Tüm yaz bir şey yazamadım...
Duyduğuma göre okuyucularım mızımaya başlamışlar...
Mızıyacak ne var ayol... 2 gün popomu adam akıllı lap topun önünde tuttum mu oku oku bitmeyecek bir sürü yazı şıftırtırım...:)
Bu sene Çeşme çoook eğlenceli geçti...
Saolsun bir sürü eşim-dostum geldi ve gece alemini yaşayabildim Çeşme'nin...
Mekanlara gündüz ayrı gece ayrı dır dır ettim!
Plajlar bu sene öyle pahalıydı ki çok sevmeme rağmen Ilıca Plajına sadece 1 defacık gittim!!!
Tek şemsiye-şezlong 15 kaat olmuş bu sene... Eee yemesi içmesi aaa sizlere verecek param yok dedim!
Pınar'ın hamburgerini satan, Efes yerine Tuborg satan Ilıca Plajı işletmeleri benim paramı hak etmiyordu!
Onlar yerine Sakız'ın plajları avrolarıma sahip oldular... Ruhuma da... Bedenime de demek isterdim ama bu yaz yine bedenime de sahip olan olamadı! :ppp :)))))
O kadar gez toz rahibeleri kıskandıracak mazbutlukta yaz geçir! :)))
Çeşme'nin gece alemi ise İstanbul'dan beter ayrım-kayrım yaptığı ve Cuba'dan taze dönmüş birisine, sidiğinizin içine limon koyduk nefis yaptık 30 gayme verin diye iğreeenç mojitolar satmalarından dolayı dırdırımı yediler!
Çeşme artık salaş-huzurlu tatil yaşanacak bir yer olmaktan çıkmış durumda!
Arabanızın markasına göre hizmet vermeye başlamış bir yer kusura bakmayın multinin multisi milyarder olsam dahi paramı hak etmez!!!!
Ayayorgi koyu müzik sesiyle evimde eğlenmemi sağladığı için çoook ama çook mutlu oldum!
Bir kaç gece dışarıya çıkmayıp Ilıca Otel'de kalan arkadaşlarımı Ayayorgi'den evime kadar gelen nefis müziklerle ağırladım!!! Ne iğrenç mojitolara para harcadık ne de ulan bu gece golfle niye çıktık yine BMW ile gelecektik bak!!! durumları yaşamadan eğlendik!!!
Yemin ediyorum durum böyleydi... Şahit olarak arkadaşlarıma söylerim yaşadığımız olayları yoruma yazarlar ve okursunuz!!!!
Bir zamanların tezek dolu arnavut kaldırımlı sokaklarında şimdilerde deniz görmesek de olur mantığında yine incecik topuklar ve markaların endam ettiği Alaçatı'da bu sene iğneye bile yer bulunamadı!
Ne bok var lan şu Alaçatı'da!!!
Esmiyo, deniz görmüyoooo !!!
Ama herkescikler orada!
Walla ben arkadaş hatrına 4 defa gittim...
Her cumartesi pazarına gittim o ayrı!
Ama manyakmısınız leeeyn, deniz görmez, milletin kolunuza, bacağınıza, masanıza çarparak yürüdüğü (hoş ona yürünmek denmez ya neyse) sokağa atılmış masada adam başı 300 TL ye yemek yemek nasssııııı bi mantıktır????
Desinler, görsünler, hava ossssun diye mi?????
Evladım ahtapotun en tazesi, kalamarın en bi narı, balığın en eniiii en fazla 48 avro ödedim Sakız'da !!!! Deniz kenarında, milletin üstüme çıkmadığı, mekan sahibinin ahanda yolunacak tavuk demediği Langada'da kendime ne sofralar kurdurdum leeeeyn!!!!!
Türk halkımın 'in' lere olan merakı beni cinlere yöneltiyor wallahi billahi!!!
Boğaz manzarasında, mişlenin yıldızlarından bi taneciği olsa da kabulümdür bi restoranda benden 300 gayme alabilirsin, Alaçatı'da, yola atılmış masalarda, el alemin herifinin kolu bacağı kafama çarparken orta parmağımı bile ı-ıh!!!!
Ama millet verdi!!!
İzmir veya Çeşme halkına değil ammaaaa...
Üşenmeyip İstanbul'dan gelip mekan açmışlara!!!!
Alaçatı port'un oraya yapılması planlanan konutlar yüreğime bıçak soktu... Bi gerçek sörfçüleri bi de beni üzdü bu durum...
Parası bol görgüsü ve kültürü az olan halkım, evimiz için ahanda bu tepeyi kazacaklar, lagünler yapacaklar, tekneyi de şuraya bağlayacağız diye herkese anlatıp düşmanını da dostunu da çatlatarak dolanıyor...
Alaçatı sörfsüz hiç bişey bence!
Yapılaşma rüzgarı etkiliyor, çok lüzumluymuş gibi yapılan marinaya girip-çıkan tekneler sörfçüleri biçmemek için bilgisayar oyunlarını aratmayan heyecanlar yaşatıyor...
Bi bunları ben mi görüyorum nedir?
Basın-masın hiiiiiiç bir allahın kulu bahsetmiyor bu konudan????
Dırdır edecek çok şey var...
Üzüldüğüm de...
Ama her şeye rağmen benim gibi gerçek Çeşme sevdalıları pamuklar içine sardığımız Çeşmemizi öpe koklaya yaşıyoruz...
Millet 'in' yerlere giderken bizler 'gerçek' yerlere gidiyoruz...
Bizler hala kekik kokularıyla uyanan şanslılarız...
Yerlilerin ceplerini doldurma telaşındayız!
Ah doğduğum şehirli Emre Ergani!
Görsem ailen böyle lüküüüüstü dimi dicem!
Alaçatıya bi plaj yaptı, içeriye girmeyi bırak bakmak için bile para alacak neredeyse!!!!!
50 gayme ödeyerek içeriye giriyosunuz, içerde yaptığınız harcamalarla çıkışta onlar size giriyor!!!
50 lira verdiğim plajda şahsıma özel krem sürücü isterim ben!
Yavrum lüküüüs böyledir bence!
Plaja tahtlar kurup günlüğü 2bin liradan kiralanarak lüküs hayat yaşanmaz!
Krem süren, denizden çıktığım da havluyla kurulayan falan filan yoksa bebeeem 2bin lirayı Alaçatı'da harcicamaaa Nice'e giderim leeeyn!!!
Türk insanında kafa yok yaaa! Fransız rivierası dururken bunlar Bodurm'da-Alaçatı'da kazıklanıyolar!!!!!!!!
Bence öyle bebeeem... Benim havadan-civadan-lüküsden anladığım bu!
Parası-pulu yok oralara-buralara gidemiyo o yüzden uzanamadığı ciğere mundar diyen kedilerden demeyin bana!
Çok şükür paramda var pulumda, ancak enayilik yok!
Adam gibi mojito yap o zaman vereyim 30 lira!
Tertemiz minderlerin olsun o zaman vereyim 15 lira şezlonguna
Kayış gibi ahtapota sanki çok nadir bir ürünmüş gibi fiyat koyma Sakıza gidip 7 avroya senin meze tabağında verdiğinin 4 katı büyüklükte yemeğe gitmeyeyim!
Mekanına geldiğim arabama bakıp ıyk-vıyk yapma ki içerde cebime akrep girmiş gibi takılmayayım!
Dandik Leona'ya 150 lira alma ki tüm yaz mekanına gelip roze içme keyfi yaşayayim sende müdavim müşteri yap!
Sezon 2 ay diye düdüklendik!
Hani bi laf vardır tecavüz kaçınılmaz olduğunda kapa gözlerini zevk al diye, walla çok kapadım alamadım! Hatta firijit bilem olduğumu düşündüm !!!
Para kazanmaya çalışanlara da tatile gelenlere de çok acıyorum...
Memlekette her şey kazık üzerine!
2 ay sezon var diye kazıklayacağına gelip mekan açma...
Tatildeyiz harcadığımız paranın hesabını tutmuyoruz diye sizde keriz olmayın beaaa !!!
Çeşme'de hep duyduğum İstanbul fiyatı lafıydı...
Ulan İstanbul'un en gözde semtinde yaşıyorum, Teşvikiye'de bile öyle fahiş fiyatlar ne gördüm ne de ödedim!!!!
Benim bilmediğim başka bir İstanbul var her halde... Henüz gitmediğim-görmediğim-deneyimlemediğim...Kısmet bir ara oraya da giderim inşallah maaşallah!!!
Efenim bu satırları İstanbul'dan yazıyorum...2 gün sonra yine Çeşme'me gidip sakin, huzurlu, biz bize tadını çıkartacağım...
İstanbullular olmadan...
En ince, en sivri topuklar, marka çantalar olmadan...
Rüzgarı dinmiş, denizi ısınmış, Çeşme'nin sakinleri ile biz sevdalıları huzura uyanıp huzurla yaşayıp huzurla uyuyacağız... (çok yeşil sermaye oldu leeeyn son bölüm! yeşil huzur deeeel yaşayacağımız, yeşilaysız huzur :p)
Beklerim efendim...
Ayayorgiden gelen sesler olmadan sabah 4'de yatmak zorunda kalmadığımız gecelerimize, ılık güneşle flörte... (ılık güneş nasssı bişi acep? yazdım ama bende bilmiyorum...)
Aaaay yeter bu kadar şehir hayatı...
Bahçemi özledim...
Ellerimle ektiğim domateslerimi, kabaklarımı, çiçeklerimi, sabah duş alıp öğlen olmadan pis hissetmediğim temmiiiiiz havasını, bol oksijenini, papimi...
Çeşme sevdalısıyım...Çok seviyorum ancak daha fazla yapılaşma, daha fazla sosyetik mekan olursa Türkbükü'ne yerleşmeyi tercih ederim...Bodrum'da oturmuş bi sosyete var yani... Burdakinin oturmasına ooo zaman var olmaz benim gibi bir Nişantaş kadınına yakışmaaaaz! :ppppppppp
Hadi canlar hadi para biriktirin yazın onbin bilmem kaç taksitle rivieralardan birine gidinde havanızda gazınız da ziyan olmasın buraçlarda! Para biriktiremeyenler de kristal riviera zeytinyağ alsın! :pppppppppppp
Az oksijenli hava mağduruyum mukadderaaat!
Hadddin baaaay canlar! ;)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder