Ozborn'dan Merhaba...

Ortaya karışık, akla, yüreğe ne düşerse buraçta...

Etiketler

18 Ağustos 2010 Çarşamba

Kartallar da 3-g'lilerde yüksekten uçar... ;)

Bu gün öle mamasında Metrocity'ye gittik...
Yemek ve alışveriş derken bağımlı bendeniz 1 saatin sonunda aaaaa olup kendimi Metrocity'nin ön kapısına attım...

Kendi halimde elimde poşetlerimle sigaramı tüttürürken bana doğru gülümseyerek gelen esmer yakışıklıyı gördüm...

Aaaaaaaaaa oldum...
Aaaa oldu...
Kollarını açmış bana doğru gelirken ne söyleyeceğimi bilemez şaşkın bir halde ona bakıyordum...

1.5 veya 2 sene önce birbirimizi facebook'ta bulmuştuk... Hatta o beni onun lise benim üniversiteden olan ortak bir arkadaşımız sayesinde bulmuştu... bir ara görüşelim diyerek telefonlarımızı yazıp bitirdiğimiz 1 defalık uzuuuun mesajlaşmadan sonra kimse kimseye bir daha ne mesaj attı ne de pokeledi...

Hiç aklımdan geçmezdi onunla karşılaşacağım...

Birbirimize hiç birşey söylemeden sımsıkı kucaklaşıp öpüştük...
Ayrıldık... Birbirimize baktık ve yine kucaklaştık...

Ortaokul aşkım, köşebaşı komşum, ahpap ailelerin çocukları biz...
Tanrım!
Liseden beri görmüyorum Gozgoz'u...
Değişmişiz ama aynıda kalmışız... Yaş olmuş ama olmamışız...

Konuşamadık bir süre...
Gözlerim doldu...
Geçmişe gittim...

Bir anda ortaokul veleti olduk...
Hayatın pespembe olduğu yıllara döndük...

Basketbol takımının yıldızı Gozgoz...
Sınıfın en arkasında oturan esmer oğlan...
Tüm kızlar ona aşık!
Sırf bizim sınıftan 5 kız rakibiz... Bunlar bilinenler... :)
Hıııııııır...
Bu ders ben Gozgoz'un önünde oturucam hayır beeeeen !!! kavgaları...
Ben aşığım ama arada başka aşklarada kayıyorum... Eeee yayım ben !!! Uğraşamam o kadar rakibeyle...

Diğer şubeden sarışın mavi gözlü Deniz ve bizim esmer Gozgoz yıkıp geçiriyorlar ortalığı...
Ben arada bizim bir üst sınıfımızdaki büyük bir oğlandan hoşlanıyorum... Bizimkiler için çocuk leeeyn bunlar diyip... Benim olgun oğlanda 1 yaş büyük benden... :))))) Adı neydi unuttum çocuğun adını... :))

Basket maçlarının heyecanı...
Yaşar Doğu Stadyumunun çoşkusu...

Ders çalışmak yerine öğleden sonra, sabah yarım kalan rakibeler çekişmesinin devamı için erkek takımının antremanına gidilirdi... :)
Canım kuzenim rahmetli Serdar'la öğleden sonraları flörtleşmek için evden kaçardık... Ders çalışmaya gidiyoruz diyip...
Ah ah hele zayıf notları el yazımız çakılmayacakmış gibi nasıl değiştirirdik...
Serdarcık 19 yaşında trafik kazasında öldü... O gün bu gün ne topuklu ayakkabıyla nede terlikle araba kullanmam... Yazlıktan şehre inerken terlik kurbanı oldu... :(

Allahım ne manyaklıklar... Ne Çocukluklar işte :))))

DSİ'nin basket takımına girmek için gizli gizli uğraşırdım...
Annemle okul takımı neyine yetmiyor otur ders çalış kavgaları ederdik...
Okul takımındayım ama DSİ başka ama...Daha bi spor spor bi yer... Sanki gerçekten büyüyünce NBA'in kız takımında oynicam :pppp Sanki var da... :)))))))))

Basketbol hayatımız o zamanlar...
Off muhabbet konuları adidas ve nike...
Adidas'ın deri ayakkabıları yeni çıkmış... Artık bez ayakkabı giymek çok banaaaaal !!!
Kıbrıs o senelerde şimdiki giysi fakirliğinde değil...
Kıbrıs'a giden eş-dosttan spor ayakkabı ve skinny jeanler istenmekte...
Oooo üniversiteye gidene kadar skinny giydim... :))))

Aşığız güya ama herşeye aşık...
El ele bile tutuşmadan, küçük bir buse bile almadan ne aşklar...

Hayatı yeni keşfediyoruz... Her laftan muzur bir espiri çıkarmak, gülmek, dalga geçmek, tasasız dertsiz dünyamızda çocukça tasalarımızla hayat akıp geçiyor...
Bir an önce büyüme telaşında olduğumuz yıllar...
Benim babam yeni ölmüş... Hayatımdaki gerçekliklerle arkadaşlarımın çocukluğu... Uzun süre denge kuramamıştım... Benim tecrübemle onların tecrübesizliği... Onların pespembe hayatlarıyla benim isli pembem... Uzun süre bende onlarla aynı yaşta olsam da bana çocuk gelmişlerdi... Ne biliyordu ki bunlar? Benim yaşadığımı yaşayan yoktu ki... Benim kırgınlıklarım, korkum, acım, hayat dersim hiçbirinde yoktu... O yüzden ortaokul yıllarım biraz gelgitle geçti... Hem onlardan hem değil bir halde... :)

Ne güzeldi 3-G...
Savrulduk hepimiz biryerlere...
Liseden sonra uçtuk gittik...

Kim nerde kiminle ne yapıyor...
Ne oldular...
Evlenip yuva kurdular, çoluğa çocuğa karıştılar...
Büyüdüler...
Unutup gittiler...
Hayat bu... Bu gün Gozgoz'la karşılaşmasaydım bende unuttuğum bir sürü şeyi ve insanı hatırlamayacaktım...

Çocuk oldum bu gün...
Gözlüklü miyop kız oldum...
İyisiyle kötüsüyle tüm ortaokul hayatım canlandı gözümde...
Hayallerimiz, konuştuklarımız...

11-14 yaşlarımız bugün neydik ne oldular dedi...
En saf en salak en çocuk halimizle durduk birbirimizin karşısında...
Zaman makinesine binmiş gibi olduk...

Ailelerimizden konuştuk, buluşucaz diyip buluşamamızdan dem vurduk...
İnşallah olduk...
Selam yolladık ailelere...

Şaşkın şaşkın kaldım...
Hatta elimdeki sigaraya bakıp ne iş oldum?
Alooo hadi yaşına geç oldum...

Sizi gülümseten gençlik-çocukluk anıları ne güzeldir...
Şiiiiş çocukluk aşkınız olsada sizi fit ve hoş bi günde görmesi daha güzeldir... :p

Şaka bir yana, geçmişe gittim bu öğleden sonra...
Arkadaşlarımızı düşündüm, meslek hayallerimizi, umutlarımızı, ortaokuldan sonra lisedeki hallerimizi... Erkenden göçüp gidenleri...
Offf en olmadık zamanda çıkan sivilcelerimizi...
Ne çirkindik!
Hepimiz kuğu olduk, yüzdük gittik...

Her nerdeyseniz dostlar, iyisinizdir umarım... Bu gün sizi çok andım, çok düşündüm...
Heeeyt beee yaşlılık belirtileri verecekmiydin koca ozy ozborn!
Sen ki vurdumduymaz tanınırsın alemde...

Hıııım içimdeki çocuk mutlu oldu...

Ihıııı ben antremana giderim...
Pempeee gönlüm sende orcinal converslerim, pempe bantlı diz altı çoraplarım ve yeşil şortumla...
Ne beaaa 80'lerin çocuğuyum ben!
Fıstık yeşili üzerine turuncu vatkalı şeylerin giyindiği yılların...
Pembeyle elbet yeşil şort şık bişi o yıllarda... :))))

Ey gidi ey, o yıllarda alamadığım adidas'ın stan smith'lerini bir kaç sene önce aldığımda ulaaan şunları inat etmeyip o zamanlar ailem alsaydı ortaokul aşkımı nassı tavlardım beaaaa tüm rakibeler anında toz olurduuuu diyip nasıl kahkahalarla gülmüştüm. :)))))

Çocukluk arzumu sonunda gerçek kıldığım için mesuuut ve bahtiyar olmuştum... Keşke bu gün ayağımda onlar olsaydı beaaaa !!! :ppp

Seviyorum ben kendimi...
Tüm hallerimi, tüm yaşlarımı...

Çocuk Ozy'im eğer umutlarından, hayallerinden bazılarını gerçek kılamadıysam özür...
Büyürken unutuluyor bazı şeyler... yaparım sonra diyip yapamıyorsun...unutuyorsun ya da hayat...

Nazlı can nerdesin bilmiyorum ama basket muhabbetlerimizi ve DSİ'nin servisini kovaladığımız günleri çok özledim... Manyak hatun gitti banka müdürü oldu !!!
Hala aynı şubedemisindir acep? Elimde basket topuyla gelseeeeem hı? Yeaaa beybi... Hayatta hayır diyemezsin... :)))

23 Nisan İlk Öğretim Okulunun G şubesine... ;)
Yazının başlığını hatırlayanınız çıkarmı acep? Bende bir kaç ay önce eski eve yaptığım seyahat sırasında eski okul zımbırtılarımı karıştırırken buldum bu lakırtıyı... Yazıp imza atmışız altına... Çok gülmüştüm... Başlık yaptım anımıza...

Sizi gülümseten, mutlu eden anılar ne güzeldir...
Bazen geçmişe gitmek iyi gelir...

11-14 yaşlarındaki veletliğimize, kaybolsakta anılarda-yüreklerde olan geçmişimize değer katan-hikayelerimizi oluşturan, bir şekilde bizi biz eden arkadaşlara... ;)

Hiç yorum yok: