe kadar pişirir!!! Aaa onunkadar bahtsız bekar kankim hiiiç olmadı yeter yaniiiiii millet lezbiyen sanacak onun yüzünden beniiii !!! :pppp
Bu arda hesabımı tutkucuuum ödedi piyasada bira ne akdar yine öğrenemedim mukadderaaat !!! :ppp
19 Şubat 2011 Cumartesi
16 Şubat 2011 Çarşamba
İyis...
2011 ayağının tozuyla değişiklikler yılı oldu...
Hani hep var olacağını sandığınız yerler vardır...
Gidersiniz, dönersiniz orası hep ordadır...
Gitmesekte görmesekte o köy bizim köy gibi olan...
Değişmeden bekler sizi...
Hayatınızın parçası, olmazsa olmazlarınızdan...
Yapacak birşey, gidecek bir yer bulamadığınızda orası var amaaan diyiverip gittiğiniz ve şanslı olduğunuzu düşündüğünüz...
Dost-can mekan...
Müdavimliği köküne kadar yaşadığınız...
Alışkanlığınız, yaşamınızın parçası, anılarınızı hatırlarken, anlatırken onun adını teleffuz etmemeniz imkansız olan...
...
Brandayı aralayıp boşluğa adım attığımda yüreğim cız etti...
Boştu, bomboştu...
Ama duvarlar boşluğa inat yaşanmışlıkların iziyle doluydu...
Her bir duvar, her bir yön kaç senenin anısını barındırıyordu...
Boşluğa, yokluğa, hiçliğe, kırılıp sökülmeye rağmen doluydu...
Gözlerime biriken yaşlara inat dudaklarım mekanın ortasında ağır ağır dönerken gülümsüyordu...
Sol duvarda eskiden beyaz koltuklar vardı...
Sağ duvarda piyano... Ayışığı sonatını Elif'e az çaldırmadık... Az poz vermedik piyanonun başında...
Sonra piyano gitti... İkea'nın kırmızı koltuğu geldi...
Kırmızı koltuk yerini bulana kadar sağ ve sol duvar arasında çok gidip geldi...
Bir zamanlar bar olan yerde senelerin izi...
Mutfağın 'M'si kalmamış... İzlerde Elif'in balıkları-menemenlerini görüyorum... Tadları hala dilimde...
Meze gecelerinin tadları, anıları...
Kendi servisimi kendimin yapmasına izin verilen mekanda bira dolabının yerinde yeller esiyor...
İçeriye gir selam çak ya da çakma git dolaba aç kapağını al buuuz gibi efesini...
Efes şişesini değiştirdiğinde yeni şişeyi sevmedim diye benim için eski şişelerin saklandığı tezgah yok...
Ne doğumgünleri, ne yılbaşıları, ne sevinçler, ne hüzünler yaşandı...
2005'ten beri hayatımda olan mekan artık yok!
Sahipleri dostum olan mekan...
Evime 2dklık mesafede...
Kendi evimin salonunda misafir ağırlarmışcasına rahat olduğum...
Güvenle eğlendiğim, içtiğim bazen hüzünlerimi yaşadığım...
Teklifsiz dostlarla buluşma mekanı...
İş çıkışı akşamüstleri...
Evde canınmı sıkıldı ya da anneyle mi takıştın çık git 2dklığına, yarım saatliğine bi sigara, bi kahve ya da bir kadeh bir şey içip evine sıfırlanıp döndüğün yer...
Elimde paketler mi var bırak, git nereye gidiyorsan eve giderken al...
Bana birşey mi bırakacaksınız adres orası...
Sizi tanımıyormuyum... kendimi güvende hissetmek için görüşmeye çağırdığım yer...
Tek hareketimle hem çalışanlar hem pasaj güvenliği emrime amade...
Amcamı toprağa verdiğimiz gece evde alkollüm yok diye kapıya kadar çeyrek şişe jack servisi kuruyemişiyle beraber...
Ozy abla Elif abla gönderdi... Bu kadar rahatlamana, ağlamana yetermiş...
Yetmezse?
Ben barı getiririm ablacım sen iyi ol yeter ki...
Böyle bir müdavimlik var mı?
Pazar sabahları brunchla başlardı... Saraydan alınan su börekleri, menemenler, Şerif Almanya'dan yeni dönmüşse hım hııım sosisler...
Akşamüzerine doğru film keyfi başlardı... Işıkları karartıp kendi mekanımızmışcasına rahatça kaykıla kaykıla oturup kaç pazar film izledik orda...
Ne dostluklar kuruldu orda...
Malesef aşklar olmadı... Orası bizim için avlanma-alışıla gelmiş eğlenme mekanı değildi. Orası bizim dostlarla buluşma kendi kendimize eğlenme-hüzünlenme-paylaşma mekanımızdı...
Pijamalarla, eşeofmanlarla, keyif ve hüzünlerimizi kendimiz olarak yaşadığımız mekandı.
Birisi biryere mi gitti yokluğu fark edilir, aranılır taranırdı...
Telefonlarla hal-hatır sorulurdu...
Moralin mi bozuk, o an orda olan herkes telefona gelir ve seni çağırırdı...
Düdük olanın düdüklüğü yüzüne vurulmazdı... Eve götürülmeye ihtiyacı olan eve götürülürdü...
Erkek dostlarımız kız tavlasınlar diye kankiler olarak süper tezgahlar hazırlardık :)
Haftaiçi haftasonu fark etmezdi öğleden sonraları hatun kahvesine dönerdi... Kahveler içilir fallar bakılırdı... Mary illa bi aşk, bi öpüşme görmeden bırakmazdı fincanımızı...
Yavrumiiiii aaaşk gördüm aaaaşk... :)
....
Yersiz yurtsuz kalmak gibi...
Nereye gideceğini, ne yapacağını bilememek...
Gecenin bir vakti evde esereklendiğimde rahat rahat nereye gidip bir sigara tellendireceğim?
2 sohbet, bir fal, 2 gülme... Teklifsiz hayatı yaşama...
Ölümler, sevinçler, hüzünler, mutluluklar hepsini köküne kadar o mekanda yaşadık...
Telefon açıp hava çok soğuk aloooo sıcak şarap yapmıyomusunuuuuuz, fazla yapın evede getiricem kaprislerim...
Kışın tadım yoksa tadlanayım diye arada Elif'imin hazırlattığı küçük oval metal tepside kahvenin yanına courvoisier keyfim...
Ne olursa olsun 2 adım ötemde olduklarını bilmenin güveni...
Annemin, sevgilimin nerde, kimlerle takıldığımı bilmenin rahatlığı...
Dostlar mekanında, dostlarla kendin olabilmenin rahatlığı...
2dk da yokuşu çıkınca dostlarla insanlarla, sohbetle buluştuğun yer...
Kapandı...
Sahipleri yine hayatımdalar, dostlarım dostum ancak burnumun dibinde uğrasamda uğramasamda, 2dklığına bile olsa hayatımda nefes olan yerin kapanması beni çok üzdü...
Teklifsiz buluşmalarımı, güvenmediğim insanlarla güvenerek buluşmalarımı, gülmelerimi, ağlamalarımı, paketlerimi bırakıp gidip-gelmelerimi, birşey yemesemde içmesemde öylesine oturduğum mekanı çok özleyeceğim.
Güle güle Reasürans No: 51
Adının anlamı başka yerlerde de iyilik getirsin...
Hani hep var olacağını sandığınız yerler vardır...
Gidersiniz, dönersiniz orası hep ordadır...
Gitmesekte görmesekte o köy bizim köy gibi olan...
Değişmeden bekler sizi...
Hayatınızın parçası, olmazsa olmazlarınızdan...
Yapacak birşey, gidecek bir yer bulamadığınızda orası var amaaan diyiverip gittiğiniz ve şanslı olduğunuzu düşündüğünüz...
Dost-can mekan...
Müdavimliği köküne kadar yaşadığınız...
Alışkanlığınız, yaşamınızın parçası, anılarınızı hatırlarken, anlatırken onun adını teleffuz etmemeniz imkansız olan...
...
Brandayı aralayıp boşluğa adım attığımda yüreğim cız etti...
Boştu, bomboştu...
Ama duvarlar boşluğa inat yaşanmışlıkların iziyle doluydu...
Her bir duvar, her bir yön kaç senenin anısını barındırıyordu...
Boşluğa, yokluğa, hiçliğe, kırılıp sökülmeye rağmen doluydu...
Gözlerime biriken yaşlara inat dudaklarım mekanın ortasında ağır ağır dönerken gülümsüyordu...
Sol duvarda eskiden beyaz koltuklar vardı...
Sağ duvarda piyano... Ayışığı sonatını Elif'e az çaldırmadık... Az poz vermedik piyanonun başında...
Sonra piyano gitti... İkea'nın kırmızı koltuğu geldi...
Kırmızı koltuk yerini bulana kadar sağ ve sol duvar arasında çok gidip geldi...
Bir zamanlar bar olan yerde senelerin izi...
Mutfağın 'M'si kalmamış... İzlerde Elif'in balıkları-menemenlerini görüyorum... Tadları hala dilimde...
Meze gecelerinin tadları, anıları...
Kendi servisimi kendimin yapmasına izin verilen mekanda bira dolabının yerinde yeller esiyor...
İçeriye gir selam çak ya da çakma git dolaba aç kapağını al buuuz gibi efesini...
Efes şişesini değiştirdiğinde yeni şişeyi sevmedim diye benim için eski şişelerin saklandığı tezgah yok...
Ne doğumgünleri, ne yılbaşıları, ne sevinçler, ne hüzünler yaşandı...
2005'ten beri hayatımda olan mekan artık yok!
Sahipleri dostum olan mekan...
Evime 2dklık mesafede...
Kendi evimin salonunda misafir ağırlarmışcasına rahat olduğum...
Güvenle eğlendiğim, içtiğim bazen hüzünlerimi yaşadığım...
Teklifsiz dostlarla buluşma mekanı...
İş çıkışı akşamüstleri...
Evde canınmı sıkıldı ya da anneyle mi takıştın çık git 2dklığına, yarım saatliğine bi sigara, bi kahve ya da bir kadeh bir şey içip evine sıfırlanıp döndüğün yer...
Elimde paketler mi var bırak, git nereye gidiyorsan eve giderken al...
Bana birşey mi bırakacaksınız adres orası...
Sizi tanımıyormuyum... kendimi güvende hissetmek için görüşmeye çağırdığım yer...
Tek hareketimle hem çalışanlar hem pasaj güvenliği emrime amade...
Burnumun dibinde bir sürü amacı barındıran mekan;
Lastik mi inmiş, git dükkana, Şerif'te alet edevat vardır... Çocuklardan birinide yanıma verir yardım diye...
Ailemden kimse yok mu İstanbul'da... başıma birşey mi geldi, bir derdim mi var 2 adımda ordayım, çözüm, akıl, destek neyse...
Amcamı toprağa verdiğimiz gece evde alkollüm yok diye kapıya kadar çeyrek şişe jack servisi kuruyemişiyle beraber...
Ozy abla Elif abla gönderdi... Bu kadar rahatlamana, ağlamana yetermiş...
Yetmezse?
Ben barı getiririm ablacım sen iyi ol yeter ki...
Böyle bir müdavimlik var mı?
Pazar sabahları brunchla başlardı... Saraydan alınan su börekleri, menemenler, Şerif Almanya'dan yeni dönmüşse hım hııım sosisler...
Akşamüzerine doğru film keyfi başlardı... Işıkları karartıp kendi mekanımızmışcasına rahatça kaykıla kaykıla oturup kaç pazar film izledik orda...
Ne dostluklar kuruldu orda...
Malesef aşklar olmadı... Orası bizim için avlanma-alışıla gelmiş eğlenme mekanı değildi. Orası bizim dostlarla buluşma kendi kendimize eğlenme-hüzünlenme-paylaşma mekanımızdı...
Pijamalarla, eşeofmanlarla, keyif ve hüzünlerimizi kendimiz olarak yaşadığımız mekandı.
Birisi biryere mi gitti yokluğu fark edilir, aranılır taranırdı...
Telefonlarla hal-hatır sorulurdu...
Moralin mi bozuk, o an orda olan herkes telefona gelir ve seni çağırırdı...
Düdük olanın düdüklüğü yüzüne vurulmazdı... Eve götürülmeye ihtiyacı olan eve götürülürdü...
Erkek dostlarımız kız tavlasınlar diye kankiler olarak süper tezgahlar hazırlardık :)
Haftaiçi haftasonu fark etmezdi öğleden sonraları hatun kahvesine dönerdi... Kahveler içilir fallar bakılırdı... Mary illa bi aşk, bi öpüşme görmeden bırakmazdı fincanımızı...
Yavrumiiiii aaaşk gördüm aaaaşk... :)
....
Yersiz yurtsuz kalmak gibi...
Nereye gideceğini, ne yapacağını bilememek...
Gecenin bir vakti evde esereklendiğimde rahat rahat nereye gidip bir sigara tellendireceğim?
2 sohbet, bir fal, 2 gülme... Teklifsiz hayatı yaşama...
Ölümler, sevinçler, hüzünler, mutluluklar hepsini köküne kadar o mekanda yaşadık...
Telefon açıp hava çok soğuk aloooo sıcak şarap yapmıyomusunuuuuuz, fazla yapın evede getiricem kaprislerim...
Kışın tadım yoksa tadlanayım diye arada Elif'imin hazırlattığı küçük oval metal tepside kahvenin yanına courvoisier keyfim...
Ne olursa olsun 2 adım ötemde olduklarını bilmenin güveni...
Annemin, sevgilimin nerde, kimlerle takıldığımı bilmenin rahatlığı...
Dostlar mekanında, dostlarla kendin olabilmenin rahatlığı...
2dk da yokuşu çıkınca dostlarla insanlarla, sohbetle buluştuğun yer...
Kapandı...
Sahipleri yine hayatımdalar, dostlarım dostum ancak burnumun dibinde uğrasamda uğramasamda, 2dklığına bile olsa hayatımda nefes olan yerin kapanması beni çok üzdü...
Teklifsiz buluşmalarımı, güvenmediğim insanlarla güvenerek buluşmalarımı, gülmelerimi, ağlamalarımı, paketlerimi bırakıp gidip-gelmelerimi, birşey yemesemde içmesemde öylesine oturduğum mekanı çok özleyeceğim.
Güle güle Reasürans No: 51
Adının anlamı başka yerlerde de iyilik getirsin...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)