Ozborn'dan Merhaba...

Ortaya karışık, akla, yüreğe ne düşerse buraçta...

Etiketler

28 Haziran 2013 Cuma

Matasyon'um...

Çocukluğum 2 dönümlük bir yazlıkta geçti...
En mutlu günlerimi de orda yaşadım en mutsuzu da...
Nefis bir çocukluk geçirdim onca üzücü olaya rağmen...
2 dönümlük bahçe ilerde baba mesleğini seçeceğimin ip uçlarını veren oyun bahçem oldu...

Bahçe de yok yoktu... 3 bahçıvan çalışırdı...
Çiçek bahçesi ayrı sebze bahçesi ayrıydı... Tüm çocukluğum boyunca dalından kopma sebze yedim... 
Çok severim biberleri dallarından aşırıp yemeyi... 
Salata için maydanoz ve roka toplamayı... Ahhh hele o inatçı turpları sökücem diye az kıçımın üstüne düşmedim ! 

Özlüyorum o evi... 
Kalabalıklığını...
Bahçeyi...
Hala babalı olduğum 'çocuk' olduğum, her şeye ama her şeye sahip olduğum o pespembe günleri...

Bahçede nefis meyve ağaçları da vardı...
Koskocaman kadın oldum o mor erik ağacının tadında bir daha erik yemedim !!!
Babam öldükten sonra amcam evi sattı... Durmadan sahip değiştirdi ve en sonunda bahçesine kocaman 2 tane yüüksek apartuman yapılmak için ev ve bahçe yıkılıp döküldü... 

En çok o erik ağacına yanıyorum ben...
Nasıl kıydılar o güzelim meyve veren ağaca ah nasıııl...

Sadece o ağaç yoktu...
Kiraz ağaçlarımız da vardı... Tüm yaz boyunca akşam üstleri amcamın cinin içine koyulacak sayıda kiraz verirlerdi...

Biraz evvel amcam nerde benim içkim dedi...
Hazırlamak için mutfağa yürürken 8 yaşındaki ben oldum...
Anası-babası cins olan ciddi kütüklü yavru Alman kurtum peşimde kiraz ağacından amcasının cinine kiraz toplayan ben oldum...

Özledim o evi... 
O bahçeyi...
Bana özel yumurta yiyeyim diye ortalıkta dolanan 'bayan tavuğumu'...  Tamam fasulye sırıklarından ev yapmaya kalkan yaratıcı bir çocuktum ama konu isim bulmaya gelince pek yaratıcı dilmişim napalım... ;)

Akşam üstleri büyük terasta kara denize bakarak amcam şezlonga uzanmış cini için topladığım kirazlarla keyif yaparken, ben ayağımdaki tahta ceo terliklerin sesiyle ortalığı inleterek Fındık'la oynardım... 

Özledim o günleri...
Eskisi kadar imkanlarımız yok artık... 
Ama,
Elimde Martini ile terasa çıkarken, kiralıkta olsa bir yazlığımız ve küçükte olsa uğraşacağım bir bahçem ve tüm yaz boyunca evine gitmeyip bizim köpeğimiz olan komşunun köpeği Papi için şükrettim...

Eskiyi özlesem de, hayatımda yeri doldurulamaz kayıplar ve özlemler olsa da şükredecek çooook şeyim var...

Ama yine de buzdolabının kapağını açıp lime kesmek yerine bahçemdeki kiraz ağacından 2 tanecik kiraz toplamayı... 

Hiç yorum yok: