Ozborn'dan Merhaba...

Ortaya karışık, akla, yüreğe ne düşerse buraçta...

Etiketler

17 Kasım 2011 Perşembe

Bumerang Ödül Töreninin düşündürdükleri...

Bumerang'tan mail geldi... 23 Kasım'da Hilton Otelinde yapılacak blog ödülleri törenimize davetlisiniz diye!

Kazandım mı kazanmadım mı bi açıklama yok!
Sadece davetlisiniz!

Yani, kazanmadıysam ne işim var!
Ben yaşlı başlı, bir gün sonra 39 olacak bi hanfendüyüm....
Doğum günümden bir gün önce beni üzmeye ve yormaya ne hakları var! :p

Yani böyle bi etkinlikte olmak hoşta olabilir de, ben görmüş geçirmiş bi hatunum...
Yayın evimiz için bir sürü ödül törenine katılmış, o şaşayı, cümbüşü deneyimlemiş bir insanım...
Kırmızı halılar, şık hanımlar ve beyler bana pek yabancı bi durum değil... 
Gidip nasıl bişey düzenlenmiş, nasıl emek harcanmış görmek güzel olabilir de, ben artık yaşım ve deneyimlerim icabı birebir benimle ya da bir yakınımla alakası yoksa böyle etkinliklere katılmıyorum...

Annemin bir konser arkadaşı hatun var. Hatun manyakmıdır nedir, davetli olmasa da bu tarz etkinliklere katılıyor.

En son Kral TV'nin ödül törenine gitti ve ben YUH artık oldum!!!
Kadın inşaat mühendisi, okumuş kültürlü bi kadın ama etkinliklere bedavadan katılma gibi bi huyu var... Bu tarz davetlerde kıyafetin düzgün olursa kimse davetiye sormuyor diye yolunu bulmuş!!! 

Ben dünyanın parasını bayıp Valentino bi tuvalet giysem gitsem kapıda kutup ayım karşılar beni !!!

Bu nasıl bi cesarettir, mantıktır!!!

Bu tarz insanlar sebebiyetiyle ben davetli olduğum bir sürü yere gitmiyorum. 
Hatta oha paralar ödeyerek bilet aldığınız etkinliklerde bile bedavadan içeriye girmiş en az 10 kişi sayarım ve gösteririm size!

İstanbul'un sanatsal ve kültürel hayatında çoook bedavacı insan endam etmekte!

Geçen sene annem tüm emekli maaşını İstanbul Müzik Festivaline yatırdı! 

Ve konserlerden tanıdığı bir çok ahbabının biletsiz, akıl almayacak yollarla içeri girdiğini ve kapıda görevli olarak duran küçücük insanların nelere göz yumduğuna şahit olunca bu sene tek bir gösteriye bile gitmedi.

Annemin protestosu malesef annemi, keyif aldığı etkinlikten uzak kalmasına sebep oldu, hiç bir şey değişmedi ! 

Nasıl değişsin? Biz toplum olarak rüşveti, bedavayı, yağı, yağmalamayı pek bi severiz! 

Şayet akşam konser yoksa annemin konser arkadaşları annemi arayıp sormuyorlar... Şayet konser varsaaaa, sabahın sekizinde, evet sekizdeeee !!! annemin telefonu çalmaya başlıyor !!! Ya da bazı dengesiz kocasız çatlak dul kadınlar var ki, sabah ararsam bulamam diye gece 12'de arıyorlar !!! Geceyarısı çalan her telefonda ister istemez ahanda bi bok oldu aileden birisine diye panik yaşıyoruz !!!

Bizden adam olmaz... Türkiye'nin sanatı-kültürü bu bedavacılar olduğu sürece sponsorların sayesinde sadece gelişebilir!

Paran yoksa-azsa al öğrenci bileti, git arkadan izle... Gelmeyen olmuşsa git öne geç izle! Ama sahnedekinin emeğini karşılıksız bırakma !!!

Bilmiyorum yanlış mı düşünüyorum? 

Her neyse efem, yazdım yazdım dağıldı konu...
Bumerang'ın emeğini gidip görmeli aslında... 
Benim  gibi 39'da olup her telden yazıp çizen mannak var mı bi bakmalı...
Kesin 3-5 kel alaka tipitip görürüm... Bedava etkinlik diyip gelen...
Mukadderaaaat !!!
Doğum günümden bi gün önce beni ödül almamışsam boştan yere niye çağırdınız üleeeeyn diye eylem yapma hakkım bende saklı der, hayırlısı ossun efem derim. ;)

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Sayın Yazar,
Belki kızacaksınız fakat bu kadar gereksiz bi yazı, eşi az rastlanır cinsten gerçekten.....

ozyozborn dedi ki...

:) Blog benim blogum... Arzu ettiğimi yazarım, okuyan olsa da olmasa da... Okuyucularım için değil kendim için yazıyorum. Keyif benim, blog benim :)