Ozborn'dan Merhaba...

Ortaya karışık, akla, yüreğe ne düşerse buraçta...

Etiketler

18 Aralık 2009 Cuma

Gargamel'im...

Heeeyt kubaaaaaaaaa...
Cuma sendromu başlangıcı...
Sıkılan insan napar? Mantığı elden bırakır...

Ofis yine yasak cenneti oldu!
Güvenlik sebebiyle sosyal sitelere girmek yasaklanmış efem...
Fen-edebiyat ve matematik siteleri serbest sanırsam... ! Iyyk iğrenç ötesi espirik canavarı oldum!!!

Ben sizin güvenliğinizi yiyim demek geliyor içimden...
Allahtan bloguma giriş serbest! Sosyal içerikli sitelerden sayılmıyor anlaşılan...
Aman aman nazar değdirmeyeyim...

Patronumun napacağına karar verememesinden ötürü günler boş ötesi bir kıvamda geçmekte...
Uzuuuun bi aradan sonra dün ofise uğradığında 6 senenin sonunda artık o adama daha fazla tahammül edemeyeceğimi hissettim...

Hani bir ara Beyaz'ın bi karakteri vardı, seni kesmek istiyorum ama kan dökülsün istemiyorum türünden psikopatça laflar eden bi psikopat karakteri...

Hıh dün patronun karşısında öyleydim... Yüzüne bakıp onu dinliyomuş görünürken, içimdeki psikopat onun için ne hikayeler uyduruyodu ki... anlatamam... Anlatırsam içeri tıkılma ihtimalim bayağı yüksek olur! :p

Bir birinizin ciğerini biliyorsunuz bunca yıl sonra...
Dışarda attığı ahkamları gelip ofistede atınca... Ayyyy senin kadar egosu yüksek, kompleksli yoktur diyip istem dışı başlıyorsunuz hayaller kurmaya...

Seni boğmak istiyorum ama, kan akmasın etrafa falan filan türünden :)))

Herşeyin bir zamanı var.
Bir süre sonra doluyorsunuz...
Koşullarınız, arzu ve beklentileriniz siz her ne kadar onları yastık altı etmeye çalışsanızda sinyal vermeye başlıyorlar...

Dün itibariyle yeter moduna geçmiş bulunmaktayım...
Kariyerime çok katkısı olsada artık daha fazla katlanamayacağımı düşünmeye başladım.
Bir sürü önemli projenin arkasındaki gizli kahraman olmak, bir sürü güzel şey üretmek güzel güzel olmasına ama malesef ego ve kompleks devi bir adama daha fazla ruhum tahammül edemiyecek...

Benim babamda mimardı. Ve çok başarılı... Hiç bir zaman kendisini övmedi. Övüldüğünde hep tevazu gösterdi.
Bende ister istemez o tevazuyla büyüdüm ve her zaman aman yok canım, teşekkürler, ne yaptım ki oldum...
Ama gel gör, memleketin en başarılı mimarlarından olan patronum bir çocuk gibi övgüye ve övünmeye doymuyor...
Karşısındakini ezmeden de duramıyor...

Bi Mimar Sinan olmayabilirim ama sende değilsin...
Hepimiz 4 senelik bir eğitimden geçip, kendi yeteneklerimiz ve ilgilerimizle bir yerlere gelmişiz...
Herkesin yetisi farklıdır.
Nasıl bir elin parmakları aynı değilse aynı eğitimi almış onca insanda aynı olamaz...
Piyasadaki hiç kimseyi beğenmeyip ben varya benlerle dolanmak...
Ve bunu milyon defa söylemek...
Yeter yani...

Bir insanı vezirde rezilde eden kendisi bence.
Onca projeye, onca üne rağmen hala bir insan nasıl olurda övmeden duramaz kendisini?
Zaten herkes ne olduğunu bilmiyormu ki, ben onu yaptım, ben şöyleyimler...
Övünmekten aylardır proje üretemiyoruz...
Onsuz üretime geçincede ağanın poku üstüne pok edilirmi mantığına bürünüyor...
Yaw kardeşim ya gelip üretecen yada ofisin adına üretenlere mani olmican !!!
Bizim adımız değil yine senin adın çıkacak... En azından boş boş durmayıp üretim devam edecek, paslanmayacağız bizde...

Ama yok... Cık!

Dün 6 senedir üretilen projelerin övgüsünü dinlerken aaaaaaaa oldum!
Yeter leeeeyn!
Onca projenin kahrını çeken bizdik!
Sen çoğunda ya kaba fikri verdin yada eskizi...
Onları bu hale getiren sabahlayan, stresten tırnak kemiren, saç döken bizdik... Mesai bitsede mesaiyi bitirmeyip yağmurda-soğukta takip eden bizdik...
Senin domuz tavırlarına karşın bizim kibar ve güler yüzümüzle bir sürü şey halloldu...
Sen adını koydun biz dişimizle-tırnağımızla emeğimizi...
Birebir içinde yer alsakta senden çok biz tıfıl mimarların övünmesi, ben yaptım bu projeyi demesi gerekirken biz başarımızı olgunlukla karşılamayı başardık...
Ama o...

Evet ofiste bi Mimar Sinan var bide o dalgasını hak eden bi haddinden fazla burnu büyüklük yapıyorsun...

Ve kimse sana bunu söyleyemiyo...
Benim biraz daha tepem atarsa istifa mektubumu verirken sana gerçekleri haykırmaktan korkuyorum...
Cenaze namazına gelmeyecek kadar ııyyk olmuş durumdayım.
Kariyerimin en önemli mihenk taşısın ama hatırlamak istenmeyecek bir taşsın!
Sadece kendini düşünen, anlayışsız bir adamsın...
Acıdan-sevinçten başına gelemdikçe anlamayan bir adamsın...

Eveeet sen, şirinlerdeki şu canisin... Neydi adı... Gargamel!
Gargameliiim beniiiiiiiiiiiim, senide, mimarlığınıda, çevrenide, yaptığın işleride yemek istiyorum, ama kan akmasın istiyorum...

Burdaki işim bittiğinde umarım bir daha karşılaşmayız...
O tarihe kadar sabır, sabır, ya sabııır... Sen harika bi miamrsın, evet yaptığın şu işler var ya, kimse yapamaz... Sen olmasan bunlar olmaz, bu hale gelemezdi hiç birşey... Sen varya sen... Eğilin önünde...

;)

Hiç yorum yok: