Hiç çevrenizdeki dostlarınıza, arkadaşlarınıza yabancı olduğunuz bir dönem oldu mu?
Onca yaşanmışlığa, onca güzelliğe rağmen birden zuzaylı olduğunuz veya oldukları?
Yaşam durmadan yeni şeyler öğretiyor. Öğretmesede bir gün bazı şeyleri fark ediyorsunuz.
Sizin henüz emeklemeye başladığınız yollarda, yürümüş, koşmuş, düşmüş, fnish'i çoktan görmüş insanlarla bazen ne kadar uzak, ayrık düşüyorsunuz...Onlar için iş bitmiştir... Aşılmıştır.
Sizin dert dedikleriniz onlar için dert değildir. Oturup konuşmak istersiniz ama birden sohbet farklılaşır. Sizinde bildiğiniz ama bir takım sebeplerden uygulayamadığınız cevapları sanki çok kolaymış gibi söylerler...Her zaman tecrübeli dostlar-arkadaşlar iyi olmuyor galiba...
Bazen sizin gibi emekleyenlerle olmak daha iyi.
Gün görmüş geçirmişliğin bilmişliği-ukalalığı bazen istemeden can acıtıyor-canınızı sıkıyor. Ve birden bir gün arşiment gibi, bulduuum buldum oluyorsunuz...
Ununu eleyip, eleğini asmışlardan her zaman hayır gelmiyor!
Yaşı yaşına- huyu huyuna- alışkanlıkları alışkanlıklarına- yaşamışlıkları yaşamışlıklarına eş ve değeri bulmak gerekiyor galiba...
Heeey çok bilmişler, yaşayıp görmüşler bir zamanlar sizde emekliyordunuz...
Ama hatırlamak zor geliyor dimi?...
Her halde... Yoksa bu kadar basit olamaz herşey...
Galiba ruhumu zuzaylılar ele geçirdi...
Amaaan bi sürede zuzayda dolanayım nolceek, macera maceradır, tecrübe tecrübedir.
Bir yerlerde varmıdır bilmişlik, ukalalık kursu acaba?Yoksada mukadderaaaaat ! :)))))
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder