Geçen hafta salı günü ofis komşum 3 kızla öğle mamasında püfür püfür esen Esentepe'nin gazabına uğrayınca nipple coverlar üzerine bi geyik başladı...
Ne kadar lüzumlu oldukları, gece elbisesi giyindiğinde hele muhakkak kullanılması gerektiği ama bizim gibi her daim fırtınalı bi yerde çalışanların gece-gündüz demeden kullanması gerektiği üzerine...
Sonra konu kapandı ve hafta sonu olduuuuu...
Üçümüzde şans eseri hafta sonu aynı haberi okumuşuz...
Pazartesi sabahı sabah sabah 10 sterline satılan sahte meme uçları geyiği yapılmaya başlandı ofiste... Leeyn millet manyak mı? Ya da biz mi çok iffetliyiz? Daha 3 hadi bilemedin 4 gün önce nipple cover almaktan bahsediyorduk... Elalem olanı daha büyük ve çekici göstermek için sahtesini alıp takıyor !!!
Bizde anormallik var...
Yaaa...
Jennifer Aniston bilmem kaç bin dolarlığını takıyomuş... (arkadaşım gerçek fiyatını söyledi ama aklımda kalmadı)
Aaaaaaaaa manyaaaaak !!!
Emzik taksınlar...
!!!
Ehe geyikin içine eden cümlemle herkes bana döndü...
Yaw amaç göstertmek, koccaman yapmak dil mi?
Eveeet...
Eeee emzikten daha büyü varmı?
Ozzzzy...
Neeee?
Emzik takılır mı?
Niye? Taş gibi kocaman tam emilesi kıvamda meme ucu işte!
İnsanları siipiiiiçlııııs bırakmayı başardığımdan gülüyorlar...
Gülecek bişey yok diyorum... Benim için ha feyk meme ucu takmışsın ha emzik aynı anlamsızlık. Yapacaksan bi delilik, baktırma eylemi tam yap bari...
Tama kabul ediyorum ikisi farklı ama yani sonuçta bi insan olanı niye daha büyük göstermek ister?
Bunu anlayamadığımdan işin inkıridiiiplesi daha mantıklı geliyor bana... Böyle anlamsız mantıksız bi zımbırtıya mantıkla bakamayacağım oluyorum...
Geyik biraz daha başka konulara da kayarak sürüyor sonra herkescikler odasına dönüyor.
Her öğleden sonradan daha fazla sıkıcı geçen pazartesi öğleden sonramda tırnak yememek için tükenmez kalemimin tepesini kemirerek internette sörf yaparak sıkıntımı geçirmeye çalışırken tık diye bir parça alt dişlerimin arasına sıkışıyor!
Offff olup usturuplu bir şekilde parçayı dişimin arasından çıkarmaya çalışmaya başlıyorum...
Cık...
Parmaklarımı ağzıma sokuyorum...
Cık...
Dilimi şekilden şekle sokuyorum...
Cık...
Tükenemzi tekrar ağzıma sokuyorum...
Cık...
Aaaaaaa...
Dişimin arasında şeffaf bir tükenemz kalem poposu parçası !!!
Çekemcemi talan edip ofis diş fırçamı bulup dişlerimi fırçalıyorum...
Cık...
Diş ipi?
Benim diş ipim olmalıydıııııııııııııııı...
Cık yok!
Oramdan buramdan sarkan bi ip?
O da yok!
Ben ve tükenmez kalem parçası artık ayrılmaz bir ikili olacağız derken...
Bardağımdan sarkan Twinings'i görüyorum...
İp iptir!
Çay poşetinin ipi neden diş ipi olarak kullanılmasın???
Kullanılır tabide can havliyle ipi çaydan koparmadan, bir ucu bardağın içinde bir ucu ağzımın içinde kullanılmaaaaaaaaz...!!!
Kafam masaya yapışık, bardaktan çayı çıkartmamaya dikkat ederek ipi tam dişimin arasına geçiriyorum ki, çay ipi halat gibin bişeymiş... Tükenmezin parçası çıkıyor ama bu sefer ip dişime sıkışıyor... Uğraşmaya devam ederkeeeen kapım açılıyor ve birlikte çalıştığım ton ton olan patron içeriye giriyor.
Yok böyle bir an!
Hani filmlerde kızın saçı adamın pantolonunun fermuarına sıkışır, ama bişi yapmazlar ama yaparmış gibi açıklanamaz durumlar olur ya...
Hıh o durumun daha beteri bi haldeyim!
Kapı açılınca istem dışı başımı çevirdiğinden çay poşeti bardaktan çıkmış ve benim ağzımdan sarkar durumda...
!!!
Hiç bir mantıklı açıklamam yok!
Ağzımın kenarından çay poşeti sarkıyor!!!
Eminim ofis odamda bi adamın fermuarına sıkışmış olarak yakalansam bu kadar açıklanamaz, mantık dışı görüntü sergilemem !!!
Ehi ehiii...
a şıkkı-Sevişiyoduk ta...
b şıkkı-Kalemim düşmüştü alırken sıkıştım...
Peki bunun açıklaması neeeeeee?
Çay poşeti neden ağzımdan sarlıyor?
Bana bişey olmamış gibi bakmaya çalıştı ama olmadı...
O sormadan, dişlerime sıkışmış ip ve sarkan poşetle konuşulacak en normal tonda konuşup:
Çay içerken oldu dedim... İp kenardaymış, dişimin arasına girdi...
Hı hı dedi...
Odasının anahtarını aldı, ben odamdayım dedi...
Hı hı... dedim...
Şahtım şahbaz oldum!
Çalıştığım 2 patronun en ton tonu olsada görmemesi gereken bi durumdu.
Aslında kimsenin görmemesi ve benimde akılcığıma böyle zihni sinir poreleleri ötesi bi fikir gelmemesi lazımdı!!!
Tükenemz kalem yerine tırnak yemeğe devam etsem ne olurdu? Bunlar gelmez di başıma...
Ya da illa bişi yemek zorundamıydım?
Pazartesiler neden bu kadar sıkıcıydı?
Pazartesileri iptal etseydik olmaz mıydı?
Ne den neden arada bvöyle cin fiz fikirler aklıma üşüşüyordu ve ben bunları hiç düşünmeden uyguluyordum nedeeeeeeeeen?
Yazının başından itibaren alırsak pazartesi sendromu ozysi:
Göğüste emzik, ağızda sarkan çay poşeti...
Budur abi...
Pazartesi sendromu felaketi anca böyle yaşanır!
Warmı itirazı olan?
:p
:))))
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder