Aşk'a...

Dün akşam yıllar öncesinden bir bale gösterisi geldi aklıma...

Harbiye Açık Hava Tiyatrosu'nda Yapı Kredi'nin sponsor olduğu Romeo ve Jülyet balesi...

Gösteri başalamadan evvel herkese sticker dağıtmışlardı... Kırmızı kalp stickerların üzerinde 'Aşk herşeye meydan okur' yazıyordu...

Göğsüme yapıştırdığım Aşk herşeye meydan okur stickerıyla gösteri sonrası beni The Marmara Oteli'nin cefesinde bekleyen amcamın yanına gitmiştim. Ah The Marmara'nın cafesi... Ne güzeldi orası... Orayı çok severdim... Yitip giden tatlardan biri orası...Neyse...

Amcam rahmetli Mücap Ofluoğlu ve eşi Filiz hanımla oturuyordu...

Mücap bey her zaman kibar  beyefendiliğiyle beni utandırırdı... 20 lerinde küçücük bir kız olmama rağmen her sefer ayağa kalkar ve elimi öperdi... Centilmenliği harikaydı ama küçücük bir kızada bunu yapması beni her zaman çok utanırdı, böylesi bir ustanın, sanatçının elini ben öpmeliyim diye düşünürdüm... Centilmenliği o değil ben yapmalıydım gibime gelirdi... 20 yaşındaki yırtık jeanli kıza bile bir hanfendi olarak davranan müthiş bir beyefendiydi o...

Mücap bey The Marmara'da hep bana dondurma ısmarlardı... Benim sayemde ucundan açık kaçamak yapıyordu zannedersem... :)

İçeri adım atar atmaz, yakamdaki yazıyı okuyup yorum yapmadan önce hemen dondurmamı sipariş etmiş sonra amcama dönüp, 'Yılmaz bey yakasındaki çok tehlikeli bakın size meydan okurum diyor' diyip gülmüştük...

Sticker'ı Kıbrısta'ki öğrenci evimin buzdolabına yapıştırmıştım... Gece atıştırmalarını mantıklı kılsın diye... :)))

Türkiye'ye dönerken buzdolabımla birlikte satıldı... :)

Ben aşkın herşeye meydan okuyacağına inananlardanım...

Sevginin, aşkın aşmayacağı, yapamayacağı bir şey yok...

Sağlık sorunlarından, başarı hikayelerine kadar...

21. yüzyılda olsakta, gelişsekte, uzaya seyahatler konuşulmaya başlasada hala ilkel halimizden kalma habitlerimizle hayatlarımızı zindana çevirebiliyoruz...

Hala etniklik, banka hesabı, renk, ten, dil ve din sorun!

Ne kadar ilerlesekte, hala ilk insan dürtülerimizi, alışkanlıklarımızı bırakamıyor, aşkın-sevdanın önüne engeller koyuyoruz...

21. yüzyılda, Ferhat'ın taşı delerken yaşadığı eziyeti yaşamadan taş delebilecek, su getirebilecekken bazen Ferhat'tanda beter eziyetlere şahit oluyoruz...

Aşk herşeye meydan okur...

Aşk herşeye kadirdir...

Ama gel gör, ilkel inançlar, saplantılar, anlayışsızlıklar hala daha tüm dünyada herşeye meydan okuyor...

Aşkın karşısında ilkelliker varken, dünya döndüğü sürece aşklar ve sevdalar daha çoook acı çekecek !!!

Oysa insanlık gelişirken aşka olan saygınında gelişmesi gerekmiyor mu?

Belki aptallık belki romantiklik neyse ne, ben 'Aşkın her şeye meydan okuyacağına' inanıyorum...

Görünmez sticker'ım kalbimin üstünde Don Kişot'un yel değerimenleriyle savaşıyorum...

Aşk herşey kadirdir ve aşk herşey meydan okur... Okuyamıyorsa aşk aşk değildir!

Atan bir kalp ve duyulacak bir aşk varsa, gerisi boş, çoook boş!

;)