Ozborn'dan Merhaba...

Ortaya karışık, akla, yüreğe ne düşerse buraçta...

Etiketler

10 Haziran 2011 Cuma

...Sivri sinek az...

7 sene boyunca kentsel tasarım yaptım... Türkiye şartlarında şehir planlamacı olmadığınız umursanmadan sizden öyle bir performans bekleyen patronlarla, siyaset ve mimarlığın hiç mi hiiiç zevkli olmayan evliliğinde yer aldım...

Bir çok insanın bilmediği-farkına varmadığı bir sürü projeye imzamı attım...
Gece-gündüz, haftasonu demeden çalıştım, ürettim, ağladım-zırladım, cinnet geçirdim...

Çok önemli tecrübeler edindim... Bir çok belediyeyi çalıştığım konuda eğittim... Bu konuda hala çalışma arzusunda olursam şayet bir portfolyo hazırlayıp İstanbul veya dışındaki herhangi bir belediyede 'danışman' statüsünde iş kapıp ooooo paralar alıp hem mesleki hemde maddi keyif yaşayabilecek bir konumdayım... Ancak bir süre mimarlık ve siyaset birlikteliği istemiyorum...

Çalıştığım belediyenin sınırlarında oturunca hem tasarımcı hemde kullanıcı olmanın avantajlarını ve dezavantajlarını yaşadım...

İyi hoş fikir ama onu yaparsanız şöyle olurlarım kimi zaman dinlenmedi... Oy kaygısına ya da show için hayata geçirildi...

İşten ayrıldıktan kısa bir süre sonra Atiye sokaktak,  o sokağa yerleşen 3 tane ünlü şahıs sebebiyetiyle dışardan gelenler için şahane ama o semtten oturanlar için felaket bir değişime uğradı.

Hala çalışıyor olsaydım bir etkim olabilirmiydi?
2 başbakan çocuğu ve bir sosyetik hatunla başetmem imkansız olurdu... :)

Sokağın içinde yer alan Taksim-Teşvikiye dolmuşları kaldırıldı, sokak trafiğe kapandı ve sokak Bodrum barlar sokağını kıskandıran bir hale büründü...

Sokak cafeleri memleketimizde çok kıskanılan birşeydir. Millet yurt dışına gidip geldikçe bizdede böyle şeyler olsa der... Der ama onların meydanları vardır... Kaldırımları geniştir... Bizde ne meydan vardır nede geniş kaldırım...

İte kaka zorlaya zorlaya yapay alanlar oluşturup buyruuuuun Paris'te yaşadığınız keyfi memleketinizdede yaşayın derler...

İnsanlar önünü-arkasını düşünmeden keyfi yaşar... Yaşarlar yaşamasına ama kimse kimseyi düşünmez...

Tüm kaldırıma yayılan masalardan yürünmez... Garsonlarla köşe kapmaca oynarsınız... Elindeki tepsiye çarpmamak için...

Dolmuşumuz Hüsrev Gerede anıtının önüne taşındı... Durması dert, Abdi İpekçi'ye inmesi dert... Karakolun önünden aşağıya inmek zorunda... Karakolun önüne gidene kadar yarım saat geçiyor !!!

Atiye sokak ise, araçlara kapalı olması yetmiyormuş gibi yayalarada kapalı bir halde !!!
Tüm restoranlar, cafeler yola masa koymuş durumdalar... Yürüyecek yer yok !!!

Eskiden kestirme yol olarak kullandığınız sokaktan yaya olarak bile geçemiyorsunuz artık !!!

Biz millet olarak illa bir şeyin suyunu çıkarmak zorundayız... İzin verildimi tamam bitmiştir o zaman limiti zorlamadan bırakmayız hiç bir şeyi...

Yurt dışında dışarıya masa-sandalye koymak öyle kolay değil... Belediye geliyor ve izin verilen alanı size çizip veriyor ve bu izni görünen bir yere asmak zorundasınız... 1 sandalye ya da 1 cm o iznin dışına çıkmak yasak !!!

Bizde öyle bir şey yok... Gidiyorsunuz kaldırım verginizi ödüyorsunuz ve iş bitiyor... Size şu kadar m2 şu kadar sınır denilen bir belge verilmediğinden rahaat rahat yayılıyorsunuz... Birisi geldiğinde de ahanda vergi evrağım diyorsunuz iş bitiyor...

Teşvikiye-Nişantaşı gündüz ve gece kullanım alanlarıyla ekonomiye can katabilir ancak orada yaşayanlar için can katmak yerine can çıkartan bir halde...

Yaya olarak kaldırımları kullanma hakkımız cafelerce gasp edilmiş durumda...
Değişecek mi?
Hayır... Batı taklitçiliği zihniyeti olduğu sürece, yapılacak işin karları ve zararları adam gibi araştırılıp incelenmediği sürece memleketten cacık olmaz !

2 bina cephesi boyayarak, sokağı araç trafiğine kapayıp, cafeelrin sokağa taşmasına izin verilerek Paris olunmaaaaz !!!

Anlayana saaaz anlamayana sivri sineeeeek...

4 yorum:

Selin dedi ki...

AH CANIM SEN AYRILDIN YIRTTIN BU ATİYE SOKAK ŞİKAYETLERİYLE AZ MI CEBELLEŞİYORUM BEN BURADA.ARTIK NERDEYSE AKRABA CIKACAKTIK ARAYANLARLA.HER ARAYANA HAKLISINIZ DEMEKTEN BAŞKA CARE YOK.NEYSE TELEFONLAR CALMIYO ARTIK BU KONUYLA ILGILI.SIRADA NERESİ VAR DERSİN???

Selin dedi ki...

AH BE KAYNANA SEN BIRAKTIN İŞİ KURTULDUN YA BEN NAAPİYİM?HERGÜN BİNLERCE ŞİKAYET TELEFONUNA CEVAP VERİYODUM BURADA ARTIK ARAYANLARLA AKRABA CIKACAKTIM O DERECE YANİ.ARTIK KABULLENDİLER ARAMIYOLAR.SIRADA NERESİ VAR DERSİN?

Selin dedi ki...

xaxsaxs

Adsız dedi ki...

ah be kaynana sen bıraktın işi gittin.bu sokakla ilgili binlerce sıkayet alıyodum ben.artık arayanlarla akraba cıkacaktım neredeyse o derece yani.neyse artık aramıyolar.sırada neresi var sence?bu arada benımde artık blogum var.gelenlergidenler.blogspot.com beklerim