Ağzımın içine mikrofonu sokarken soruyor:
Hangi takım?
Ferrari !
Peki sizin için Formula ne demek?
Aşk ve tuyku diyorum.
Mikrofonu tutan ellini ağzımın içinden çekerken suratında büyük bir şaşkınlık ifadesiyle soruyor:
Gerçekten mi?
Evet diyorum... Manyaklık derecesinde F1 hastasıyım ben ! ve kocaman gülümsüyorum.
Şaşkın bir şekilde kameranı çekiştirerek yanımdan ayrılıyor...
Kahkahayı basıyorum...
Benden keyiflisi yok bu gün... Ah birde önümüzde dikilen kameramanlar olmasa... Ah ah bide Güler Sabancı'nın yerinde ben olsam !!!
Bu sabah dün akşam ki azgın teke sendromlu hatunlar partisi yüzünden enkaz halinde uyanmış olsamda, kafamda senfoni orkestrasının sadece davulcuları çalıyo olsada kendimi Dolmabahçeye attım.
Nasıl atmam ! Burunlarının dibinden olmasada sevdiğim pilotları yakından görebilmek, seslerini duyabilmekte benim gibi bir manyağa yetmesede yeter... En azından bi süre ağzım kulaklarımda dolanır ve çevreye mutluluk yayarım...
Evet, BMW, Ferrari, Honda, Reno ve Toyota'ın pilotlarının katıldığı Bridgestone'un basın toplantısında, Güler Sabancı bütün pilotlara kocaman nazar boncuk taktı...
Massam ve Baricellomun çok net olmasada fotoğraflarının makinemde olması harika bir duygu.
Güler hanım her zaman gıpta ile takip ettiğim bir kadındı. Şimdi gıpta + kıskançlık duygularıyla kendisini takip edicem.
Evet Dolmabahçede sabah sabah 15'lik kızların rockerlara yaptıpı tezaruhatın aynısını ben pilotlara yaptım...
Aaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa !!!
:)))
1 yorum:
süpersin ya. sen ne neşeli bünyeymişsin böyle. selamlar.süpersin.
Yorum Gönder