Ozborn'dan Merhaba...

Ortaya karışık, akla, yüreğe ne düşerse buraçta...

Etiketler

8 Ağustos 2008 Cuma

Gün doğuyor... (deneme)

Bir ada...
Ada da bir tepe...
Küçük bir taş ev...
Duvarlarından, pencerelerinden ve kapısından rüzgarın sesi duyulmakta...
Rüzgar sadece dışarda esmemekte...
Odanın içinde...
Yatağa kıvrılıp yatmış kadının yüreğinde esmekte...
Kadının yüreğindeki dışardakinden daha fazla esmekte...
Fırtınalar kopmakta kalbinde bedeninde...

Dışardaki rüzgara karışan içindeki fırtına arada hıçkırıklarıyla daha bir keskinleşmekte...
Hıçkırırken vücudu sarsılmakta...
Boğazından kopan hıçkırıklar boağazını parçalamakta...
Gözünde yaş kalmamasına rağmen ağlamakta...

Gözleri, kalbi, bedeni, boğazı her yanı acımakta...
Gözlerini yumsa ve herşeyi unutsa...
Tüm arzusu bu aslında...
Uyandığında beyni, anıları, hatıraları yaşadığı tatlar kalmasa...
Gözünün feri çekilmiş bir halde öylece gözünü bir noktaya ikip yaşasa...
Mutluluğu-mutsuzluğu bilmeden...
Hiç birşeyi bilmeden-yapmadan...

Hıçkırıklarıyla arsılan bedenini hafifçe gıcırdayan yataktan doğrultup şarap şişesine uzatıyor elini...
Bu kaçıncı kimbilir?
Artık güzel mi kötümü tadı umrunda değil...
Tek arzusu uyuşmak...
Unutmak, hatırlamamak...

Nefes alıyor ama alamıyor...
Ağzına dolan göz yaşlarının arasında ılık ılık şarap boğazından aşağıya akıyor...
Bir hıçkırık dalgası geliyor...
Boğazı açıyor...
Ağzındakini boğulmamak için tükürmek istiyor ama yutuyor...
Bir inleme kopuyor boğazından...
Bir göz yaşı seli daha geliyor...
Elini eski komidine uzatıyor sigarasını alıyor...
Yanan kibriti söndürmek yerine ateşin parmakalrının ucuna doğru gelmesini izliyor büyülenmiş gözlerle...
Ah tanrım neden çıldıramıyorum? Keşke şu an çıldırsam... Mantığım gitse yok olsa...
Kibriti aceleyle sallayıp taş zemine atıyor...

Dağnık bir yatak...
Yerde sigara kutuları, şarap şişeleri...
Saçları pis...
Gözleri açılamayacak kadar şiş...
Yüreği özlem ve acı dolu...
Kırgın, güvensiz, umutsuz, ürkek, mutsuz...
Şarabından bir yudum daha alıyor...
Penceresinden denizin üzerinden doğan güneşe bakıyor...
Küçük bir umut kırıntısı kıpırdıyor yüreğinde...
Yüzü beyninin bir anlık unuttuğu acılarla mutlulukla aydınlanıyor...

Gün doğuyor...

Hiç yorum yok: