Ozborn'dan Merhaba...

Ortaya karışık, akla, yüreğe ne düşerse buraçta...

Etiketler

8 Kasım 2011 Salı

İstanbul Akvaryum

Arife günü annemle İstanbul seyahatine çıktık. Teşvikiye'de oturan birisi için yolculuk yoksa havalimanı tarafına gitmek eziyet ötesi bişeydir. İstanbul'un boşluğunu fırsat bilip metrobüs deneyimi yaşayarak Florya'daki dünyanın en büyük akvaryumu olduklarını söyledikleri İstanbul Akvaryumuna gittik. 
Bir arkadaşım dünyanın en büyük akvaryumunu Portekiz'de olduğunu söylüyor. Ve Portekiz'deyken gidip görmediğim için bana kızıyor...  Yıllar önce Boston ve Barcelona'dakilerini görmüş birisi olarak akvaryum kültürüm bana yetiyor desemde susturamıyorum onu! ;) Geçen sene Forum alışveriş merkezindekine gitmiştim. 

Forum'daki Barcelona tadındaydı... Floryada'ki açıkçası Boston'daki kadar bile zevk vermedi... Çok fazla atraksiyon görmedim ben... Yürüyen bant yok... Koca alanı siz tabanvay dolanıyorsunuz... Mevcut köpek balıkları ise denizlerinde köpek balığı olmayan bizler için tatminkar değil... Ancak çocuklarımız için eğitici ve öğretici...   

Oradaki şöyle buradaki böyle söylemlerimle sakın ukala olarak adlandırmayın beni... Bir mimar olarak gittiğim ülkelerde herkesten çok farklı gözlemler yapıyorum. Yazılı veya görsel notlar tutuyorum. Ve ister istemez ülkemde olsun başka bir ülkede olsun otomatikman mesleki olarak karşılaştırma ve eleştiri yapıyorum... Devasa bir yatırım yapılıyorsa ülkeme ister istemez 'iyisi'mi gözlemini-sorgusunu yapıyorum...  

Akvaryumu arzu ederseniz bir rehber eşliğinde geziyorsunuz. Annem ve ben bir rehber aldık... 2 katlı akvaryumda 17 bölüm bulunuyor. Her bölümü çok güzel dekore etmişler... İçeri girdiğinizde kendinizi gerçekten içinde bulunduğunuz bölümde hissediyorsunuz. Örnek;  Antartika-Ege denizi.


Müren balıkları... Denizde onlarla karşılaşmak istemezsiniz... Gördüğünüz 2 metrecik! Bir yere sıkışarak yaşamayı severlermiş...



Büyük tank'ın üsten görünüşü... Alta inince tank üstünüzde kalıyor ve sağdan-soldan üstten balıkları izliyorsunuz.



Dünyanın en sevimli balıkları palyaço balıkları. Nemo'da palyaço balıklarının bir türüymüş... ;)




Deniz gülleri... Akşam ışıklar sönünce kapanıyorlarmış... Işığa duyarlı bitkiler...




Köpek balıksız akvaryum olurmuuu? Gitar köpek balıkları... Koca akvaryumda endamıyla hıh köpek balığı işte bu diyebildiğiniz tek tür bunlardı! 


Tüm dünyanın ve Türk milletinin bildiği tür! Öyle nazlı ki, yakalayıp fotoğrafını çekicem diye deli oldum yuw! :p



Büyük akvaryumda temizlik zamanı. Bilmiyorum biliyormusunuz, akvaryum açıldıktan kısa bir süre sonra akvaryumu temizleyen bir dalgıç akvaryumda boğuldu. 


Efendim her şey iyi güzel, teknolocikte, 'hamidiye' suyun damacasının altı kesilerek vakum aparatı yapılması? Memleketim mühendislik dehası bi ülke...



17 bölümden sonuncusu Amazon Yağmur  Ormanları. Yurt dışında olsanız bu bölüme girmeden sizi uyarırlar. Ortamdaki canlılar için nem ve yağmur var. Yağmur bildiğimiz sağnak şeklinde değil elbet tayni damlacıklar şeklinde de belki ıslanmak istemeyebilirsiniz belki fotoğraf makinenizi sarıp-sarmalamanız gerekir... Böyle bir uyarı olmadan kuru ortamdan nemli ve ıslak ortama geçmiş  buluyorsunuz kendinizi... ;)

Bu sevimli yaratığın adını unuttum !!! Su altında ve dışında yaşayabilen özel bir tür. Kopalimpu gibi bir şeydi türünün adı. Gelirken yolda hayat arkadaşını kaybetmiş o yüzden tek başına... :( Çok üzüldüm umarım yönetim ona yeni bir hayat arkadaşı getirir tez zamanda... Yoksa hayat çoook sıkıcı olacak bu şirin yaratık için...

Çok keyifli yeme içme-alanları yapmışlar. Süt-iş'in terasında oturup keyif yaparken neredeyse 2dakikada bir inen uçakları ve marmara denizini seyrediyorsunuz. Akvaryum inşa edilirken inşaat artıkları denizden taşınmış. Hala kullanılan tünel duruyor.

Akvaryumun biraz ilerisinde Atatürk'ün Florya'daki deniz köşkü var. Buraya gelmişken görmeden dönmeyin derim ben...

Hiç yorum yok: