Ozborn'dan Merhaba...

Ortaya karışık, akla, yüreğe ne düşerse buraçta...

Etiketler

14 Aralık 2009 Pazartesi

Genç Victoria...

12. İstanbul Uluslararası Sinema-Tarih Buluşması kapsamında pazar günü buz kesen soğukta popomu zar zor sarıp sarmalayıp Victoria'yı izlemeye gittim...

Tarihi-belgesel filmlerini seviyorsanız birde İngiliz hanedanlığına ilgi ve alakanız varsa izlemenizi tavsiye edeceğim bir film.

Gösterimi bittince nerden ve nasıl bulursunuz bilmem ama izleyin...

Çocukluğundan ilk çocuğu olana kadar ki dönemi anlatıyor film. Tam eee derken film bitiyor ve bööö oluyorsunuz...

Prenses olmanın o kadar da kolay bişey olmadığını, ve kraliyet ailesi olsanızda mavi kanınız olsada aile kavgalarının olduğunu öğreniyorsunuz...

Bir sahnede adamın biri 'aileller olmasa herşey ne güzel olur' dedi... Evet hem onlarsız hem onalrla olamıyor işte. Koca kral sarayında ki kullanamdığı odaların kardeşinin karısı tarafından kullanılmasına olaya çıkarıyor... Be manyak adam kadın 17 tane oda kullanıyormuş sarayda 100 küsur oda daha var... Bütün ülkenin sahibisin leeeen...Demek istiyorsunuz ama işte kralda olsanız kalsik aile arası mal kavgası yapamdan duramıyorsunuz :)))

Bir karaliçeyle evli olmanın zorluklarınıda öğrendik filmde...
Kocasıyla tartışıyorlar ve adama heeeyt sen benimle nasıl böyle konuşursun ben kraliçenim diye kafa tuttuğu sahne filmden sonra sıkı geyik çevirmemize neden oldu.

İçimizi ısıtmak için Beyoğlu Saray'da tavuk suyu çorbalarımızı hüpürdedirken çıtır arkadaşım Murat ve benim karaliçelerin seks yaşamı üzerine yaptığımız geyik annem tarafından pek hoş karşılanmadı:

Düşünsene hatunu organzm edemedin kelleni uçurtur...
Hi ho hooo...
Erkek olsam wallah bi kraliçeyle yatamazdım... Korkudan pipim içime kaçardı...
Hi hoyoyt...

Oziiiii...
Efendim anne...
Neler konuşuyosunuz öyle...
Gerçekleri... En ufak bi tartışmada kocasına hööyt kraliçeyim ben diyen hatun kimbilir yatakta neler yapar...
Cık cık...
Anne düşünsene elindeki gücü...
Çorbanı iç çorbanı...
Ehi ehiii... HÜüüüüüp...
Sapıklığı bırakında, baharda Londra'ya gidelim...
Peki anne... Orda devam edebilirmiyiz sapıklığımıza...
Cık cık...

Annemi bayağı bi deli ettik...

64 yıl hükümdarlık yapmış avrupa'nın anneannesi... Benim sevgili Victoria istasyonum, Victoria and Albert Museum'ım... (girip etkinliklerine bakın diye şey ettim)...

Bu arada Buckingham Palace'ta ilk kalan hükümdar oymuş... İnşasının bitimi onun kraliçeliğinin başlangıcına denk gelmiş...

Yaaa...

Yine bu arda dün akşam History chanel'ı izlerken öğrendim, Londra köprüsü enşıınt dilmiş. 60'lı yıllarda yıkıp yeniden yapılmış. Eski orjinal köprü Amerika'da Arizona'da çölde insan eliyle yapılmış bir nehrin üstündeymiş... Köprü yenilenirken şehirciler eski köprüyü satalım demişler ve Amerika'lı bir emlak yatırımcısı köprüyü alıp 3 senede Amerika'ya taşımışmış...

İlgilisine bilgilisine...
Baaay... ;)

Hiç yorum yok: