Ozborn'dan Merhaba...

Ortaya karışık, akla, yüreğe ne düşerse buraçta...

Etiketler

8 Kasım 2011 Salı

Atatürk'ün Deniz Köşkü

Yıllardır gitmek istiyordum sonunda bu bayram başardım. 
Fotoğraflarından hep son derece zarif bir bina olarak değerlendirdiğim binayı sonunda kanlı-canlı görmek çok güzeldi ancak, içerde fotoğraf çekimine izin vermiyorlar... :( 

Binanın dışı kadar içi de görülmeye layık! Mobilyaların hepsi orijinal!

Florya sahili 17.yyılda o zamanki adıyla Ayastefonos olan Yeşilköy'e kadar köylerle doluymuş. 19.yyıl öncesine kadar balıkçı uğrağı konumunda olan Florya ve çevresi, Osmanlı'nın son dönemlerinde yapılan tren yolu ile şehircilik bakımından ele alınmış ve Cumhuriyetin ilk yıllarında Atatürk'ün buraya olan ilgisiyle daha da önem kazanmış. Yörede 230 hektarlık bir orman kurulur ve zaman içerisinde Florya yazlık dinlenme merkezine dönüşür. (Ah o ormanlar nerde şimdi acep) 

Florya sahiline sık sık giderek dinlenen Atattürk için, 1935 yılında Atatürk'ün sağlığına kavuşabilmesi amacıyla İstanbul Belediyesi tarafından yaptırılır Deniz Köşkü. 

Mimarı da açılan yarışmayı kazanan Seyfi Arkan olur. Seyfi bey çok başarılı bir mimardır. Mimar Sinan'dan mezun olurken başarısına derece biçemezler! Köşkün içinde Seyfi beyle ilgili bir köşe var... Tanrım çok ama çok yakışıklı bir beyefendiymiş! Hani film artisti gibi derler ya... Onlar yanında halt etmiş !!! 

Dönemin mimarisinde etkin olan Bauhaus üslubunda tasarlanmış  olan köşk ülkemizdeki en nadide örnektir. Ülkemizdeki modern mimarlığın en önemli örneklerinden biri olması yanında yapıldığı dönemde Türkiye Cumhuriyetinin yeni mimari dilinin, sosyo-kültürel modernleşmenin sembollerinden de biri olmuştur.

Bauhaus tarzındaki tek katlı ahşap yapı, deniz tabanına çakılan çelik konstrüksiyonlu ayaklar üzerine yerleşmiş ve kıyıya 90 metre uzunluğunda bir köprüyle bağlanmıştır.

L biçimli plan şeması bulunan köşkün, kıyıya dik olan kanadında servis, personel odaları, banyo ve tuvaletler, doğu kanadı boyunca uzanan koridorda ise, Atatürk'ün çalışma odası, yatak odası, banyosu ve kabul salonu bulunuyor.

İç dekorasyonunda ceviz ve kuşgözü karışımı kaplamalar kullanılmış. Art-deco üslubunun en nadide örnekleri köşkte yer alıyor.

Dinlenme mekanı olarak tasarlanan yapı grubu; Atatürk Deniz Köşkü, Genel Sekreterlik ve Yaverlik binaları ile bu gün ortadan kalkmış olan Beyaz, Mavi ve Kırmızı köşklerden oluşmakta. 

14 Ağustos 1935 yılında kullanıma açılan köşk, sadece dinlenme yeri olarak kullanılmamış, Atatürk İstanbul'da kaldığı süre içinde zaman zaman devlet işlerini burdan yönetmiş ve İngiltere Kralı VII Edward gibi önemli devlet konuklarını da bu köşkte ağırlamış...

Atatürk tarafından en son 28 Mayıs 1938 yılında kullanılmış köşk. Daha sonra Cumhurbaşkanlığı yazlık konutu olarak Kenan Evren dönemine kadar hizmet vermiş... 1988 yılında TBMM Milli Sarayla Daire Başkanlığına devrolmuş köşk, restorasyonu tamamlandıktan sonra 1993 senesinde 'Atatürk Müzesi' olarak ziyarete açılmış.

Çağdaş Türkiye'nin en önemli mimari sembollerinden biri olan köşkü galoşla geziyorsunuz. Yere mavi bir halı sermişler... Temizlik açısından galoş giydiriyorlar. Dönemin teknolojisine, zarafetine, zarif gösterişine-zenginliğine hayran kalıyorsunuz. Dışarıya çıkıp teraslarda köşkün etrafında dolanma şansınız malesef yok.  Köşkün girişinde 80'li yıllardaki kullanımından kalma olduğunu tahmin ettiğim aleminyum rüzgarlık ise tam anlamıyla 'facia'. 

İçerde rehberlik yapan beyefendi 'mimarlık' aşığı. Seyfi Arıkan adının Türkiye'deki mimarlık öğrencileri tarafından bilinmemesine çok kızıyor. İçeri adım atar atmaz mesleğimi sordu ve mimar olduğumu öğrenince beni sorguya çekti! Yurt dışında okuyup gelenleri denklik sınavına sokan YÖK bile onun kadar kazık sorular sormuyodur eminim! Mimarsanız mesleğinizi söylemeyiniz söylüyorsanız da sorguya boyun eğiniz! ;) 

Adam ciddi ciddi beni Bauhaus akımıyla ilgili sorguya çekti! Allahtan sevdiğim bir akımda geçtim sözlüyü... ;) 


Muhakkak gidin ve görün... Ülkem için uygun görülen çağdaşlığı, zarafeti, nerede bizler için hayaller-kurulmuş-umutlar edilmiş ve gerçeğe geçirilmiş gidin görün... 

Sonsuza dek, köşkün yanından batan güneş Çağdaş ve Demokratik Türkiye Cumhuriyetinin üstüne batsın...  

Hiç yorum yok: