Ayı şehirde yaşarsa...

Ev alma komşu al demişler...
Ne kadar doğru...

Eve ilk taşındığımızda, üstümüzdeki dublex dairede genç bir oğlan oturuyordu...
Arada bir sabahın 2.'de eve attığı ruslarla alemini dinliyorduk...
Hafta içi üst komşunuzun depişme sesine uyanmak, uykunuzun bölünmesi, hatta kaçması ve ertesi gün sizin erken saatte işe gidecek olmanız kabus birşeydi...

Biz üst komşunun son demlerine yetişmişiz sans eseri... apartman illallah dediği için oğlanı attılar kısa bir süre sonra...

Ve oooh 2 senedir huzurlu huzurlu yaşarken, yılbaşından 1 hafta önce yeni bir kiracı taşındı üstümüze...

Taşınmaz olaydı !!!
Adam gündüz uyuyup gece vampir olan bir yaratık çıktı !!!
Eski kiracıyı mumla arar olduk !!!

İlk başlarda sabah 5'te eve gelmesine uyanmaya başladık...
Tam yatak odamın üstünde sabahın 5.'de kürtçe mi- arapça mı nece olduğu belli olmayan bi lehçeyle bağıra çağıra telefonla konuşmasına uyanıyordum...

İstisnasız saat 0502'de 1 hafta boyunca uyandım ! Tepemde yarım saat süren bir türlü anlayamadığım konuşmaları dinleyerek 1 hafta geçti...

Annem dayanamadı ve kibarca, yukarının mimarisi bizden farklı olduğu için yatakodalarımızın yerini anlattı... Biraz daha yavaş olurmusunuz dedi... Adam hay hay dedi...

Adama sanki yavaş-sessiz ol demedik !!!
Bu sefer sabaha karşı eve hatun atmalar başladı !!!

Herkes özgürdür, kim ne yapmak istiyorsa yaparda, tepemde paralı seksin tüm ayrıntılarını yaşamak istememekte benim hakkım !!!

Bir kaç gece sabırla üst komşunun para karşılığı yaşadığı zevke sabırla tanık olduk...

Biz sabır gösterdikçe adam sabrımızı denemeye karar verdi !!!

Geçen haftasonu, cumartesi gecesi sabahın 2.'de tak tak taaaaak sesine uyandım...
Ulan bu saatte tamirat mı yapılır diye yataktan kalktım... Bi baktım ki annemde ayakta...
İkimizde sabahlıklarla evin içinde volta atmaya başladık...
Neyi tamir ediyor bu saatte dedim.
Annem tamir değil dedi, mutfaktan geliyor ses, çiğ köfte yoğuruyor...
Sabahın bu saatinde !!! Töbe yarabbim !!!
Takır tukur yoğurduğu, çiğ köfte seansı bitti, ses kesildi, hadi artık yatabiliriz olduk bu sefer müzik setinden iğrenç bir şekilde söylenen türkünün sesi tüm evimizi doldurmaya başladı !!!

Yuh! Salondan yatak odalarına kadar gelen müzik sesi benim cinlerimi artık tepemde tutturamaz oldu!

Yukarı çıkıcam dedim annem olmaz dedi... Polisi aricam o zaman dedim annem önce onada ı-ıh dedi... Sonra baktı sabır-kibarlık işe yaramayacak ışık hızında salona gidip polisi aradı.

Sabahın 3.30'da polis geldi... Yukarıya gönderdik polisi... 20dk boyunca adam polise kapıyı açmadı!!! Polis kapıyı çalarken adam hatunu saklama telaşına girdi...

Adam sessiz hareket etmek-konuşmak ne bilmediğinden polis kapıyı çalarken onun yukarda yaptığı herşeyi duyduk.

Neyse polise kapıyı açtı, polis gürültüden şikayet var dedi, eee şey biz yemek yaptık bu gece tamam sessiz oluruz dedi adam polis gitti, yukarda ses kesildi...

Sabah 4 sularında artık uyuyabiliriz diyip odalarımıza çekildik...
Tam dalmış sonunda uyuyabilmenin zevkindeyken, birden acı bir çığlık duydum...
Nasıl bir çığlık ama... Öyle bir panikle uyandım ki, anneme birşey oldu sanıp nereye gideceğimi, napacağımı bilemez bir halde, tir tir titreyip odamdan çıkacakken, komşumuzun hacet giderdiği çıktı ortaya !!!

Hatun acı içinde ciyaklıyo, adama yavaş diye bağırıyo, adam artık hangi pozisyonda ne yapıyosa yapmaya devam ediyo ve son derece iğrenççe kadının kaba etlerine mi artık neresine vuruyosa şak şak vurma sesi geliyo, kadının ağlamayla-zevk inlemesi-acı çığlığı birbirine karışıyo bir durum !!!

Aaaaaaa diye bağırmaya başladım ! Çiğ köften bitti bide şimdi senin si...menimi dinliceeeeez !!!

O saatten sonra artık aile terbiyesi, nezaket bende de kalmadı !!! Bir yandan bağırıyorum bir yandan titriyorum... Uykudan çığlıklara uyanın bakim noluyo görün...

Yarım saat ciyak ciyak eylem sürdü, sonra daaaan diye bir ses geldi. Sanırsam işi biten komşum kadını yere çaktı !!! :))) 10dk sonra kapı açıldı, asansöre binildi...

Annemle ön tarafa koşup cama yapıştık...

Hatun yalpalaya yalpalaya çıktı, cep telefonundan birilerini aradı ve köşeden kayboldu...

Pazar sabahı şahit olduğum şey hard porno ötesi birşeydi. Doğru düzgün uyuyamamaktan ve tecavüzvarimsi bir eyleme şahit olduğumdan ötürü tüm günü asabım bozuk ve istem dışı titreyerek geçirdim.

Sevgili yöneticimiz astrolog bilmemnesi olduğundan durmadan yurtdışına gidip geldiğinden şahit olduğumuz olaya şahit olamadı... Bir gün sonra onu bulamayınca posta kutusuna yazıp koyduğum notu okuyup bizi arayınca şikayetimizi yaptık, mal sahibini aramasını söyledik...

Sevgili mal sahibi 3000 TL'lik kirayı 2 senelik peşin vermiş kiracısından hoşnutsuz olduğumuz için bize hırladı !!!

Bizde ona hırladık...
Yönetici olayı bir gecelik birşey adledip daha önceki kiracıyada tepki göstermiştiniz, siz biraz fazla ses hassasiyetine sahipsiniz sanırsam yaptı...

Hödööö? Leeeyn manyak hatun, tepemde neredeyse her gece tecavüz oluyoooo !!!

Kadını boğazlamamak için avuçlarımı sıka sıka, eski kiracı bunun yanında melekti dedim. Rus hatunlar bu kadar ciyaklamıyodu, 2 tane feyk inleme yapıyolardı ve olay yarım saat sürüyodu, bu bütün gece hem kadını hem bizi şey ediyor dedim... Bunu demeklede yetinmeyip avukatımı aradım... Hakkımı hukuğumu öğrenip şikayetleri yeterince kayde değer almadığı için yöneticiyi nasıl al aşağı edeceğimi öğrendim !!!

Tam yöneticiye ihbarname çekecektim kiiiii, üst komşunun yine azacağı tuttu... Gecenin 2.'de onunla yatmak istemeyen hatunu kapıcıyı çağırıp evden attırmaya kalkınca yönetici siz haklısınız, ben sizin arkanızdayım, sabredin, ne yukarı çıkın ne polisi arayın mal sahibiyle konuştum, apartman kararınca attırıcaz onu dedi...

İşte herşey para değil.
2 senedir üst katı ya büyük geldiği için ya da parası yüzünden kimse tutmuyordu... Sonunda istenilen kiraya gıkı çıkmayan biri çıktı, mal sahibi inmidir-cinmidir araştırmadan para için verdi kiraya...

Mal sahibi paradan olmak istemiyor, biz tepemizde fuhuş yaşamak istemiyoruz...
Apartman sakinleri bizim kadar olmasada yaşadıkları gürültüyü-giren çıkanın belli olmamasını istemiyorlar...

Sabırla bekliyoruz şimdi...

Dün gecede 3 saat boyunca hiç durmaksızın bağıra çağıra birisinin annesini şey etti... Ulan başka küfür yok muuuuu, ah ah şeyim olsa o öyle söylenerek olmaz böyle yapılır yapacaktım !!!

Ne iş yapar, gece vakti nereye gider gelir, sabahın o saatinde telefonla kimlerle konuşur, neden bu kadar abazan kalmıştır, pavyon mu işletir, kadın mı satar...

Mukadderaaaaat !!!

1 aydır süper alemli geceler yaşamaktayım efem...
Yatak odamı, seslerle hayal gücünü canlandırarak seks egzersizleri için kiraya vermeyi düşünüyorum...

Hard porno, tecavüz, çiğköfte yoğurma, şehre adaptasyon dönemi yaşayan ayı görme gibi meraklarınız, hobileriniz varsa buyrun beklerim efeeeem !!!

Bu ayı bir an önce taşınmazsa ben bııızt bııızt zııııt diye tranvatik bi boyuta geçicem... Sayesinde kadın-erkek şeysine bi ıııyk geldi... Sabahın dördünden önce uyuyamamaktan uyku düzenimde bozuldu !!!

Beytiiii...

Hem karaciğer pehrizimin bitişi hemde 'daddy' lakaplı amcamın 73. doğum günü sebebiyetiyle bu gün Beyti'ye gittik...

6 sene sonra Beyti !!!
Florya Nişantaş'tan kalkıp hadi bi beyti yiyelim demek için çooook mu çook uzak bi mesafe...
70'li yıllarda hizmete giren Beyti memleketin en bi en süper nefis et lokantasıdır...
Türk mimarisi izlerini taşıyan binası ve dünyaca tanınan mutfağıyla size hem görsel hemide midesel zevk sunar... Ancak aynı zevki cüzdanınız almaz... O onun sorunudur mukadderaaaat !!! :))))

Terasıyla birlikte 7 salondan oluşan Beyti'de Kabul salonunda cam kenarında bizim için ayrılmış masamıza geçip, kurulup, nefis mi nefis etlerin, zeytinyağlıların, pilavların tadına varırken arka amsamıza bir çift geldi...

Adam ak saçlı yaşlı bişi... Hatun yarı yaşımda belki ondanda güccük, zayıf ama maşallah zürefaaa cennetinde yetişmiş...

Geçtiler oturdular...
Önce sizli-bizliydi muhabbet...

Masalarımı dinliyosun ozy aaa ne ayıp yapmayın !!! Beyti'de müzik sesi çok alçaktır... Ve alçak sesli konuşmayı sevmeyen Türk milleti insanı saolsun... İster istemez mezemiz oldular... :)

Bi süre sonra senli-benli olundu...

Tam kalkmamıza yakın hatun;

Bana ne aldın kiiiiiiiiiii? Bi çanta bide pırlanta kolye demez mi?

Daha ne alacaydıııı bacım? demek istedim ama ayva tatlısı nasıl nefistiiiiiiiiiiii... :)))

Bi yandan tatlımızı yerken kulaklarımız eeeeee? vaziyetindeydi...

Pek bişey öğrenemedik !!!
Amcamın kahve içmeyeceği tuttu !!! Hıh !

Ben var anlamamak...
Böylesine çıtır, hayatın baharında insanların, kırış kırış, buruş buruş adamlarla olmasını !!!
Para pul, lüks hayat, çanta, pırlanta?

O nooooo !!!

Başkasının değer vermesi için önce sizin kendinize değer vermeniz lazım !!!

Aşk olsa anlarım ama bu gün şahit olduğumuz örnekteki gibi bi durum çok mide bulandırıcı, çok gurur kırıcı...

Amma velakin hemcinslerim kısa yoldan köşe olmak istiyorlar !
Sen şanslısın ailenden dolayı dediğini duyar gibiyim hatunun...
Şanslı olsam da olmasamda bende domuz gurur vardır...
Ben yetiştirilmemin ötesinde şahsiyet olarak gururlu bi mahlukat olduğumdan, imkanlarım olmasa bile böylesine bişey yaşayamam...

İnsanız... Öğrenciyken aç kaldığım çok olmuştur... Ne arkadaşlarım ne sevgililerim bilmediler... (okuyanda milyon sevgilim olmuş sanacak !!! :)))) Amaaan sanan sansın namım yürüsün :pppp) Hala daha sevgilime 'ben eşşek ben tüm paramı yedim parasız kaldım' demem mesela... O çakarsa kem küm eder, itiraz ederim baktım yalanımı yemiyo, itiraf etmekten kaçış yok o zaman söylerim ama yinede para-pul almam... Alıyosamda o borçtur... Böyle manyak bişeyimdir...

Allah kimseyi ihtiyaçtan birisine muhtaç etmesin... Dostum içinde düşmanım içinde dileğim budur...

Neyse konuya gelelim...
Ben bu yaş farkı olayına gıcığım...
Tazecik insanlar pörsümüşlerle beraber!!! Aklım almıyor...

Birlikte yaşlanırsın, birlikte pörsürsün o ayrı...
Bilirsin hangi çizgi, hangi beyaz ne için...
O kırışığa, o sarkmaya, o ize sevgiyle bakarsın...
Adamın kel kebelek kafasına bakıp saçlı hali nasılmış acaba diye düşünmek yerine, aaaah canım, neden sonra, hangi olaylardan sonra saçları gitti demek başka... Yanılıyormuyum?

Oooo nooo ben pek bi romantik, pek bi sevgi böcüüü bişiyim !!! :pppp

Kuzenlerimden biri analarımızdan da büyük birisiyle beraber !!!
Hatun benden 2 yaş büyük !!!

Duyduğumda direk aklıma gelen viyagra kullanıyomusunuz diye sormak olmuştu !!!
Bana döndü çok kötüsün dedi !!!

Ne kötüsü beeee !!! Senin hayata, yaşama ihtiyacın var !!! Manyak kocanla boşanalı kaç sene oldu, ve o bilmemne evladı aynı 'aliye' dizisindeki gibi oğlunu sana göstermiyoooo !!! Senin morale ihtiyacın var... Tamam 'amca' yaşanmışlığıyla, hayat tecrübesiyle sana iyi gelebiliyo olabilir... Hatta oturup sohbet etsek hepimize yol gösterici olurda... Senin hayata dönmek için hayat fışkıran gecede 20 postalık performans yetisi olana ihtiyacın var, yaşayıp, ununu eleyip eleğini aşmış birine ihtiyacın yok dedim...

Tamam kabul, gecede 20 posta imkansız bişiiii !!! :)))) Abarttım kabul !!! :) Ben onun korktuğu için sığınmasını istemiyorum. Zarar görsede, yaşamasını, umutlanmasını, eskisi gibi korkusuzca hayatını yaşamasını istiyorum. Birlikte olduğu adam zararsız ! En büyük zarar bi gün tıkdanak ölüp gitmesi olacak ve onun üstündeyken olmaması duam !!! :)

Kabullendiremedim... Haftada 2 defa buluşuyolar... Bende Sex&City'deki Semeeenta modunda ön sevişme bu geceydi, goool öbür geceye inşallah maşallah modunda takılıp duruyorum !!!

:PPP
:)))))))))))

Alçaaaam, biliyorum...
Ama davul bile dengi dengine...
Adamın huzur arzusu, kadının gezelim tozalım arzusu... Bide işin içinde para pul varsa bana onu al bunu al, niye almadın durumu...

Ulan zürefaaa cennetinde büyümüş hatun, adam seni yemeğe Beyti'ye getirmiş ve o içmiyo sırf sen bi kadeh içerim ben dedin diye sana şişe açtırıp masanı donatmış ya... çantayı geçtim, pırlanta kolye almış ya... Daha ne istiyooon sonbaharında ki adamın gülü?

Neyse ne...

Yiyenede, yedirenede gıcık oluyorum...
Ve bir takım çıkarlar-ihtiyaçlar vs. için yaşanan ilişkilere ise genci-yaşlısı-zencisi-beyazı-çayniziii fark etmeden her türlüsüne gıcık oluyorum !!!

Sevgiliiiiiiiiiiiiim sen bu güne kadar bane ne aldıııııııııın? Hııım? Onu aldın bunu aldın şunu aldın o kadar !!! :ppppppp

Oh çok şükür binşükür... Sonunda mideciğim bayram etti, cüzdanım ağladıya... Olsun... Tanrım sen kimseyi aç, benim gibi et severleri etsiz, kısaca kimseyi sevdiği şeyden, yediği-içtiğinden ayırma tanrım...

Sağlığa efendim... ;)

Sergiden sonra...

Yeni yılın 2. günü kültür delisi olarak annemle Pera müzesine gittik.
Haftasonları müzeye gitmek büyük hata ya neyse...

2 tene nefis sergi var Pera müzesinde...
Frida Kahlo ve Diego Rivera ile Çarlık Rusyası'ndan Sahneler...


En üst kattan gezmeye başladığımız müzenin ziyaretçileri ve müze yönetimin tutumu beni hayrete düşürdü...


İçerisi nasıl kalabalık !!!


Yurt dışında artık sergi ziyareti için rezervasyon yapılıyor !!!

Biletinizi belirlenmiş, size uygun saat dilimlerinden birinden alıyorsunuz ve sergiyi ancak biletinizin üzerinde yazan o saatte gezebiliyorsunuz...

Buda curcuna olmasını engelliyor...


Bizim gibi hazır yurt dışındayım bide sergi gezeyim diyenler için bazen size uygun olan güne-saate bilet bulamama gibi kötü bir süprizi olsada adam gibi sergi gezmek için en doğru çözüm yolu bu!


Memlekettede başlaması gerekiyor...


Çarlık Rusyası'nın tabloları nasıl nefis... İnsanı nasıl etkiliyor, düşündürüyor, alıp görürüyor... Canlı gibi tablolar... Ancak kalabalıktan ve sergi gezme kültürü olmayan memleketimin insanı yüzünden her tablo önünde ayrı bir sinir krizi geçirmektesiniz...


Milletin elinde cep telefonları veya minik dijital fotoğraf makineleri şak, şak, çık, çık fotoğraf çekiyorlar !!!


Tüm dünyada şikayetçi olduğum şey sergi kitapçıklarının, hediyelik eşyalarının çok pahallı olmasıdır... Elbette o güzelliklere sahip olma dürtüsünü anlıyorum insanların ama, serginin içine ederek, diğer insanları rahatsız ederek bu arzuyu gerçek kılmayı anlamıyorum !!!


Bir şekilde tüm tablolarda yanıma düşen cep telefonuyla durmadan fotoğraf çeken koca adamı azarlamadan edemedim !!!


Adam şaka gibi, ondan kaçtıkça pıt önünde durduğum tablonun olduğu yere geliyor, vücut diliyle hadi kay kenara dermişcesine hareketlerde bulunuyor ve benim istem dışı kaçmak için attığım en ufak adımı fırsat bilip kadrajında ortalamayı yapıp fotoğraf çekiyor !!!


En sonunda sert ve aşağlar bir ses tonunda 'serginin kitapçığı satılıyordur!' dediysemde adama hiiiç tınmadı !!!


Bu arada sosyetik bir mimarımız eşi ve çocuğuyla sergiyi geziyordu ve yan yana düştüğümüz bir an kulaklarıma inanamadığım bir şey söyledi; (İsimler değiştirilmiştir efem)


Ahmetciiim, Rusya'da çok fakirlik varmış ondan komünizm gelmiş dimiiiii?

!!!

Yorum var da yok !

Hanfendüüü benden yaşça büyük. Öğrenimi büyük ihtimalle sağ-sol olaylarına denk gelmiştir... Neyin neden doğduğunu, olduğunu az çok bilmesi gereken bi dönemde öğrenim görmüş diye düşünüyorum.... Şimdiki neslin cehaletini, bilgisizliğini anlarımda onun?


Eee yani kadı kızındada kusur olur, koskoca mimar komünizm neden gelmiş, kim yakalamış, kim pişirmiş, kim yemiş, kim okuldan gelmiş hani bana hani bana demiş bilmiyor olabilir... Sonuçta bende koskocaaaa olmasamda mimarım ve onun Christian Louboutin kültürüne sahip değilim mesela... :pppp


Bilmemek değil öğrenmemek ayıptaaa, bu yaşta, hemide 'cemiyet' hayatımızın önemli şahsiyetlerinden oluptaaaaa... Neyse... :))))

Frida Kahlo sergisi nefis...

Biyografisinin anlatıldığı videoyu izlerken hem zevkten dört köşe oluyorsunuz hemde kadının yaşadığı acı ve üzüntülerden yüreğiniz cız-bız köfte oluyor...

Nefis bir sergi kaçırmayayın derim. Ancak haftasonu yerine bir şekilde hafta içi gidip ziyaret edin... Ben bir fırsat ayarlayıp yeniden sakince gezeceğim.

Hafta başı Pera müzesinden çocuklar için yaptıkları bir eğitimin maili geldi.

Aynı eğitimin memleketimin kazık insanlarınada verilmesini istiyorum.

Bir sergi nasıl gezilir, hangi mesafeden bakılır, tablo nefis ötesi olsa dahi kafayı çerçeveye dayayarak çek çek beni çek yapılmazı öğretsinler istiyorum !!!

Yuuuuh Facebookta da Frida'nın portresiyle bi fotonuzda olmasın !!!

Azcık başkalarınada saygıyı, kültürü, nerde ne yapılırı bilmek gerekiyor... Ağaç yaşken eğilirde, memleketimizde kültüre ve sanata verilen değerden dolayı eğitilememiş işte de... Zararın neresinden dönülürse kardır dimi? ;)

Kırmızı zebra'nın maceraları eheee ;)))

Yeni yıla 1 hafta kala son haftasonu...
Cuma gecesi sabaha karşı noluyooo leeeyn ağzımın içinde ne var diye uyandım!
Uyku sersemi ne aradıysam artık bişey bulmayınca o haaa oldum yine dişlerini mi gıcırdatmaya başladın?
Ne gıcırdatmacaysa kendi sesime uyandım waaaay olup...
Uykuda Ice age'de ki Sit'in birebir kendisi olan bendeniz sııııızzzzzzzzzzzzzzzzz oldum...

Sabah christmas alışverişi yapmaya Nişantaşlardan teeeee karşı yakada ki Metro'ya (Malsef teeee olmasına rağmen orası daha yakın) giderken sağ alt dişlerde hafiften bi sıkışma-itişme hissetsem de gıcırdatma, gıcırdatmaaaa etkisi diyip durdum !!!

Efenim yeni hastalığım, yeni biram, bundan sonra Çeşme'de-meşmede götürebildiğim her yerde elimden düşmeyecek nefiiiiis ALKOLSÜZ Alman birası olan Bitburger ve tarçınlı-çaklıktı kurabiye alıp eve gelen bendeniz akşam için biraları dolaba atıp, kukilerle kahve keyfi yapmaya hazırlanırkeeeeen sevgili ağzım, biricik dişlerim sorunun ne olduğunu pıttanaaak belli etme kararı aldılar:

Hepsinin çekilipteee, bi tanesinin aaay ben çıkmicaaaam baaaaneeee, çıkmayıpta yerime gömülüceeeem diyen son 20'lik dişimin eee sıkıldık biraz daha başımızı yükseltelim istediği ortaya çıktı !!!

Leeeeeeeeeeyn !!!
Senelerdir sönmüş volkan kıvamında yaşıyoduk!!! Vezüv olmanın ne gereği vardı?
Arada yarım günlüğüne yada 1 günlüğüne hafif bi yutkunma problemi yapardın, bebeklerin çıkan dişleri edasında kaşınırdın... Hiç çıkmaya niyetin yoktuuuu... Seni gören her dişçi madem problemsiz bir birliktelik kalsın kalsın diyodu sana...

Eeeee manyak cumartesi öğleden sonrasını mı buldun?

Evet!!! Cumartesi öğleden sonramı buldu... Buldu ama benim kuki-kahve ve alkolsüz bira keyfi yapma azmime yenik düştü ta kiiiiiiiii akşam sevgiliyle konuşurken kaaaapaaat kapaaat diyerekten sevgiliyi, telefonu ve kendimi bi yere savurduğum ana kadar !!!!

Aaaa.... AAAAAAAAAAAAAAAAAAAAHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHGGGGHHHH !!!
Beynim mi çeneme vuruyodu çenem mi beynime?
Bilmiyorum...
Şuursuz 1 saat geçirdim. Bende biraz ağrı-acı eşiği yüksekliği vardır... Yaşadığım acıdan daha fazlasını yaşarsam ilaç içerim der ve kolay kolay ağrı kesici içmem. Böyle bi manyaklığım vardır !!!

Mukadderaaaaat !!!

Ancak teeee kmlerce uzakta ki sevgili ve 10.30 civarlarında izlediği konserden şakıyarak dönen annem tarafından durumumun vahim olduğu çakılıyodu ama ben çakmaz bi vaziyetteydim düşünün eşik derecemin yüksek inadını !!!

Annem bu böyle olmaz dedi... Hortlamışsın...
Pörtlemişte olabilirim... Sanırsam sağ çenem biraz çıktı, dişim biraz daha azimle itişip-tepişirse yanağımı şık bi cabrioyo ya çevirecek... Hıhııım... Cabrio bi ağız ve öpüşmek?... Evet anne sapıtık düşünceler başladığına göre eşik sınırım geçilmiş hadi gideliiiiğğğğğğim !!!

Gittik eve en yakın diş hastanesineee... İsim vermicem dava ederler... Asıl ben onlara cıs-cus yapmalıyım ya neyse...

Diş dedik, 20'lik dedik... Amerikan polisiye filmlerinde ipucu için hep başvurulan ama bizim memlekette pek başvurulan bi prosedür olmadığını düşündüğüm nefis bi diş değil ağız röntgenim oldu !!!

Hep fotoceeenik olduğum söylenir ama bunda... Bu ne biçim dişleeeer, ne biçim kemik yapısııı o noooooo ölüpte kuru kafa kaldığımda çirkin dişli kadınmış dicekler bana şeklinde kendi içimden ağrımın levellına göre çılgınca kadınsaaal bi sendrom yaşadığımı itiraf etmeliyim !!! :))))))))

Hatun fotojeniklikle alakası olmayan teknolocik röntgenime baktı, sonra sorunlu 20'liği bulmak için ağzımın içine girdi veeee...

Buna müdahale edemem dedi...
Sebep oldum?
Cerrah gerekiyor!!!
Neeeee? Yaw daha öncekiler cerrahi müdalesiz çekildi... Niye cerrah şimdi?
Çünkü, gömük, çünkü üstünde kemik var ve iltihaplı...
Eeee?
Ancak pazartesi cerrahımız gelir...
Eeeeeeeeeeeee?
Şu an size anestezi yapabilirim sadece... Pazar günüde kötü olursanız yine acile gilirsiniz...
Tabi tabi... tüm haftasonu için size vereceğim anestezi parasının daha azına Amsterdama gider turistlere yasaklanmadan önce kukimuki yer kafam iyi ağrıyı unutmuş dönerim leeeeeeeeeeyn !!! 'ni içimden dedim tabi...

Eheee... :))) Amsterdaaaaam... Aaaa.... Hııııım...

Mutlu böcük eve geldik efendim... Bu sefer anestezili Sit pozisyonunda salyalar akıta akıtaaa uyudum ta kiiiiii sabahın dördüne kadaaaaar !!!

Kadim dostum apranax ah aaaah... Alırsın bi Apranax fooord olursun Apa loorrrdu kıvamında telefon edilebilir makul saate kadar takıldım apacığımla...

Alt komşum, sevgili dişçim pek bi sosyetik dişçidir... Estetik dişçiliğin Türkiye'de ki önde gelen kişilerindendir... O gördüğünüz nefis dişli ünlüler var yaaa şişşşş ondan çıkma ;) Malsef bende sanatını kullanamıyor... Bende eski amalgamları kaldır, beyaz dolgu yap, yarım kanal tedavilerini tamamla gibi uzmanlığının dışında harbi angarya dişçilik yaşamakta...

Oysa gitsem ona tüm dişlerimi yenile desem ooooooo sanatı nasıl şakıyacak ağzımda ve sırf dişlerim için bu yaştaaa ergenlik aşıkları gibi aşıklarım olacak !!! :pppp Tabi bunun için Audi parasını ağzıma harcamam gerekirde ben seviyorum gazilerimi... Eheee

Belki son 50'lerde... Ağzıma bi auti parası yatırımı yapacak kıvamda zengin bi kocam olmuşsa o zaman belki...

:pppppp :)))))))))))))

Ay şekerim pek bi hoşuuum!

Neyse sevgili dişçim büyük ihtimalle pazar golf keyfinin içine sıçtığımı ima etmesede o tatsızlıkta mesajlarla tedevime başladı!

Şu büyük diş hastanesi beni antibiyotik tedavisine başlatmalıymış !!! Pazartesi günü çatır çatır, canlı canlı cerrahın önüne atacaklardı tedavi etmeden !!!

Aman dikkat edin... Sorun, soruşturun, öğrenin...

İltihap olsun olmasın antibiyotik tedavisi verilirmiş efendim... Ki benim röntgenimde kör gözüne parmak kıvamındaki şeyi görmeden beni yollayan doktoru baya bi tebrik ettik !!!

Neyse hiiiç sevişmem kendisiyle ama malesef dişçim onu çok seviyor: 1000'lik augmentin... Pazartesiye kadar sabah akşam aşkımız başladı...

Pazartesi sabahı pijamalarımla aşşağıya indim... Ehe aynı binada doktor olması güzel oluyor... Ev haliyle rahat rahaaat... :)))

Röntgenimi görüp, ağzıma dalıp çıkmasıyla telefona sarılması bir oldu dişçimin !!!

Memleketin en saygın dişçilik fakültelerinden birinin dekanını aradı !!!
Hocam dedi, kemik altı ve itihaplı... ağrı çok tedaviyi bekleyemeyeceğiz...
Tanrıııım dişçimi seviyoruuuum bir an önce çenemi almak için uğraşıyoooor cik ciik ciiiiiiik !!! :)

2 saat sonra cenneti vaad ederek beni eve yolladı... Tanrım nerden bilebilirdim o gün yediğim yemeğin neredeyse son yemeğim olacağını... Ah aaaah !!!

Neyse ciddi diddi klasik ameliyat prosedürü uygulattılar... Ooo tanrım maymun şeyini görmüş şey zannetmiş durumu filan yani modundayım ben !!!

Ama onlar diiildi !!!
Birazcık ciddi bi durumum varmış efem...
Hafiften çenem çıkacakmış gibi panik yaptığım, başarılı geçen operasyonumun sonucunda 38'ime girdikten günler sonra ooooh cümle elalemeee inat sen çıtırsııın oh ooooh yandan yandan oooh çatlasında patlasınlar eylemi yapan dişim alındı !!!

Sevgili dişime teşekkürediyorum çıtırlık duygumu, hislerimi perçinledi perçinlemesinedeee hayatımın içine .... etti !!!

İltihaptan dolayı dikiş atılamadı... 2 gün boyunca sadece sıvı gıdayla besleneceğim söylenip, ekstra 500 mg'lık bir antibiyotik daha verildi... 8 saattte bir al ford ol lord dediler...

İyi dedik çıktık yukarı...
Ha haaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa !!!
Pazartesinden cumaya evden dışarıya adım atamadım !!!

İlk gece lohusa kadınlar modundaydım... Eveet sezeryan ama ağızdan aha aahaa !!! Dişimin operasyon bedelini duyan annem eee doğursaydın bari dedi... Şu an ki halinin ondan pek bi farkı yok... Ücretinde...

Sevgili iş arkadaşım Simbat konuşamamamdan dolayı çok eğlendi... Ve halimden ötürü bebekler nerdeeee diyip durdu !!!
Maskara olduk !!!
Beeeaan bii kkoggusabılım dooğğracaam ben ! Göösterecem beeen bebegleri...


Bir 20'lik çektirdim ve 9 doğurdum günlerce !!!
İki antibiyotik, 8 saatt az geldiğinden neredeyse 4 saatte bir apranax...

Yemek yemeğe başladıktan sonra ağzını açamama derdi, ağzımı açamadığım için dişlerimi fırçalayamadığımdan durmadan dişçimden azar yediğimden, 38'lik bendeniz gittim 2-4 yaş diş fırçası aldım !!! O lanet minik şey bile zor girdi ama !!!

Bi anda diş çekimindeeen, ciddi operasyon nekahat dönemine geçiş yaptım !!!

Ben alt tarafı 2 günlük bişey derken... Ah aaaah...

Sonunda dün ağrım geçti... Bu sabah kendi fırçamla dişlerimi fırçaladım... Akşam için güzel mi güzel kanlı canlı nefis bir bonfile yerim hayalleri kurarkeeeen , kaşınmaya başladım...

Kaşın, kaşın kaşıııın, kaşıııııııııııııın !!! Geçmiyooo !
Vücudumun her tarafı kırmızı benek dolu...
Eheee kırmızı zebraaa oldum !!!

Antibiyotikler alerji yapmış sevgili vücuduma...
Bu sefer başka doktor, başka ilaçlar... Veee yeni bir yemek yiyememe durumu !!!

Et, balık, süt, yumurta, meyve, meyve suyu, gak-guk yassaaaaak !!!
Neeeeee?

Bugün doktorun karşısında deli gömleği giydirilmesine ramak kalmış deli gibi bi bacağımı bi saçlarımı, bi yüzümü durmaksızın karşırken, ağlamaklı ağlamaklı ben 1 haftadır açım doktor hanııııım dedim...

Yapmayın etmeyin! Ben bu yeme listesiyle 10 gün sonra taşın allahın fıstık olurum !!! Bu verdiğiniz resmen yaz öncesi ölüm diyetiiiiiiiiiii !!!

Karaciğeriniz tepki veriyor dedi... Çok yüklenmişler size...
Ama şimdide siz yükleniyosunuz...

Mukadderaaaaat !
03 ocak 2011, 1 hafta önce yirmilik dişini çektirmiş taze ex çıtırım, antibiyotik alerjisi mağduru kırmızı bi zebrayıııım !!!

Açıııım !!!
Durmadan kaşınıyorum !
Sıvı tüketip, mağrul yemekten '0' beden olucam 10 gün sonra... Evet 2011 benim fıstıklık senem olacak ahaaa !!! :pppp

Bi sabah kahvesi içmediğimde bide haftada 3 gün orta büyüklükte az pişmiş bonfile yemediğinde sıyıran kadınııııım beeeeeeeeeeeen !!!!

1 haftadır bonfile yiyemediiiiiiiiiiiiiiiiiiim !!!

Ölürsem mölürsem, vasiyetimdir:
Başucuma, Tekirdağ'ın nefis kekikli çayırlarında beslenmiş danacıktan, baktığında çiğ çiğ yenebilecek izlenimi veren bonfile getiriverirseniz makbule geçer... Aslındaaa, oldu olacak tam vasiyet olsun; Tekirdağ'ın saray kasabasında Filiz kasap var... Adımı söyleyin o anlar, oooof ondan bana özel bi sipariş olsa ölülerinizin ruhuna, cennete gidersiniz valla...

10 gün daha et yoook !!!
Vücudum kırmızı benekliiii, su çiçeği çıkarmış veletler gibiyim !!!
Bu yazı niye bu kadar uzun ve saçma mııııı? Çünkü ne popomdan yediğim iğne ne de kaşıntı için aldığım ilaç kaşıntımı dindiremediiiiiiiiiiiiiii !!! Kaşımayayım diye kendimi yazmaya verdim !!!

Oooo tanrım, bonfileden önce gelin ve kaşıyın beniiiii !!!

Bundan sonra naaah diş çektiririm !!! Naaaah antibiyotik içerim !!!
Çürüsünler, koksunlar... Bitmiştir ! Dişçiyle ve antibiyotiklerle ilişkim bitmiştir !!!

Cem Yılmaz'ın askerlik anılarını anlattığı stand-uptaki gibi,

Ben böyleeee yeni yıla girişin, dişin, alerjinin, tedavinin, kaderin, kısmetin,havanın-suyun, herşeyin ama herşeyin ...mnakoyyim abi !!!

Yoooo yooo çok çok acıların kadını modundayım, hatun sabah kahvemede el atıyodu, sigaramada !!!

Aaaaaaaaaaaaa !!! Biraz empati... ;)