Ozborn'dan Merhaba...

Ortaya karışık, akla, yüreğe ne düşerse buraçta...

Etiketler

14 Kasım 2008 Cuma

6x6=36*

6x6=36 olmama günler kaldı...
Hayat ne çabuk aktı...
Kendimi ne 30'lu nede 20'li hissediyorum.
Ben hala benim.
Hala eski deli dolu Ozy.
Her gün yeni ilgi alanları keşfeden, içi içine sığmayan, aceleci, tez canlı, bunca çalışma yılına rağmen sabahları hala erken kalkamayan, bazen tembel bazen üşengeç, tutkulu, aşk olmadan, istemeden hiç birşeyi yapmayan... İnişli çıkışlı belki birlikte oldukları için zor-yorucu ama hala çocuk saflığında, iyi niyetinde...

Az çok olgunlaştım.
Eskisi gibi uçarı olmasam da hafiften bir ağırlık var.
Ama yinede yaşımı duyunca kimse inanamıyor. Hem fiziğim göstermiyor hem de zekam !!! :)))))

Geldik buyaşa...
Naptık bu yaşa kadar?
En çok olmak istediğimiz şeyi olduk: Mimar olduk. Ama çok arzulasam da yapmıyorum/yapamıyorum mesleğimi...
Köreldiğime, yeteneğimi gösteremediğime, üretemediğime üzülüyorum.
Oysa ki ben, ben varya ben...
Mukadderat!!!

Bu yaşa kadar serseri mayındım.
Gönlüm hovardaydı...
Gezdim tozdum, eğlendim... Yapmadım uzun soluklu planlar. Gelecek yarın uyandığımda olan ve olacaklardı... Yoktu ötesi... Daha fazlasını düşünmeye takmaya deymezdi... En düşünülecek şey önümüzdeki sezon için ihtiyaç duyulan veya duyulacak şeylerdi...

Ama gün geldi tüm hayatı 'U' dönüşü kıvamında hemde el freni çekili u dönüşü kıvamında değiştirmeye yeltelendirecek bir adam çıktı.

Siktiiiiiiiiiiiiiiiiiir !!!
Bunca senenin özgürlüğü, tekliği, düşünülmemiş plansız planlılığı, kalp heyecanı, aşk-meşk, sağlık, yaşlılık, umutla uyuma-uyanma...

Bünye sonunda arzu ettiğine kavuştuğundan mutlu ama bunca zamanın serseri mayınlığının düzene girmesinin teklemesinden şaşkın oldu.

Sonunda yarın 'yarın' değildi. Uyuyup uyanılan ertesi gün yani...
Tekim ben herşeyi tek başına halletmeliyim-yanlızım ben değildim.
Birlikte gülecek, birlikte ağlayacak iki ayrı kalbin aynı hissedip tek kalp olarak atacağı bir mucize vardı.

36'ya aylar kala...
Yanlızlık, tek başınalık, yarınsızlık, umutsuzluk, sevgisizlik, yuvasızlık, başına buyrukluk dünden bu günden doğru olan bilinen herşeyin silinip gideceği...

36 olmama günler kala artık gelecek hayalim var. Bu güne kadar kurmadığım, bilmediğim hayaller, arzular, istekler usuma üşüşmekte...

Kariyer, sağlık, aşk, arkadaşlık-dostluk her şey ama herşey hayatımdaki farklı bir renge bürünüyor. Hiç çıkmayı düşünmediğim ve çıkacağımı sanmadığım bir üst level'da oynuyorum artık.

Otuuuuzaltı... Söyleyince, yazınca çok geliyor göze, kulağa... Çok çok...
Ama öyle değil...
Hayat 30'dan sonra başlıyor...
Benimkisi ise yeni başlıyor...

Yeni yepizyeni, taze mis kokulu yazılacak çok sayfası olan yeni bir defter...
Doldurulacak çok güzel anılar, yaşanmışlıklar ve yarınlar beni bekliyor...

İlk defa yeni yaşımı heyecenla bekliyorum. Çocukluğumdaki o büyüme arzusu gibi... 18'e az kaldı heyecanı gibi...
Yeni yaşım yeni bir yaşam getiriyor bana...
Hiç ummadığım, düşünmediğim, korkup kaçtığım, saklandığım bir güzellik...

36'ya aylar kala bir adam beni, benliğimi değiştiriyor...
Hayalsiz, yarınsız, umutsuz, plansızken, umutluyum, planlıyım, yarınlıyım...
Ve hiç olmadığım kadar güzel, akıllı, olgun ve kadınım... Ama yine ben muzur Ozy Ozbornum...

Yeni yaşım ve yeni hayatım hoşgeldiniz...
Sizi sevgiyle, merekla heyecanla kollarını açmış bekliyorum...

*Bana yeniden yaşama sevinci veren, hayatıma başka bambaşka renkler katan, başka pencerelerinde olduğunu gösteren sevdiğim adama...

Hiç yorum yok: