Sıcak, çook sıcak...
Haftasonu serinleyecek diyorlar...
Ben erken rezervasyon kurbanı olarak pişmeye gidiyorum...
Ben ki az pişmiş severim...
Benim pişmişim nasıl olur acep?
Ben ki 10 sene ekvator yakını bir memlekette okudum, yaşadım...
Orda ne sıcaklar gördüm, neler yaşadım...
Ama gel gör İstanbul'un sıcağı ve çalışma hayatı ı-ıh !!!
Tüm gün klimasız, penceresi açılmayan bir odada vıcık vıcık, ah, oh, sıcaaaak nidaları arasında, çalıştığım kurumun sloganı olan güleryüzlü çalışkan bıcıklar olmaya çalışmak !
Üstüme yapışan %100 inatla yapmadıkları coton gömleğim ve ayakkabılarımla...
Oysa çıplak, bedenime her daim değen bi su ve gölgelik isteğim...
Az kaldı gün sayıyorum...
Haftasonu tatile gidiyorum...
Valizim bu akşam piyasaya çıkacak ve dolacak...
Heyecanlıyım...
Ama 2 gün daha erkenden kalkıp işe gitmek !!!
3 gün sonra uçuyorum...
9 gün sonra püfür püfür gemi sefası yapıyorum...
Dayan...
Azcık daha...
Ama yok olmuyor...
Hiç bir yere sığamıyorum...
Giysemde giymesemde...
Çok uykulu olsamda uyuyamıyorum...
Yarın perşembe...
Yatıcam kalkıcam oynuna start vermeye az kaldı ama...
Ne içsem serinleyemiyorum...
Soğuk değil ılık akan su altında serinlemek imkansız...
Buzdolabı serinlemek için kapağını açıp kapamamdan yeteeer diyor !!!
Ben ki 10 sene 40 küsür derecelerde yaşadım !!!
Gençmişim o zaman demek ki...
Kanda delikanlılık varmış...
35'e 1 kala dayanıklılık kalmıyormuş...
Neyse ben bi ılık duş daha alim...
Belki...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder