Ozborn'dan Merhaba...

Ortaya karışık, akla, yüreğe ne düşerse buraçta...

Etiketler

18 Aralık 2013 Çarşamba

Ooozy is back!

Aşkım, Çeşme ile ilişkimin kışın yolunda gitmediğini bir sürü tecrübeyle deneyimledim.

Pes etmekten hoşlanmayan-sevmeyen ben çok savaştım kendimle...
Ancak, dağın tepesinde bir evde arabasız bir yaşamın 'pembe panjurlu aşk yuvası' hayallerimle uyuşmadığını gördüm...

Kışın ap ayrı bir güzelliğe bürünen Çeşme'mi yayan ve dolmuşla yaşayamadığımı deneyimleyince mutsuz oldum...

İşten gelirken markete uğra eve gir, sabah çık!

Ben sosyalleşmeyi seven bi hatunum...
Eşimle-dostumla buluşmayı-görüşmeyi seven...
Akşamları yemeklere-konserlere giden...
Sergileri-etkinlikleri takip eden...
Hiç kimseyle bir şey yapamıyorsam gel geçli bi kafeye çöküp hayatı izleyip hikayeler çıkaran!

Burda öyle olmadı!
Eve gel kapan!
Havalar soğumadan evvel her akşam 45 dk sporumu yapıyor sonra duşa giriyor sonra tek başına yemek yemek sıkıcı diye kendimi eylemek için süslü süslü şeyler pişiriyordum...
Spor yapmak hem fit ediyor beni hem de mutluluk hormonu salgıladığımdan yalnızlığım kafama takılmıyordu...

Havalar ne zaman soğudu, ne zaman -4'ü gördüm, enerjisi yüksek denilen, her zaman etrafına enerji saçan, çevresindekileri yükselten ben diplere indim!

Kendimi eylemek- mutlu etmek için hep uğraş bulan ben bu sefer bulamadım...
Soğuktan kat kat giyinmek sadece vücudumu değil ruhumu da örttü!

Ozy bildik Ozy olmamaya başladı...
Eş- dost telaş etmesin diye Facebooktan her gün mutluluk paylaşımları yaptım...
Ama öyle değildim...

Elinde eldivenlerle lap top başına geçip yazmayı planladığın onca şeyi yazmakta zor olunca, oooh miis koca evde tekim yıllardır yazmak istediklerimi yazarım ya da yarım kalmış kitaplarımı tamamlarım durumları da buhar oldu gitti...

Eee oldum kendi kendime?
Çalıştığın kişiye de şu an için koşullardan dolayı zaten pek işe yaramıyosun...
Kendine de!
Ruhun mutsuz burda!
Sıcak bir ev, araba, eş-dost olsa daha mutlu olacaksın!

2 günlüğüne annemi görmeye gidince fark ettim ki ben şehir hayatsız yapamıyorum!
Tamam doğayı da seviyorum, yalnızlığı da ama bu kadar uzun süre bana iyi gelmiyor.

Ekibin çoğunluğunun Alaçatı'da olması, arabam olmadığı için akşamları onlara katılamamam bir de bence düşündüğüm gibi ya da olması gerektiği gibi sahiplenilmemem tepemi attırdı veeeee yürü kızım dedim! Git evine!

Çeşme hep senin!
Sen her zaman Çeşme için bir şeyler yapabilirsin!
Mimarsın çizersin, kalemin var yazarsın...
Çeşmeye iyi gelmen için önce senin iyi olman gerek!

Yaşa-gör-beslen gel üret ve sonra git!
Yaşın-ruhun bu Rapunsel hayatına uygun değil...
Saçları uzatsak da tırmanıp çıkan olmayacak...
Gel İstanbul'da savur onları... İster tuttur ister tutturma... Arkadaşlarınla ol, sinemaya, tiyatroya, konsere, sergilere git... Dostlarınla kadeh tokuştur, yalnızlık istediğinde vur kendini sahile... Miiis gibi koca ofisinde rahat rahat patroniçeliğini yaşa!
Ne zaman şehir hayatı bastı gel Çeşme'ye!

Bazen ilişkilere çok büyük inançla başlanır... Sevgi-aşk varsa samanlık seyran olur denir...
Olmaz o öyle bazen...
O saman çook özel bi saman olsa da ne seyran olur ne saray!

Beni ben yapan, herkesin bayıldığı gülüşüme-enerjime yeniden sahip olabilmem için gidip beslenmeliyim... Özgürce... Ulaşım ve ısınma derdi olmadan... Zorunluluktan değil kendim istediğim için yalnız kalmalıyım...

Akışta kalmalıyım...
Yaşamla devinmeliyim...
Görmeliyim, duymalıyım, tatmalıyım...

Anladım ki Ozy farkında olmadan hayattan besleniyormuş...
O ne zaman patlayacağı belli olmayan pimi çekilmiş bomba hali için yaşamda olması gerekiyormuş...

Ha birde bazı sabırlar için ait olma duygusunun hissedilmesi gerekiyormuş...

Ve Ozy artık değerini bilip,mütevazi olmamalıymış...

Ben Ozy Ozborn, enerjime, neşeme, gülüşüme hayran ve aşık eden kadın hem doğa hem şehir hayatı dengeli bir şekilde olursa oluyormuşum! 

Ozy geri dönüyor...
Hemen üstüme atlamayın... 
Uzun zamandır yalnız yaşıyorum... Biraz yabani, biraz şaşkın ve belki birazda ürkek olabilirim...
Hayvan terli... tırstırtmadan...
;) :p

1 yorum:

Adsız dedi ki...

:)
Gel bakalım yuvaya Ozy abla...
Tırsmadan ama.
Gel de senle ilk defa rakı çekeyim...
Sonra da Cuma'ya gideriz inşallah...

Muck.