Ozborn'dan Merhaba...

Ortaya karışık, akla, yüreğe ne düşerse buraçta...

Etiketler

26 Mayıs 2011 Perşembe

Uçmadan uçurmaca...

Teknoloji ilerledikçe uçarak seyahat etmenin daha kolay olması gerekirken 'terör' sebebiyle tüm gelişmelere-tüm çağdaşlıklara rağmen uçakla seyahat etme ritüeli geriliyor...

Bin Ladin yakalandığında bir kaç Amerika'lı ünlü 'artık uçağa binerken laptopumuzu açmak zorunda değiliz' diye twitt yazmışlar...

Ah ne saf salaklık !!!

Keşke Bin Ladin yakalandı-öldü diye bitseydi çekilen eziyetler... Ama nerdeee...

2002 senesinde Swiss air'la Zürih aktarmalı Boston'a uçarken ilk defa katı güvenlik önlemleriyle tanışmıştım.

Uçak ha kalktı kalkacaktı ama biz bekleme salonuna giden kapının önündeki uzun x-ray kuyruğundaydık !!!

11 Eylül'den sonra gidersen böyle olur işte demiştim kendi kendime...
Ayakkabınız ne olursa olsun çıkarttırıyorlardı... Galaş-maloş veya yerde halıda yoktu... Pis zemine basarak geçmek zorundaydınız...

Bir patlayıcı maddeyle gökyüzünde havaya uçmanın riskiyle yerden size bulaşacak pisliğin riski elbet karşılaştırılamazdı ama yinede insandınız ve hijnen istiyordunuz...

Başlarda sadece Amerika uçuşlarında böyle bir uygulama vardı... Millete gülerek anlatırken yavaş yavaş Avrupa'yı ve Türkiye'yide etkisi altına aldı deli gibi arama-tarama...

Dış hat uçuşlarında 2 saat önce havalimanında olmanız yeterliyken artık 4 saat önce orada olmanız bile yetmeyecek hale geldi...

Şarbon paniği, kuş gribi, sıvı patlayıcı tehditler derken artık uçağa bebeğiniizn mamasıyla bile giremez oldunuz !!!

Metaller, kemerler, ceketler, ayakkabılar derken, suyunuz, el kreminiz, makyaj temizleme losyonlarınızda çıkmaya başladı...

Cinyıs uzmanlar oturdular insanları çırılçıplak gösteren x-ray cihazları tasarladılar... İçinizde ne varsa görmek için...

Allah korusun yanlışlıkla farkına varmadan vücudunuza iğne batmış olsa, ahanda bombacı, vücudunun içine patlayıcı yerleştirmiş diyerek sizi karga-tulumba alıp götürecekler !!! :)))

Biz sıvı yasağıyla Macaristan'da tanıştık. Macarların çok güzel ve özel bir çiçek balları var. Sevgili annem, anneannem için aldı. Kırılmasın diye valize koymadık. El çantamızın içine koyduk, diğer kırılacak şeylerin yanına...

X-ray sırasındayken tuhaf alet edevatlar gördük... Çantalarımızı, giysilerimizi koyduğumuz bantın üstü daha cihaza girmeden önce kapanıyordu ve didik didik çantaları arayıp birşeyleri çıkarıp atıyorlardı...

Alaallah olduk... Niye ki?
Niyekimizin yanıtını annemin oturma eylemi yapmasına kadar giden olaylar zinciri sonucunda çok ama çok iyi öğrendik !!!

Sıvı yasağı başlamış efendim... Hayırlı uğurlu olsun da bizim sıvımız yok yanımızda... İnşallah maşallah x-ray'den free-shoplara geçtiğimiz zaman olacak sıvımız diyerekten rahat rahat klasik prosüdürü uygulayıp geçmeye çalışıyorduk kiiiiiii, el çantamıza el konulduuuuu...

!!!

Görevli hatun  anneme çantayı açtırdı, açtırtmasıyla 2 tane balı çıkarıp taaak diye çöpe atması bir oldu !!!

Aloooo olduk... Ne iş olduk...
Memelekette bu uygulama doğru düzgün başlamadığından acemiydik...
Rehberimizde bal gibi katımsırak sıvıların uygulamaya dahil olduğunu söylememişti...

Benim aslan burcu, sarışın inadı tutunca tam tutan anacım havalimanını öyle bir karıştırdı ki...

Oooo süperdi !!! :))))
Yetkili şahıslar rahat koltuklarından kalkıp annemin ayağına geldiler...
Çok haklısınız ama yapabileceğimiz bir şey yok dediler...
Valizleri geri çağırıp koymak istedik onada hayır dediler...
Biz para verdik buna dedik... Macar Hükümeti zararımızı karşılamalı...

Ama öyle...
Cuba dönüşü Air France'ın acımadan attığı şeyleri görseydiniz anlardınız... Kim ne yapıyor acaba onca içkiyi, suyu, parfümü, kremi, losyonu...
Para çöpe gidiyo...
Bizim gibi 3. dünya ülkesi insanlarının emeği, kazancı sonra kimlerin zevki-keyfi oluyor?

Kimse bu konuda bir şey yazıp-çizmiyor...
İmhamı ediliyor acaba onca ürün?
Hiç şişesi açılmamış rom şişesi çöpemi gidiyor yani? Hadi canım akşam kesin batan geminin malları diye paylaşıyorlardır...

O gün bu gün sıvı yasağı paranoyası yaşayan insanlar olduk !!!
Cuba'ya giderken lenslerimin seyahat boyutu losyonunu yanıma alırken bile tırstım...
11 saatlik yolculukta en yağlı, en vıcık vıcık deri bile kurur... Kremlenmek en doğal hakkımızken töbe yarabbim çük kadar kutucuklara, şişelere doldurmak zorunda kalıyorsunuz ihtiyacınız olan şeyleri...

Bebek mamaları bile ölçünün üzerindeyse çöpe gidiyor!
Ulan çocuk ne yiyecek uçakta?

Zevk değil eziyet artık uçmak !!!
Durmaksızın aranıp taranıyorsunuz...
ATÜ'deki arama tarama SAW'da  yok mesela. (Sabiha Gökçen)
Eylül'de Bartın'a uçtum oradan. Ve laptopumu çantadan çıkarıp x-ray'e koydurtmadılar...
Adnan Mendereste'de öyle...
ATÜ kendisini en mi en avrupalı gören havalimanımız galiba. :))))

Son Londra dönüşünde yuuuh oldum.
Amcacım yaşlı, elinde yük olsun istemedim. Çok sevgili M&Sipencırından Türkiye'den daha ucuza kışlık kaban aldı kendisine... Valizlerimize sığmadı... Benimde elimde el çantası olmasına rağmen, kabanının olduğu torbayı ona taşıttırmayıp kendim taşıdım... Onu önceden içeri yolladım ve ben dışarı çıktım sigara içmek için...  İçtim, hadi artık uçuş bölümüne geçeyim oldum iki tane görevli geldi yanıma hooop dur dediler...

Pardon oldum... Sıvım yok !!! Nasıl bi paronaysa, her görevliyi sıvıcı sanıyorum...  :)))))
Yok dediler sıvı kontrolü bizden sonra...
Eeee siz?
Biz çanta ebadı kontrolü yapıyorz dediler...
Hödöööö oldum...
Elimdeki çanta ve torba kabin içine alınabilecek boyutta dedim...
Öyle ama bir kişi ancak bir el çantası taşıyabilir !!!
!!!????
İki çantayla içeriye giremezsiniz demesin miiiiiiiii !!!

Manyakmısınız leeeeeyn !!!
Hadi biri el çantası, ötekisi ceket konmuş bi torba, o torba ceketimi elimde taşımak istemediğim için bile olabilecek bişey !!! Yani bazen yolculuklarda ceketinizi bişeyin içine tıkıp taşımak istemezmisiniz... Ha elimde taşımışım ha torbada durumu yani !!!

Onda ceket var dedim...
İki çanta taşıyamazsınız dedi...
It's a plastic baaaaaag !!!  Not hand bag !!! This is a hand bag...
Anaa adamlar inat etti giremezsin diyorlar... Bi tek ben değil... Benim gibi 20 kişi yığıldık !!!
Ya sabır, hadi bismillah...  I'm traveling with my uncle. This's his jacket bag.
 I carry it because he's old. He'd already gone...

O my good !!!
Zar zor ikna oldular efem... Ukala şeyler içerde birbirinizden ayrılmayın demesinler miiiii... Ulan neyse ya sabır... Hadi Ozy'cim yürü x-ray sırasına...

Girdik sırayaaa...
Ooo ayakkabılar fora !!!
Ben tüm seyahatlerimde spor ayakkabısı giyorum... Tek aranıp taranmayan-ayağımdan çıkarılmayanlar onlar...
Efendim eskidendi, şık-şık iki dirhem bi çekirdek uçmak...
Şimdilerde ne kadar az-hafif ve basit giyinirseniz o kadar iyi...
Hatta balensiz sütyen giynin !!! Telleri ötüyo diye hatun bi görevli tarafından mıncıklanmayın !!!
50 yaşındaki bi kadını bi sefer gözümün önünde mıncıkladılar öyle... El alaetiyle taradı olmadı, bu sefer hatun elleriyle girişti kadına...

Sıramı beklerken, bermuda şortlu bi adama yapmadıklarını bırakmadılar...
Adamın cargo tipi bi şortu vardı... O tarz şortlar bol cepli olur bilirsiniz... Ceplerinde de metal düğmeler...

Adamı aletle, elle elleye elleye bir oldular... Hatta adamın poposuna bile pandik attılar nerdeyse !!!

Adam görevlinin elleri üzerinde dolanırken rahatsız oluyo ama bişey diyemiyo... Kıpraşıyo rahatsız rahatsız... Görevli adamın apış arasıymış, poposuymuş hiiiç umursamadan ellerini gezdiriyo...

Yani, tamam güvenlik herşeyde bu kadar taciz, bu kadar eziyet, bu kadar insan hakları diye cırlayan Avrupa'dan bu kadar insan haklarına tecavüz...

Bilmiyorum, uçmadan önceki bu aramalar-taramalar bana artık eziyet gelmeye başladı...

2 liralık suyunu atıyo, içerden 10 liraya su aldırıyo sana...
Kutunun içinde bitçik kadar krem kalmış, kutunun boyutu uygun değil diyip, içindekinin ölçüsüne göre değerlendirmeden çöpe atıyo, ayakkabında veya giysinde birşey yok ama salak alet ötüyo işte, elledin, baktın daha ne yani... Çırılçıplak mı soyunalım !!!

Uçmak artık eziyet. Kuralları 1 milimetre bile esnetmeyen görevliler yüzünden seyahatiniz tadı, gününüz güzelliği, keyfiniz kaçıyor...

Bundan sonra neyi arayıp-neyi yasaklayacaklar acaba?
Tükürük örneği alıp dna testimize göremi bineceğiz uçaklara?

Mukadderaaat efem, mukadderaaaat !!!

Hiç yorum yok: