Vulture culture olalım dedik cumartesi günü...
Kankimin sanatı gelmişti...
Cumartesi günü bu ihtiyacın giderilmesi için yanlış bir gündü amma onu kırmayayım dedim...
Hafta içi gidemeyenler hafta sonları sergilere akın ettiğinden içeriye girmek, gezmek eziyettir...
Plan (nasıl becereceksek) önce İstanbul Modern' de Van Gogh sonra Sabancı müzesi ve Rembrandt ve Çağdaşları sergisine gitmekti...
Teşvikiye'den Gayrettepe'ye ordan Karaköy'e, Karaköy'den Emirgan'a ordan İstinye Park'a Günaydın'a et yemeğe... Plan bu!!!!
Deliyiz biz deli... ;))))
12 civarlarında kahvaltıya ona gittim... Sabah keyfimizi bitirip saat 1.30'a gelirken evden çıktık... Karaköy'e gidene kadar günün yarısı yolda geçti nerdeyse !!! Tam müzenin otopark girişine taksiyi sokmuştuk ki... 'Abboooow olduk... '
Nasıl bir kuyruk... Benim tevellüt tutuyor onun ki tutmadığından bilmez, benim çocukluğumda Ankara'da böyle sana yağı kuyrukları olurdu... Annemle giderdik, Şimdilerde Türkolog olan tizem daha tazecik bir üniversite öğrencisi olaraktan dersleri bitince bize katılırdı... Kızılay'da koskocaman S'ler çizen kuyruklarda çocukluğu geçmiş birisi olarak, bu kuyruğa girsekte içeriye giremeyiz dedim...
Dali yapalım o zaman dedi...
Arkamızdaki Tophaneye doğru döndük...
Ve bu gün bize valçır kalçır olmak haram olduk!
Nasıl bir kuyruk var Dalide anlatamam...
(Okuyunca bana kızacak eminim ama) boş ver Dali'yi dedim ben sana Dali bıyıklarına sahip Şerif'i göstertirim... Mimar Sinan mezunu Dali bıyıklı Mimar... O da sanatçı sayılır... 2 büker bıyıklarını al sana Dali... :))))))
Ama ben görmek istiyorum yaptı...
Ben tabi senelerdir sergi gezisi yapmış durmuş biri olarak, Yani dedim Ben 10 senelik geçmişte çook Dali sergisi gördüm... Ben görmesem de olur da tabi sen... Güzel bi küfür yedim... :))))
Napalım ne edelim... Bu trafikte Emirgan'a gitmekte anlamsız olur... Orasıda böyledir derkeeeen;
Benim Kapalı çarşıya gidesim var dedi... Çanta almak istiyorum ben...
İ dedim... Bulunduğumuz noktadan gidilebilecek en makul yer orası...
Atladık tramvaya indik Beyazıt'ta...
Girdik Kapalı çarşıyaaaaaa...
Son derece sanat aşkıyla yanıp tutuşan 2 kişi nasıl gözü kara, alışveriş yam yamlarına döndük bilemiyorum...
Oy oy ve oooy !!!
Günün sonunda kocası onu boşayacak, kredi kartı limitlerini aşan bana da bankası hacze gelecek duruma geldik !!! :)))))))))))))
Van Gogh-Dali derken, Hermes, Jil Sender, Tods olduk !
Yani sonuçta yine sanatla ilgilendik... Giyilebilen-kullanılabilen türünden... :))))
Ben bu güne kadar hiç çakma çanta almamıştım...
Eş-dost çevremdekiler Kapalı çarşı'ya gider alırlardı...
Hayalini kurduğum markaların çantaları bir gün alacağımı düşünürdüm... Ama gerçeğini... :))))
Ben Desa ve Nine West'ten alıyorum çantalarımı... Bütçem onlara yetiyor... Tods'un bir modeliyle senelerdir aşk yaşıyorum... Mağaza indireme girmeden önce özel müşterilerine haber veriyor... Bende adımı o listeye yazdırdım... İndirimden önce çağırıyorlar gidiyorum, öpüyorum, kokluyorum ancak bi çantaya indirimlide olsa 1500 TL veremiyorum... Tods çantaya Tods ayakkabı yakışır çünkü... Ona göre manto-kıyafet... Emektar Network mantom yakışmaz Tods'a... Yalan mı yuuuw? :))))))
Hiç çakma çanta alacağım yokken bende gaza geldim Cumartesi...
Bu arada çakma dediğime bakmayın... Harbi deri çantalara istenen fiyatları duyunca çakma demek doğru olmuyor... :)
Deri olmayanlar 70-150 TL arası...
Deri olanlar 250-300-600...
Kankim Hermes, Tods ve Gucci aldı... Ben mesleki zevkin kurbanı olarak Jil Sender'cı oldum...
2 çantaya 500 kaaat ödeyip çıktım...
İngiltere'den dönerken freeshop'dan aldığım The North Face'in sırt çantasının ödemesi kartımdan henüz yapılmış, içimin ateşi-közü sönmemişken bu alışveriş manyaklık ötesiydi ammaaaa deri sever ben gerçek deriye dokununca bi de tasarıma bayılınca...
Toplam alışverişlerimizin bedeliyle başarılı bi taklit Dali-Van Gogh alabilirdik oysa ya... neyse... :)))))
Efenim sonunda bende Kapalı çarşıcı oldum... :)))
Jil Sender'ımın çakma olduğunu kim anliciiik... Anlasanız da gerçek deri bi çanta ve fiyatı da ucuz deeel... O yüzden incilerimin düşeceğini hiiiç sanmıyorum... :)))))
Sanat aşkının alışveriş aşkına döndüğü müthiş günde, arkadaşımın alışveriş yaptığı 2. dükkanda madem indirim yapmıyosunuz bu kadar para veriyorum hediye bişi verin demesine bende katılarak çakma Loşamplarımız oldu...
Benimkide tam yüzsüzlük hem bişey alma hemde en büyük boyunu iste... Havalimanlarında iyi oluyor... Freeshop alışverişlerimi koyarım sana da dua ederim diyerekten... :)))))))))))))))))))
O noooo ki o nooooo !!!
Neye niyet neye kısmet bi gün yaşadık...
Akşam eve dönerken hem gülüyor hemde o boşanmadan ben de haciz getirmeden çantalarımızı nasıl keyifle kullanırız hayalleri kuruyorduk...
Tabi bu arada Günay'da et yeme hayallerimizde suya düştü... Ancak 2 ay sonra filan gidip yiyebiliriz orda... :))))
Deneyimleyin derim...
Tabi bu arada Günay'da et yeme hayallerimizde suya düştü... Ancak 2 ay sonra filan gidip yiyebiliriz orda... :))))
Deneyimleyin derim...
Çok eğlenceli oluyor...
İlk alışverişten sonra bi pazarlıkçı, bi çingen, bi çirkef bi ruh beliriyor ki içiniz de kendiniz bile şaşıyorsunuz bu ben miyim diye :))))
4 yorum:
Vay be woltran ekibi.. Kahve kapagina gelince mi akliniza geldi kredi kartlari.. Neyse.. Ben lafimi ortaya atar giderim.. Saygilarimla.. U.k :)))
kapalı çarşıdan aldığınız longchampler nasıl? kalite olarak? bende bir tane almak istiyorum,bide hiç gitmedim kapalı çarşıdaki çantacılar neredeler tam olarak? longchamp çok rahat oluyor,gerçekleride 200 den başlıyor,kesin kararım taklit almak...
Loşamplar fena değil...Taklit olduğu yakına gelince anlaşılıyor... Hangi çantacıdan aldık hatırlamıyorum... Biz eşya taşımak için büyük boyunu aldık...O yüzden bizim için şıklık kalitesi pek önemli değildi... Beyazıt kapısından girince başlıyor çantacılar... Kapıdan girer girmez bir çantacı var... Ordan yaptığımız alışverişten çok memnun kaldık... Eve servis de yapıyolarmış... Almadan önce dolaşın kartlarını alın kartları yoksada kapı numaralarını aklınız kalmadan bakıp öyle alışveriş yapın...
teşekkür ettim :)
Yorum Gönder