Ozborn'dan Merhaba...

Ortaya karışık, akla, yüreğe ne düşerse buraçta...

Etiketler

10 Eylül 2009 Perşembe

Otuzlar

30 Yaş sendromu yazıma bu sabah bir yorum eklenmiş... Baayanların en sevdiği yazım bu galiba. ;)

''30 yaşındaki bekar arkadaşlara sesleniyorum. Ben 25 imde üniversiteyi bırakıp evlendim. Şimdiki aklım olsaydı eğer okulu bitirip kariyer edinip hayatın tadını çıkarıp 30 umda evlenirdim. Çoğunuz eminim kariyer sahibisiniz. Yani doğru olanı yaptınız. Sizin için hayat şimdi başlıyor. Benim yaptığım gibi herşeyden vazgeçip evlenmek marifet değil...'' demiş...

36 yaşındayım...
Otuzlarım bitmek üzere... Ama malesef yaşımın olgunluğunada, kariyerinede sahip değilim.
Eminim ben bir istisnayım...
Beni seçimlerimde hayat tarzımda yaşamın getirdiklerinin rolü büyük oldu...
Bu yaşıma kadar evlenip yuva kuramamak hiç koymadı taki şu anki ilişkimle birlikte ciddi ciddi bunları düşünmeye başlayana kadar...
Evlenip yuva kurmazsam ne olacaktı?
Evdemi kalacaktım?
Çocuk yapmazsam kendimi meyve verememiş bir ağaç gibi mi hissedecektim?
Bence hayır...
Evliliğede çocuk yapmayada farklı bakıyorum ben.

Çevremde benim gibi olan bir çok hatun var.
Arkadaşlarım diğil belki ama eminim aile çevrem yukarda yazdıklarımı arkamda diyecekler belkide diyorlardır...

Hatta annem bir arkadaşıyla ilişkisini bana yukardakilere benzer bir laf ettiği için geçenlerde bitirdi!

Sevinseneee 35 yaşındaki kızın koca buldu demiş!!!
Annemde benim kızım koca meraklısı dil, ettiğin lafa dikkat et diyip arkadaşlığı bitirdi. :)))

Bu yaşta sevgili yapınca illa evlilikle bitmesi gerekiyor sanırsam.
Millete göre son tangolarımdayım galiba...
Peeeeh !
Bana göre hava hoooş... Evlilik öleeee can attığım bişi dil çünküüüü...
Memleketteki evlilik kavramı benim anlayışıma uymadığından evlilikten tırsıyor ve istemiyorum. Ama gelin görünki 10.10.10'da evlenmek üzere hayaller ve planlar kuruyorum! :)))

Biraz karışık göründüm size dimi?
Efenim ben köprüden önce son çıkış mantığında evliliğe karşıyım. Adamın ve ailesinin toplumdaki yeri, cebindeki paralar ve kartlar, arabalar ve evler, yanlıztan kurtulma, kendini ve aileni baktırma üzerine bir evlilikten hazetmiyorum.

Sevgi için, her daim yanında olmasını istediğin ve gerçekten her şeyiyle bir ömür geçirebileceğine inandığın birisiyle yaşamak istiyorum. Malesef ailem birlikte yaşamayı kaldıramayacağından her ne kadar imza atmak benim için bir artı, bir güvence olmayacaksada ailem için bunu yapacağım. Uzun zaman sonra bana bu hissi veren bir adam buldum. Benim fikrim ömür boyu yaşamak onunla aileme ve topluma göre ise bu ancak şahitlerin huzurunda imzayla olabilecek birşey... Bu yüzden 'evliliği' telaffuz ediyorum.

Uzun süre bekar yaşadıktan sonra biriyle hayatı paylaşmak çok zor. Korkutucu. Anneyle yaşadığımdan dolayı sorumluluklarım yok denecek kadar az. 10 senedir annemle yaşadığımdan tek başıma evi-yaşamı idame ettirme tecrübem neredeyse sıfıra indi...

Hem bu sorumluluklar hem insanoğlunun daha çok yapacak şeyim vardı yuw dürtüsüyle korkuyorum.
Peki alıştığım yanlızlığı seçersem ne olacak?
Artık tek başına seyahate gitmek eskisi gibi zevk vermeyecek. Özgür olacağım, zırt pırt oraya buraya gidip gelebileceğim, paramı dailla biriktirmem gerekmicek... Kendi ailemden başkasıyla ilgilenmeyeceğim, yaşamımı değiştirmek zorunda kalmayacağım...

Peki istediğim bumu?

Bir takım şeyleri erken yaşlarda yapmak daha kolay. Mantık çok gelişmemiş oluyor. Bu yaşlarda ister istemez aşktan gözünüz kör olsada mantığınız Türk filmlerindeki kör gözlerin mucizevi bir şekilde açılmasına benzer şekilde gözlerinizi açıyor! :)

Onca senelik alışkanlıkları, özgürlükleri kenara koyup değiş tonton olup değişmek, çocuk yapmak, daha gezip göreceğiniz yerler varken bunları ertlemek veya gidememek, eleştirdiğiniz evli ve çocuklu arkadaşlarınıza benzemek, kendi aileniz yetmiyormuş gibi 2. aileyle uğraşmak !

Yaşınızdan dolayı çocuk yapma yaşının sınırında olmanız dakka bir gol bir çocuk yapmanıza neden olacak siz henüz evliliğe alışamadan...

Ha birde yaşınızdan dolayı sanki tavukmuşsunuz gibi bu zırt pırt doğuramaz imalarıda olacak !!!
Bu arada geç yaş hamilelkler ve çocuklar üzerindeki etkilerini duyup oo noooo oluyorsunuz...

Hayat 30 başındakiler için yeni başlıyor...
Ben çoktan başlaması gereken hayatı yeni başlatmak için uğraşıyorum...
Belki çok geç...
Belki değil...
Bilmiyorum...
Her iki tarafın ortasında duruyorum...
Her iki hayatında avantajları ve dezavantajları var...
Bilemiyorum...
Bir yanım canı gönülden sevdiğim adamla masallardaki gibi sonsuza değin mutlu yaşadıları seçmek istiyor...
Öteki tarafım lee get yat aşşa poponu kaşıya kaşıya yaşa diyor...

Aslını isterseniz her ikisinide istiyorum...
Bu adamla birlikte hem sorumluluklu hemde sorumluluksuz olmak mümkün.
Dedim size doğru adam diye...

Ama gel gör oda bende korkuyoruz...
İkimizde yaşlarımızın ve yaşam biçimlerimizin getirmiş olduğu özgürlüğe, keyfe alışmışız... Bu suçumuz değil... Otuzların sonu ve kırkların başında ki herkes bizim gibi...
Herkes bildiğinden farklı bir hayata adım atmaktan tırsıyor...
Bundan daha doğal ne olabilir? Bilinmez her zaman korkutur... :)

Kısaca; bir takım şeyleri ertelememek gerekiyor. Bir takım şeyleri ne kadar erken ve zamanında yaşarsnız o akdar cesur ve korkusuz oluyorsunuz. Benim yaşımda hurafelerle, hayaletlerle uğraşmak zorunda kalıyorsunuz...

Hangi hayatı seçersem ötekisine bakıp pişman mı olacağım bilemiyorum...
Bu iki arada bir derede hali benden çok çevremden kaynaklanıyor...
Yazının başında da dedim, yaşamın getirdikleri beni sıkıştırıyor köşeye...
Yoksa ne sevgimden de ne de sonsuza kadar birlikte yaşamaktanda korkum yok. Eminim bunlardan...

Sadece bu yaşta olmaması gereken engeller, kısıtlamalar, tabular, başkalarının memnun edilmesi ama edilememsi, kariyerin olması gereken noktada olmaması, uzun zamandır hayatın getirdiklerinden boşvermişlik fanusunda yaşamanın getirdikleri beni böyle yapıyor...

Aslında yaşımın büyütülecek bir tarafı yok! Yaşımı göstermiyorum bile!!! Zeka yaşımın ise hiiiç alakası yok yaşımla !!! :))))
Hala daha önce yaşamam gerekliydi bunları dediğim bir sürü güzelliği yaşayabilecek, üretken, harika bir kadınım...

Ama ah şu toplumumuz yok mu?
35'den sonra sevgili yapınca evlenecek son koca adayınızı bulduğunuzu sanıyorlar... Veya doğurganlığınızın azaldığını...

Hayat her yaşta güzel ve yeniden başlayabilir...
İnsanın içinde istek, inanç ve irade olduktan sonra gerisi boooooş !

Geç kalmışlığı düşünmek için daha çok gencim efem!!! NOKTA

Hiç yorum yok: