Kraliçenin ülkesiyle ilişkim 1991senesinde başladı...
Maşallah supan allah pek bi seviştik bu güne kadar...
Bir birimizin bi dediğini iki etmedik...
Bendeniz de bu samimiyetimize, ilişkimizin güven vericiliğine inanarak bu gün, artık 5 senelik yakışmaz bana, Amerika bile 10 senelik vermişken senin vermemen olmaz diyerekten 10 senelik vize başvurusunda bulundum!
Getti benim kendiciiime doğum günü hedeyesi olarak almak istediğim I pad parası !!!
Mukadderaaaat !!!
Yani 1-1.5 senelik bi yatırım mı yoksa uzun vadeli bi yatırım mı doğru bir hediye olurdu diye sorarsanız, her ne kadar ekonomiden anlamayan bi mimar olsam da uzun vadeli derim...
O yüzden kendime 49 yaşıma kadar İngiltere vizesi almayı uygun gördüm de... Bakalım Kraliçeyle olan ilişkimiz-güvenimiz neymiş... :)
En son vize aldığım dönemden beri çoook şey değişti...
Son 5 senelik vizemi benim yerime annem almıştı...
Elçilik bombalandıktan sonra, karşıda bir yere taşımışlardı vize bölümünü...
Sevgili annem kıçımı kaldırıp oraya gitmektense vize alan bi şirkete evraklarımı vereceğimi bildiğinden, duruma el koymuş ve ortada ben yokken vizeyi almayı başarmıştı!
Benim anamın bu dünyada yapamayacağı-halledemeyeceği şey yok walla !!! :)
5 sene içinde İngiltere, Amerika'dan neyim eksik leeeyn oldu ve bende parmak izli vize vericem dedi... Parmak izsizlerin izlerini kapıda alıcam, elçilik binamdan ayrı bi yerde de vize bölümünü açıcam... Gelen oraya gelsin, internetten formu doldursunlar, dolduramayanlar bana ne kaç paraysa kaç para versinler vize alma şirketlerine dedi...
Eskiden İngilizce bilmeyenler için Türkçe form olurdu ya da İngilizce formun yanında Türkçe açıklama rehberi... Şimdilerde dilimi bilmiyosan ne işin var kardeşim modundalar...
Her türlü başvuruyu internet üzerinden yaptırıyorlar... Vize ücretinizi bile kredi kartıyla internetten ödüyorsunuz... Sadece mal-mülk, gitme nedeninizin beyanı bir de pasaportunuzu vermek için gidiyorsunuz amma yine internetten aldığınız randevunuzla!
Çoook moderen !!!
İçeri girdiğinizde aranıp-taranıyorsunuz. Telefonunuzu bırakıyorsunuz... Sonra görünmeyen birileri sorgu odasının kapısını açıyor... Hemen sorgulayıcının önüne çıkamıyorsunuz... Belgelerinizi kontrol eden elemanların önünde sıraya giriyorsunuz... Vize formunuza bakıp size bir numara veriyor ve sağdan devam diyor...
Elinizdeki numaranın yanıp söndüğü bankoya yani sorgulayıcınıza sonunda varmış oluyorsunuz...
İster Ordinaryüs prof olun, ister kelli felli kocaman bir iş adamı veya ünlü bir şahsiyet... Ne olursanız olun herkesin eşit olduğu bir işkence!
Belgelerinizi verirken kaç tane vizeniz olmuş olsa da içinizi kemiren bir acaba duygusu...
Ulan acaba başka ne ek belge ekleyebilirdim düşüncesi...
Daha kibar olabilirmiyim acabaları...
Ne acı!
Bir şekilde dinimiz-dilimiz-milliyetimiz yüzünden cııs olduğumuz için, en doğal hakkımız olan seyahat etme özgürlüğümüz için geç insanların karşısına 'Ehi, ehiii...' yap!
Milletvekillerinin bile bu kadar kapsamlı mal beyanında bulunmadığına eminim!
Siz yabancı bir ülkenin tanımadığınız çalışanına belkide ailenizin bile bilmediği birikimlerinizi sunuyorsunuz!
'Bu amcamgilden kalmış olan öküüzlerin tapusu, bu kocamdan gizli saklı biriktirdiğim öroo hesabımın fotokopisi...'
Hangi avrupa vatandaşı mal beyanında bulunuyor böyle?
Ulan param var ki vize ücretini ödemişim!
Param var ki uçaktı, oteldi rezervasyonunu yapmışım ya da param var ki tura katılmışım! Sana ne lan benim birikimlerimden!!!
Diyemiyorsunuz malesef!
En az 6 aylık banka hesaplarıyla karşınıza çıkmanızı istiyorlar!
3 ay önce açtırmış olduğunuz ohha miktardaki bir hesaba bile cıks diyebilme hakları var! Niyeyse!!!
Her neyse efendim, sorgulayıcım beni sorguya çekmedi, aldı evraklarımı ve doğruca parmak izi odasına dedi...
Gittik verdik parmak izimizi... Ancak parmak izi aleti temizleniyormu emin değilim. Milletin ne yaptığı belli olmayan ellerini sürdüğü yere ellerinizi yapıştırıyor ve izinizi veriyorsunuz.
Siğil-miğil ya da abidik gubidik bi cilt hastalığı kaparsam acep dava açma hakkım varmıdır? Soramadım... Neme lazım şimdi !!!
Verdik İsviçre'deki hesaplarımızın dökümünü, sunduk yatı-katı...
Artık mukadderaaat !!!
10 senelik vermezlerse yanarım yanarım I padsiz kalmama der, merakla mailboxıma düşecek haberi gözlerim...
;)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder