Üçüncümdü.
İçlerinde ki en pahallısıydı...
En bi en dört dörtlük olandı...
Ve en ilgi yoksunu olandı...
Çok güzeldi...
Efsanenin izleri taşıyan son seriden di...
Sene 2000. İhtiyacım var... Onsuz olmuyor...
Napsak ne etsek derken annem atla gel diyor, alalım.
Gerçek miiiii?
Gerçek !
İyi pekide bu güne kadarkiler hep geçici olduğundan gerçekte ne istiyorum diye hiç düşünmemişim ki...
Başlıyorum aranıp taranmaya...
Ne almalı ne etmeli...
Limitim ne? Ne kadar uçup kaçabilirim? Türkiye'ye dönmek niyetindeyim o zaman ne olmalı?
Eximin dağıtıp hevesimi kursağımda bıraktığı 205 GTI artık üretilmemekte...
Onun yerine 307 düşünsem, benzin parasından batarım...
106 desem, çok ufak tefek be anacığıııım... Çıtır arabası gibi hemde duyduk ki vites problemi yaşatıyormuş bir süre sonra...
Ufff ne istiyorum ben, ne almalıyım? Audi? Nefiiiiis ama...Olmaz belki kocaman bi mimar olunca...
Ne derken, efsaneye duyduğum aşkı hatırlıyorum...
Kırmızı... Ev sahibimin taptığım arabası...
Tamam diyorum buldum aradığımı.
Spor, efsane, uçuyor kaçıyor, biraz poposu tombik ama çizgiler şık, estetik... Hemde Alaman.
Atladım uçağa indim, girdim woswosa...
Giri ossun, çelik jantlı osssun illede roman ossun diyerek aldım onu...
Senmisin o rengi isteyen !!!
Renk için beklerken bide kış bastırmasın mı Avrupa'ya...
Gemi seyahati yaparak süzüle süzüle geldi...
Pek bi güzel geldi Nebahat!
Plakası sebebiyle Nebiş adını aldı.
Nebiş, senelerce sol direksiyon sallamış benim ilk sürüşte sağa sıfırlayıp kulaklarından birini coflatıp ilk cana geleceğine mala gelsin nazar çıksın eylemime mahsur kaldı.
Ah canım vah canım kulağı gitti derken, memleket hırsız kaynadığından çok cana geleceğine mala gelsin vukuatlarına mahsur kaldı.
Diğerleri gibi evimin otoparkında güvenle durmadı.
Her pazar diğerlerine yaptığım elcağızlarımla yıkama-temizleme, pastalayıp cilalama görmedi bilmedi.
Renginin azizliğinbe uğrayıp aylarca 'nassa kir göstermiyo' denilip yıkanmadı !
Memlekette otopark sorunu olduğundan keşfedemedi şehri...
Az kullanıldı, bakılmak istendi ama bakılamadı...
Çok sevildi ama...
Sahibi ilk defa onda sigara içmedi!
Nebiş gitmek zorunda kaldı...
Yol yapmıyordu...
Günden güne yapılmayan bakımlarından dolayı olduğundan daha yaşlı görünmeye başlamıştı.
Her ne olursa olsun benim olan benimdir, gitmesekte görmesekte, kullanmasakta o bizimdir mantığına sahibinin ne aklı ne kalbi daha fazla izin verdi...
Güzel nazlı kızım çok uzaklara gitti.
Tamam bende hak ettiği değeri ve ilgiyi vermedim ama ya o uzak yerlerde daha kötü muamele görürse?
Düşünmek boş.
Mal canın yongasıdır da, o kadar da değil...
Yaşlı fare renkli Nebişim özleyeceğim seni be !
Onca zaman durdun seni kullanmamak için o kadar direndim şimdi canım seni çekmekte...
Eeee Möööörfi kanunu değilde nedir bu?
Özlüyorum onu...
Kullanmadığım için, yeterince ilgilenmediğim için pişmanım be Nebahatım !
Bilesin ki zamanında uzvumdun. Beni hiç yarı yolda bırakmadın. Havam oldun, civam oldun. Anılarımda güzel oldun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder