Kadınlar F1’i neden severler?
Neden?
Bilmem ! Severler işte…
Her konuda olduğu gibi motor sporları konusunda da kadın-erkek ayrımı yapılmasına karşıyım… Sadece bir işi yapmaya üşendiğimde ayrım yapıp ‘Bu iş erkek işidir’ derim. O yüzden kadınlar neden F1 severi nasıl açıklayacağım bilmiyorum.
Arabalar sırf erkekler kullansın – sevsin diye yapılmamışlardır ki. Var olan ulaşım-nakliye ihtiyacını karşılamak için icat edilmişlerdir…
İlkokul düzeyinde okuması yazması olan, kullanmasını engelleyecek bir uzuv problemi olmayan her cins kullanabilir ve sevebilir… Ve bu sevgisi, ilgisi birazcık fazla olanlar da motor sporlarına ilgi duyarlar…
Her erkek futbol sever diye bir kanun olmadığı gibi her erkekte motor sporlarını sevmez ve her kadında sevebilir…
Sever işte !
Hım tahmin ettiğimden daha kısa bir yazı oldu. Yazık o kadar da sayfa ayırmışlardı bana…
Gerçekten neden? Hım soruyu değiştirelim, bakalım cevabı verebilecek miyim o zaman…
Peki ben neden ve niçin seviyorum?
Öyle müthiş, özel, etkileyici bir cevabım yok… sadece arabaları, hızı, gücü, zafer duygusunu, lastik kokusunu, yüksek süratte devirli arabaların motorundan çıkan o güzelim sesi seviyorum işte…
Kendimi bildim bileli motor sporlarına tutkunum…Bu tutkum nereden geliyor?
Araba tutkum ailemin arabalarıyla oynayarak, bide bana durmadan yurtdışından bebeklerden daha fazla taşıdıkları oyuncak arabalarımla başladı… Yaşıtım bir oğlan çocuğundan daha fazla arabam vardı !
Zaman geçti, büyüdüm artık garajdaki arabaları ‘kullanıyormuşum’ oyunu oynama yaşından çıktım… Ve bir gün araba meraklısı biri olarak kaçınılmaz olan oldu ve hayatıma F1 girdi… sevdim F1’i…
Hayatıma nasıl girdi?, nasıl keşfettim… hatırlamıyorum…
Formula 1 sevme nedenlerimi biliyorum;
Formula 1’i diğer motor sporlarından ayıran bir çok özelliği vardır… Bir kere motor sporları dünyasının en büyük organizasyonu. 18 ülkede 11 takım ve 15 pilot tarafından yarışılan Formula 1 ‘en fazla izleyici’ toplayan motor sporları etkinlikleri arasında tartışmasız ilk sırada yer alıyor ve Formula 1 yarışları dünyanın en süratli motor sporları etkinliği olma özelliğine sahip. Yarışlarda ki ortalama sürat 180-190 km/st. Elverişli düzlüklerde bu sürat 300km/st üzerine rahatlıkla çıkabilmekte…
Heey düşünün sürati… araçlar 0-100 km/st sürat akselerasyonunu 1.2 saniyede gerçekleştiriyorlar ! Standart ve süratli Porche, Maserati ve Ferrari gibi yol otomobilleri bu süreye 4, diğer sıradan otomobiller ise 10-15 saniyecikte ulaşabiliyorlar… Ayağınızı gaz pedalına değdirdiğiniz anda teknoloji, güven, ustalık, ekip ruhu, işçilik, emek, mühendislik…vs. gibi bir çok bileşenin bir araya gelmesinden oluşan gerçek bir mucizeyi yaşıyorsunuz… Tabi bizler yaşayamıyoruz sadece tanık oluyoruz…
Formula 1 sadece insanların hız, yarış, zafer duygularını tatmin etmeye yaramıyor. En süratli motor sporu etkinliği olmasından dolayı araba üreticileri yüksek süratte, güvenlik, sağlamlık, güçlü motor, aerodinamik, yol tutuşu, iyi lastik, en iyi performans yakıt ve yağ gibi bir arabanın olmazsa olmazları üzerinde kapalı kapılar ardında sır gibi saklanan araştırmalar ve üretimler yapıyorlar… F1’den alınan deneyimlerle bizim sıradan binek otomobillerimiz her geçen zamanda daha iyi oluyor… Mesela Ferrari’nin son modeli geçtiğimiz yıllardan F1’de Ferrari’nin elde etmiş olduğu tecrübeler doğrultusunda tasarlanıp, üretilmiş standart bir sürat otomobilidir.
Mühendislik, zeka ve bilginin ötesinde Formula 1 büyük paraların konuşulduğu ve harcandığı bir spor. Yatırımcılar, sponsorlar, üreticiler, yayıncılar… Orta sıralarda ki bir takımın iddiasız yarışabilmesinin maliyeti en az 1.5 milyon dolardan başlıyor. İddia arttıkça maliyet artıyor. Pilotlar ve takımlar şampiyonasını kovalayan ekiplerin bütçeleri rahatlıkla 15 milyon doları aşıyor…
Formula 1’i dünyada bu kadar tutulmasına ve sevilmesine neden olan başka şey de global bir spor olmasıdır… Fransız markalı bir takımın İspanyol pilotu olabiliyor mesela…
Peki örnek size; Renault takımı, Fransız’dır. Ama onun adına yarışan pilotları GIANCARLO FISICHELLA İtalyan, FERNANDO ALONSO ise İspanyol…
Formula 1 holiganlığın ve ırkçılığın yaşanmadığı nadir bir spordur… Farklı takımları tutan farklı ülkelerden gelen taraftarlar yan yana oturarak takımlarının bayraklarını, flamalarını sallayarak çok güzel bir renk armonisi oluşturarak yarışı izlerler… Bilirler F1 mekanik bir şeydir. Nerde ne zaman ne olacağı, kimin kimi nerde geçeceği, başarılı ve başarısız olacağı, kaza yapacağı bilinemez…
Bilirler sadece pilotların değil, motorların, lastiklerin, pitstop taktiklerinin, teknisyenlerin ve mühendislerin de yarıştıklarını…
Buraya kadar teknik nedeniydi… Gelelim çekici kısmına…
F1 dünyasında yarışan pilotlar, görev alan mühendisler ve patronlar Allah için hepsi son derece yakışıklı, yetenekli, zeki ve işlerinde ki en başarılı erkeklerdir… Ha tabi cepleri de güzel bir şişkinliktedir…
Formula 1 pilotları, genç, yakışıklı ve sportmendirler… Yarış sırasında maruz kaldıkları G force yüzünden her gün antrenman yapmak zorunda olduklarından ne kadar sıkı ve çekici bedenleri olduklarını bir düşünün ! Bu çekiciliğe sahip oldukları imkanlarda eklenince…
F1 pilotlarının yüzyılımızın beyaz atlı prensi oldukları söylenebilir. Mesela Red Bull Racing için yarışan İskoç pilot David Coulthard geçmiş senelerde McLaren/Mercedes’de yarışırken, özel jetiyle hoşlandığı hatuna, bayağı büyük bir elmas yüzük göndererek kalbini kazandığında biz F1 hayranı kadınlarıda ‘aaah ah… nerde böyle beyaz bir F1’li prens’ diye iç geçirmiştik…
Monaco’da saray yavruları, son model arabalar, yatlar, katlar…
Eğlence ve şaşayıda unutmamak gerek…
Çok zengin ve pahallı bir show olduğundan dünyanın her türlü lüks tutkunları Formula1’e çok meraklıdır. Aklınıza gelebilecek her türlü ‘şaşa’ya ve lükse şahit olabilirsiniz Formula 1’de.
Şaşa’nın sınırı yoktur… mesela; bizim güzelim parmaklarımız, gerdanımız dururken, McLaren-Mercedes takımının sponsorlarından kuyumcu Steinmetz bu yıl sponsor olduğu pilotların direksiyonlarını pırlantayla donatmış…
Sadece dünyanın en hızlı arabalarının ve onları kullanan pilotların gösterisi yoktur Formula 1’de. Dünyanın en zenginleri, Prensler, en ünlü mankenler… Formula 1 seyircilerindendir. Padok alanının etrafında yer alan helikopter pisti dünyanın dört bir yanından gelen ünlü-önemli ve zengin misafirleri taşıyan helikopterlere ev sahipliği yapar… Birbirinden çekici adamlar ve güzel kadınlar son derece şık bir partiye gelmişler gibi ellerinde şampanya kadehleriyle salınırlar padok’ta. Padok alanına girmek ve oradan yarışı izlemek kolay değildir. Ya üst düzey tanıdıklarınız alacak ve davet edileceksiniz ya da şişkin cüzdanınızdan iyi bir miktar çıkacak !
Ünlü pilotlarla yemek yemek istediğinizde bununda fiyatı seçtiğiniz masaya göre 4 bin ile 7 bin Euro arasında değişiyor… Öyle bir bedel ödedikten sonra tatlı olarak yemek yemeği seçtiğim pilotu yemek isterim ben !
Formula 1’i sevmeniz için bir çok neden var gördüğünüz gibi… İster arabaları, süratin sevin ister iki hafta da bir dünyanın çeşitli Ülkerlerinde ki yarışlardaki şaşayı…
Ha bu arada bilim adamları Formula 1 araçlarından çıkan titreşimlerin kadınları tahrik ettiğini söylemişler…
Gördüğünüz gibi F1 dünyadaki en güzel, zevkli, tatmin edici motor sorudur !
Ah birde günün birinde bir kadın pilotta görebilsek pistlerde…
Biiiiiuuuuuuuwww…
Aslında kadınlar her türlü gücü severler... Formula dünyasında da maddi-manevi ve duygusal olaraktan bi sürü güç vardır... Ve buda kadınların motor sporlarını sevmeselerde Formulayı sevmesine yeterdir !Kontrolsüz güç güç değildir ama...
;)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder