Ozborn'dan Merhaba...

Ortaya karışık, akla, yüreğe ne düşerse buraçta...

Etiketler

30 Mayıs 2011 Pazartesi

Simbat'ın Bartın düğünü...

Onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetineeee dicemde anam anaaam yorgunluktan öldüm, naaarin vücudum 6 saatlik otobüs yolculuğunun etkisinde hala... :)))

Zaman zaman blogumda canlı yayınla düğün hazırlıklarını aktardığım arkadaşımın ilk düğünü geçen hafta sonu Bartın'da gerçekleşti...

İlk düğün mü? Efenim 40 gün 40 gece sürecek düğün planladılarda o bakımdan... :pppp

Kız, dün gece yorgun argın konumunu oraya uygun gördüğüm şekliyle Doğu Karadeniz'de yer alan Bartın'lı... (batı yerine doğuda yaptım) Oğlan Malatya'lı... Malatya'ya da Mardin diyip duruyorum hadi hayırlısı... Uçak biletini Mardin'e almışsam hiiiiç şaşmam !!! :pppp

Aileler için iki şehirde de düğün yapılacak... Geçen hafta sonu kız tarafındaydık bu hafta sonu inşallah maşaaaallah oğlan tarafında oliciiiiz... ;)

Efenim, hayatımda hiç bu kadar keyif aldığım eylendiğim bir düğün deneyimim olmamıştı...

Kız tarafında yer alarak kızın her türlü hazırlığında, evden alınmasında, fotoğraf çekiminde oooo daha bir sürü şeyinde yer alıp çok eylendim...

Kızımız klasik stüdyo fotoğrafı istemediğinden düğünden bir gün önce tutturdu ki nefis Karadeniz kasabası Amasra'da fotoğraf çektiricem ben diye...
Gelinliğin kirlenir yapma etme desekteeee yapıcam dedi... Bizde amaaan biz uyardık, biz eylenmemize bakalım o zaman diyerekten peşlerine takıldıııık !!!

Hiç böyle bir deneyim yaşamışmıydınız bilmiyorum, ben ilk defa böyle bir fotoğraf çekiminde yer aldım...

Fotoğrafçı iyi bir fotoğrafçı olabilir ama gelinlik yırtılacak amaaan diye ortalıkta yardımcı olarak dolaşmamızdan ve arada işin geyiğini yapıp eylenmeye kalkmamızdan doalyı bizleri kışkışlamasından ötürü adama gıcıııık olduk !!!

Adam bi pozlu bi pozlu ki !!! Gören Top modellerin fotoğrafçısı sanır !!!
Abiyi, zaten ekipmanlarından ötürü öyle adlediyorsunuz...
Gelin ve damadı moda sokmak için küçük bir müzik çalar, bir sürü aksesuar...
Açık açık söylemesede, gelin ve damattan iyi poz alabilmek için sokak ortasında hem kamerayla hem birbirleriyle seviştirmeye çalışan bir adam !!!

Gıccııık fotoğrafçıııı biz etrafta olmasak gelin ve dağmattan istediğin performansı alamazdııııın !!! hıııh ! Kendime paye çıkarmazsaaaam çatlarımda patlarııııım !!! :)))))

Efenim, Amasra çok güzel bir kasaba... Masal kasabası sanki... Gerçekten fotoğraf çekimi için çok uygun yerleri var, varda anam gelinlikle olacak iş değil !!! Varsa yedek gelinliğiniz olur tabiiiii... Ama bizim 1 gelinliğimiz ve 2 düğünümüz var !!! Damaaat biraz cimri çıktı bi danee aldı !!! :pppp :)))))))))

Kalenin ordaki çekimlerde sorun yoktuuuu ancak gelin ve fotoğrafçı hadi sahile diye tutturuncaaaaa...

Geline terlik alınmak zorunda kalındı !!!
Ayakkabılarını çıkarmak için kafamı gelinliğin altına sokmuş uğraşırken kim çekmişse birisi o şahene popomu, açılmış belimi-bıkınımı fotoğraflamış !!!

Akşam fotoğraflara bakarken aramızda 'popo' sever bir şahsiyet olduğunu öğrendik !!! Artık kimse o popo sever, hepimizin bir şekilde abuk bi halde poposunu fotoğraflamış !!! :)))))

Geline terlik giydirip, duvağı, kuyruğu tuta tuta dimdik merdivenlerden sahile indiğimizde iş zıvanadan çıktı...

Allaaaah... Esen rüzgar, gün batımının yakın olması, manzaranın güzelliği derken damat ve gelini fotoğrafçıyla bırakıp hepimiz kendi alemimize daldık !!!

Gelin yarıdım edin diye cırlıyoooo biz arabada kalmış olan şampanyayın derdindeyiz...
Koooş koooş getir...
Yardım etsenizeeeeeee diye gelin cırlıyoooo...
Artık kocan var, kocan baksııııııın diyoruz... :)))))
Aaaaa yani evleniyolarsa evleniyolar kardiiiş aaaaa... :ppppp

Fotoğrafçı çil yavrusu gibi dağıldığımız sahide neredeyse her karede biribizden birimize rastladığından iyice delirip, bizi toparlayıp işine devam edebilmek için hadi şu şampanyayı açında toplu halde fotoğrafınızı çekeyim demek zorunda kaldı !!!

Çok keyifliydi...
Umarım hayatları, Amasra'da direkli denen kalıntının üstündeki gün batımında yaşadığımız güzellikte, eylencede geçer... Hepimize unutulmaz birer anı bıraktılar... Sayelerinde bizde birer peri masalı yaşadık... :)

Saçlar başlar rüzgardan dağılmış, ellerimiz haddinden fazla çalkalanmış şampanyanın köpürmesinden dolayı yapış yapış, fotoğrafçının yanında bir örtü getirmeden oturun oraya buraya demesinden ötürü hafifçe tozlanmış ve etek uçlarında ufak sökükleri olan bir gelinlikle fotoğraf çekimini tamamlayıp aile yemeğine doğru yola koyulduk...

Yemek çok keyifliydi... İki ailenin evlatlarının mutluluğu için yaptıklarını görmek çok güzeldi...

Arkadaşımın ailesinde var diye söylemiyorum sakın yanlış anlaşılmasın, huyu-suyu farklı yabancı iki insanın bir araya gelip yaşamasından daha zor olan bir şey ailelerin birlikte uyum içinde yaşamasıdır... Onun huyu, bunun adeti, onun isteği... Türk ailelerini bilirsiniz... Çocuklarımız anlaşmışın haricinde ailelerinde anlaşması önem teşkil eder... Huzursuz veya huysuz bir taraf vardır genellikle... Allah nazardan saklasın, aile yemeğinde yaşanan uyum, huzur beni çok ama çok mutlu etti... Önemli olan aileler değil çocuklardı çünkü... :)

Tü tütü tüüüüüüüüüüüüüü... :))) (Simbat sende çek kulağını, vur tahtaya :)))) )

Ne güzel yiyip içiyoduk ki, gelin kuaför sabah 9'da çağırdı beni demesin miiiii !!!

Arkadaşlar olarak hiç birimiz iplemedik... Sabah gelmiyosunuz yani yaptı...
Ulan sabahın 9'da napacak? Nikah 6'da düğün 7'de başlıyoooo ne işimiz var leeeyn sabahın 9'da !!!

Sen git biz geliriz diyerekten geceyi erkenden sonlandırıp Amasa'dan Bartın'a otellerimize yola koyulduk... Ve otelde kalan arkadaş ahalisi olarak geç saatlere kadar geyik yapıp eylendik efeeeeem...

Erken erken damadı gelini alıp kuaföre götürmesi için yolladık, bizler uykumuzu alıp, keyifle oramızı buramızı kaşıya kaşıya kahvaltımızı ederken, görümceyi gelinin yanına yolladık... 

Sen git bi bak... Güzel oluyomu, akşama gelip almaya değermi, bi bak, bi kaynanalık yap... Biz gelcez... :))))

11'e doğru eee hadi bi gelinin yanına gidelim olduk !!! Yanniiii daha erken ama şimdi gitmezsek laf eder... !!! :pppp :))))

Gittik efem, anaaaa gelinin kafasını sarmışlar, sarmalamışlar !!! 2.30'a kadar böyle duracakmış kafam dedi... İyi dedik sen dururken öyle biz yaptıralım saçlarımızı...

Bartın'daki kuaför salonlarına bayılıyorum... Genellikle hepsi apartmanların giriş katındaki daireler... Geniş ferah, bir ev konforu rahatlığında... Ağda odaları bizim İstanbul'dan alışık olduğumuz gibi hücere tipi değil... Ferah tuvaletler, soyunup giyinmeniz için odalar... Ve çok ilginç İstanbul'da hiç görmedim burada tek kullanımlık sir ağda paketleri kullanıyorlar... 1 kişilik kutular... Sizin için açılıyor, ısıtılıyor ve işlem yapılıyor... Yaptırtmadım sadece gördüm... :) Nişan dönüşü İstanbul'a gelince kuaförüme söyledim, biz duymadık öyle birşey demez mi... İstanbul'da kimse o markayı bilmiyor !!! Hijyen sıfır bizde... Ağdaya Bartın'a mı gidip gelmeli acep? :ppppp

Neyse efem geline dönim ben... Oturduk hepimiz saça-başa... İri dalgalı maşa istedim... İstedim ama sabah duş alırken saçlarımı kremlemiştiiiiim... Bi de Bartın'da rutubet ooof... Saçlar yapıldı, sprey sevmeyen ben sadece ne zımbırtının adı aklıma gelmedi, sadece kremsi o şeyi sürdürdüm... Sevmiyorum ben kazık gibi spreyli-jöleli saçları... Kokusuda hoşuma gitmiyor... Sadece sigaramın kokusuna tahammülüm var saçlarımda !!! :p :)))))

Neyse efendim... İri dalgalrımla mutlu mesuuut, nar çiçeee elbiseme göre göz farım olmadığımdan makyaj koltuğuna oturdum... Kıza dedim ki hafifçe sadece gözlerime... Gerisini ben hallederim... Demez olaydım masadan bi kalktım kiiiiiii, düğünden sonra pavyonda sahne alacak kıvamdayım !!!

Ulaaaan ben hafif dedimdi, doğal dedim diiiiiii... Göz kapaklarımda ki simler ne leeeyn ??? Ama kıyafetinize uyuyooor...

Le geeet, yürü simbat yürüüüü pavyon şarkıcısı arkadaşın seni giydirsin yürü...
Simbat'la aramızda espirisi olan 'adına da derleeeer seeeeks' şarkısını söyleye söyleye gelini Işıl'la birlikte içeriye soktuk...

Soktuk ama bizimkisinin yine utanacağı tuttu !!!
Eteği yere koyduk... korsesini gözlerimiz kapalı giydirdik sonra tutturdu dönün arkanızı diye !!!

Ulan ne kıymetli popon var leeeeeeyn diye söylene söylene dediğini yaptık ve ters giydi eteği...

Bi taraftan Işıl, bi taraftan ben bu sefer eteği o içerdeyken döndürme telaşına girdik !!!

Ama nasıl söyleniyoruuuum... Başlarım senin, kıçınada, başınada... Madem böyle yapacaktın kendin giyinseydin diye... :)))))

Aaaa tepem attı ama... Tamam bende olsa çekinirimde bu kadarıda eziyet oluyo ama !!! :))))))))))

Ben söylenirken anacığım geldi, çekti beni kenara dua fısıldadı kulağıma... Gelini giydirirken bunu söyleyeceksin diye...

Peki dedim... Bir yandan iç eteği doğru oturtup, sırt iplerini bağlarken duasını ettim... Ayakkabılarını giydirirkende tüü tüüü tüüüüü yaptım bolca... :))))))

Gelinin altından çıktığımda, benim gözümde hiiiç durmayan rimellerim yanağımdaydı, iri dalgalar ise gitmişti !!!

Gelinin duvağı-makyajı tamamlanırken  ben, aaaaaaaaaa saçım, rimelim modunda cırlarken bir yandanda bekarların adlarını ayakkabının altına yazmayı unuttuğumuzdan yeniden gelinin altına girmek zorunda kaldım !!!

Damaaaat gelinin eteklerinin altında bi türlü çıkamıyoom damaaaat !!! :ppp :)))))))

Neyse efendim tüm isimler yazıldı, saçlarım yeniden maşalandı, pavyon makyajıma yeniden cila atıldı, akşama Suzan Kardeş gelemezse ben, Bir Demet Tiyatrodaki pavyon şarkıcısı Züleyha kıvamında sahne almaya hazır halde damatcığın paracıklarının büyük bir bölümünü kuaföre bırakarak çıktık...

Gelinimiz evine gitti, erkek tarafının onu almasını beklemeye...
Kuaförden otele gelirken amaaan ne gitcez alcaz onu boşverin diye şakalaşıp durduk !!!

Walla kız tarafının yanında erkek tarafını, erkek tarafının yanında kız tarafnı durmadan satan bir ekiptik ki çok eylenceliydi ! :)))))))

Arkadaşlar-aile hepimiz aynı otelde kalıyoduk... Herkesin hazır olamsı biraz uzun sürünce gelinden hadiiiiii gelin alın beni diye mesajlar yağmaya başladı!!!

:))))))

Arabalara doluşup kız evine gittiğimizde asıl eylence başladı !!!
Kapıda davul-zurna karşıladı bizi...
Kız tarafı olanlar bir anda saf değiştirip erkek tarafı oldu ve çıktık yukarıya...
Birgül teyzeye fiyatta anlaşırsak kızı almaya geldik dedim... Şayet 6 taksit yapıyorsanız alaaa alaaa... :)))))))

Neyse efem içeriye girdik... Gelini damat odasından alırmış... Gelini odasına soktuk... Kuzenler ve arkadaşlar olarak kapıyı kapadık... Hepimiz birer sigara yaktık ve damadı beklemeye başladık...

Damat geldi kapıyı çaldı... hep birlikte kapıya çullandık...
Kapı açılmaaaaaz dedik...
Damat ellerini ceplerine soktu, kapı aralığından bir deste uzattı... Desteyi kaptığımız gibi kapıyı suratına kapadık... :))))))))

Çok eylenceliydi ama çok alçakçaydı !!! Damaaaadım soorrry walla :)))

Offf anlatılmaz yaşanır bir görüntüydü... Kaç 6-7 kadın içerde damadın verdiği paraları sayıp paylaşıyorlar !!!

Damadın en yakın arkadaşının eşi aynı zamanda gelinin yakın arkadaşı... Demesin mi bunlar az diye !!!

Kapıyı açtım, gelin çıkmıyo dedim !
Damat cebinde para kalmadığından sağdıcına döndü, sağdıç ceplerini boşaltıp damada para verirken, döndüm Hatice'ye kocanın paraları bitiyo dedim...

Ayy kıyamam kocama dedi !!!
Aaaaa yağma yok dedik !!! :)))))

Neyse efem aç gözlü bahşişçiler olaraktan 2. turda bahşişlere doyduk ! Aslında daha da isteyecektik ama Hatice kocasına daha fazla kıyamadı !!! :))))))
Kapıyı açtık al damaaat, senindir  dedik !!!
Onlar koridorda yürürken bizler bahşişleri küşük el çantalarımıza sığdırma derdindeydik !!! :))))))))

Gelin dayısının kolunda evden çıktı, gelin arabasına davullar-zurnalar eşliğinde bindi...
Ve herkezin gözleri dolu bir şekilde onu evinden uğurladık...

Düğünün yapılacağı otele geldiğimizde hepimiz rahatlamıştık... Bi tek gelin gergindi...

Çocukluğumdan bir hikaye anlatmıştım ona... Anlatmaz olaydım... O yüzden gergindi...

Efenim bir tanışımızın çocukları tam masaya otururken damat sandalyeden düşmüştü... Hepimiz ve gelinde gülmüştü... Ve kısa süre sonra bu çift boşandı... Evlenenden önce başımıza ne gelebilir diye sorunca benimde patavatsızlığım tutmuş bu hikayeyi anlatmıştım !!! Biz gülelim ama siz birbirinize gülmeyin demiştim böyle bişey olursa... Amaaan geyik yapıyodum !!! :)))))

Gerginliğini almak için yapmadığımız şaklabanlık kalmadı !!! Kayınvalidenin aman sizden başkası yemeyecek diye tembihlediği baklavalara bile sarktık !!! :))))

Çocukluğunun geçtiği havuz başında çok güzel, son derece zarif biçimde hazırlanmış masalara konuçlandık ve harika bir gece geçirdik...

Eminim o orası böyle oldu, şurası istediğim gibi olmuştur demiştir... Ama bizce herşey yolunda ve tıkırında geçti...

Suzan Kardeş'in ekibi geç geldiği için canlı müzik yapılamadı diye çok homurdansada bizler ve diğer davetliler çok keyif aldık herşeyden...

Gecenin sonunda ben giydirdim ben soyucam diye tuttursamda ciddiye almadılar beni :pppp :)))))))

Ben kiiim göbek atmak kim olsamda Simbat'ın hatrına kalktım sallandım, bişiler ettim... Görüntüleri izlersem şayet aaaay dicem eminim !!! :))))))

Sabah muzur arkadaşlar olarak eeee bu kadar uyudular yeter şeklinde telefon yağmuruna tutskta bizi hiiiç iplemediler !!!

Yedik içtik eylendik...
Görümcenin taşıdığı takı çantasını yürütmek için planlar yaptık...
Anıları paylaştık, yeni dostluklar kurduk...
Gelinliğin canı çıktı... Küçük sökükler büyüdü... Kirlendi...
Malatya için yeniden elden geçecek...

Malatya düğünlerinde halay bol olurmuş efem... Ben kiiim halay çekmek kim diyorum ama çektirtmeden bırakmayacaklar... Spor ayakkabılarımı giyip düğüne katılmayı planlıyorum... ;)

Haftaya Malatya'dayız efem... Sayelerinde gezelim, görelim memleketimizi tanıyalım yapıyoruz...

Malayta'ya başka bir elbiseyle gideceğim. Göz makyajı kolay olan benim farlarıma uygun bir elbiseyle... ;)

Onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetineeee inşallah maşallaaaaaaaaah !!! ;)

Hiç yorum yok: