Her yerde uzun sarı kıllar...
Her yerde...
Adam kiminle beni Çeşme'de aldattın dese yok öyle bişey diyemem...
Her şeyim de, her yerim de!!!
Bi kıçımdan çıkmadılar ordan da nasipseeee!!!
Laaaan bıktım sarı saçlarından!
Bıktıııııım...
Bıktım ama ben sebebim böyle olmasına...
Seni eve sokan benim...
Bi koynuma alamadım...
Alacağım ama öyle sokak kızı irmasın kiiii!!!
Dün akşam simsiyah bir suratla geldi!
Belli eşelemiş bi yerleri...
Sildim, çıktığı kadarıyla akladım pakladım o güzel suratını, üstünü örttüm uykuya gittik...
Sabah panjurları açıp terasa bi çıktım!!!!
Anaaaaam terasımda ceset var lan !!!
Yok elbet!
Ama öyle bi kemik bulmuş çıkarmış ki topraktan, sabah polisler gelse terası cinayet mahalli ilan etse gıgım çıkmaz!
5 sene önce girdi hayatımıza...
Çeşme'de ev tutulmuş olması pek umrumda değildi 5 sene önce.
İzmir'de Karşıyakalı yarı Alman bi yarim vardı...
Çeşme'nin denizi, rüzgarı, serinliği baneeee Karşıyaka'da klima serinliğinde yarin yanında olmak daha güzel manyaklığında olduğumdan 15 günlük senelik iznimin sadece 4 gününü Çeşme'de geçirdim...
Arada bi labrador uğrayıp çıkıyordu eve...
Bu kim dedim amcama...
Komşunun köpeği dedi... Akşam yemeklerinde uğruyor...
5 sene önce sadece akşam yemek saatinde uğrayıp giden, ucundan acık görüp tanıdığım komşunun köpeği şimdi aşkım! hayatımın merkezi!
Sadece benim değil annemin, amcamın!
Geçen sene Papi'yi özledik diye annemle Mart sonunda Çeşme'ye geldik!
İlk sene arada uğrayan Papi 3 senedir amcamla çalışmaya başladığımdan beri yazları bizim evden çıkmaz oldu!
Hiç evine gitmiyor yazları!
Bu sene sırtında oluşan kistlerden dolayı ameliyat olması gerekti, sahipleri ameliyat sonrası bile bana bıraktılar!
Gitmedi çünküüüü!
Ulan bu güne kadar insana bakmamışım ameliyattan sonra ağzı var dili yok bi canlıya nasssı bakarım oldum...
Oldum ama baktım!
İlk gece onunla terasta yattım!
Nazladım, besledim, kaşıdım, oynadım... Baticonla aşk yaşayarak pansumanını yaptım...
Bu yaz çok farklı bağlandık birbirimize...
Sahipleri evde pek durmuyorlar çalışıyorlar...
Çocuklar lise sonda... Kendi dünyalarındalar...
Bizim evde her daim insan oluyor yazın...
Hep bi ilgi var ona karşı...
Sabahları amcam rokforla besliyor onu!
Beni de besleyin rokforla ben de sizden ayrılmam! :pppp
Minderi, battaniyesi, oyuncakları... kendi evinde olmayan lüküs bi hayatı var burada!
Labradorlar çenesi güçlügillerden... bayılıyor bir şeyi ısırsın ve çekilsin...
Bir sürü çekmece oyunu oynayacağımız oyuncak aldım ona...
Bir yere gidiyorum geliyorum, beni görüyor oyuncaklarından birini ağzına alıyor ve karşılıyor beni...
Biraz sokak kızı İrma olduğundan, onları sağa sola götürüyor kaybediyor... Beni karşılarken ağzına alacak bir şeyi kalmayınca battaniyesini ağzına almaya başladı! :)
Hayvan sevgisi çoook başka bir şey...
Sahiplerine rağmen beni seçen bir köpeğin sevgisi ise tarifi imkansız!
9 yaşında, oyuncu yaşlı kızım...
Her yer tüy içinde!
Umrumda değil!
Lap top başında işime dalmışken yanıma gelip elini dizime koyup sev beni demesi yok muuuu... Her şeye bedel bir şey o an!
Cumartesi İstanbul'a dönüyorum...
Onu bırakmak içimi parçalıyor...
Biraz evvel sahipleriyle konuştum, sen gidince eve getiremiyoruz diyorlar...
Geçen sene 1 hafta eve gitmemiş...
Eylülde bir kaç günlüğüne İstanbul'a gitmem gerekmişti...
Çağırdım taksinin peşinden öyle bir koşuşu vardı ki... Asabım bozuk uçmuştum...
Bu akşam onu bana verin dedim...
Elbet vermediler...
Yani ben, benden çok başkasında vakit geçiren yaşayan köpeğim olsa hem o kişiyi hem de köpeği vururum laaan!
Nasıl güzel horluyor...
Onun horlama sesi evdeki huzurun sesi oldu...
Beni koruyor filan diye düşünmeyin, eve hırsız girse kuyruk sallar sev beni der!
Beni korusun diye evin içinde değil...
Hava soğuk olduğundan, onun gibi güzel yaratığın dışarda kalması haksızlık olduğundan...
Onu sevip okşayıp, battaniyesini üstüne örterken elimi öyle kibar yalayışı var ki...
O teşekkür, o sevgi bambaşkaaaa...
5 senedir bana müthiş bir sevgi yaşatıyor!
Ameliyatıyla sorumluluğu da öğretti!
Pek bi sevgi delisi...
Saatlerce memelerini sevmeni istiyor...
Sev beni sev beniiiiiiiiii...
AAAAah arada bıkıyorum... Ama dayanamıyorum...
Valizlere giren eşyalarda kesin tüyleri de var...
O tüyler hem yüzümü güldürecek hem hüzün verecek...
Gitmenin en acı anı Papi'ye veda etmek...
Tamam Mayıs'da gelicem...
Az kaldı ama...
Sabahın köründe çişe çıkmalı diye gözümü açıp paldır küldür aşşağıya inip kapıyı açmayı, kahvaltıdan önce ona azcık mamasından versem de illa benim yediğimden isteyen bakışları, eve döndüğümde beni koşarak karşılaması... Sevincinden deli gibi sallanan kuyruğu ve neşeyle dışarı çıkmış pembe dili, bahçe de orda burda kafam kadar kemiklerle cinayet mahalline dönen ev...
Canım acicak...
İstanbul'da gözümü açınca aaaa saat kaaaaç Papi yapıcam...
Bana huzur veren sev benilerimizi... özlicem...
Sabah işe giderken peşime takılıp lanet yokuşumu onun yüzünden bir kaç defa inip çıkmak zorunda kalmalarımı ise ı-ıh!
Harika bir köpek!
Keşke benim olsaydı dememe gerek yok...
O benim...
Şu an öyle güzel horluyor ki...
Evdeki huzur mutluluk budur!
:)