Ozborn'dan Merhaba...

Ortaya karışık, akla, yüreğe ne düşerse buraçta...

Etiketler

28 Mayıs 2012 Pazartesi

Bir cumartesi gecesi hikayesi ya da romanı! :pppp

İstanbul'da yaşasam da arada sokakta sigara içerken karşılaştığım tepkileri bilmiyormuş gibi sen git dostlarımın mekanımdayım yaaa nolcek ki diyerek baba Cohiba iç!!! 

Geceyi Cohiba gecesi olarak adlandırmayı uygun buldum... Bilmeyenler için söyleyeyim efendim, Cohiba Cuba'nın baba puro markalarından biridir... Boy boydur... Ben kendime genellikle zaaaarif boylusunu alırım... Ama baba boyutlusunun keyfi de başkadır... 

Ex Cubalı arkadaşlarıma yeni bir tane eklendi... Cubalı Barış... Benimle Cuba deneyimi yaşayan herkesin isminin başına Cubalı'yı eklemeyi seviyorum... Daha bi egzantirik oluyooo :ppppp

Cumartesi gecesine başlamadan önce yeni Cuba'lı arkadaşım Barış  ve onun süper eğlenceli hatun arkadaşlarıyla buluştum... Bu buluşma başka bir yazının konusu olacak ;) Yanlarından ayrılırken Cubalı Barış'a şşşş baba Cohibalardan varmı yanında yaptım... Olma mı dedi... Ver o zaman dedim... Tüttüreyim mekanımda... ;)

Puromu çantama attım ve mekana gittim... Oooo mekan müdavim kaynıyooo... Süper ötesi süper!

Eş-dostla muhabbetleşip, arıza kadının önde gideni bendeniz, bünyeme haddinden fazla gelecek şekilde sosyalleşmiş olduğumdan cool kadın hormonlarım devreye girdi ve yüksek bar masasına oturmuş 3 kankimin hemen önündeki masaya tek başıma konuçlandım! 

Arkamda aslan gibi 3 erkek, önlerinde ben!
Utku namı diyar Tutkucuuum, Metin ve Uğur...
Yanlarına oturmadığımdan bi süre vıdı vıdı etseler de huyumu bildiklerinden tanımayan birisi yan masalar birbirine sarkıyo izlenimini verecek muhabbetimize başladık! 

Yok abi arada yalnız bırakacaksın beni... Kullanım kılavuzumda yazar... Tüm eşim-dostumda bilir... Ozy tek başına kenara geçtiyse bi süre dokunulmaz ona !!! :))))

Üç-beş muhabbet derken artık baba puromu yakayım oldum! Güzelce gittim Şerif'e ucunu kestirdim... Alkolümü aldım, masamda keyif düzenlemeleri yaptım ve yaktım puromu...

Oh ala ala... 
Bi keyfiliyim bi keyifliyim ki sorma gitsin...
Bi ara Tutkucuuum bana yok mu  bende istiyorum diyerek keyfimi bozsa da, ii beaa sana da alırım diye ayaklandığımda gece gece İstiklal'in ara sokaklarında ona puro almaya gitmeme kıyamayıp vaz geçti ki canım beniiiim !!! :)))

Keyifli keyifli sohbet edip içerken, çıtır bi oğlanın bana kesik attığını fark ettim...
Ulan mekan küçük... Kafamı-bedenimi nereye çevirirsem çevireyim bi şekilde çocukla çakışıyo bakışlar...
Hıh Ozy dedim, hayatında ilk defa puro içen hatun görmüş çıtır fentaaazisi kurbanı oluyosun şu dakika !!!
Ulan puro içiyorum leeeyn!!! Sex&City Semanta'nın yerine konulmamı gerektirecek bi acayiplikte de içmiyorum puroyu!!!!

Her neyse ben oğlanı iplemediğimden eşimle-dostumla muhabbetime geri döndüm... Bi ara bi boşluk oldu veeeee;
Oğlan tüm cesaretini toplayarak bana doğru hamle yaptı!
Hıh dedim eğlence geliyor!
Çıtır geldi ve puronuzdan bir nefes alabilirmiyim dedi!!!
Ne münasebet! dedim ve kaş-göz işaretlerimle hadi naaaş yaptım!
Bırak puromdan bir nefes almayı şu dakika hayat öpücüğü gerekse bile vermem kimseye!!! :))))))
Çocuk başı önüne eğik geri döndü...
Bu sırada Uğur durumu fark edip geldi yanıma çöktü...
Allahtan Tutkucuuum görmedi...
Tutkum kesinlikle gözün ucuyla bile bana bakılmasına tahammül edemeyen maço manyaaam!!! 
Kavga etmeyi çok sever...
Bi de olay onun ekürisinden bir kızsa...Offf... Sevgilim beni üzdü diye sevgilimi dövmeye kalkmış adam bea!!! :))) 
Mekanın ilk kavgası bizden sebep çıkardı ki o noooo!!! 
Uğur'la oğlan hakkında geyiğe başladık... Nasıl eğleniyoruz ama...
Bak bi puro içtin çıtırı ayarttın-mayayartın diye... 
Neyse biz normal muhabbetimize dönmüş ciddi ciddi konuşurken oğlan yine geldi yanımıza...
Uğur'a purosundan bir nefes aldırtmıyor diye beni şikayet etti!!!
Uğur bana döndü ve şakadan azarlar bir tavırla niye vermiyosun bak sonra çocuğun bi yeri şişip kabarıp düşecek dedi ve ben de film koptu!!!
Nasıl gülüyorum...
Çocuk takmış... Garibim...
Uğur onunla nasıl dalga geçiyoooo... 
Ben ha işedim ha işicem... !!! 
Uğur eğlendiğinden muhabbeti de kesmiyo...
Eh olacağı buydu... O kadar muhabbet edersen çocuklaaaaa...
Çocuk bana olan ilgisini bırakıp Uğur'a 'seni seviyorum, seni öpmek istiyorum' demesin miiiiiiiiiiiiii !!!!!!!!

Demin film kopmuştu demiştim yaaa, yooo kopmamış işte bu noktada koptu!!!
Puaaaaaaa diye elimizdekileri, ağzımızdakileri bırakıp bir kopuşumuz vardı ki!!!!
O nooooooooo !!!!
İkimizde yerlerdeyiz... İşicez!!! 
Çocuğu zar-zor burdan kimse sana ne bi fırt puro verecek ne de öpecek diye bi gönderişimiz vardı ki!!!! 
O noooooooooo !!!! :)))))))))))))))
Çocuğu gönderdikten sonra Uğur ağrızaya geçti bu sefer!!! 
Ben Hetero bi adamım!!! Çocuklu bi adamım... Ben gaymiyim!!!
Allam yaaaa!!!
Hay bi daha puro içersem leeeyn!!!
Olum normalsin... Biz biliyoruz nesin aaaa... Düdük işte leeeyn... Benden sana geldi diye ben bozulup bişi demiyorum da sen!!! Aaaaa... :))))

Neyse bunu atlattıktan sonra bir ara dışardaki oturma bölümü boşaldı veeeee 1.5 sene sonra Tutkucuğumla özleminden yanıp tutuştuğumuz şeyi yaptık!!!

Piiuw piiiuw! Nasıl mutluyuuuz!!!
Kendi mekanımızdayız... Boş alan var veeeee... Dans ediyoruz!!!
Aslında dans etmiyoruz... Belirli bi alkol limitinden sonra Tutkucuğumla döndür beni oynayıp dans ettiğimiz sanıyoruz!!!! 
Tutkucumla birbirimizi 1.5 senedir döndüremiyoduk!!! :))))))))))
Tanrım öyle mutlu olduk ki... Nasıl kahkahalar attık!
Ulan ikimizde neredeyse 40 olmuş kazık kadar insanlarız... Aklı başında-mantıklı-kariyer sahibi!!! Bu dönme dansından ne buluyoruz... Niye bu kadar eğleniyoruz... Bilmiyorum... 
Ama sonunda kimseyi umursamadan, kendi mekanımızda yapabilmenin keyfiyle çok çoook eğlendik...
Dışardan nasıl göründüğümüze dair hiç fikrim yok! Nasıl görünüyorsak da görünüyorduk umrum değil... 
Sonunda hep bir aradaydık ya !!! Bizi mutlu eden, anlayan, seven, olduğumuz gibi kabul eden, yargılamayan... mutluluğumuzu ve üzüntülerimizi içimizden geldiği gibi yaşayabildiğimiz... Kendimiz olduğumuz yerde! :)

Tutkucuğumla dönmenin  keyfinde oturmuş puronun kalanını içmeye çalışırken bi hatun ucundan acık sarkmasın mıııı!!! 


Ağır takılıyoruz hııım yaptı...
Ağır derken bacım demeye kalmadan hatun geldi masama çöktü ve sigara sarmaya başladı!


Bunu kaçırmayan Uğur çok mutlu oldu ve çöktü yanıma... Hatunun sigarasını sararken dilini neden bu kadar çok çıkardığına dair geyik yapmaya başladık ki... Durduk yere yaşadıklarımız bizi böyle travmatik etti!
Aaa yok bi daha ulu orta yerde baba puro içmek walla yeminlen tövbeliyim... 
Hadi çıtır oğlanı anladım da... Hatun ne iş leeeyn!!! Bu gece sadece absürtlüklerle kendisi karşılaşmadığı için Uğur çok mutlu oldu! Ehee ben gay sen lezbiyen oldun diye pek bi keyiflendi ki... O noooo!!! :))))
Bir nefescik daha çekip istemeye istemeye puromu söndürdüm...Ve evimden başka yerde tövbe billah bi daha baba puro içmicem oldum! :((( 


Aaaa ayol... çıtırı-kadını manyakmısınız leeeyn!!! 


Bu arada bi ara Metin'le karaoke deneyimide yaşadım!!! Başıma dikilip hadi şarkı söyleyelim dedi... Ulan ben kim şarkı söylemek kim... Hadi kırmamak için aldım elime mikrofonu... Aerosmith'den Crazy'yi söyleme gafletinde bulunduk ki... En sevdiğim şarkılardan birini artık dinleyemeyecek olmam çoook yazık! :))))) 

Kadınlı erkekli sarkılma deneyimi yaşamış, Tutkucuğumla dönmüş, eğlenmiş bendeniz keyifli geceyi erken bitirmek istedim... Hoş o kadar da erken değildi... Klasik Ozy olarak hesabı ödeyip kimselere gözükmeden saat 1'e gelirken mekandan sıvıştım ve taksiye binip evime gitmek için Tarlabaşına indim.

Anam o neee!!! Nasıl kalabalık! Boş taksi yok... Kaldırımda yürüyecek yer de yok! İstem dışı saatime baktım... Saat kaç bu anlamsız kalabalık niye diye!!!

Klasik taksi sorunu yaşamaya başladım... Gecenin 1.'de 3 taksiye bindim ve indim! Bir nevi gece sporu yaptım!!! Felaket bir trafik var, boş taksiler yer seçiyor... 

İşte bu noktada neden sadece evime yakın mekanları sevdiğimi düşündüm. Şimdiye evime yürümüştüm!!!! 
Taksim Mc'in önüne kadar yürüdüm... Ulan bu saatte eve yürünmez... Geri dönsem Tutkuyla eve gitsem o sabah 4-5'den önce çıkmaz! Eeee ne bok yicem!!! 

Ve karma!!! Şampiyonluk gecesinde aynı noktadan bir hatunu taksime almıştım... Arka koltukta sarmaş dolaş bir çiftin oturduğu bir taksi önümde durdu ve Nişantaşı'na gidiyoruz dedi... Ala dedim ala... En azından mahallemin sınırı bi yer olsun ordan yürümekte ne var!!! :)))))))

Abbooow ne trafik! Nişantaşı'nın gündüz trafiği halt etmiş!!! Taksici bizi Maçka Parkının girişinde indirmek zorunda kaldı! 

Abdi İpekçi'den ağır ağır, oh canım mahallem, taşına-toprağına gurbanı olduğum mahallem diye yürürkeeeeen önüme genç bir oğlan çıktı!

Boynuna ip geçirmiş, ben çooook aşığım diye bağrınıyor!!!
Birden beni fark etti ve  ben çok aşığım intihar edicem diye peşime düştü...
Bana mı aşıksın dedim...
Yoooo dedi...
O zaman peşimden niye giliyosun!!! Hem bana aşık değilsen intihar edip-etmemen umrumda değil diyip bi sigara yakıp Makro'nun önünden Tod's un vitrinine doğru hamle yaptım... 

Çocukta peşimden...
Güzel çantalar dimi dedim...
Çocuğun boynunda mavi bir ip... Bir eli ipin ucunda... Ve sabahın 2'de Tod's'un vitrinine bakıyoruz!!!!!

:))))))))))))

Arkadaşları da belirli bir mesafede arkamızda...
Lütfen ipi çıkarmasını sağlayın diyorlar... Bu arada sokak serserisi filan diiller... Cici giyimli, cillop eğitimli... Sonradan öğrendim tabi eğitimlerini ;)))
Tanrım Taksimden yağmura tutulmayayım diye kaçtım mahallem de doluya tutuldum!!!

Ben aşığım intihar ediceeem!
Ben de aşığım, ama bak intihar etmiyorum!
Aşıkmısın sen de????
Evet... Hem o iple olmaz o iş...
Olmaz mı...
Olmaz... Onu ver daha büyük bi tane bulalım... Bak şu nasıl...(çanta gösteriyorum)
Bu daha güzelmiş... 
Çocuk manyaksa ben ondan daha manyağım! Çanta beğendiriyorum ona boynunda iple!!!!
Hııım güzel... Ver hadi...
Çocuk ipi boynundan çıkardı ve bana verdi... 
Yavaşça köşeye çıktık, arkadaşları yanımıza gelip deli aşığı aldılar...
Sonra ayak üstü çocukların hikayesini dinledim... 
Mahallemin delisi bile bir başka güzel beaaa diyerek, eyvallahlaşıp evime doğru yalnız kovboy misali ıslık çala çala yürüdüm...
:))))
Sultanahmet'te bir etkinlik varmış... Andolu'dan, bilmem nereden bir sürü insan gelip Suriye için toplanmışlar... Sabahın o saatinde İstanbul'un mahşeri kalabalığı o yüzdenmiş!!! 

Ay aay... şaka gibi bir gece! Ama şaka değil gerçek! ;))
Mekanın yeni yeri sayesinde hayatımızda daha ne eğlenceler olacak bakalım!
Şşşşş purolu-purosuz sarkıp sarkıp durmayın asabımı bozmayın leeeyn!!!
Eğlenmeye gidiyos avlamaya-tavlanmaya deel ! Höööyt! ;))

Hiç yorum yok: