Esquire'ın ağustos sayısı cumartesi günü kopmama neden oldu...
Man&Health dergisinde bile göremeyeceğiniz sağlık bilgileri vermiş...
Bir erkek dergisinde bir kadın dergisinde göremeyeceğiniz kadar açık ve net informationlar...
O la laaaaa...
Verilen sağlık ve güzellik bilgilerine kopmama çok şaşıran yanımdaki hatun arkadaşım kendimi cahil kadın hissetmeme neden oldu !!!
Nassı yani tüm kadınlar bu infoyu biliyomuydu... Hiç sanmıyorum... O her zaman ki şahsına münhasır ükelalıyla olaya dahil olmuştu, ben cahil değildim ve blogumda yazarak diğer kadınlarında günün birinde arkadaşım tarafından hissetmeme neden olan duygulardan kurtarmalıydım !!! :ppp
Efenim, ağustos ayında Esquire testislere zoom yapmış... Atın ölümü arpadan olur mantığında ki Türk insanını azcık eğitmek-bilgilendirmek için iyi etmişteeee evinizde testis güzelliği ve sağlığı için aşağıda yazacağım şeyleri yapan bi erkek fikri bilemedim yani... :p :)))))
Erkekler göbeklerini eritirlerse penisleri daha büyük görünürmüş !!! İşte bu satırı okuyup puuhaaaa şeklinde kopunca yanında ki hatun eeee tabiiii öyle dedi...
Hiç düşünmemiştim ya da buna bakabilecek bi hatun düşünemiyorum... Sementaaa hariç !!!
Bu yazıyı okuyan adamlardan biri 'Ayyyy küçükmüş' diyen bi hatuna bundan sonra yok yok göbekten öle diyebilir...
Wow süper bahane !!! :pppppppppp
Görüntü umrunuzda olmasa bile testosteron seviyeniz göbek gidince artar ve partneriniz mutlu olur demişler... Abdominal bölgedeki yağlanma testosteron eksikliğine neden olabilirmiş...
Acep bu yazıyı okuyan görüntüye veya partnerine değer veren adamlar spor salonlarına koşup 'Hocaaam abdominaaallleri çalıştırmam gerek' demişlermidir... Ve metro reklamındaki duvardan fırlayan çocuk misali emek harcamışlarmıdır ! :ppppp
O nooooo... Bu yazıdan sonra salonda deli gibi abdominal çalışan adamlar görünce sanırsam içimden kıh kıııh gülücem... :pppp
İkinci tavsiyeyi uygulan adamları gözümün önüne bile getirmek istemiyoruuum !!!
Çömelme hareketi yaparsanız, alt karın kaslarınız çalışacak ve bu hareketlerle kasık bölgesine kan akışınız artacak ve çok umutlanmayın ama belki azcık penisizin eninde genişleme olabilir demişler !!!
Ufak farklar, büyük sonuçlar doğurur derseniz bi adama nasıl umutlanmaaaaz !!!
Hatunlar varsa aranızda 'en' derdi olan, erkeğinizi çömeltip kaldırın... Bu da ancak Sementa gibi bi hatunun isteyebileceği bişey gibi geliyor...
Çömel kalk, çömel kalk... Allah büyüktür... Can çıkmamış bedenden umut kesilmez... İnşallah maşallah bi gün yarım milimetre bi başarı görebilirsin !!!
Tanrım, bi erkeğe böyle bi akıl verilebilinir mi yaaaaa? Hele de bi Türk erkeğineeeeee !!!
:))))))))
3. öneri, penisinizi kanla doldurmak !!! Bence bunun için verilen reçeteyi uygulamadan da başarı sağlayabileceğiniz bi yöntem var... Kızdırın sevgilinizi sonra tutup sıksın penisinizi... Mevcut kan gidemez durur, şişer şişeeer ve şişeeeer !!! :pppp
Ceviz yicekmişsiniz kanlanmak için !!! Ceviz sevmiyosanız badem!!! Arginin adlı aminoasidi bulunduran şeyler yemeniz gerekiyomuşmuş !!!
Hödömü oldunuz... Peki size yardımcı olim;
Fasulye, ton balığı, somon, soya ürünleri ve yulaflı besinler tüketmeniz gerekmekteymiş... Arginin, kan akışını hızlandırır ve penise daha çok kan dolmasını sağlarmış... Diyet ürünlerde de rastlayabilirmişsiniz ancak 2.800 mg'ı geçmemeniz gerekirmiiiiiş !!!
Zor iş işte, söyleyiverin sıksın sevgiliniz kan dolsun... :pppp
4. ve son öneri; Kolesterolü düşürmekmiş !!! Hem hayati tehlikeden kurtulacakmışsınız hemide penisinizde kan dolaşımınız kolaylaşacakmış... Sağlıklı seks ve ereksiyon için düşük kollestrol şartmııııış...
Wow !!!
Hiç bi kadın dergisinde kukuya kan pompalama, küçük veya büyük gösterme tattikleri okumadım efem...
Hatun dergileride bi sevap bu konuya al atsınlar... Başımız kelmiiii ayol... Bizim kan dolaşımımızın ne eksiği var :pppp
Cumartesi cumartesi çok güldüm, eğlendim...
Okumuşuda okumamışıda bu konularda bir olan Türk erkeğine böyle infolar verilmesi kopardı beni...
Paylaşiiim dedim...
Belkim erkeğinizle dalga geçersiniz, belkim sağlıksız testis sorununuz vardır düzeltir mutluluğa kavuşursunuz...
Eheeee... Geyikimhemideçokgeyikim.com ;))))
27 Eylül 2010 Pazartesi
25 Eylül 2010 Cumartesi
Safir mi, zümrüt müüüüü, ooo tanrım taş taaaş taaaaaaş
Gözümün önünde, safirler, yakutlar,zümrütler, amatisler uçuşmakta...
Tek taşın hangisi 0.55'lik hangisi 0.65'lik bakar bakmaz söyleyecek bilgelikteyim...
Sadakatin rengi safir...
Ah ah... kraliçelerin taşı... Asilzadelerin mavi kanlı olma geyiği safirden mi geliyor acep?
Ah ahhh...
Gözlerim, ellerim mücevhere doymuş duurmda amma velakin zavallı boynum, kulaklarım, parmakalrım, bileklerim ı-ııııh !!!
Yeter üleeeeeyn!!!
Kuyumcu-mücevheratçı gezmekten bitaaap düştüm...
Ağzımın suyu aka aka su kalamdı dilim damağım kurudu ! :ppp
Evlilik ne zor zanaaaatmış!
Büyük konuşmim ama töbe billah evlenmeeeeem !!!
Anayı-danayı-bacıyı-bacayı mutlu etmek için bi uğraş bi uğraş... Bi masraf bi masraf...
Hele bohça olayı yok muuuu?
Ulan bu devirde ne bohçası yaaaaa diyemiyorsunuz!
Kayınpedere atlet-don, gömlek, kravat, çorap...
Kaynanaya, dayıya, kardeşe, geline...
Oy oy oy !!!
Tam geyiklik tam eğlencelik mevzuların göbeğindeyim günlerdir.
Hiç bi arkadaşımın veya yakınımın evlilik hazırlıklarında bulunmadım... O yüzden duyduğum adetlerin ilk defa gerçekleşmesine birebir şahit şahit oluyorum.
Bababa iç çamaşırı diyor...
Nasıl olacak diyorum...
Boxer diyor...
Ne renk diyorum beyaz diyor...
Peki diyorum şeyi dışarı çıkabilen mi çıkamayan mı?
Aaaaaaaaaa diyor !
Ne aaaası leeeeyn! Herşey en ince ayrıntısına kadar düşünülüyo, konuşuluyo bu niye düşünülmüyo?
Bana böyle bi bohça gelse, babam yerine amcama hazırlanacak bohçada M&S'ın boxer'ları olmalı mesela... 75 yaşındaki adama adettendir diye öylesine hazırlanmış şey verirseniz ertesi gün kapıya koyar... Koymasada al saçma gelin döküntülerini der! Madem masraf yapılıyo bari işe yarayan kullanışlı şeyler olsun yalan mı?
Bohça konusu sarpa sarıyo... İki tarafında adeti başkaymış...
Amaaaan herkes kendi bildiğini okusun oluyoruz gecenin sonunda.
Hadin uyuyalım yarın nişanlık takı bakıcaz diyoruz...
Çok bilmiş bi arkadaşım erkek kısmına karışılmaz takı konusunda diyo...
Ha diyorum ondan 1 saattir ex karına safir yüzük aldım, şöyle gondaol aldım içini godiva doldurdum, yüzük 0.65'lik olursa hem kız hem anne hem arkadaşları doyar diye anlatıp duruyosun...
Ben anlatırım ama erkeğe karışılmaz şişşşşş yapıyo...
Allam yarappim!
Ama karışmak zorundayız. abidik kullanılmayacak bişey alınmasın diye...
Memlekette doğru düzgün takı tsarımcısı olmadığına karar vermiş bulunmaktayız!
Anam yokmu şöyle şık, sade, alımlı nişanda kıza takılacak bi takım?
Yok!
Elimiz, ayağımız zümrüt takımlara gidiyooooo !!!
Onu alırsak düğünde göçecek damat!
Damadı göçtürmeyecek bişey yok!!!
Ne inciler, ne sade motifli kolyeler yok yok ve yooook !!!
Nişanda bilekliksiz nakit 3'e inen, hadi birazcık daha hatrımıza 2.5'e inen zümrüt gerdanlık ve küpeyi alalım oluyoruz... Başka altarnatif yok !!! Eeee damada düğünde 10 bin'e yakın hatta 10 bini geçen şeyler kalıyooooo !!!
Aaaaaaaaaaaaaaaaaa !!!
Hesap yapmaktan, motif incelemekten, tek taş görmekten geldiler bana !!!
Bu arada mücevhercilerde pek sabırlı şahsiyetlermiş... Her müşteriye kesin alıcı gözüyle bakıp alınmayacağını bilselerde sabırla hizmet veriyolar... Ben olsam alacanmı, ver kapora ondan sonra anlatim, inceletim derim !!!
Yanlız çok ilginç, alınsın diye ohaaa fiyatlar bir anda cashmiiii yeees cevabı akrşısında nasıl düşüyooooo inanamadım !!! Hatta City'd'deki bi mücevherciyi kandırıkçı ilan edecektik az kalsın!
Gördü taze 2 hatunu keklim dediii filan diye bayağı dolandık sonra gördük ki hepsi öyle... Bi Tiffany'mde geçmiyo cash pazarlığı !!! Aslında geçiyoda ben öyle baba müşteri dilim !!! Ben 125-300 dolar arası ürünlerinin müşterisiyim... Bir tanıdığım gibi Paloma Picasso'nun serisini alsam banada mağaza müdürü hizmet edecek ve indirim yapacaktaaaaaa rüyamda... :))))))
Bu gün bi de damadın bohçasına ya da nişanda takılacak olan saatini aldık !
Amanın amanııııııııın...
Aaaaaaaaaa zor zanaaaaat !!!
Çorabı, donu, saati, gömleği tamam... Çok şükür :pppp
Vakko bohça hizmeti veriyomuş bunu da öğrendim. Çeyiz sandıkları varmış. Bence Vakko'dan alınmış sandığın içini doldurmaya gerek yok! leeeyn o sandık kaç paradııııır yazık leeeeyn damadaaaaa, damatlaraaaaaaaaa !!!
Wallahi Mahmut Paşa ayarında da olsa alışveriş bütçen evlilik zengini-fakiri sarsan bişi. Çok zengini sarsmaz ama... Yazık yaaa...
Bunun daha evi var, eşyası var... Balayı var... Arı vız vızı var! Var allah var!
Yani bence kazuleeeet kıvamındaki yetişkinlere geyik bi bohça hazırlamak daha mantıklı!
Gidecen İstiklal caddesindeki sapık don satan amcaya, damada kukuletalı tanga, kıza giymese olurmuş bi takım, bol durex-murex zımbırtısı, kelepçe, kamçı vs. koyucan bitecek !!! :ppppp
Ne saati, ne gömleği, ne elbisesiiiiiii !!!
Oy oy oy!
Nişan takısına nihayi karar henüz verilemedi !!!
Daha elbise alınamadı !!!
Bi mücevherci amca, nişan kurdelası keserken kullanmak üzere gümüş tepsi satmaya kalktı dün akşam !!! Acep alınsa iiii olur mu? Her evde gümüş tepsi yoktur, varsa da makaslık değildir vs... :ppppp
Yok anaaaam yok !
Yani ben şahsen adetleri almiiiiiiim, alanada mani olmiiiiiiiiiim !
Eh işte bi gümüş gondola 600 kaaat fiyat biçtiler. İçi 1'e dolar dedi adam !!!
Ooooooy !!! 1000 liralık çaklıt !!!
Tamam kıza değer gösterilecek, ülke ekonomisine katkı sağlanacakta bu kadar da değil !!!
Ben hayatta o paraların harcanmasını istemem. Versinler o paraalrı bana dünyanın en büyük yolcu gemisiyle balayına gideyim !!! Dicem ama anamı ikna edebilirmiyim onu bilemem ! Seyahate gitmemize sevinir ama boyunda da bişi görmek isteeeer !!!
Ben bu deneyimde anladım ki analar yoldan çıkıyooooo... Anam anaaaaam !!! :)
Ciddi para lazım!
Allah olmayanların yardımcısı olsun...
Allah benimde yardımcım olsun, bankadan paraları çekip balo-düğün vs. yerlerde takılması gereken zümrüt gerdanlık takımdan alıp, salım salım pazarada, işede, ofisede takma arzumu hayata geçirmim !
Aaaaaaaaaa can bu ayooool canım çekti !!! Yeter! İşi bırakıp mücevhercide çalışıcam yada alıcam her yere takıcam ! :pppp
Kıslaaaar tek taş 0.55 yani 55cmlik makbul ölçüymüş... 65-67 yea beybi... 70 ve üstü adamı sarsıyooo, ama para bolsa o la laaaaaa... 1'likler para edermiş... Yatırım amacıyla alınacaksa 1'in altından cacık olmazmııııııııııış !!!
Çok şükür yarın mücevherci gezmiceeeez inşallah maşallaaaah ! Leeeeyn damaaaaaat senin yapman gereken herşeyi ben yaptım arada kızı öpüp koklama hakkım var ona göreeeee !
Benden kurtulmak mı istiyosun, beğendiğim takımın bulunduğu adresi veriyorum...
:pppp
Cümleten tanrı yardımcınız olsun...
Tek taşın hangisi 0.55'lik hangisi 0.65'lik bakar bakmaz söyleyecek bilgelikteyim...
Sadakatin rengi safir...
Ah ah... kraliçelerin taşı... Asilzadelerin mavi kanlı olma geyiği safirden mi geliyor acep?
Ah ahhh...
Gözlerim, ellerim mücevhere doymuş duurmda amma velakin zavallı boynum, kulaklarım, parmakalrım, bileklerim ı-ııııh !!!
Yeter üleeeeeyn!!!
Kuyumcu-mücevheratçı gezmekten bitaaap düştüm...
Ağzımın suyu aka aka su kalamdı dilim damağım kurudu ! :ppp
Evlilik ne zor zanaaaatmış!
Büyük konuşmim ama töbe billah evlenmeeeeem !!!
Anayı-danayı-bacıyı-bacayı mutlu etmek için bi uğraş bi uğraş... Bi masraf bi masraf...
Hele bohça olayı yok muuuu?
Ulan bu devirde ne bohçası yaaaaa diyemiyorsunuz!
Kayınpedere atlet-don, gömlek, kravat, çorap...
Kaynanaya, dayıya, kardeşe, geline...
Oy oy oy !!!
Tam geyiklik tam eğlencelik mevzuların göbeğindeyim günlerdir.
Hiç bi arkadaşımın veya yakınımın evlilik hazırlıklarında bulunmadım... O yüzden duyduğum adetlerin ilk defa gerçekleşmesine birebir şahit şahit oluyorum.
Bababa iç çamaşırı diyor...
Nasıl olacak diyorum...
Boxer diyor...
Ne renk diyorum beyaz diyor...
Peki diyorum şeyi dışarı çıkabilen mi çıkamayan mı?
Aaaaaaaaaa diyor !
Ne aaaası leeeeyn! Herşey en ince ayrıntısına kadar düşünülüyo, konuşuluyo bu niye düşünülmüyo?
Bana böyle bi bohça gelse, babam yerine amcama hazırlanacak bohçada M&S'ın boxer'ları olmalı mesela... 75 yaşındaki adama adettendir diye öylesine hazırlanmış şey verirseniz ertesi gün kapıya koyar... Koymasada al saçma gelin döküntülerini der! Madem masraf yapılıyo bari işe yarayan kullanışlı şeyler olsun yalan mı?
Bohça konusu sarpa sarıyo... İki tarafında adeti başkaymış...
Amaaaan herkes kendi bildiğini okusun oluyoruz gecenin sonunda.
Hadin uyuyalım yarın nişanlık takı bakıcaz diyoruz...
Çok bilmiş bi arkadaşım erkek kısmına karışılmaz takı konusunda diyo...
Ha diyorum ondan 1 saattir ex karına safir yüzük aldım, şöyle gondaol aldım içini godiva doldurdum, yüzük 0.65'lik olursa hem kız hem anne hem arkadaşları doyar diye anlatıp duruyosun...
Ben anlatırım ama erkeğe karışılmaz şişşşşş yapıyo...
Allam yarappim!
Ama karışmak zorundayız. abidik kullanılmayacak bişey alınmasın diye...
Memlekette doğru düzgün takı tsarımcısı olmadığına karar vermiş bulunmaktayız!
Anam yokmu şöyle şık, sade, alımlı nişanda kıza takılacak bi takım?
Yok!
Elimiz, ayağımız zümrüt takımlara gidiyooooo !!!
Onu alırsak düğünde göçecek damat!
Damadı göçtürmeyecek bişey yok!!!
Ne inciler, ne sade motifli kolyeler yok yok ve yooook !!!
Nişanda bilekliksiz nakit 3'e inen, hadi birazcık daha hatrımıza 2.5'e inen zümrüt gerdanlık ve küpeyi alalım oluyoruz... Başka altarnatif yok !!! Eeee damada düğünde 10 bin'e yakın hatta 10 bini geçen şeyler kalıyooooo !!!
Aaaaaaaaaaaaaaaaaa !!!
Hesap yapmaktan, motif incelemekten, tek taş görmekten geldiler bana !!!
Bu arada mücevhercilerde pek sabırlı şahsiyetlermiş... Her müşteriye kesin alıcı gözüyle bakıp alınmayacağını bilselerde sabırla hizmet veriyolar... Ben olsam alacanmı, ver kapora ondan sonra anlatim, inceletim derim !!!
Yanlız çok ilginç, alınsın diye ohaaa fiyatlar bir anda cashmiiii yeees cevabı akrşısında nasıl düşüyooooo inanamadım !!! Hatta City'd'deki bi mücevherciyi kandırıkçı ilan edecektik az kalsın!
Gördü taze 2 hatunu keklim dediii filan diye bayağı dolandık sonra gördük ki hepsi öyle... Bi Tiffany'mde geçmiyo cash pazarlığı !!! Aslında geçiyoda ben öyle baba müşteri dilim !!! Ben 125-300 dolar arası ürünlerinin müşterisiyim... Bir tanıdığım gibi Paloma Picasso'nun serisini alsam banada mağaza müdürü hizmet edecek ve indirim yapacaktaaaaaa rüyamda... :))))))
Bu gün bi de damadın bohçasına ya da nişanda takılacak olan saatini aldık !
Amanın amanııııııııın...
Aaaaaaaaaa zor zanaaaaat !!!
Çorabı, donu, saati, gömleği tamam... Çok şükür :pppp
Vakko bohça hizmeti veriyomuş bunu da öğrendim. Çeyiz sandıkları varmış. Bence Vakko'dan alınmış sandığın içini doldurmaya gerek yok! leeeyn o sandık kaç paradııııır yazık leeeeyn damadaaaaa, damatlaraaaaaaaaa !!!
Wallahi Mahmut Paşa ayarında da olsa alışveriş bütçen evlilik zengini-fakiri sarsan bişi. Çok zengini sarsmaz ama... Yazık yaaa...
Bunun daha evi var, eşyası var... Balayı var... Arı vız vızı var! Var allah var!
Yani bence kazuleeeet kıvamındaki yetişkinlere geyik bi bohça hazırlamak daha mantıklı!
Gidecen İstiklal caddesindeki sapık don satan amcaya, damada kukuletalı tanga, kıza giymese olurmuş bi takım, bol durex-murex zımbırtısı, kelepçe, kamçı vs. koyucan bitecek !!! :ppppp
Ne saati, ne gömleği, ne elbisesiiiiiii !!!
Oy oy oy!
Nişan takısına nihayi karar henüz verilemedi !!!
Daha elbise alınamadı !!!
Bi mücevherci amca, nişan kurdelası keserken kullanmak üzere gümüş tepsi satmaya kalktı dün akşam !!! Acep alınsa iiii olur mu? Her evde gümüş tepsi yoktur, varsa da makaslık değildir vs... :ppppp
Yok anaaaam yok !
Yani ben şahsen adetleri almiiiiiiim, alanada mani olmiiiiiiiiiim !
Eh işte bi gümüş gondola 600 kaaat fiyat biçtiler. İçi 1'e dolar dedi adam !!!
Ooooooy !!! 1000 liralık çaklıt !!!
Tamam kıza değer gösterilecek, ülke ekonomisine katkı sağlanacakta bu kadar da değil !!!
Ben hayatta o paraların harcanmasını istemem. Versinler o paraalrı bana dünyanın en büyük yolcu gemisiyle balayına gideyim !!! Dicem ama anamı ikna edebilirmiyim onu bilemem ! Seyahate gitmemize sevinir ama boyunda da bişi görmek isteeeer !!!
Ben bu deneyimde anladım ki analar yoldan çıkıyooooo... Anam anaaaaam !!! :)
Ciddi para lazım!
Allah olmayanların yardımcısı olsun...
Allah benimde yardımcım olsun, bankadan paraları çekip balo-düğün vs. yerlerde takılması gereken zümrüt gerdanlık takımdan alıp, salım salım pazarada, işede, ofisede takma arzumu hayata geçirmim !
Aaaaaaaaaa can bu ayooool canım çekti !!! Yeter! İşi bırakıp mücevhercide çalışıcam yada alıcam her yere takıcam ! :pppp
Kıslaaaar tek taş 0.55 yani 55cmlik makbul ölçüymüş... 65-67 yea beybi... 70 ve üstü adamı sarsıyooo, ama para bolsa o la laaaaaa... 1'likler para edermiş... Yatırım amacıyla alınacaksa 1'in altından cacık olmazmııııııııııış !!!
Çok şükür yarın mücevherci gezmiceeeez inşallah maşallaaaah ! Leeeeyn damaaaaaat senin yapman gereken herşeyi ben yaptım arada kızı öpüp koklama hakkım var ona göreeeee !
Benden kurtulmak mı istiyosun, beğendiğim takımın bulunduğu adresi veriyorum...
:pppp
Cümleten tanrı yardımcınız olsun...
23 Eylül 2010 Perşembe
Los Vivancos'un 7 Hermanos gösterisi...
Flamenko tutkunu bir kadınım...
Seyretmeye doyamam... En büyük çılgın hayalim bir dönem gidip İspanya'da yaşayıp Flamenko eğitimi almak sonrasında nerde ahşap masa görürsem üstüne çıkıp taka tuka yapmak ! :ppp
2010 Avrupa Kültür Başkenti İstanbul etkinliklerinde, 15-21 Eylül tarihlerinde Dans Platform İstanbul Festivali kapsamında benim geçen sene aşık olduğum Los Vivancos kardeşler CRR'de kapanış gösterisi yaptılar.
Aman yarabbim, biletleri satışa çıktığı dakika silinip süpürüldü !!! Sevgili annemin sanat çevresi sayesinde zar zor davatiye bulabildim.
Adamlar müthiş! Flamenko severseniz mutlaka izlemelisinizin ötesinde, yaşamlarındaki etkileşmlerle klasikten moderne geniş bir yelpazede bir koreografileri var.
Küçük yaşta konservatuar eğitimi almışlar, ''Gösterimiz bizim hikâyemiz, buraya nasıl geldiğimizi dans ederek anlatıyoruz, hepimiz zamanında farklı farklı dans türlerini denedik, kendimizi geliştirdik ve flamenkoyla gerçek ifademizi bulduk. Break danstan, rock müziğe, birbirinden farklı dans müziklerine kadar geçtiğimiz tüm yolları ve flamenkoyu anlatıyoruz.'' diyorlar.
Dansçı babalarının izinden giden, birbirinden farklı özelliklere sahip 7 yakışıklı geçen akşam CRR'de tüm kadınları yakıp küle çevirdi.
Oy oy ooooooy...
Adamlar soyunuyor, kadınlar soyunuyor...
Gösteri bitiyor ortalık ıslıktan, çığlıktan yıkılıyor...
Adamların dans ederken bedenlerinden çıkan sıvılar onlara gelsin diye ön sıradakiler kıpırdanıyor...
860 kişilik salon 7 Hermanos fırtınasının tutku-emek ve erkeklik kokusuyla ritmik nefesler alıp veriyor, çift gelmişler ulan karıyı kendi elcazımızla nereye getirdik töbe töbeee diyorlardı :)))
Sizce en seksi olan hanginizsiniz sorusuna;
Bunu ben değerlendiremem, biz kardeşiz, hepimiz erkeğiz ve birbirimizi algılayışımız izleyicinin algılayışından çok farklı. Birbirimizin her halini biliyoruz, bazen seksi olduğumuzu yazan bir makale saçma geliyor ama formumuzda olduğumuzu kabul ediyorum.
Özel hayatınızda da sahnedeki kadar ateşli misiniz'e;
Hareketi ve yaşamı seven tipleriz. Bu anlamda tutkulu olduğumuz doğru ama kariyerimiz hayatımızın merkezi ve en büyük tutkumuz dans. Ateşimiz ve tutkumuz sahne için, kimi zaman özel hayatımızda çok sakin olabiliyoruz ama sahnede yaşadığımız coşku hiç değişmiyor.
Şovunuzda danstan sonra insanları en çok ne büyülüyor sorusuna ise;
Koreografiye ve dansa hayran kaldıklarını biliyorum. Çekici göründüğümüze dair iltifatlar alıyoruz. Flamenko da karizma çok önemli olduğu için iyi görünmeliyiz vücudumuz bizim enstrümanımız. Ama sahneye çıkınca dansımız, görünüşün önüne geçiyor. Kardeş olmamız da herkese enteresan geliyor. Demişler...
Efenim dans seviyorsanız, hele flamanko seviyorsanız ve erkek vücuduna, erkekliğe yazılmış bir ağıt izlemek istiyorsanız her zevke beğeniye göre çeşit çeşit görsellik sunan 7 kardeşi bir daha gelirlerse izleyin derim.
http://www.losvivancos.com/ kardeşlerin resmi sitesi... Giriniz inceleyiniz ve bakınız...
Bu arada ben günün birinde evlenirsem bu abilerle flamenko yapacağım bi bekarlığa veda partisi istiyorum! Sevgiliyede söyledim heee dedi ama henüz görüntülerini izlemedi izledikten sonra kesin böyle bişeye izin vermicek yaaa, o bakımdan sizler gizli parti düzenliceksiniz, onları çağıracaksınız vs...vs... :pppppp
;)
Seyretmeye doyamam... En büyük çılgın hayalim bir dönem gidip İspanya'da yaşayıp Flamenko eğitimi almak sonrasında nerde ahşap masa görürsem üstüne çıkıp taka tuka yapmak ! :ppp
2010 Avrupa Kültür Başkenti İstanbul etkinliklerinde, 15-21 Eylül tarihlerinde Dans Platform İstanbul Festivali kapsamında benim geçen sene aşık olduğum Los Vivancos kardeşler CRR'de kapanış gösterisi yaptılar.
Aman yarabbim, biletleri satışa çıktığı dakika silinip süpürüldü !!! Sevgili annemin sanat çevresi sayesinde zar zor davatiye bulabildim.
Adamlar müthiş! Flamenko severseniz mutlaka izlemelisinizin ötesinde, yaşamlarındaki etkileşmlerle klasikten moderne geniş bir yelpazede bir koreografileri var.
Küçük yaşta konservatuar eğitimi almışlar, ''Gösterimiz bizim hikâyemiz, buraya nasıl geldiğimizi dans ederek anlatıyoruz, hepimiz zamanında farklı farklı dans türlerini denedik, kendimizi geliştirdik ve flamenkoyla gerçek ifademizi bulduk. Break danstan, rock müziğe, birbirinden farklı dans müziklerine kadar geçtiğimiz tüm yolları ve flamenkoyu anlatıyoruz.'' diyorlar.
Dansçı babalarının izinden giden, birbirinden farklı özelliklere sahip 7 yakışıklı geçen akşam CRR'de tüm kadınları yakıp küle çevirdi.
Oy oy ooooooy...
Adamlar soyunuyor, kadınlar soyunuyor...
Gösteri bitiyor ortalık ıslıktan, çığlıktan yıkılıyor...
Adamların dans ederken bedenlerinden çıkan sıvılar onlara gelsin diye ön sıradakiler kıpırdanıyor...
860 kişilik salon 7 Hermanos fırtınasının tutku-emek ve erkeklik kokusuyla ritmik nefesler alıp veriyor, çift gelmişler ulan karıyı kendi elcazımızla nereye getirdik töbe töbeee diyorlardı :)))
Sizce en seksi olan hanginizsiniz sorusuna;
Bunu ben değerlendiremem, biz kardeşiz, hepimiz erkeğiz ve birbirimizi algılayışımız izleyicinin algılayışından çok farklı. Birbirimizin her halini biliyoruz, bazen seksi olduğumuzu yazan bir makale saçma geliyor ama formumuzda olduğumuzu kabul ediyorum.
Özel hayatınızda da sahnedeki kadar ateşli misiniz'e;
Hareketi ve yaşamı seven tipleriz. Bu anlamda tutkulu olduğumuz doğru ama kariyerimiz hayatımızın merkezi ve en büyük tutkumuz dans. Ateşimiz ve tutkumuz sahne için, kimi zaman özel hayatımızda çok sakin olabiliyoruz ama sahnede yaşadığımız coşku hiç değişmiyor.
Şovunuzda danstan sonra insanları en çok ne büyülüyor sorusuna ise;
Koreografiye ve dansa hayran kaldıklarını biliyorum. Çekici göründüğümüze dair iltifatlar alıyoruz. Flamenko da karizma çok önemli olduğu için iyi görünmeliyiz vücudumuz bizim enstrümanımız. Ama sahneye çıkınca dansımız, görünüşün önüne geçiyor. Kardeş olmamız da herkese enteresan geliyor. Demişler...
Efenim dans seviyorsanız, hele flamanko seviyorsanız ve erkek vücuduna, erkekliğe yazılmış bir ağıt izlemek istiyorsanız her zevke beğeniye göre çeşit çeşit görsellik sunan 7 kardeşi bir daha gelirlerse izleyin derim.
http://www.losvivancos.com/ kardeşlerin resmi sitesi... Giriniz inceleyiniz ve bakınız...
Bu arada ben günün birinde evlenirsem bu abilerle flamenko yapacağım bi bekarlığa veda partisi istiyorum! Sevgiliyede söyledim heee dedi ama henüz görüntülerini izlemedi izledikten sonra kesin böyle bişeye izin vermicek yaaa, o bakımdan sizler gizli parti düzenliceksiniz, onları çağıracaksınız vs...vs... :pppppp
;)
22 Eylül 2010 Çarşamba
5 Taş 10 Taş...
Dün sabah işe gelir gelmez, bu gün yüzük bakmaya gidiyoruz dedi...
Sebep oldum...
Bizimkiler tanışmayla-nişanı beraber yapmaya karar vermişler dedi... Dün akşam Zen'de yüzük baktık, seninde görmeni stiyorum dedi...
Eheee koca adayı mimar ama ben baş mimarım ! :)))
Kocası beni sevgili ilan etmiş durumda... Ev mi bakılacak, bir yere mi gidilecek, bişey mi alınacak sevgilinle git diye ben görevlendiriliyorum... :)))))
Öle mamasında gittik Zen'e...
Bizim kız yüzük takmasını seven biri değil, ancak ve ancak evliliğin bedensel simgesini takmadan olmaz daaaaa anne bak benimkilere öyle bişey seç demiş durumda...
Oy oooy...
Anneyi kaşıkçı memnun edecek de kaşıkçı satılmıyoooo ! :p
Neyse efem, seçtiği modelleri denedik, baktık... Bu arada hatunlar arasında ne moda onlarıda öğrendik... Bize görgüsüzlük gelen şeyler modaymış !!! Anne usulü 5 veya 7 taşın önüne tek taş takılıyomuş... 5-7 taş alyans yerine geçiyomuş !!! Iyyyk olduk...
Efenim her bütçeye uygun tek taş var... Ancak en makbul olan D sınıfını almak biraz sıkıyooo... Zaten onu koleksiyonerler alıyomuş... D,E,F,G,H... gidiyooo böyle... Memlekette H satılıyomuş genellikle... Dünya standartlarında sertifikalılarmış mış...
Neyse efem denediklerimiz pek içimize sinmedi... Gelir bakarız yine deyip çıktık...
Ofise gelir gelmez kendime layııık gördüğüm Tiffany&Co'nun 10bin dolarcık olan yüzüğünü gösterttim ona... Cık pahallı dedi...
Hıh yapııp Bulgari'nin sayfasını açtım...
Bulgari'nin Zero modelinin kalınını çok beğenirim... İnceleri tüm dünyada alyans olarak kullanılır... Al sana alyans dedim veeee hatun hem alyansını hemide tek taşını buldu.
Baktık memlekette iiiswiiis oteldeymiş Bulgari... İş çıkışı kalktık gittik...
Bulgari'ye giderkene Van Cleef & Arpels'in vitrininde ki nefis gerdanlığa takıldık !!!
Çok bilmiş arkadaşlar olaraktan ona sen seç beğen, arzu ettiğini boynuna alsınlar demiştik!
Girdik içeriye vitrindeki full takım piliiiiz olduk...
Nadide pırlanta çiçeklerden kolye, yüzük, küpe ve broş...
Nasıl şahane bir takım... Birimiz bırakıyor birimiz elimize alıyoruz...
Aşık olduk, bittik how much many olduk...
Hepsi 100 bin dolarcık dedi hatun.
...
Ööööhöö, eeeehee, kem küm, hööödööö?
Hede hödö dil, 100 bin dolarcık...
Nerdeyse bi ev parası...
Heee...
Yok, çok güzel ama bunu isteyemem dedi...
Şincik, dünyanın en zengin adamıyla beraber olsam dahi bende böyle bişi isteyemem... Etik metik, ayıp mayıp yani...
Yok isteyemeyiz dedik...
Sükuuutu hayale uğrayıp çıktık... Bulgari'ye girdik...
Zero sersi dedik... Alyans ve tek taş bakıcaz...
Hatun alyansları çıkardı, arkadaşım 2 sıra ben 4 sıra olanı parmağımıza geçirip eee hadi tek taşlarınız olduk...
Hatun, tek taşlarımız pahallıdır o yüzden hepsini getirmiyoruz derken biz hatunu dinlemiyor, beğendiğimiz modeli arıyorduk...
Bulduuuuk !!!
Arkadeşciğim nadide, nefis ve sade tasarımı parmağına geçirdiğinde aradığını bulmanın mutluluğunda 2 hatun keyfindeydik kiiiiiii,
Hatun bize acı haberi verdi;
46 bin dolar !
İçimden iktir çektim !
Ulan ne zevk vardı bizde de !!!
En zarif en gösterişsiz olanı seçiyoruz yinede voltranı oluşturamıyoruz !!!
Tamam tek taştan vaz geçiyoruz alyanslar ni kadar olduk...
Olmaz olaydık 1650 dolarcıkmış !!!
Ben benimkini sormadım bile... 4 sıra olan çarpı 4 katıdır diye !!! Ben bide o yüzüğü günlük yüzük diye almayı planlıyodum!!! Heee 2000 dolarlık yüzükle bulaşık yıkicam !!! Tamam markaya ve paraya değer verirliğim yoktur ama bu yüzükle kimse bana elimi cife sürdürtemez yaniiii !!! :p
Eee peki olduk, mersiiii elimin tersiiiii, boyumuzun ölçüsünü aldık olduk...
Maddi durumumuz iiiswiste kaave içmeye yeter olup, bi efkar sigarası tüttürmeye gittik cafesineeee ve erkeklerin bilmediği kadınların iğreeenç ötesi kıskançlık geyikini yapmaya başladık...
Şincik sevgili erkekler, sizler ergenlik döneminizde 5cm-10cm durumlarını aşarsınız, aşmayanınızda vardır o ayrı ancak hatun kısmısında koca kadın olunca başlar cinsel organ kıskançlığı !!!
Adamın yanında şirret veya çirkin bi kadın varsa ve adam gördüğünüz en romantik en aşık en para çarçur etme hal ve hareketlerini yapıyosaaa kadınlar bizim şeyimizin değeri yok geyiğini yaparlar!!!
Biliyorum iğrençtir. Ancak hatun kısmısı hak ettiği değeri göremediğini veya göremeyeceğini düşününce ekürisi ile beraber bu lafı eder !
Ben dün akşama kadar bu geyiki yapmamıştım... Kavemizi içerken o güzelim şeylerin fiyatını öğrenmenin şokuyla ben, 46 bin dolar eden şeyi görmek isterim abi... dedim... Ve arkadaşım koptu !!!
Ah ah etmezmiyiz dedi...
Etsek şimdiye kadar ederdik herhal dedim... Mukadderaaaaat !!!
Bizi sevgililerimizle kabul edecek zengin koca adayları bulmayı denemeliyiz dedim... Tamamen duygusal ilişkiler... Zengin kocalar bize harcama yapacak bizde gönlümüzdekilerle yicez... Tam ve mükemmel zihni sinir procesiydi gerçekleşme imkanı olmayan... İşte zügürt tesellisi :pppp
Senin Tiffany alınabilir oldu dedi...
Eee dedim ben sana baştan dediydim... Yarın gider bakarız, olmadı Tiffany'yi Türkiye'ye getiren Damas'a gideriz... ucuza orcinalinin kopisi varsa onu alırız olduk...
Yada gülüm halis muhlis sevgilinin vücudundan çıkma böbrek taşından yüzük takıcan !!! Bence daha romeeentik ! Adamın bi parçasını...
Suus sus!
Susim susmasına da şoke oldum be gülüüüüüm !
Tüm umutları sönmüş, bilmem kaç bin dolar eden şeyleri (:pppp) olmayan 2 hatun olarak evlerimize gittik...
Sevgili anama bütün günkü yüzük maceramızı anlatınca evde saldırıya hazır bi canavarla yaşadığımı öğrendim !!!
O noooooo !!!
Anacığım ciddimisin?
Eeee ne sandın dedi...
Eee dedim sende haklısın da hiç böyle düşünmemiştim oldum... 37 yaşında kocaman bi saf-salak olduğumu farkettim !
Hadi saat almaya gidiyoruz diyip kolcazıma Rolex alan anam, parmağımda da saatimin parasına eş değer bi yüzük istiyodu...
Benim saf-salaklığım, ailelerin çocuklarına yaptıkları şeyleri karşı taraftan beklediklerini düşünmemekti !
Tamam Tiffany aşkım vardır. Taktığım tüm gümüş takılarım Tiffany'dir ama harbiden adamın karşısına geçip bana Tiffany almazsan seninle evlenmem diye kaprisim hayatta olmaz ve olamaz!
Aşıksam ve adamda bana aşıksa ve benimle ömrünü geçirecek kadar akıl sağlığını yitirikse (:pppppp) calgonitin verdiği yüzükle bilem evlenebilirim !!!
Ama dün gece öğrendim ki, benim anamında arkadaşımın anasından farkı yoktu !!! Ve tüm yüzükler için en sonunda 5 bin liralık bi bütçede karar kılınmasına sıcak bakmıyordu !!!
O noooooooooo !!!
Napak, evlenirken Rolexten molexten vaz geçeceğiz artık... Bilekle parmağın eşit şartlarda yaşayabileceği ortamlar yaraticiiiiz ki alacak olanı kaçırmayalım bu seneyi geçtik ömür boyu bekar gezmeyelim !!! :pppp :))))))
Babam, çocukken durmadan çocuk doktoruna gidip gelmemizden espiricik çıkarmıştı:
Damattan doktor paralarını isticem derdi...
Şimdi babam hayatta olsaydı;
Doktor paraları, memlekette yok diye teee Alamanyalardan getittirilen bebek bezlerim, okul masraflarım vs derken bide orkid masraflarımı sıralayacaktı herhelde...
Babaaaaaa yaaaa !!!
Yalan mı? Battım kızım senin kanatlı-kanatsız bezlerinden !!!
:pppp
Neyse efem bu akşam üstüde Damas'ta boyumuz ölçüsünü alıp en sonunda Tchibo'nun tek taşlarından aliciiiiiz !!!
Ya da kıssslar, gidip kaşıkçıyı çaliciiiiiiz ve parçalayıp hepimiz birer yüzük yapıp sevdiceklerimize bize taksınlar diye vericez ve analarımızı meeesuuut ve bahtiyar edicez !!!
:pppppppp :)))))))
O nooooo ki o noooo !!!
Sebep oldum...
Bizimkiler tanışmayla-nişanı beraber yapmaya karar vermişler dedi... Dün akşam Zen'de yüzük baktık, seninde görmeni stiyorum dedi...
Eheee koca adayı mimar ama ben baş mimarım ! :)))
Kocası beni sevgili ilan etmiş durumda... Ev mi bakılacak, bir yere mi gidilecek, bişey mi alınacak sevgilinle git diye ben görevlendiriliyorum... :)))))
Öle mamasında gittik Zen'e...
Bizim kız yüzük takmasını seven biri değil, ancak ve ancak evliliğin bedensel simgesini takmadan olmaz daaaaa anne bak benimkilere öyle bişey seç demiş durumda...
Oy oooy...
Anneyi kaşıkçı memnun edecek de kaşıkçı satılmıyoooo ! :p
Neyse efem, seçtiği modelleri denedik, baktık... Bu arada hatunlar arasında ne moda onlarıda öğrendik... Bize görgüsüzlük gelen şeyler modaymış !!! Anne usulü 5 veya 7 taşın önüne tek taş takılıyomuş... 5-7 taş alyans yerine geçiyomuş !!! Iyyyk olduk...
Efenim her bütçeye uygun tek taş var... Ancak en makbul olan D sınıfını almak biraz sıkıyooo... Zaten onu koleksiyonerler alıyomuş... D,E,F,G,H... gidiyooo böyle... Memlekette H satılıyomuş genellikle... Dünya standartlarında sertifikalılarmış mış...
Neyse efem denediklerimiz pek içimize sinmedi... Gelir bakarız yine deyip çıktık...
Ofise gelir gelmez kendime layııık gördüğüm Tiffany&Co'nun 10bin dolarcık olan yüzüğünü gösterttim ona... Cık pahallı dedi...
Hıh yapııp Bulgari'nin sayfasını açtım...
Bulgari'nin Zero modelinin kalınını çok beğenirim... İnceleri tüm dünyada alyans olarak kullanılır... Al sana alyans dedim veeee hatun hem alyansını hemide tek taşını buldu.
Baktık memlekette iiiswiiis oteldeymiş Bulgari... İş çıkışı kalktık gittik...
Bulgari'ye giderkene Van Cleef & Arpels'in vitrininde ki nefis gerdanlığa takıldık !!!
Çok bilmiş arkadaşlar olaraktan ona sen seç beğen, arzu ettiğini boynuna alsınlar demiştik!
Girdik içeriye vitrindeki full takım piliiiiz olduk...
Nadide pırlanta çiçeklerden kolye, yüzük, küpe ve broş...
Nasıl şahane bir takım... Birimiz bırakıyor birimiz elimize alıyoruz...
Aşık olduk, bittik how much many olduk...
Hepsi 100 bin dolarcık dedi hatun.
...
Ööööhöö, eeeehee, kem küm, hööödööö?
Hede hödö dil, 100 bin dolarcık...
Nerdeyse bi ev parası...
Heee...
Yok, çok güzel ama bunu isteyemem dedi...
Şincik, dünyanın en zengin adamıyla beraber olsam dahi bende böyle bişi isteyemem... Etik metik, ayıp mayıp yani...
Yok isteyemeyiz dedik...
Sükuuutu hayale uğrayıp çıktık... Bulgari'ye girdik...
Zero sersi dedik... Alyans ve tek taş bakıcaz...
Hatun alyansları çıkardı, arkadaşım 2 sıra ben 4 sıra olanı parmağımıza geçirip eee hadi tek taşlarınız olduk...
Hatun, tek taşlarımız pahallıdır o yüzden hepsini getirmiyoruz derken biz hatunu dinlemiyor, beğendiğimiz modeli arıyorduk...
Bulduuuuk !!!
Arkadeşciğim nadide, nefis ve sade tasarımı parmağına geçirdiğinde aradığını bulmanın mutluluğunda 2 hatun keyfindeydik kiiiiiii,
Hatun bize acı haberi verdi;
46 bin dolar !
İçimden iktir çektim !
Ulan ne zevk vardı bizde de !!!
En zarif en gösterişsiz olanı seçiyoruz yinede voltranı oluşturamıyoruz !!!
Tamam tek taştan vaz geçiyoruz alyanslar ni kadar olduk...
Olmaz olaydık 1650 dolarcıkmış !!!
Ben benimkini sormadım bile... 4 sıra olan çarpı 4 katıdır diye !!! Ben bide o yüzüğü günlük yüzük diye almayı planlıyodum!!! Heee 2000 dolarlık yüzükle bulaşık yıkicam !!! Tamam markaya ve paraya değer verirliğim yoktur ama bu yüzükle kimse bana elimi cife sürdürtemez yaniiii !!! :p
Eee peki olduk, mersiiii elimin tersiiiii, boyumuzun ölçüsünü aldık olduk...
Maddi durumumuz iiiswiste kaave içmeye yeter olup, bi efkar sigarası tüttürmeye gittik cafesineeee ve erkeklerin bilmediği kadınların iğreeenç ötesi kıskançlık geyikini yapmaya başladık...
Şincik sevgili erkekler, sizler ergenlik döneminizde 5cm-10cm durumlarını aşarsınız, aşmayanınızda vardır o ayrı ancak hatun kısmısında koca kadın olunca başlar cinsel organ kıskançlığı !!!
Adamın yanında şirret veya çirkin bi kadın varsa ve adam gördüğünüz en romantik en aşık en para çarçur etme hal ve hareketlerini yapıyosaaa kadınlar bizim şeyimizin değeri yok geyiğini yaparlar!!!
Biliyorum iğrençtir. Ancak hatun kısmısı hak ettiği değeri göremediğini veya göremeyeceğini düşününce ekürisi ile beraber bu lafı eder !
Ben dün akşama kadar bu geyiki yapmamıştım... Kavemizi içerken o güzelim şeylerin fiyatını öğrenmenin şokuyla ben, 46 bin dolar eden şeyi görmek isterim abi... dedim... Ve arkadaşım koptu !!!
Ah ah etmezmiyiz dedi...
Etsek şimdiye kadar ederdik herhal dedim... Mukadderaaaaat !!!
Bizi sevgililerimizle kabul edecek zengin koca adayları bulmayı denemeliyiz dedim... Tamamen duygusal ilişkiler... Zengin kocalar bize harcama yapacak bizde gönlümüzdekilerle yicez... Tam ve mükemmel zihni sinir procesiydi gerçekleşme imkanı olmayan... İşte zügürt tesellisi :pppp
Senin Tiffany alınabilir oldu dedi...
Eee dedim ben sana baştan dediydim... Yarın gider bakarız, olmadı Tiffany'yi Türkiye'ye getiren Damas'a gideriz... ucuza orcinalinin kopisi varsa onu alırız olduk...
Yada gülüm halis muhlis sevgilinin vücudundan çıkma böbrek taşından yüzük takıcan !!! Bence daha romeeentik ! Adamın bi parçasını...
Suus sus!
Susim susmasına da şoke oldum be gülüüüüüm !
Tüm umutları sönmüş, bilmem kaç bin dolar eden şeyleri (:pppp) olmayan 2 hatun olarak evlerimize gittik...
Sevgili anama bütün günkü yüzük maceramızı anlatınca evde saldırıya hazır bi canavarla yaşadığımı öğrendim !!!
O noooooo !!!
Anacığım ciddimisin?
Eeee ne sandın dedi...
Eee dedim sende haklısın da hiç böyle düşünmemiştim oldum... 37 yaşında kocaman bi saf-salak olduğumu farkettim !
Hadi saat almaya gidiyoruz diyip kolcazıma Rolex alan anam, parmağımda da saatimin parasına eş değer bi yüzük istiyodu...
Benim saf-salaklığım, ailelerin çocuklarına yaptıkları şeyleri karşı taraftan beklediklerini düşünmemekti !
Tamam Tiffany aşkım vardır. Taktığım tüm gümüş takılarım Tiffany'dir ama harbiden adamın karşısına geçip bana Tiffany almazsan seninle evlenmem diye kaprisim hayatta olmaz ve olamaz!
Aşıksam ve adamda bana aşıksa ve benimle ömrünü geçirecek kadar akıl sağlığını yitirikse (:pppppp) calgonitin verdiği yüzükle bilem evlenebilirim !!!
Ama dün gece öğrendim ki, benim anamında arkadaşımın anasından farkı yoktu !!! Ve tüm yüzükler için en sonunda 5 bin liralık bi bütçede karar kılınmasına sıcak bakmıyordu !!!
O noooooooooo !!!
Napak, evlenirken Rolexten molexten vaz geçeceğiz artık... Bilekle parmağın eşit şartlarda yaşayabileceği ortamlar yaraticiiiiz ki alacak olanı kaçırmayalım bu seneyi geçtik ömür boyu bekar gezmeyelim !!! :pppp :))))))
Babam, çocukken durmadan çocuk doktoruna gidip gelmemizden espiricik çıkarmıştı:
Damattan doktor paralarını isticem derdi...
Şimdi babam hayatta olsaydı;
Doktor paraları, memlekette yok diye teee Alamanyalardan getittirilen bebek bezlerim, okul masraflarım vs derken bide orkid masraflarımı sıralayacaktı herhelde...
Babaaaaaa yaaaa !!!
Yalan mı? Battım kızım senin kanatlı-kanatsız bezlerinden !!!
:pppp
Neyse efem bu akşam üstüde Damas'ta boyumuz ölçüsünü alıp en sonunda Tchibo'nun tek taşlarından aliciiiiiz !!!
Ya da kıssslar, gidip kaşıkçıyı çaliciiiiiiz ve parçalayıp hepimiz birer yüzük yapıp sevdiceklerimize bize taksınlar diye vericez ve analarımızı meeesuuut ve bahtiyar edicez !!!
:pppppppp :)))))))
O nooooo ki o noooo !!!
16 Eylül 2010 Perşembe
Filip-flop güzelleri...
Dün akşam üzeri çalıştığım kurumun Galata'da eşkenaz cemaatine ait olan eskiden sinegog şimdilerde kültür merkezi olarak hizmet veren Schneidertempal'da bir etkinliği vardı.
Şık şıkıdım giyinerek etkinliği hazırlayan arkadaşlarıma yardımcı olmak için erken erken, Galata'nın tarihi ve nefis dokusundan topuklu ayakkabılarla yürümenin imkansız yokuşlarından çıkarak giderken gecenin müthiş ötesi bir şekilde sonlanacağını aklımın ucundan geçirmiyordum.
''Avrupa-Asya Köprüsü: İstanbul'' başlıklı uluslararası karikatür yarışmasının sergi açılışı ve ödül töreni için seçilmiş olan mekan çok hoştu. Eskiden bölgede hizmet veren terzi yahudilerin kurmuş olduğu ve adını da terzilerden alan sinegog günümüzde cemaat azlığından dolayı kullanılamıyordu. O bölgede yer alan diğer binaların kaderini yaşamaktan kültür merkezi olarak kurtulmuş olan bina İstanbul'un kültür ve mimari zenginliğinde yeni bir kimlikle yok olmadan yer alıyordu...
Sergi müthişti... Arkadaşlarım süper bir iş çıkarmışlardı herşey oo lalaydı... Açılışa dklar kala ayaklarımda hafif hafif zonklamalar hissetmeye başladım...
Nası yani oldum? Daha 2 saat olmamıştı topiciklerimi giyeli... Bütün yazı Tomy'lerin platform hasırlarıyla geçirdiğimden ayacıklarım problem yaşamasın diye kış günlerinde benim en rahat topicik ayakkabım olan, Nine-west'tin en rahat yüksek ama kalın topuklu ayakkabısını giymiştim... Ve tabanına da biz kadınların sihirli kurtarıcısı olan pedlerimi koymuştum !!! Rahat etmek için her türlü ayrıntı ve hile düşünülmüştü !!!
Ben çaktırmadan popomu koyup ayaklarım üzerinde dikilmemeye çalışırken, kendisini her daim hayret ve hayran bakışlarımızla süzdüğümüz, içimizdeki yaz-kış en yüksek ve ince ökçeleri giyen Sanbonashi ölüyoruuuuuuum diyerek tepemde bitti...
Yani o ökçelerle benim 1 saat bile ayakta durmam imkansızken hatun sabahın köründen beri onlarla sergiyi kuruyordu çok normaleydi durum dicem ama hatunu bu güne kadar bir kere topukluları yüzünden ahlarken-poflarken veya seke seke yürürken görmemiş bizler için inanması zor bi durumdu...
!!!
Gel yanıma çök dedim...
Çöktü...
Ağır topların gelmesine saniyeler kalana dek ikimiz popomuzu yerimizden kaldırmadık...
Serginin açılışı başladı, konuşmalar, ödül töreni, kokteyl servisi vs derken benim güya en rahat olan patilerim birden beynimi zonklatmaya başladı...
Aaaaa yeter oldum, bu kadar kurumu temsil etme ehi ehiiii, merhabaaa ben mimar ozy ozborn kartınız, kartım şeklinde salınma yeter diyip kendimi üst katta ki hatunlar bölümüne attım...
Oh bi sürü sandalye...
Çöktüm...
Patilerimi ayağımdan çıkardım, eski ahşap zemine ayaklarımı koyup rahatlayacağım derken...
O neee?
İki ayağımda spastik bi şekilde kıvrılmış düzleşemiyor...
Nassı yaniiiiii?
Bas... Basamıyoooo...
Yuh!
Leeeyn daha giyeli kaç saat oldu? Gören yürüdüm, koştum gak guk yaptım sanacak... Yaptığım heç bişey yok... Mukadderaaaaat !!! Tomy'lerin rahatlığına ve bir kaç gün önceki yağmur felaketinden dolayı dolaptan çıkan camper'larıma alışmış olan ayaklarım klasikleşemiyor !!!
S...çtık dedim... Bu sonbahar ayacıklarım zor alışacak topicklerime... Böööö... :(
Etkinliğin tamamını yukarda oturarak geçirmeye niyetliydim ancak salınmamı gerektiren ortamlar olduğundan spastik kasılmaları geçen ayacıklarımı istemeye istemeye patilerimin içine sokup aşşağıya indim...
Ben yukarda oooh cennet buymuş hallerindeyken galibam bi şekilde nazar değdirdiğimiz Sanbonashi'nin sevgilisi, sevgilisinin haline dayanamayıp ona ayakkabı almaya gitmiş...
Bu davranışıyla damat birden hepimizin kalplerini kazandı... Ooo tanrım ne aşk, ne iyi sevgili derken acep bende İzmir'deki sevgiliyi arayıp ışık hızında kargo hizmeti yaptırabilirmiyim hııı şeklinde zihni-sinir düşünce boyutlarına geçtim :pppp
Neyse efendim acı ve ızdırapla geceyi sonlamamıza dakikalar kala damat kan-ter içinde geldi... Galata ve çevresinde bulabildiği tek iyi şeyi alıp gelmiş !!!
Havaianas flip-flop !!!
Bizimkisi çemkirdi...
Oğlan kıyafetinin tonunda ama dedi...
Bravo ! Ancak bi mimar sevgili buna tikkat ederdi zaten !!! :))))))
Neyse geceyi bitirdik, herkesi yolladık...
Artık yiyip içelim ve rahatlayalım olduk... Hatun patilerini çıkardı flip-floplarını geçirdi ayaklarına...
Ooooh dedi...
Evet oh ama üst iki dirhem bi çekirdek aşağısı komedi ötesi... Yapacak bişey yok... Galata'nın yokuşunu çıkmasına imkan yoktu...
Ben zavallı ben, sıkarım dişimi çıkarım oldum. Çıkamadığım yerde patileri elime alır yürürüm çıplak ayak... Napalım? NY'ta Prada'dan aldığım terliklerin gazabına uğrayıp yürümüşlüğüm var, memleketimin pis ve iğrenç yollarında niye yürimiiiiim oldum!!!
Başladık yokuşu tırmanmaya... Arabalar uzakta, yollar arnavut taşı... Her basış ayak kemiğimden beynime zonklaaaa sinyali göndermekte...
Aaaah ooooh ııııııhhhhh...
Damat dayanamadı, dayan dedi bana...
Yok siz kurtarın kendinizi beni bırakın dedim...
Olmaz dediler...
Dayan terlikleri aldığım yer şurada...
Şurası dediği yer o an için fizaaaan durumunda !!!
Onlar önde ben arkada...
Daldık tükkanaaaa...
Dalar dalmaz ayakkabıları çıkardım terlik dedim... 38 numara...Siyah...
Ulan ayaklarım ölmüş ben hala kıyafetime uygun renk derdindeyim... :))))
38 olmaz dedi adam...
Şişmiş olabilirde okadar da deeeel dedim...
Yok yok dedi Havaianas'lar çift numara gidiyor o yüzden küçükler bizim kalıplarımıza göre...
Haaaa...
Haaa...
Eeee ver ordan verdiler... Arkadaşımda giymesine rağmen rengini değiştirdi benim fümemden aldı...
Ayaklar cennete kavuştu cepler cehenneme... Dünyanın en pahallı pilastik şipşakları ayağımızdaydı!
Onunkini sevgili aldı tabüüü onun cep yananmadı benimki ooooooo ! Oooo ama o an 150 deseler verecek durumdaydım yani mukadderaaaaaat !!!
Ayaklar huzurlu tükkandan çıktık, diğer arkadaşların espürük konusu olduk... Şık şıkıdım süslü püslü iki hatun ayaklarda şıpıdıklar bide yuuuh paraya !!!
Pes cavuslarımdan dolayı en pahallı terliklerim olan Birkilerin papucu dama atılmadıysada ona yakın bişiler ödedik !!! :) Neyse efendim hereşey sağlık için, huzur ve mutluluk için... :ppp
Neşem yerine geldiğinden başaldım geyike...
Aaaaa dünyaca ünlü Brezilya terliği bunlar, artistler giyooo... 40-45 sterline satılan modelleri var!!! Dandik terlik deeel sosyetik terliiiiii... :pppp
Evet efem, çok şık füme rengi, yaz geceleri partilere-şık yemeklere giyeceğim plastik terliklerim oldu! Jennifer Lopez, Jennifer Aniston ve diğerlerinden neyimiz eksikti hıııııh !!!
Geceye şık başlarım şık bitiririm diye bi kaidem yoktur!!!
Şık şıkıdım giyinerek etkinliği hazırlayan arkadaşlarıma yardımcı olmak için erken erken, Galata'nın tarihi ve nefis dokusundan topuklu ayakkabılarla yürümenin imkansız yokuşlarından çıkarak giderken gecenin müthiş ötesi bir şekilde sonlanacağını aklımın ucundan geçirmiyordum.
''Avrupa-Asya Köprüsü: İstanbul'' başlıklı uluslararası karikatür yarışmasının sergi açılışı ve ödül töreni için seçilmiş olan mekan çok hoştu. Eskiden bölgede hizmet veren terzi yahudilerin kurmuş olduğu ve adını da terzilerden alan sinegog günümüzde cemaat azlığından dolayı kullanılamıyordu. O bölgede yer alan diğer binaların kaderini yaşamaktan kültür merkezi olarak kurtulmuş olan bina İstanbul'un kültür ve mimari zenginliğinde yeni bir kimlikle yok olmadan yer alıyordu...
Sergi müthişti... Arkadaşlarım süper bir iş çıkarmışlardı herşey oo lalaydı... Açılışa dklar kala ayaklarımda hafif hafif zonklamalar hissetmeye başladım...
Nası yani oldum? Daha 2 saat olmamıştı topiciklerimi giyeli... Bütün yazı Tomy'lerin platform hasırlarıyla geçirdiğimden ayacıklarım problem yaşamasın diye kış günlerinde benim en rahat topicik ayakkabım olan, Nine-west'tin en rahat yüksek ama kalın topuklu ayakkabısını giymiştim... Ve tabanına da biz kadınların sihirli kurtarıcısı olan pedlerimi koymuştum !!! Rahat etmek için her türlü ayrıntı ve hile düşünülmüştü !!!
Ben çaktırmadan popomu koyup ayaklarım üzerinde dikilmemeye çalışırken, kendisini her daim hayret ve hayran bakışlarımızla süzdüğümüz, içimizdeki yaz-kış en yüksek ve ince ökçeleri giyen Sanbonashi ölüyoruuuuuuum diyerek tepemde bitti...
Yani o ökçelerle benim 1 saat bile ayakta durmam imkansızken hatun sabahın köründen beri onlarla sergiyi kuruyordu çok normaleydi durum dicem ama hatunu bu güne kadar bir kere topukluları yüzünden ahlarken-poflarken veya seke seke yürürken görmemiş bizler için inanması zor bi durumdu...
!!!
Gel yanıma çök dedim...
Çöktü...
Ağır topların gelmesine saniyeler kalana dek ikimiz popomuzu yerimizden kaldırmadık...
Serginin açılışı başladı, konuşmalar, ödül töreni, kokteyl servisi vs derken benim güya en rahat olan patilerim birden beynimi zonklatmaya başladı...
Aaaaa yeter oldum, bu kadar kurumu temsil etme ehi ehiiii, merhabaaa ben mimar ozy ozborn kartınız, kartım şeklinde salınma yeter diyip kendimi üst katta ki hatunlar bölümüne attım...
Oh bi sürü sandalye...
Çöktüm...
Patilerimi ayağımdan çıkardım, eski ahşap zemine ayaklarımı koyup rahatlayacağım derken...
O neee?
İki ayağımda spastik bi şekilde kıvrılmış düzleşemiyor...
Nassı yaniiiiii?
Bas... Basamıyoooo...
Yuh!
Leeeyn daha giyeli kaç saat oldu? Gören yürüdüm, koştum gak guk yaptım sanacak... Yaptığım heç bişey yok... Mukadderaaaaat !!! Tomy'lerin rahatlığına ve bir kaç gün önceki yağmur felaketinden dolayı dolaptan çıkan camper'larıma alışmış olan ayaklarım klasikleşemiyor !!!
S...çtık dedim... Bu sonbahar ayacıklarım zor alışacak topicklerime... Böööö... :(
Etkinliğin tamamını yukarda oturarak geçirmeye niyetliydim ancak salınmamı gerektiren ortamlar olduğundan spastik kasılmaları geçen ayacıklarımı istemeye istemeye patilerimin içine sokup aşşağıya indim...
Ben yukarda oooh cennet buymuş hallerindeyken galibam bi şekilde nazar değdirdiğimiz Sanbonashi'nin sevgilisi, sevgilisinin haline dayanamayıp ona ayakkabı almaya gitmiş...
Bu davranışıyla damat birden hepimizin kalplerini kazandı... Ooo tanrım ne aşk, ne iyi sevgili derken acep bende İzmir'deki sevgiliyi arayıp ışık hızında kargo hizmeti yaptırabilirmiyim hııı şeklinde zihni-sinir düşünce boyutlarına geçtim :pppp
Neyse efendim acı ve ızdırapla geceyi sonlamamıza dakikalar kala damat kan-ter içinde geldi... Galata ve çevresinde bulabildiği tek iyi şeyi alıp gelmiş !!!
Havaianas flip-flop !!!
Bizimkisi çemkirdi...
Oğlan kıyafetinin tonunda ama dedi...
Bravo ! Ancak bi mimar sevgili buna tikkat ederdi zaten !!! :))))))
Neyse geceyi bitirdik, herkesi yolladık...
Artık yiyip içelim ve rahatlayalım olduk... Hatun patilerini çıkardı flip-floplarını geçirdi ayaklarına...
Ooooh dedi...
Evet oh ama üst iki dirhem bi çekirdek aşağısı komedi ötesi... Yapacak bişey yok... Galata'nın yokuşunu çıkmasına imkan yoktu...
Ben zavallı ben, sıkarım dişimi çıkarım oldum. Çıkamadığım yerde patileri elime alır yürürüm çıplak ayak... Napalım? NY'ta Prada'dan aldığım terliklerin gazabına uğrayıp yürümüşlüğüm var, memleketimin pis ve iğrenç yollarında niye yürimiiiiim oldum!!!
Başladık yokuşu tırmanmaya... Arabalar uzakta, yollar arnavut taşı... Her basış ayak kemiğimden beynime zonklaaaa sinyali göndermekte...
Aaaah ooooh ııııııhhhhh...
Damat dayanamadı, dayan dedi bana...
Yok siz kurtarın kendinizi beni bırakın dedim...
Olmaz dediler...
Dayan terlikleri aldığım yer şurada...
Şurası dediği yer o an için fizaaaan durumunda !!!
Onlar önde ben arkada...
Daldık tükkanaaaa...
Dalar dalmaz ayakkabıları çıkardım terlik dedim... 38 numara...Siyah...
Ulan ayaklarım ölmüş ben hala kıyafetime uygun renk derdindeyim... :))))
38 olmaz dedi adam...
Şişmiş olabilirde okadar da deeeel dedim...
Yok yok dedi Havaianas'lar çift numara gidiyor o yüzden küçükler bizim kalıplarımıza göre...
Haaaa...
Haaa...
Eeee ver ordan verdiler... Arkadaşımda giymesine rağmen rengini değiştirdi benim fümemden aldı...
Ayaklar cennete kavuştu cepler cehenneme... Dünyanın en pahallı pilastik şipşakları ayağımızdaydı!
Onunkini sevgili aldı tabüüü onun cep yananmadı benimki ooooooo ! Oooo ama o an 150 deseler verecek durumdaydım yani mukadderaaaaaat !!!
Ayaklar huzurlu tükkandan çıktık, diğer arkadaşların espürük konusu olduk... Şık şıkıdım süslü püslü iki hatun ayaklarda şıpıdıklar bide yuuuh paraya !!!
Pes cavuslarımdan dolayı en pahallı terliklerim olan Birkilerin papucu dama atılmadıysada ona yakın bişiler ödedik !!! :) Neyse efendim hereşey sağlık için, huzur ve mutluluk için... :ppp
Neşem yerine geldiğinden başaldım geyike...
Aaaaa dünyaca ünlü Brezilya terliği bunlar, artistler giyooo... 40-45 sterline satılan modelleri var!!! Dandik terlik deeel sosyetik terliiiiii... :pppp
Evet efem, çok şık füme rengi, yaz geceleri partilere-şık yemeklere giyeceğim plastik terliklerim oldu! Jennifer Lopez, Jennifer Aniston ve diğerlerinden neyimiz eksikti hıııııh !!!
Geceye şık başlarım şık bitiririm diye bi kaidem yoktur!!!
15 Eylül 2010 Çarşamba
Relationships...
İlişkiler ilişkiler...
2 kız arkadaşım ilişkilerini bitirmek üzereler...
40'lı yaşlara yaklaşırken ilişki yaşamak pek kolay olmuyor...
Beklentiler, arzular, istekler,bulunanlar, bulunamayanlar...
Durum çok complicated oluyooo...
İkiside kendilerinden küçük adamcıklarla beraberler... Aradaki yaş farkı onları sübyancı sınıfına sokan türden değil. Hatta adamları yaşıtlarına göre hatta bize göre bile çok olgun dolgun tipler... Ancak ve ancak bu küçük ve olgun dolgun tipler arkadaşlarımın arzu ve beklentilerini artık karşılamaz olmuş durumdalar...
Her ikiside bu yaştan sonra obaaa eller havada kıvamında eğlence yaşında değiliz, yuva kurmak istiyoruz ona göre hayatımıza giriyosanız girin demelerine ve onlarda oooo yeees tabiii bizde aynı şeyi istiyoruz diyip hayatlarına girmelerine rağmen bi şeyler ters tebelek olmuş durumda...
Bir anda yuva kurmak mı o ne ki? moduna girmiş tiplere dönmüşler...
Ve benim kızlarda şut pozizyonunu alıp bekler haldeler...
Yaş ilerleyince insan ne istediğinden çok ne istemediğinden emin oluyor. Neye ihtiyacım var, neyi yapabilirim, yapamam biliyorsunuz...
Çıtır çerezlikteki o da olur bu da olur, olmazsa olmaz o olur durumları geride kalıyor...
İnsan kendisini tanıyor ve biliyor artık.
20-35 yaş arasındakiler de ise hala bi deneme yanılma, hala bi öğrenme hatta bazıları şaşırtıcı derece de bilmez, öğrenemez halde... :)
Yaş farkı önemlimidir değilmidir bilmem...
Büyük konuşmim ama ben çıtır birisini düşünemem... Bir ara benden 1 yaş küçük sevgilim vardı. Ben 72 kasım o 73 eylül doğumluydu... Bu bile bir ara beni sevgilim benden güccük aaaa çıtırcıyım sendromuna sokmuştu :)))) Tamam kabul ediyorum bazı konularda beklenmeyecek şekilde tutucu bi insanım ! :p
Amma velakin eşimin-dostumun seçimlerine laf etmem.
Annemle babamın arasında 13 yaş fark vardı.
Bir arkadaşım 15 yaş farkla evlendi...
Önemli olan kim kiminle mutlu oluyorsa, kime ne iyi geliyorsa onu yaşaması... Bizlere de aaaa, oooo demek yerine b.k yemek düşüyor bence...
Yaşıtımız adamlar ya kapılmış durumdalar ya da boşanmış... Boşananlar arızalı bir birliktelikten çıkmışsa uzun süre ya da bir daha evlenmeyi düşünmüyorlar... Amaçları suya sabuna dokunmayan ilişkiler yaşamak oluyor. Bazen çok komik durumlara düşüyorlar...
45'lerinde ki adamın yarı yaşında ki bir hatunla beraberliği hatunun olgunluk durumuna göre vezir yada rezil sınıfına sokuyor adamı...
İleri yaşlarda ki kadınlarda da durum öyle olmasa da yaşadığı ilişki sebebiyle hatun toplumca jigolocu sınıfına sokuluyor...
40'larının başında bir arkadaşım vardı. 22 yaşında bir hatunla beraberdi. Hatunun bir gün bir ödev sorunu oldu ve hatunu bana yolladı. Tanrım bir içim su, şahene, al karşına koy seyret, hatta lezzo olsam ayartıp kendime yar yapacağım bi yaratık. Amma velakin 2 kelimeyi bir araya getiremeyen, kültürün k'sine sahip olmayan, nasıl üniversite sınavını kazanmış diye şüpe ettiğiniz bişi... Arkadaşıma iş bittikten sonra bari yatakta iyimi diye sormaktan kendimi alamamıştım... :))))
Okan Bayülgen bir kaç sene önce neden çıtır hatunlarla beraber oluyorsunuz sorusuna, yaşım gereği zaten depresifim, mutsuzsum çıtır hatunlar her gün neşeyle uyanıyorlar, yatakta bi tane daha benden çekilmez falan filan demişti...
Ve o tarihlerde otuzlarımın başında olan ben ne diyo leeeyn bu demiştim... Ama şimdilerde görüyorum ki yaşam istemeden hepimize farkında olmadan bir ağırlık yüklüyor... Neşemiz gidiyor... Bizi neşelendiren, mutlu eden insanla olmayı önceleri farkında olmadan yaparken artık bilinçli yapıyoruz...
Çıtır adamlar bir süre sonra olgun kadının sorumluluklarını kaldıramaz oluyor... Hayat ona daha pembeyken öbürünün sağlık sigortası, faturalar, iş, gelecek yatırımı vs.si ne diyoo leeeyn bu demesine sebep oluyor...
Erkekler alınmasın ama yaş kaç olursa olsun heeeeç büyümeyen oğlan çocukları zaten yaşları güccükse daha çocuk oluyorlar ve kadın bundan çocuk yapsam 2 tane çocuğa bakmam gerekecek o noooooo moduna giriyor !!! :)
Kadınlar biraz daha olgunlar. Çocuk ruhlu olanları bile bir şekilde hep çocuk kalan erkekten daha olgun davranışlar sergileyebiliyorlar...
Malesef ilişkilere başlarken insanlar açık ve gerçekçi olmuyorlar...
Saklıyorlar, söylemiyorlar ya da değiştiririm sanıyorlar...
Erkekleri değiştiremezsiniz, sadece eğitebildiğiniz kadar eğitebilirsiniz !!!
Ne istemediğinizi bilip, açık olursanız doğru seçimler yaparsınız ama insanoğlu bazen bir köpek yavrusundan daha beter sevgiye-ilgiye hasret oluyor ve bazen kanedi açlığı bazen toplum baskısı ya da başka sebeplerden dolayı yanlış tercihlerle yanlış ilişkiler yaşıyor...
Çok ilişkim olmadı. İlişki uzmanı da değilim. Ancak gözlemlediğim ve deneyimlediğim kadarıyla iyi bir ilişki dostluktan geçiyor.
Önce dost sonra sevgili olmayı başarınca saçma sapan ilişki sorunlarıda ortadan kalkıyor...
Ya gidin en iyi dostunuzla sevgili olun, olamıyorsanız önce dost olup sonra sevgili olabileceğiniz birisini bulun !
Oooo uzun iş, uzun yatırım demeyin. Kendinize yatırım yapacaksınız. Saçma sapan şeyler deneyimleyip ilerde psikiyatristlere para harcayacağınıza baştan sabırla inşa etmek daha mantıklı değil mi?
Kızları dinlerken, ilişki yaşamanın çooook zor zanaaat olduğunu bir kere daha hissettim...
Eski bekar hallerimizi düşündüm.
Bir kaç sene evvel aynı masada oturup aşka, ilişkiye kadeh kaldıran bizler şimdi ne konuşuyorduk.
Bekarlık sultanlıkmış deme noktasına gelmiş bu iki hatun beni fuckbody fikrine götürdü...
İlişki sorumluluğu olmadan o günkü ihtiyacına göre takılacağın ilişkiler...
Gece kaşık pozizyonunda sarılıp sana uyuyacak body...
Seni nazlayacak body...
Seninle eğlenecek body...
Seni şaaapacak body...
Elbette böyle bişey imkansız... Belki biz toprak olduktan sonra ilişkiler bu boyuta geçecek... Mukadderaaaat ! :)))
Her aradığını bir kişide bulmak zor. Ortak paydalara hee demekte istemeyince eee o zaman?
Hangi filmdi adam kendini copyliyodu... Orcinali arzu ettiğini yaparken copyleri karısıyla ya yemek pişiriyor, ya çocuğa bakıyordu... :)))) Gerçek olsa güzel olurdu ama malsef fenteziiii... :)
Going the distance filminde adam ve kız sağlıklı bir ilişki için dostluk diyorlar...
Çok doğru...
Dostlarımız bizi bazen bizden iyi tanırlar...
Yalan yoktur... Çekinmeden tüm tepkilerimizi, hırçınlıklarımızı, şımarıklıklarımızı yaparız onların yanında. Biz gerçekten bizizdir orda... Ama onların yanından ayrılınca duvarımızı örer, ihii ihiii sahte davranışlar sergileriz. İnsanlar bizi beğensin, sevsin, aralarına kabul etsinler diye... Bazen bilerek bazen bilmeyerek...
Karşınızdakine tam ve bütün kendinizi göstermek işin çözümü...
Dostumla beraberim...
Ve hiç ummadığım mükemmellikte müthiş bir uyum ve güzelliğe sahip bir ilişki yaşıyorum.
Yalan yok, riya yok, kandırmaca yok, rol yok...
Birbirimizi kabullendirmek, sevdirmek için sahte hiç birşey yok...
Sanıldığının aksine largeee bi durumda olmuyor... Labualeşme filan hayır... Saygı aynen devam ediyor...
Her iki taraf neyin ne olduğunu biliyor...
Beklentiler, arzular, kim neyi ne için yapar, ne kadar yapar, neden yapar...
Hoş bugüne kadar hiç bir adam için olmadığım bişey olmaya çalışmadım. Adamları bırak kimse için benliğimden vaz geçmedim. Ben buyum abi ya seversin ya sevmezsin... İster sevgilim ister arkadaşım ol fark etmez riyam yoktur...
Ne istemediğimi bilen şanslı azınlıktanım. Ne toplum ne de ailem için bana ters düşen birşeyi yapmam... Hele bu yaşa gelmiş evlenememiş diyecekler diye hayatta yaptıramazsınız ! Ben toplum için değil kendim için yaşarım... Sizin kafanıza, hatta kafanızda ki örümcek ağlarına pek uymadığımdan laga luga edersiniz ama yapamadığınızı yapabilme cesareti ve gücüne sahip olduğum içindir bu...
Bridget Jones'un ölünce köpekler tarafından yenicem o nooosuna sahip değilim. Belki yenicem belki yenmicem mukadderaaaaat ! Ama emin olduğum bişey varsa yanlızlık korkusuyla ve toplum için bişey yapmayacağımdır ! :)
Kimsenin kimsenin hayatını mahvetmeye hakkı yok. Kız güzel diye adam yakışıklı diye, yola getiririm, ikna ederim diye birşeylere başlamayın...
Açık ve net olun.
Şu an arzu ettiğin yuva fikrine hazır değilim zaman ver, o zaman bittiğinde bişeyler değişmediyse eyvallah derizi diyin.
Kaybetmekten korkmayın...
Evet sevdiğinizi kaybetmek çok acıdır ama her gün ölmektense bir gün ölmek daha iyidir.
Kartlar açık olmalı...
Ve insanlar konuşa konuşa anlaşır...Konuşun, biriktirmeyin, kurmayın...
Ve %100 gerçekçi olun !
Gerçekler acıtır ama yalan daha çok acıtır ve iyileşmesi güç bir yaraya neden olur.
Way beaaa ne bilge kadınım :pppppp
2 kız arkadaşım ilişkilerini bitirmek üzereler...
40'lı yaşlara yaklaşırken ilişki yaşamak pek kolay olmuyor...
Beklentiler, arzular, istekler,bulunanlar, bulunamayanlar...
Durum çok complicated oluyooo...
İkiside kendilerinden küçük adamcıklarla beraberler... Aradaki yaş farkı onları sübyancı sınıfına sokan türden değil. Hatta adamları yaşıtlarına göre hatta bize göre bile çok olgun dolgun tipler... Ancak ve ancak bu küçük ve olgun dolgun tipler arkadaşlarımın arzu ve beklentilerini artık karşılamaz olmuş durumdalar...
Her ikiside bu yaştan sonra obaaa eller havada kıvamında eğlence yaşında değiliz, yuva kurmak istiyoruz ona göre hayatımıza giriyosanız girin demelerine ve onlarda oooo yeees tabiii bizde aynı şeyi istiyoruz diyip hayatlarına girmelerine rağmen bi şeyler ters tebelek olmuş durumda...
Bir anda yuva kurmak mı o ne ki? moduna girmiş tiplere dönmüşler...
Ve benim kızlarda şut pozizyonunu alıp bekler haldeler...
Yaş ilerleyince insan ne istediğinden çok ne istemediğinden emin oluyor. Neye ihtiyacım var, neyi yapabilirim, yapamam biliyorsunuz...
Çıtır çerezlikteki o da olur bu da olur, olmazsa olmaz o olur durumları geride kalıyor...
İnsan kendisini tanıyor ve biliyor artık.
20-35 yaş arasındakiler de ise hala bi deneme yanılma, hala bi öğrenme hatta bazıları şaşırtıcı derece de bilmez, öğrenemez halde... :)
Yaş farkı önemlimidir değilmidir bilmem...
Büyük konuşmim ama ben çıtır birisini düşünemem... Bir ara benden 1 yaş küçük sevgilim vardı. Ben 72 kasım o 73 eylül doğumluydu... Bu bile bir ara beni sevgilim benden güccük aaaa çıtırcıyım sendromuna sokmuştu :)))) Tamam kabul ediyorum bazı konularda beklenmeyecek şekilde tutucu bi insanım ! :p
Amma velakin eşimin-dostumun seçimlerine laf etmem.
Annemle babamın arasında 13 yaş fark vardı.
Bir arkadaşım 15 yaş farkla evlendi...
Önemli olan kim kiminle mutlu oluyorsa, kime ne iyi geliyorsa onu yaşaması... Bizlere de aaaa, oooo demek yerine b.k yemek düşüyor bence...
Yaşıtımız adamlar ya kapılmış durumdalar ya da boşanmış... Boşananlar arızalı bir birliktelikten çıkmışsa uzun süre ya da bir daha evlenmeyi düşünmüyorlar... Amaçları suya sabuna dokunmayan ilişkiler yaşamak oluyor. Bazen çok komik durumlara düşüyorlar...
45'lerinde ki adamın yarı yaşında ki bir hatunla beraberliği hatunun olgunluk durumuna göre vezir yada rezil sınıfına sokuyor adamı...
İleri yaşlarda ki kadınlarda da durum öyle olmasa da yaşadığı ilişki sebebiyle hatun toplumca jigolocu sınıfına sokuluyor...
40'larının başında bir arkadaşım vardı. 22 yaşında bir hatunla beraberdi. Hatunun bir gün bir ödev sorunu oldu ve hatunu bana yolladı. Tanrım bir içim su, şahene, al karşına koy seyret, hatta lezzo olsam ayartıp kendime yar yapacağım bi yaratık. Amma velakin 2 kelimeyi bir araya getiremeyen, kültürün k'sine sahip olmayan, nasıl üniversite sınavını kazanmış diye şüpe ettiğiniz bişi... Arkadaşıma iş bittikten sonra bari yatakta iyimi diye sormaktan kendimi alamamıştım... :))))
Okan Bayülgen bir kaç sene önce neden çıtır hatunlarla beraber oluyorsunuz sorusuna, yaşım gereği zaten depresifim, mutsuzsum çıtır hatunlar her gün neşeyle uyanıyorlar, yatakta bi tane daha benden çekilmez falan filan demişti...
Ve o tarihlerde otuzlarımın başında olan ben ne diyo leeeyn bu demiştim... Ama şimdilerde görüyorum ki yaşam istemeden hepimize farkında olmadan bir ağırlık yüklüyor... Neşemiz gidiyor... Bizi neşelendiren, mutlu eden insanla olmayı önceleri farkında olmadan yaparken artık bilinçli yapıyoruz...
Çıtır adamlar bir süre sonra olgun kadının sorumluluklarını kaldıramaz oluyor... Hayat ona daha pembeyken öbürünün sağlık sigortası, faturalar, iş, gelecek yatırımı vs.si ne diyoo leeeyn bu demesine sebep oluyor...
Erkekler alınmasın ama yaş kaç olursa olsun heeeeç büyümeyen oğlan çocukları zaten yaşları güccükse daha çocuk oluyorlar ve kadın bundan çocuk yapsam 2 tane çocuğa bakmam gerekecek o noooooo moduna giriyor !!! :)
Kadınlar biraz daha olgunlar. Çocuk ruhlu olanları bile bir şekilde hep çocuk kalan erkekten daha olgun davranışlar sergileyebiliyorlar...
Malesef ilişkilere başlarken insanlar açık ve gerçekçi olmuyorlar...
Saklıyorlar, söylemiyorlar ya da değiştiririm sanıyorlar...
Erkekleri değiştiremezsiniz, sadece eğitebildiğiniz kadar eğitebilirsiniz !!!
Ne istemediğinizi bilip, açık olursanız doğru seçimler yaparsınız ama insanoğlu bazen bir köpek yavrusundan daha beter sevgiye-ilgiye hasret oluyor ve bazen kanedi açlığı bazen toplum baskısı ya da başka sebeplerden dolayı yanlış tercihlerle yanlış ilişkiler yaşıyor...
Çok ilişkim olmadı. İlişki uzmanı da değilim. Ancak gözlemlediğim ve deneyimlediğim kadarıyla iyi bir ilişki dostluktan geçiyor.
Önce dost sonra sevgili olmayı başarınca saçma sapan ilişki sorunlarıda ortadan kalkıyor...
Ya gidin en iyi dostunuzla sevgili olun, olamıyorsanız önce dost olup sonra sevgili olabileceğiniz birisini bulun !
Oooo uzun iş, uzun yatırım demeyin. Kendinize yatırım yapacaksınız. Saçma sapan şeyler deneyimleyip ilerde psikiyatristlere para harcayacağınıza baştan sabırla inşa etmek daha mantıklı değil mi?
Kızları dinlerken, ilişki yaşamanın çooook zor zanaaat olduğunu bir kere daha hissettim...
Eski bekar hallerimizi düşündüm.
Bir kaç sene evvel aynı masada oturup aşka, ilişkiye kadeh kaldıran bizler şimdi ne konuşuyorduk.
Bekarlık sultanlıkmış deme noktasına gelmiş bu iki hatun beni fuckbody fikrine götürdü...
İlişki sorumluluğu olmadan o günkü ihtiyacına göre takılacağın ilişkiler...
Gece kaşık pozizyonunda sarılıp sana uyuyacak body...
Seni nazlayacak body...
Seninle eğlenecek body...
Seni şaaapacak body...
Elbette böyle bişey imkansız... Belki biz toprak olduktan sonra ilişkiler bu boyuta geçecek... Mukadderaaaat ! :)))
Her aradığını bir kişide bulmak zor. Ortak paydalara hee demekte istemeyince eee o zaman?
Hangi filmdi adam kendini copyliyodu... Orcinali arzu ettiğini yaparken copyleri karısıyla ya yemek pişiriyor, ya çocuğa bakıyordu... :)))) Gerçek olsa güzel olurdu ama malsef fenteziiii... :)
Going the distance filminde adam ve kız sağlıklı bir ilişki için dostluk diyorlar...
Çok doğru...
Dostlarımız bizi bazen bizden iyi tanırlar...
Yalan yoktur... Çekinmeden tüm tepkilerimizi, hırçınlıklarımızı, şımarıklıklarımızı yaparız onların yanında. Biz gerçekten bizizdir orda... Ama onların yanından ayrılınca duvarımızı örer, ihii ihiii sahte davranışlar sergileriz. İnsanlar bizi beğensin, sevsin, aralarına kabul etsinler diye... Bazen bilerek bazen bilmeyerek...
Karşınızdakine tam ve bütün kendinizi göstermek işin çözümü...
Dostumla beraberim...
Ve hiç ummadığım mükemmellikte müthiş bir uyum ve güzelliğe sahip bir ilişki yaşıyorum.
Yalan yok, riya yok, kandırmaca yok, rol yok...
Birbirimizi kabullendirmek, sevdirmek için sahte hiç birşey yok...
Sanıldığının aksine largeee bi durumda olmuyor... Labualeşme filan hayır... Saygı aynen devam ediyor...
Her iki taraf neyin ne olduğunu biliyor...
Beklentiler, arzular, kim neyi ne için yapar, ne kadar yapar, neden yapar...
Hoş bugüne kadar hiç bir adam için olmadığım bişey olmaya çalışmadım. Adamları bırak kimse için benliğimden vaz geçmedim. Ben buyum abi ya seversin ya sevmezsin... İster sevgilim ister arkadaşım ol fark etmez riyam yoktur...
Ne istemediğimi bilen şanslı azınlıktanım. Ne toplum ne de ailem için bana ters düşen birşeyi yapmam... Hele bu yaşa gelmiş evlenememiş diyecekler diye hayatta yaptıramazsınız ! Ben toplum için değil kendim için yaşarım... Sizin kafanıza, hatta kafanızda ki örümcek ağlarına pek uymadığımdan laga luga edersiniz ama yapamadığınızı yapabilme cesareti ve gücüne sahip olduğum içindir bu...
Bridget Jones'un ölünce köpekler tarafından yenicem o nooosuna sahip değilim. Belki yenicem belki yenmicem mukadderaaaaat ! Ama emin olduğum bişey varsa yanlızlık korkusuyla ve toplum için bişey yapmayacağımdır ! :)
Kimsenin kimsenin hayatını mahvetmeye hakkı yok. Kız güzel diye adam yakışıklı diye, yola getiririm, ikna ederim diye birşeylere başlamayın...
Açık ve net olun.
Şu an arzu ettiğin yuva fikrine hazır değilim zaman ver, o zaman bittiğinde bişeyler değişmediyse eyvallah derizi diyin.
Kaybetmekten korkmayın...
Evet sevdiğinizi kaybetmek çok acıdır ama her gün ölmektense bir gün ölmek daha iyidir.
Kartlar açık olmalı...
Ve insanlar konuşa konuşa anlaşır...Konuşun, biriktirmeyin, kurmayın...
Ve %100 gerçekçi olun !
Gerçekler acıtır ama yalan daha çok acıtır ve iyileşmesi güç bir yaraya neden olur.
Way beaaa ne bilge kadınım :pppppp
14 Eylül 2010 Salı
Gift thing...
Birisine hediye alıp vermek...
Yan masamda oturan 2 hatun bu konuyu düşünmeme sebep oluyorlar...
Ayyy ne alcaz?
Altın alsak?
Cık pahallı...
Eeee ne alcaz peki...
Hediye mediye...
....
Yolda uzak...
100 liralık benzin yeter mi acaba?
Naptın ya...
Gitmesi, gelmesi...
Yok o kadar tutmaz...
Dolmuşla gidelim...
Hıım... Arabayla Sarıyer'e gidelim, sonra vapurla...
Sarıyer'den vapurla gidilen bir yer acep neresesi ola ki? Bence gitmeyin...
Ben hem düşünüp hem mamamla haşır neşir olurken konu başka bi hediye olayına gidiyo...
Pastadan yemedik o akşam...
Yaa... sen almıştın dimi?
Garson kesti götürdü, bi daha da gelmedi...
Yiyemedik ya...
O haaaa !!!
Anladığım kadarıyla pek bişey alıp vermeyi sevmiyorlar...
Ucuza getirmek yok yok bedavaya getirme niyetinde bu hatunlar herşeyi...
Memleketimizde ki en büyük eş-dost sorunlarından biri hediye alıp vermektir...
Ay bana bunu almış ben ona bunu almalıyım...
Ay o bana naaaptı ki ben ona yapayım !
O kadar altın taktım hepsine ama kim naptı bana?
Hep bi haset, hep bi içten pazarlık, hep bi ince düşünce...
Yapmaaaa dicem ama malesef gelenek görenekte var...
Evlilik hedeyesi, eve taşınma hedeyesi, pipi kesildi hedeyesi, son günlerde moda olan ilk regl partisi hedeyesi, doğum hedeyesi...Gelin hedeyesi, damat hedeyesi... Aaaa ki aaaa...
Bunlar yetmiyomuş gibi doğum günü, ay günü, uzay günü, kuş günü, aşk günü...
Tüm bunları yaparken statü çok önemli...
Ay ne derleeeeer...
Ne derlerse derler...
Param bu kadardı, gönlümden kopan buydu, bana mı sordun da ay sonunda evlendin, bana ne leeeyn olunun pipisi kesildiyse diyemediğimiz bi sürü bi durum...
Altın takmadan olmaz bir gelenek. Tüm Ortadoğu coğrafyasının abuk habiti...
Tamam zamanında güzelmiş, altın bolken... Karşındakine onun değerini altın olarak biçmek hoş, zarif ama gel gör şimdilerde yan masamın muhabbeti durumunda olaylar...
O bana tam takmıştı ben de tam takmalıyım...
Ay çeyrek olmaaaz ayıp!
Bir arkadaşım evlenirken, annemin tüm arkadaşları bana çeyrek takacaklar demişti... Niyeki oldum. Annesi ve arkadaşlarının öyle anlaşması varmış. Herkes birbirine çeyrek takıyomuş... Bütçe sarsmadan mutlu olmak-etmek zihniyet... Süper bi fikirde ben millete diyemem mesela...
Herkes birbirine çeyrek taksın, bana Tiffany & Co takın ! Benden bu çıkar ! :)))
Başka biriside, 2. evliliklerde çeyrek takılır demişti...
Hödööö?
1. evlilikte tam.
2.'de yarım...
3.'de çeyrek...
4 ve 5'te mukadderaaaat... Çorba üzerine serpiştirilen altıncık kağıtlarından... :pppp
Bu görgünün bu habitin elbet vardır bi kuralı nizamı...
Osmanlı zamanında olsak, Osmanlı kadını dökerdi bize kime ne gideri...
Günümüzde ortaya karışık... Mukadderaaat durumları...
Ecnebilerde ki evlilik hediyesi listesi süper bişeydir bence...
Bence evlilik, doğum günü vs. her zaman için uygulanmalı ama bizim toplumda nasıl desem çook snooooob olursun!
Ne lan, kullanmayacağım şeylerle niye evimi-dolaplarımı doldurim? Değişim kartları konulsada git alınan yere değiştir oooo ne zahmet ! :ppp
Yan masada ki hatunlar gibin heeç çirkef olmadım...
Olmak mı lazım acep dediğim durumlar olsada, kıçıma kaçsada yaptım yapılması gerekeni... Öyle gördüm...
Ancak memlekette ki ben onu yaptım o bunu yapmalı zihniyetine sahip olamadığımdan irite anlarım çoook oldu.
Komşu hatunları dinlerken, ulan anacığımın millet evlendiğinnde taktığı altınları toplamak için evlensem mi oldum.
Evlenim evlenmesine, düğüne-derneğe karşı olsamda sırf geri dönüşüm için ona da katlanim dicem ama oooo onca eş-dost dağıldı... Ölen öldü, kalan kaldı... Onları bul, çağır... geri dönüşüm altınları yol parasına gidecek, tamlar yarım, yarımlar çeyrek, çeyrekler hava-civa olacak !!! :ppp
Aldığın pasta yenmiş-yenmemiş...
Almışsın sana almamış...
Aldığın ve verdiğin an senden çıkar... Bitti gitti...
Anlayış, hassaiyet karşındakine kalmış... Belki parası yok, belki hödük, belki bilmem ne...
Laf edeceksen yapma!!!
Unutma herşey insanoğlu için. Birgün senin başına gelmez diye birşey yok !!!
Hadin hayırlı hedeye seçmeleeeeer demeden önce, itinayla orcinal Tiffany&Co derim başka bişi demem... Aaa size almadım diye bana almamazlık etme terbiyesizliğinde bulunmayınız lütfeeeeen !!! :ppp
Eheee, alınan giysiler giyilmediğinde laf eden bizler acep altınlar içinde laf etsek nolur?
Boynuna takacan dolanacan çeyreklerle...
Bak Mahmureee teyzem bu senin aldığın ortada, Melahat teyzenin ki burda, sen daha değerlisin şişşş... Nesrinin ki kıç...da...Layıkında...
:pppppppppp
Bu arada bir arkadaşım evlenirken altın şeklindeki çikolatalardan takmıştım... Çok eğlenceliydi... Millet wooow oldu... Kaç tane takıyo hatun diye... Eheee öhööö para bol eheeem nolcek 10-15 altından havaları civalarındayım... Gelinle ben kopmamak için zor tutuyoruz kendimizi...Damat durumu bilmiyo gözleri yuvasından çıkmış bi halde bakıyo... Neyse tüm olay bitti yanlarına gittim planlanan şekilde altınları tek tek çıkarıp üzerinden damada ikram ettim... Şaşkın şaşkın bakarken damat gelinle biz afiyetle... :)))))
Muzuuur kadınım ayooool daha öğrenemediyseniz ben napiiiiim ! ;)
Yan masamda oturan 2 hatun bu konuyu düşünmeme sebep oluyorlar...
Ayyy ne alcaz?
Altın alsak?
Cık pahallı...
Eeee ne alcaz peki...
Hediye mediye...
....
Yolda uzak...
100 liralık benzin yeter mi acaba?
Naptın ya...
Gitmesi, gelmesi...
Yok o kadar tutmaz...
Dolmuşla gidelim...
Hıım... Arabayla Sarıyer'e gidelim, sonra vapurla...
Sarıyer'den vapurla gidilen bir yer acep neresesi ola ki? Bence gitmeyin...
Ben hem düşünüp hem mamamla haşır neşir olurken konu başka bi hediye olayına gidiyo...
Pastadan yemedik o akşam...
Yaa... sen almıştın dimi?
Garson kesti götürdü, bi daha da gelmedi...
Yiyemedik ya...
O haaaa !!!
Anladığım kadarıyla pek bişey alıp vermeyi sevmiyorlar...
Ucuza getirmek yok yok bedavaya getirme niyetinde bu hatunlar herşeyi...
Memleketimizde ki en büyük eş-dost sorunlarından biri hediye alıp vermektir...
Ay bana bunu almış ben ona bunu almalıyım...
Ay o bana naaaptı ki ben ona yapayım !
O kadar altın taktım hepsine ama kim naptı bana?
Hep bi haset, hep bi içten pazarlık, hep bi ince düşünce...
Yapmaaaa dicem ama malesef gelenek görenekte var...
Evlilik hedeyesi, eve taşınma hedeyesi, pipi kesildi hedeyesi, son günlerde moda olan ilk regl partisi hedeyesi, doğum hedeyesi...Gelin hedeyesi, damat hedeyesi... Aaaa ki aaaa...
Bunlar yetmiyomuş gibi doğum günü, ay günü, uzay günü, kuş günü, aşk günü...
Tüm bunları yaparken statü çok önemli...
Ay ne derleeeeer...
Ne derlerse derler...
Param bu kadardı, gönlümden kopan buydu, bana mı sordun da ay sonunda evlendin, bana ne leeeyn olunun pipisi kesildiyse diyemediğimiz bi sürü bi durum...
Altın takmadan olmaz bir gelenek. Tüm Ortadoğu coğrafyasının abuk habiti...
Tamam zamanında güzelmiş, altın bolken... Karşındakine onun değerini altın olarak biçmek hoş, zarif ama gel gör şimdilerde yan masamın muhabbeti durumunda olaylar...
O bana tam takmıştı ben de tam takmalıyım...
Ay çeyrek olmaaaz ayıp!
Bir arkadaşım evlenirken, annemin tüm arkadaşları bana çeyrek takacaklar demişti... Niyeki oldum. Annesi ve arkadaşlarının öyle anlaşması varmış. Herkes birbirine çeyrek takıyomuş... Bütçe sarsmadan mutlu olmak-etmek zihniyet... Süper bi fikirde ben millete diyemem mesela...
Herkes birbirine çeyrek taksın, bana Tiffany & Co takın ! Benden bu çıkar ! :)))
Başka biriside, 2. evliliklerde çeyrek takılır demişti...
Hödööö?
1. evlilikte tam.
2.'de yarım...
3.'de çeyrek...
4 ve 5'te mukadderaaaat... Çorba üzerine serpiştirilen altıncık kağıtlarından... :pppp
Bu görgünün bu habitin elbet vardır bi kuralı nizamı...
Osmanlı zamanında olsak, Osmanlı kadını dökerdi bize kime ne gideri...
Günümüzde ortaya karışık... Mukadderaaat durumları...
Ecnebilerde ki evlilik hediyesi listesi süper bişeydir bence...
Bence evlilik, doğum günü vs. her zaman için uygulanmalı ama bizim toplumda nasıl desem çook snooooob olursun!
Ne lan, kullanmayacağım şeylerle niye evimi-dolaplarımı doldurim? Değişim kartları konulsada git alınan yere değiştir oooo ne zahmet ! :ppp
Yan masada ki hatunlar gibin heeç çirkef olmadım...
Olmak mı lazım acep dediğim durumlar olsada, kıçıma kaçsada yaptım yapılması gerekeni... Öyle gördüm...
Ancak memlekette ki ben onu yaptım o bunu yapmalı zihniyetine sahip olamadığımdan irite anlarım çoook oldu.
Komşu hatunları dinlerken, ulan anacığımın millet evlendiğinnde taktığı altınları toplamak için evlensem mi oldum.
Evlenim evlenmesine, düğüne-derneğe karşı olsamda sırf geri dönüşüm için ona da katlanim dicem ama oooo onca eş-dost dağıldı... Ölen öldü, kalan kaldı... Onları bul, çağır... geri dönüşüm altınları yol parasına gidecek, tamlar yarım, yarımlar çeyrek, çeyrekler hava-civa olacak !!! :ppp
Aldığın pasta yenmiş-yenmemiş...
Almışsın sana almamış...
Aldığın ve verdiğin an senden çıkar... Bitti gitti...
Anlayış, hassaiyet karşındakine kalmış... Belki parası yok, belki hödük, belki bilmem ne...
Laf edeceksen yapma!!!
Unutma herşey insanoğlu için. Birgün senin başına gelmez diye birşey yok !!!
Hadin hayırlı hedeye seçmeleeeeer demeden önce, itinayla orcinal Tiffany&Co derim başka bişi demem... Aaa size almadım diye bana almamazlık etme terbiyesizliğinde bulunmayınız lütfeeeeen !!! :ppp
Eheee, alınan giysiler giyilmediğinde laf eden bizler acep altınlar içinde laf etsek nolur?
Boynuna takacan dolanacan çeyreklerle...
Bak Mahmureee teyzem bu senin aldığın ortada, Melahat teyzenin ki burda, sen daha değerlisin şişşş... Nesrinin ki kıç...da...Layıkında...
:pppppppppp
Bu arada bir arkadaşım evlenirken altın şeklindeki çikolatalardan takmıştım... Çok eğlenceliydi... Millet wooow oldu... Kaç tane takıyo hatun diye... Eheee öhööö para bol eheeem nolcek 10-15 altından havaları civalarındayım... Gelinle ben kopmamak için zor tutuyoruz kendimizi...Damat durumu bilmiyo gözleri yuvasından çıkmış bi halde bakıyo... Neyse tüm olay bitti yanlarına gittim planlanan şekilde altınları tek tek çıkarıp üzerinden damada ikram ettim... Şaşkın şaşkın bakarken damat gelinle biz afiyetle... :)))))
Muzuuur kadınım ayooool daha öğrenemediyseniz ben napiiiiim ! ;)
13 Eylül 2010 Pazartesi
Bandıra bandıra baza...
Baza almanın nesi zordur?
Hiç bişieyi...
Ölçüsü mölçüsü, ihtiyacınız neyse belirler ve gider alırsınız dimiiiiiiii?
Ama malesef bizde bu iş böyle değildir.
Alınacak şey annem içinse ooooooo ki oooooo...
Araştırmaktan profesör olursunuz !!!
Tek kişilik sandıklı bir baza alınması gerekmekte... Onun üzerinede tek kişilik yatak.
Anacığımın sevgili markası İdaş'tır.
Sanırsam annemin jenarasyonunun biricik markası İdaş!
Eee eskiden ondan başka marka yoktu tabi normaledeee artık çeşit çeşit, kalite kalite marka ve ürün var... Amma velakin ı-ıh İdaş !
Yetkililerden marka sahiplenmeciliği ödülü istiyorum efeeeeeem ! :p
Herneyse, önce internetten araştırma yaptım ve malesef İdaş'ın güzel sandıklı bazaları olmadığını gördüm. Yataş'ın tasarımları mimar bendenizin beğenisine daha yakın olduğundan annemide alıp gittiiiiiim...
Annem dünyada ki en kötü mimar müşterisi örneği olduğundan her zaman ki klasik tavrını yaptı ve ben bilmem, sen mimarsın sen bak sen karar ver dedi !!!
Hayatta yemem bi daha bu tutumunuuuuu ! Tasarım ve yaptırım aşamasında evdeki dolapları kendisine kaç defa göstermiş olduğum halde, herşey bitip eve geldikten sonra ben böyle istemiyodum ki demişliğinden ötürüüüüüü artık evle ilgili hiç bir karara karışmıyorum. Annem müşterim olsa buyrun paranız hadi baaaaaaay derim ama malsef onu yapamadığımdan annemin yanında mimar kimliğimi bırakıyorum... Ben bıraktıkça o zorla giydirmeye çalışıyo...
Harbiye Yataş'ta ben bilmem sen bilirsin... Yooo ben bilmem asıl sen bilirsin şeklinde süper stand-up gösterisi yaptık...
Anacığım illa İdaş'ını görmek istediğinden Harbiye'den Şişli'ye doğru yürümeye başladık... teeee Kalp Vakfı'nın oralarda arkalarda, yokuşta başka bi yer yokmuş gibi orda tükkan açmış İdaş'a gittik. Gittiğimizde nefes nefeseydik ve adamlar sigaradan dolayı yokuş çıkarken alı al moru mor olmuş bendenizin yatakların üstüne kendimi atmama ses etmediler !!!
Sevgili anacığım piyasada olmayanı istiyodu. Kumaş seçeneklerini beğenmiyordu, derileride... Hele artık sadece ve sadece kumaş ve deri kaplama başlığı ise hiiiiiç !!! Malesef artık hiç bir yer ferforje veya pirinç başlık yapmıyormuş... Ve İdaş seçme sorunumuzu daha da çeşitlendiren; sadece yandan açılan sandıklı baza çalışıyormuş !!!
O noooooo !!!
Ben daha hem yokuş hem kararsızlık yorgunluğunu atamadan annem Abide-i Hürriyet'te ki başka bir yere gitmek istedi !!!
Yürü allah yürüüüüü !!!
Gittik!
Burda daha bi sorunsal olduk !!!
İdaş latalı sistem çalışıyordu. Yataş suntalı. Yeni gittiğimiz yer ise sadece prestij'in bazalarını satıyordu. Prestij alt tarafı içine eşya konulup üstüne yatak konulacak olayı utrasonik atom mühendisliği ve endüstri tararımı karışımıyla üretmiş !!!
...çtık dedim !!!
Seç seçe biliyosan !!!
Adam bu güne kadar gördüğüm en uzman yatak satacısıydı...
Lata'lı yatağa pek sıcak bakmayan bendeniz Prestijin İdaş'tan daha fazla lata sayısı olduğunu görüp ne iş oldum...
Efenim, günümüzde biliyosunuz neredeyse binbir çeşit yaylı yatak var. Hepsinin üretim şekli farklı. Annemin istediği İdaş'ın miracoil yatağı tek seferde üretilen kesintisiz yaylı sistem olduğundan suntalı sistem uygunmuş. Parçalı yay sistemliler için latalı. Ama bu latalar ne kadar sık olursa o kadar sağlam olurmuş hemide yatağınız deforme olmazmış. Annemin seçtiği yatağa latalı sistem alınırsa zamanla latalar arasında ki açıklıklar yatağın deforme olmasına neden olurmuş... Seçtiğiniz yatağın hava alıp almaması da latalı mı suntalı mı olayaını etkiliyormuş. Hava alması gerekiyorsa latalı alacakmışsınız !!!
Ulan alttarafı yatak alınacak demeyin... Deneyimlerimden deneyimlenin. Yayına göre, hava alıp almamasına göre, ortopedikliğine göre kafa patlatmanız gerekiyor malsef !
Prestij isteğe özel, istenilen şekilde baza üretmekteymiş...
Önden değil de yandan açılan baza bel sağlığı açısından daha iyiymiş mış mıç...
Dırınınııııııııııııııııııım !
Bir anda ne kadar lüzumsuz baza kültürüne sahip oldum gördünüz mü?
Ve sizde eksik kalmayın istedim !!!
Ben tercihimi prestijden yana kullandım. Hem suntalı hem yandan açılan hemde kaplamayı katalogtan seçme şansı var diye... Amma velakin annemin aklına altı başka üstü başka marka yatmadı...
Çeyizinden kalma, artık kullanılmayan ve annem bu diyardan göçtüğünde benim tarafımdan camdan atılacak (şimdiden kaldırımdan geçenler için özürüm) yün yorganları yine ortada kaldı !!!
Tanrıııııııııııım eskileri atamadığımız satamadığımız için kentsel tasarımcı uzmanlığımı bi kenara bırakıp eskileri usturuplu bi şekilde tıkıştırma-yerleştirme tasarımı uzmanı olucaaaam !!!
Karar hala verilemedi !
Bu gidişle verilemicek... Çizip Burhan ustama verim dicem ama benim marangoz aştı kendisini... Sabancı'ların ve Başbakan'ın marangozu oldu... Artık sıkar ona bişey yaptırtmak!!!
Leeeyn neden neden bütün marangozlarım eninde sonunda sosyetik oluyoooo?
En iyilerini seçiyorum ondan dicem de benim ne günahım var beaaa !!!
Neyse mukadderaaaaaaat !
:) :pp
Hiç bişieyi...
Ölçüsü mölçüsü, ihtiyacınız neyse belirler ve gider alırsınız dimiiiiiiii?
Ama malesef bizde bu iş böyle değildir.
Alınacak şey annem içinse ooooooo ki oooooo...
Araştırmaktan profesör olursunuz !!!
Tek kişilik sandıklı bir baza alınması gerekmekte... Onun üzerinede tek kişilik yatak.
Anacığımın sevgili markası İdaş'tır.
Sanırsam annemin jenarasyonunun biricik markası İdaş!
Eee eskiden ondan başka marka yoktu tabi normaledeee artık çeşit çeşit, kalite kalite marka ve ürün var... Amma velakin ı-ıh İdaş !
Yetkililerden marka sahiplenmeciliği ödülü istiyorum efeeeeeem ! :p
Herneyse, önce internetten araştırma yaptım ve malesef İdaş'ın güzel sandıklı bazaları olmadığını gördüm. Yataş'ın tasarımları mimar bendenizin beğenisine daha yakın olduğundan annemide alıp gittiiiiiim...
Annem dünyada ki en kötü mimar müşterisi örneği olduğundan her zaman ki klasik tavrını yaptı ve ben bilmem, sen mimarsın sen bak sen karar ver dedi !!!
Hayatta yemem bi daha bu tutumunuuuuu ! Tasarım ve yaptırım aşamasında evdeki dolapları kendisine kaç defa göstermiş olduğum halde, herşey bitip eve geldikten sonra ben böyle istemiyodum ki demişliğinden ötürüüüüüü artık evle ilgili hiç bir karara karışmıyorum. Annem müşterim olsa buyrun paranız hadi baaaaaaay derim ama malsef onu yapamadığımdan annemin yanında mimar kimliğimi bırakıyorum... Ben bıraktıkça o zorla giydirmeye çalışıyo...
Harbiye Yataş'ta ben bilmem sen bilirsin... Yooo ben bilmem asıl sen bilirsin şeklinde süper stand-up gösterisi yaptık...
Anacığım illa İdaş'ını görmek istediğinden Harbiye'den Şişli'ye doğru yürümeye başladık... teeee Kalp Vakfı'nın oralarda arkalarda, yokuşta başka bi yer yokmuş gibi orda tükkan açmış İdaş'a gittik. Gittiğimizde nefes nefeseydik ve adamlar sigaradan dolayı yokuş çıkarken alı al moru mor olmuş bendenizin yatakların üstüne kendimi atmama ses etmediler !!!
Sevgili anacığım piyasada olmayanı istiyodu. Kumaş seçeneklerini beğenmiyordu, derileride... Hele artık sadece ve sadece kumaş ve deri kaplama başlığı ise hiiiiiç !!! Malesef artık hiç bir yer ferforje veya pirinç başlık yapmıyormuş... Ve İdaş seçme sorunumuzu daha da çeşitlendiren; sadece yandan açılan sandıklı baza çalışıyormuş !!!
O noooooo !!!
Ben daha hem yokuş hem kararsızlık yorgunluğunu atamadan annem Abide-i Hürriyet'te ki başka bir yere gitmek istedi !!!
Yürü allah yürüüüüü !!!
Gittik!
Burda daha bi sorunsal olduk !!!
İdaş latalı sistem çalışıyordu. Yataş suntalı. Yeni gittiğimiz yer ise sadece prestij'in bazalarını satıyordu. Prestij alt tarafı içine eşya konulup üstüne yatak konulacak olayı utrasonik atom mühendisliği ve endüstri tararımı karışımıyla üretmiş !!!
...çtık dedim !!!
Seç seçe biliyosan !!!
Adam bu güne kadar gördüğüm en uzman yatak satacısıydı...
Lata'lı yatağa pek sıcak bakmayan bendeniz Prestijin İdaş'tan daha fazla lata sayısı olduğunu görüp ne iş oldum...
Efenim, günümüzde biliyosunuz neredeyse binbir çeşit yaylı yatak var. Hepsinin üretim şekli farklı. Annemin istediği İdaş'ın miracoil yatağı tek seferde üretilen kesintisiz yaylı sistem olduğundan suntalı sistem uygunmuş. Parçalı yay sistemliler için latalı. Ama bu latalar ne kadar sık olursa o kadar sağlam olurmuş hemide yatağınız deforme olmazmış. Annemin seçtiği yatağa latalı sistem alınırsa zamanla latalar arasında ki açıklıklar yatağın deforme olmasına neden olurmuş... Seçtiğiniz yatağın hava alıp almaması da latalı mı suntalı mı olayaını etkiliyormuş. Hava alması gerekiyorsa latalı alacakmışsınız !!!
Ulan alttarafı yatak alınacak demeyin... Deneyimlerimden deneyimlenin. Yayına göre, hava alıp almamasına göre, ortopedikliğine göre kafa patlatmanız gerekiyor malsef !
Prestij isteğe özel, istenilen şekilde baza üretmekteymiş...
Önden değil de yandan açılan baza bel sağlığı açısından daha iyiymiş mış mıç...
Dırınınııııııııııııııııııım !
Bir anda ne kadar lüzumsuz baza kültürüne sahip oldum gördünüz mü?
Ve sizde eksik kalmayın istedim !!!
Ben tercihimi prestijden yana kullandım. Hem suntalı hem yandan açılan hemde kaplamayı katalogtan seçme şansı var diye... Amma velakin annemin aklına altı başka üstü başka marka yatmadı...
Çeyizinden kalma, artık kullanılmayan ve annem bu diyardan göçtüğünde benim tarafımdan camdan atılacak (şimdiden kaldırımdan geçenler için özürüm) yün yorganları yine ortada kaldı !!!
Tanrıııııııııııım eskileri atamadığımız satamadığımız için kentsel tasarımcı uzmanlığımı bi kenara bırakıp eskileri usturuplu bi şekilde tıkıştırma-yerleştirme tasarımı uzmanı olucaaaam !!!
Karar hala verilemedi !
Bu gidişle verilemicek... Çizip Burhan ustama verim dicem ama benim marangoz aştı kendisini... Sabancı'ların ve Başbakan'ın marangozu oldu... Artık sıkar ona bişey yaptırtmak!!!
Leeeyn neden neden bütün marangozlarım eninde sonunda sosyetik oluyoooo?
En iyilerini seçiyorum ondan dicem de benim ne günahım var beaaa !!!
Neyse mukadderaaaaaaat !
:) :pp
6 Eylül 2010 Pazartesi
Gizli kokarcalar !
Büyük şirketlerde çalışan arkadaşlarımın deneyimlerine bayılıyorum.
Gak eğitimi-guk eğitimi durmadan eğitilmekte ve beni eğlendirmekteler...
Geçen gün şirketin top yöneticilerinden birinin söylediği bir şey üzerine bir araştırma başlatmışlar. Bana bahsedince süper geyik bi informatioooon bu diyip yazma kararı aldım...
Efenim bilimsel olarak doğruluğu nedir bilmiyorum ama arkadaşımın top yönetcisi iş işte eş eşte bulunur hep dermiş...
Elemanlarıda hadi işi işte bulmayı anlarız çevre-gak guk hesabına ama eş nasıl eşte bulunur ahlaksızlık değilmidir diye sorarlarmış...
Hatunda açıklarmış;
İnsanoğlu seviştikten sonra bir koku yayarmış... Ve karşı cins bilinçaltı sayesinde bu kokuyu fark eder ve yaklaşsam beni terslemez diye hissedermiş...
!!!
Araştırmadım internette... Varmıdır yokmudur, doğrumudur yanlışmıdır bilemem. Ancak hani şu mööörfi kanunu varya, sevgili yapınca bi anda size duyulan ilgi ve alaka artarya her halde bunun sebebi parmaktaki yüzük veya bağlı kişilik olmakla alakalı değil farkında olmadan salgıladığımız koku herhalde diye oy birliğiyle sonucu buna bağladık !
Ve herkes sevgilisiz günlerine geri dönüp yaaa bak, kimsenin yanıma gelmeme sebebi koku yaymamammış dedi... :p
Geyik bendeniz illa sevişmek gerekiyomuş mastürbeeyşın yapınca olmuyomuymuş koku diye sordum bana cık dediler... Halis muhlis kanlı canlı biriyle şaaapınca malsef koku yayıyomuşuz !!!
Mukadderaaaaat !!!
Şincik efendim, bi şekilde tek gecelik, on gecelik neyse ne buldunuz şeviştiniz amacınız adam gibi bi ilişki yaşamaksa farkında olmadan yaydığınız ve bilinçaltı tarafından fark edilen kokunuzla allaaa alllllaaaaaaah diye çıkın dışarıya ve salının...
:)))
Yada adamdan-kadından memnun dilsiniz, yeni birisini bulmak istiyosunuz, sevişin sevişin ve sevişiiiiiiin sonra inşallah maşalllah kısmetiniz 3-5 vakte... :ppp
Bi arkadaşımız olayı iyice abartıp, aaay sevişecek adam bulup sevişip adam tavlamaya çıkmak için bekleyemem ben diyip afrodizyak parfümler araştırmaya başladı... !!!
Buldu amma veşakin 500 dolar civarında... İspanya'ya tatile giden bir arkadaşından sipariş verdi... Oraçta 200 dolarmış !!! Ve bize koku gelsin sıkıp deneme yapacağız dedi... Roxy'ye gidecekmişiz ve deney yapacakmışız !!!
200 dolarlık parfümü adam avlamak için sıkmak bilmiyorum hem çok delice hemde çok çaresizce geliyoooo... Amma velakin hatun yaz başından beri kimseyle yatmadım koku salgılamıyoruuuuuuuum ve kimse yanıma yaklaşmıyoooo paniğinde... Neyse bizde bize eğlence olur, araştırmacı gazeteci ozy'ye konu olur modunda olaya destek vermekteyiz... :)))
Tanrıııım !!!
Demek ki gizli kokarcaymışız haaa ! Süper!!!
Cinyıs planlar geliştirdim bu geyik konuşma sırasında...
Bizim hatun gibi aaaaa kimseyle yatmadım kokum yok paniğinde ki insanlar için sex shop ürünleri satan bi mağaza açacaksın. Bizim ürünlerimizin yapıldığı madde gerçek sevişme etkisi yapan, gerçek koku salgılamanıza neden olan ürünlerdir diye pazarlayacaksın... Bi doktor ya da bi bilim adamınıda broşürlerine koy ooo süper gelsin paralar ! :pppp
Ya da ben şu bitkisel yağlarla yaptığım deneme çalışmalarına daha bi hız verip sırf afrodizyak yağlar üzerinde çalışim, bilmem nenin parfümüne 200 dolar vereceklerine bana versinler !!! :ppp
Efenim kısaca, kocanıza, karınıza, sevgililerinize sevişme sonrası salgıladığımız koku yüzünden bakılıyor ve asılınıyormuş !!!
Ya sevişmeyeceksiniz ya da kokunun etkisi ne kadar sürede çıkıyo onu araştırıp o süre kadar evde hapis tutacaksınız !!!
Parfüm gelsin İspanya'dan sevgiliden izni koparabilirsem kıslarla Roxy'de deney yapmaya gideceğim... Allahım yarabbim... Sen bize akıl fikir ihsan eyleeeee...
Patrick Süskind'in Koku romanını başucu kitabı yapmak lazım sanırsam... Kitabı lisedeyken okumuştum... Daha 18 bilem değildim... Bence şimdi yeniden okuyup faydalanmakta fayda var... :pppp
Sınıf sınıf... Eheeee taze sevişmiş... heeee beni terslemez eheee gidim tanışım sınıf sınıf eheeee... :ppp
Hadin hayırlı sevişmeleeeer, hayırlı kokulaaaaar...
:))))
Gak eğitimi-guk eğitimi durmadan eğitilmekte ve beni eğlendirmekteler...
Geçen gün şirketin top yöneticilerinden birinin söylediği bir şey üzerine bir araştırma başlatmışlar. Bana bahsedince süper geyik bi informatioooon bu diyip yazma kararı aldım...
Efenim bilimsel olarak doğruluğu nedir bilmiyorum ama arkadaşımın top yönetcisi iş işte eş eşte bulunur hep dermiş...
Elemanlarıda hadi işi işte bulmayı anlarız çevre-gak guk hesabına ama eş nasıl eşte bulunur ahlaksızlık değilmidir diye sorarlarmış...
Hatunda açıklarmış;
İnsanoğlu seviştikten sonra bir koku yayarmış... Ve karşı cins bilinçaltı sayesinde bu kokuyu fark eder ve yaklaşsam beni terslemez diye hissedermiş...
!!!
Araştırmadım internette... Varmıdır yokmudur, doğrumudur yanlışmıdır bilemem. Ancak hani şu mööörfi kanunu varya, sevgili yapınca bi anda size duyulan ilgi ve alaka artarya her halde bunun sebebi parmaktaki yüzük veya bağlı kişilik olmakla alakalı değil farkında olmadan salgıladığımız koku herhalde diye oy birliğiyle sonucu buna bağladık !
Ve herkes sevgilisiz günlerine geri dönüp yaaa bak, kimsenin yanıma gelmeme sebebi koku yaymamammış dedi... :p
Geyik bendeniz illa sevişmek gerekiyomuş mastürbeeyşın yapınca olmuyomuymuş koku diye sordum bana cık dediler... Halis muhlis kanlı canlı biriyle şaaapınca malsef koku yayıyomuşuz !!!
Mukadderaaaaat !!!
Şincik efendim, bi şekilde tek gecelik, on gecelik neyse ne buldunuz şeviştiniz amacınız adam gibi bi ilişki yaşamaksa farkında olmadan yaydığınız ve bilinçaltı tarafından fark edilen kokunuzla allaaa alllllaaaaaaah diye çıkın dışarıya ve salının...
:)))
Yada adamdan-kadından memnun dilsiniz, yeni birisini bulmak istiyosunuz, sevişin sevişin ve sevişiiiiiiin sonra inşallah maşalllah kısmetiniz 3-5 vakte... :ppp
Bi arkadaşımız olayı iyice abartıp, aaay sevişecek adam bulup sevişip adam tavlamaya çıkmak için bekleyemem ben diyip afrodizyak parfümler araştırmaya başladı... !!!
Buldu amma veşakin 500 dolar civarında... İspanya'ya tatile giden bir arkadaşından sipariş verdi... Oraçta 200 dolarmış !!! Ve bize koku gelsin sıkıp deneme yapacağız dedi... Roxy'ye gidecekmişiz ve deney yapacakmışız !!!
200 dolarlık parfümü adam avlamak için sıkmak bilmiyorum hem çok delice hemde çok çaresizce geliyoooo... Amma velakin hatun yaz başından beri kimseyle yatmadım koku salgılamıyoruuuuuuuum ve kimse yanıma yaklaşmıyoooo paniğinde... Neyse bizde bize eğlence olur, araştırmacı gazeteci ozy'ye konu olur modunda olaya destek vermekteyiz... :)))
Tanrıııım !!!
Demek ki gizli kokarcaymışız haaa ! Süper!!!
Cinyıs planlar geliştirdim bu geyik konuşma sırasında...
Bizim hatun gibi aaaaa kimseyle yatmadım kokum yok paniğinde ki insanlar için sex shop ürünleri satan bi mağaza açacaksın. Bizim ürünlerimizin yapıldığı madde gerçek sevişme etkisi yapan, gerçek koku salgılamanıza neden olan ürünlerdir diye pazarlayacaksın... Bi doktor ya da bi bilim adamınıda broşürlerine koy ooo süper gelsin paralar ! :pppp
Ya da ben şu bitkisel yağlarla yaptığım deneme çalışmalarına daha bi hız verip sırf afrodizyak yağlar üzerinde çalışim, bilmem nenin parfümüne 200 dolar vereceklerine bana versinler !!! :ppp
Efenim kısaca, kocanıza, karınıza, sevgililerinize sevişme sonrası salgıladığımız koku yüzünden bakılıyor ve asılınıyormuş !!!
Ya sevişmeyeceksiniz ya da kokunun etkisi ne kadar sürede çıkıyo onu araştırıp o süre kadar evde hapis tutacaksınız !!!
Parfüm gelsin İspanya'dan sevgiliden izni koparabilirsem kıslarla Roxy'de deney yapmaya gideceğim... Allahım yarabbim... Sen bize akıl fikir ihsan eyleeeee...
Patrick Süskind'in Koku romanını başucu kitabı yapmak lazım sanırsam... Kitabı lisedeyken okumuştum... Daha 18 bilem değildim... Bence şimdi yeniden okuyup faydalanmakta fayda var... :pppp
Sınıf sınıf... Eheeee taze sevişmiş... heeee beni terslemez eheee gidim tanışım sınıf sınıf eheeee... :ppp
Hadin hayırlı sevişmeleeeer, hayırlı kokulaaaaar...
:))))
3 Eylül 2010 Cuma
Mubarek günlerde...
Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste demişler...
Hele yetimin hakkını hiiiiç mi hiç almaaaaa...
Malesef ergenlikten önce baba cuflayıncaaa, 18 yaşına basana kadar değil ömür boyuymuş yetimlik!
Hakkımı, hukuğumu yiyenler, gözümden bilerek ve isteyerek yaş getirenler, kalbimi bile bile çatır çutur edenler, kem gözlerini ve yılan dillerini benden uzak tutamayanlar, hakkımda atıp tutanlar, tatlı mı tatlı dedikodumu yapmanın zevk verdikleri, çatur çutur paramı yemeği düşünenler ve kalkanlar, otobüs sıramı kapanlaaaaar;
Yanacakmıyız, haşlanacakmıyız, yoksa yanmayacakmıyız, cennet-cehennem varmıdır yokmudur bilmem... Hangi dine inanırsan inan, ister dinsiz, ister tanrısız ol... baneee...
Ancak ve ancak dinli ve tanrılıysan öbür tarafta cayır cayır ateşli inanışlı bi dinin varsa onca günahının yanında ayrıca bana ettiklerinden dolayıda çekecekmişsin !!!
Bilmem, ayağınızı denk alın bence...
Bu tarafta edip öbür tarafta ben karşınıza geçip kahkahalarla gülüyo olmayayımda...
Ateşçi başı bey biraz daha odun lazım... Noluuuuur ben koyyim miiiiiii? :pppp
Geçen akşam Fatih Altay'lı da çok ton ton laz bi hoca vardı...
Din-iman programlarından yangından kaçar gibi kaçan ben bu sefer hocanın tatlı lazlığından ötürü takılı kaldım...
İslamda önemli olan bir kaç hak-hukuk-davranış biçimiydi konu...
7.mi 10. maddemi hatırlamıyorum yetimin hakkıydı...
Hoca, ölene kadardır dedi yetimlik...
Sıçtık dedim!
Sonra dinlerken ederken eğlenmeye başladım eheeee bu dünyada hakkınızdan hak ettiğiniz şekilde gelemedim ama öbür dünyada hak ettiğiniz şekilde hakkınızdan gelinecekmiş yupppiiii olduğum bir takım insan, anı geçti usumdan...
Ve ilk defa yetim olmak, yetim deyimi rahatsız etmedi.
Dünyada ne kadar ergenlikten önce babası ölmüş çocuk vardır bilmiyorum. Ama öğrendiğim kadarıyla bizim büyük kaybımız sizin büyük sınavınız... Ve biz bayağı iiispecialiiiiz !
Ayağınızı denk mi alırsınız, yorganınıza mı göre uzatırsınız bilmem... Bildiğim nüfus kağıdımda yazan dinimce özel bir statüde olduğum ve sizler ise hatta ben bile fark etmeden bu özel statüdeki insanları acıtabiliyoruz, incitebiliyoruz, haklarını-hukkuklarını çiğneyebiliyoruz...
Bilerek, bile bile yapılanı efem o suç olanıymış işte... ki mukadderaaaaaaaaaaat !!!
Bir şekilde hayatıma giren veya benim girdiklerim şansınız veya şanssızlığınızım...
Mukadderaaaaaaaat !
İyi davrandın kaptın bonusuuuu, kötü davrandın eksi bakiyeye düşüp haciz yiceeen !
Leeeyn yetim olmanın bu kadar eğlenceli yönleri olduğunu bilsem millet yetim dedikçe sensinnnn manyak karı diyip kaçmaz, gölgelerin gücü adına görünmez güçlerimle taruz ederdim millete ! Tüüüüh !
Her neyse efem, zaten iiispeşıııl bi hatundum daha bi issspeşıııl olduğumu öğrendim. Doğuştan kalkık burnum daha bi kalktı ama henüz popoda tık yok malseeef. Bi popoda kalksa spora gitmeme gerek kalmiciiiik ama... malseef ! :p
Bilmem, dinle-imanla çok alakam yoktur... Cami-klisede ayırmam...
Ama hangi dinin kuralı olduğu ırgalamadan dikkat ettiğim insanları incitmemektir...
Helede küçükken babasız veya anasız kalmış insan veya hayvanı asla ayırtetmem...
30.'dan sonrasını takmam o ayrı...
Yaniii, deveye bak kuşa bak... Al ikisini birleştir yinede devekuşuyla kuş bir miiiiii? deeeel...
Eee yani...
Alma ahımııııı, öbür tarafta körüklerim ateşiniiiiiiiii !
Waybeeee, bunu geliştirim bi dahaki araba alışımda tampona yazim süpeeeer olur beeea'de audiye yakışmaz ki leeeyn ! Zati ben para biriktirene kadar audi'ler piyasadan kalkar bööö!
Yok muuuu bu garip yetimeeeee audi parası veren hayır sever yokmuuuuu?, bak yetim amaaa, ver parayı bul karayıııı yerine kap sevabı...hııım?
Hayırlı ramazanlaaaaar efeeeeem...
Bi daha lazı mazı nesi olursa olsun adamın konuşma şekli ne kadar şirin gelirse gelsin töbe billah bidaha dini bütün şeyler izlemek yok der teraviye audi parası toplamaya giderim... :ppp
Geyik biyana, çocuk olanları incitmeyin... Hatta imkan ve ihtimaliniz varsa, akşamları eli kolu dolu eve gelen babaları siz olun... Hem babasız hem imkansız olmak... o minnacık kalplerdeki yokluk ve özlem anlamanız için tarif edilemez...
Ben babasız mimar okuyuyorum abi... parasız-pulsuz helede tam burssuz öğrenci için harbi zengin çocuğu eğitimi bizim meslek...
Ben eşşeklere, siz sıpalara bakın... Ya da eşşeklere bakın... Canınız neyi istiyosa ona bakın ama benim gibi katırları da unutmayın ama... :p
Ne demişler, sevap yap denize at !
At, bi gün döner tusunami olaraktan...
Hele yetimin hakkını hiiiiç mi hiç almaaaaa...
Malesef ergenlikten önce baba cuflayıncaaa, 18 yaşına basana kadar değil ömür boyuymuş yetimlik!
Hakkımı, hukuğumu yiyenler, gözümden bilerek ve isteyerek yaş getirenler, kalbimi bile bile çatır çutur edenler, kem gözlerini ve yılan dillerini benden uzak tutamayanlar, hakkımda atıp tutanlar, tatlı mı tatlı dedikodumu yapmanın zevk verdikleri, çatur çutur paramı yemeği düşünenler ve kalkanlar, otobüs sıramı kapanlaaaaar;
Yanacakmıyız, haşlanacakmıyız, yoksa yanmayacakmıyız, cennet-cehennem varmıdır yokmudur bilmem... Hangi dine inanırsan inan, ister dinsiz, ister tanrısız ol... baneee...
Ancak ve ancak dinli ve tanrılıysan öbür tarafta cayır cayır ateşli inanışlı bi dinin varsa onca günahının yanında ayrıca bana ettiklerinden dolayıda çekecekmişsin !!!
Bilmem, ayağınızı denk alın bence...
Bu tarafta edip öbür tarafta ben karşınıza geçip kahkahalarla gülüyo olmayayımda...
Ateşçi başı bey biraz daha odun lazım... Noluuuuur ben koyyim miiiiiii? :pppp
Geçen akşam Fatih Altay'lı da çok ton ton laz bi hoca vardı...
Din-iman programlarından yangından kaçar gibi kaçan ben bu sefer hocanın tatlı lazlığından ötürü takılı kaldım...
İslamda önemli olan bir kaç hak-hukuk-davranış biçimiydi konu...
7.mi 10. maddemi hatırlamıyorum yetimin hakkıydı...
Hoca, ölene kadardır dedi yetimlik...
Sıçtık dedim!
Sonra dinlerken ederken eğlenmeye başladım eheeee bu dünyada hakkınızdan hak ettiğiniz şekilde gelemedim ama öbür dünyada hak ettiğiniz şekilde hakkınızdan gelinecekmiş yupppiiii olduğum bir takım insan, anı geçti usumdan...
Ve ilk defa yetim olmak, yetim deyimi rahatsız etmedi.
Dünyada ne kadar ergenlikten önce babası ölmüş çocuk vardır bilmiyorum. Ama öğrendiğim kadarıyla bizim büyük kaybımız sizin büyük sınavınız... Ve biz bayağı iiispecialiiiiz !
Ayağınızı denk mi alırsınız, yorganınıza mı göre uzatırsınız bilmem... Bildiğim nüfus kağıdımda yazan dinimce özel bir statüde olduğum ve sizler ise hatta ben bile fark etmeden bu özel statüdeki insanları acıtabiliyoruz, incitebiliyoruz, haklarını-hukkuklarını çiğneyebiliyoruz...
Bilerek, bile bile yapılanı efem o suç olanıymış işte... ki mukadderaaaaaaaaaaat !!!
Bir şekilde hayatıma giren veya benim girdiklerim şansınız veya şanssızlığınızım...
Mukadderaaaaaaaat !
İyi davrandın kaptın bonusuuuu, kötü davrandın eksi bakiyeye düşüp haciz yiceeen !
Leeeyn yetim olmanın bu kadar eğlenceli yönleri olduğunu bilsem millet yetim dedikçe sensinnnn manyak karı diyip kaçmaz, gölgelerin gücü adına görünmez güçlerimle taruz ederdim millete ! Tüüüüh !
Her neyse efem, zaten iiispeşıııl bi hatundum daha bi issspeşıııl olduğumu öğrendim. Doğuştan kalkık burnum daha bi kalktı ama henüz popoda tık yok malseeef. Bi popoda kalksa spora gitmeme gerek kalmiciiiik ama... malseef ! :p
Bilmem, dinle-imanla çok alakam yoktur... Cami-klisede ayırmam...
Ama hangi dinin kuralı olduğu ırgalamadan dikkat ettiğim insanları incitmemektir...
Helede küçükken babasız veya anasız kalmış insan veya hayvanı asla ayırtetmem...
30.'dan sonrasını takmam o ayrı...
Yaniii, deveye bak kuşa bak... Al ikisini birleştir yinede devekuşuyla kuş bir miiiiii? deeeel...
Eee yani...
Alma ahımııııı, öbür tarafta körüklerim ateşiniiiiiiiii !
Waybeeee, bunu geliştirim bi dahaki araba alışımda tampona yazim süpeeeer olur beeea'de audiye yakışmaz ki leeeyn ! Zati ben para biriktirene kadar audi'ler piyasadan kalkar bööö!
Yok muuuu bu garip yetimeeeee audi parası veren hayır sever yokmuuuuu?, bak yetim amaaa, ver parayı bul karayıııı yerine kap sevabı...hııım?
Hayırlı ramazanlaaaaar efeeeeem...
Bi daha lazı mazı nesi olursa olsun adamın konuşma şekli ne kadar şirin gelirse gelsin töbe billah bidaha dini bütün şeyler izlemek yok der teraviye audi parası toplamaya giderim... :ppp
Geyik biyana, çocuk olanları incitmeyin... Hatta imkan ve ihtimaliniz varsa, akşamları eli kolu dolu eve gelen babaları siz olun... Hem babasız hem imkansız olmak... o minnacık kalplerdeki yokluk ve özlem anlamanız için tarif edilemez...
Ben babasız mimar okuyuyorum abi... parasız-pulsuz helede tam burssuz öğrenci için harbi zengin çocuğu eğitimi bizim meslek...
Ben eşşeklere, siz sıpalara bakın... Ya da eşşeklere bakın... Canınız neyi istiyosa ona bakın ama benim gibi katırları da unutmayın ama... :p
Ne demişler, sevap yap denize at !
At, bi gün döner tusunami olaraktan...
1 Eylül 2010 Çarşamba
İsteyenin 1 istemeyenin 2 yüzü karaaaaa...
İstenme derdimiz var efem...
Bilmem kaç senelik ilişkiden sonra baba artık tamam dedi...
Buyursunlar...
O la laaaa...
Buyursunlar buyurmaya ancak bi tek kızın gönlünü kapmış olmak yetmemekte memlekette...
Aileyide kapmak, saçma sapan adetleri yerine getirmek gerekmekte...
Kız istenmeye giderken çikolata ve çiçek gelir demi...
Ancak ve ancak çikolatanın içinde olduğu zımbırtının çok mu çok önem teşkil ettiği bi aileniz varsaaaaa...
Dırınınııııım...
Son günlerdeki derdimiz gondol !
Abim ne saçma sapan bi adettir, aile arzusudur!!!
Gümüş olacak, güccükte olmayacak... İçi çaklıt dolu olacak!
Eeee çaklıtlar bitince ne olcak?
Salonda yemek masasının üstünümü süsleyecek? Elaleme koccam beni istemeye naaaah bununla geldiiiiii hııh mı yapılacak?
Eskiden olsa anlarım... Ya da gümüş aksesuar delisi bişisindir, evin oymalı kakmalı saray vafrusu gibidir o la laaaa...
Amma velakin modernizmin, popstmodernizmin ve minimalizmin ev yaşamlarımızı ele geçirdiği 21.yy'da ı-ıh !!!
Bir aile dostumuz vardı. Çocukken yemek masalarının üstündeki gondolu, küçük kızlarının bebeklik beşiği sanıyordum. Öyle böyle değil... Nasıl devasa... Sonra onun beşik değil gondol olduğunu öğrenince annemin gondolunu çok küçük bulup hıııım yazık babam fakirmiş benim sendromuna girmiştim ! :))))
Yapacak bişi yok. Kız anasını memnun etmek için alınacak gümüş gondol!
Benim çocukken beşik sandığımdan almak anneyi en mutlu edeni olacak sanırsak ki mukadderaaaaaaat !!! :)))))
Arkadaşımın koca adayı mimar...
Biz 3 kafadar normalde de çok eğleniyorduk ancak isteme olayı kesinleştiğinden beri çılgınca eğlenmeye başladık !!!
Gümüş gondol nerden alınır, nasıl olmalıdıra kafa patlatıp verdiğimiz cevaplarla ters taklalar atıp eğleniyoruz... :)))
Hanlar gezisi sırasında eminönünün arkalarında gümüş atölyeleri görmüştüm... Mimar olarak çıtayı yükseltip, tasarlayıp orda yaptırt nolcek kiii, fiyatı elinin kiridir diyorum...
Sen bana 1 kat sattırtıcaksın diyor...
Ay ne var ayoool arkadaşıma yaptığın apartman feda olsun hıııh yapıyorum... :)
Çanakkale'de ev fiyatları sayemizde artacak bu arada bilginize... :p
Yok yok ben bizim ustalara yaptırtırım diyor...
Masif ahşap... Oymalı kakmalı...
Cık onuda beyenmiyoruz... Ben oyyim diyor...
Olmaz, katları satmaya vaktin kalmaz...
En sonunda annenin gözünü boyamak için teeee Venedik'lerden gondol getirtip içini çaklıt doldurup İstanbul'dan Bartın'a yollamaya karar veriyoruz... Ki iiinridıııbıııııııl iğrenç bi çözüm... Ama sonuçta o da gondol bu da... Gümüş diil ama ossun! :p :))))
Eeee yani artık buda anneyi memnun etmezse ne edecek? Saltanat kayıklarımı? :p
Gondol konusunu çözemeden kına gecesine atlıyoruz... Hint kınası uzmanı isterim ben diye kapris yapıyorum. Kabul ediliyor... Baharda ellerimizde, şayet damada kabul ettirebilirsek Hindistan'dan getittirilmiş kınacının şaheserleriyle dolanacağız... :)))))
Oğlan bunca senedir sabrederken bir anda bizim uçuk kaçık fikirlerimizden dolayı kaçıp gidecek diye korksakta ipin ucunu hala tutamadık...
Gelinliği Fransa'dan almaya karar verip, kurban bayramında gelinlik almaya Paris'e ordan Amsterdam'a bekarlığa veda partisi vermeye gitmeye karar verdik !
Parti dönüşü o damatsız ben sevgilisiz kalabiliriz ya neyse şincilik işin o boyutunu düşünmüyoruz... :p :))))))
Süper uçmaktayız...
Bu arada düğün 3 yerde yapılacak... İstanbul, Bartın ve Malat'ya üçgeninde... Bu aralar aaaaa ondan başka modacıdan giyinmem diye taktığım Hüseyin Çağlayan'dan 3 düğüne ayrı elbise istemekteyim... Kız tarafının masraflarına kendimide dahil edebilirsem o la laaaaa olacak !!! :pppp
Allahtan anne kızımın ağırlığı kadar altın istiyorum demiyor...
Derse ...çtık!
Kız yemekten kalkalı yarım saat olmadan ben acıktım moduna giriyor çünküüüüü !!!
Aslında onunda çözümünü bulduk... Çuvalı kayısı doldurucaz... 3-5 tane altını üste koyucaz alın size kızınızın ağırlığınca altın dicez... :ppp
Damadı pek bi seviyorum... Kıyamıyorum... Tabiii güneşte kurumuş kayısı manyağı bendenizi durmadan halis muhlis bahçelerindeki kayısılarla beslemesinin, meslektaş olmamızdan ve iyi bir insan olmasından daha çok payı var bu sevgide... :ppp
Bir tanıdık bir kaç sene evvel gayrimüslümler için doğum-evlilik ıvır zıvırları satan bi tükkan açtı Nişantaş'ta...
İstenme geyikleri yaparken acep böyle bi işmi kursak olduk... Yaş kaç olursa olsun, eğitimin, zevkin-beğenin ne olursa olsun malesef memlekette hala aileyi mutlu edecek gelenek ve görenekler hüküm sürdüğü sürece oooo ki ooooo...
Bi de çeyiz bohçası var dimiiii? Eheeee onda iyice işin cılkını çıkarıcaz... Mimar adamın çeyizine ne konur metre ve baret !!! :pppppp
Yok artık!
Bence de... :pppp
;)
Bilmem kaç senelik ilişkiden sonra baba artık tamam dedi...
Buyursunlar...
O la laaaa...
Buyursunlar buyurmaya ancak bi tek kızın gönlünü kapmış olmak yetmemekte memlekette...
Aileyide kapmak, saçma sapan adetleri yerine getirmek gerekmekte...
Kız istenmeye giderken çikolata ve çiçek gelir demi...
Ancak ve ancak çikolatanın içinde olduğu zımbırtının çok mu çok önem teşkil ettiği bi aileniz varsaaaaa...
Dırınınııııım...
Son günlerdeki derdimiz gondol !
Abim ne saçma sapan bi adettir, aile arzusudur!!!
Gümüş olacak, güccükte olmayacak... İçi çaklıt dolu olacak!
Eeee çaklıtlar bitince ne olcak?
Salonda yemek masasının üstünümü süsleyecek? Elaleme koccam beni istemeye naaaah bununla geldiiiiii hııh mı yapılacak?
Eskiden olsa anlarım... Ya da gümüş aksesuar delisi bişisindir, evin oymalı kakmalı saray vafrusu gibidir o la laaaa...
Amma velakin modernizmin, popstmodernizmin ve minimalizmin ev yaşamlarımızı ele geçirdiği 21.yy'da ı-ıh !!!
Bir aile dostumuz vardı. Çocukken yemek masalarının üstündeki gondolu, küçük kızlarının bebeklik beşiği sanıyordum. Öyle böyle değil... Nasıl devasa... Sonra onun beşik değil gondol olduğunu öğrenince annemin gondolunu çok küçük bulup hıııım yazık babam fakirmiş benim sendromuna girmiştim ! :))))
Yapacak bişi yok. Kız anasını memnun etmek için alınacak gümüş gondol!
Benim çocukken beşik sandığımdan almak anneyi en mutlu edeni olacak sanırsak ki mukadderaaaaaaat !!! :)))))
Arkadaşımın koca adayı mimar...
Biz 3 kafadar normalde de çok eğleniyorduk ancak isteme olayı kesinleştiğinden beri çılgınca eğlenmeye başladık !!!
Gümüş gondol nerden alınır, nasıl olmalıdıra kafa patlatıp verdiğimiz cevaplarla ters taklalar atıp eğleniyoruz... :)))
Hanlar gezisi sırasında eminönünün arkalarında gümüş atölyeleri görmüştüm... Mimar olarak çıtayı yükseltip, tasarlayıp orda yaptırt nolcek kiii, fiyatı elinin kiridir diyorum...
Sen bana 1 kat sattırtıcaksın diyor...
Ay ne var ayoool arkadaşıma yaptığın apartman feda olsun hıııh yapıyorum... :)
Çanakkale'de ev fiyatları sayemizde artacak bu arada bilginize... :p
Yok yok ben bizim ustalara yaptırtırım diyor...
Masif ahşap... Oymalı kakmalı...
Cık onuda beyenmiyoruz... Ben oyyim diyor...
Olmaz, katları satmaya vaktin kalmaz...
En sonunda annenin gözünü boyamak için teeee Venedik'lerden gondol getirtip içini çaklıt doldurup İstanbul'dan Bartın'a yollamaya karar veriyoruz... Ki iiinridıııbıııııııl iğrenç bi çözüm... Ama sonuçta o da gondol bu da... Gümüş diil ama ossun! :p :))))
Eeee yani artık buda anneyi memnun etmezse ne edecek? Saltanat kayıklarımı? :p
Gondol konusunu çözemeden kına gecesine atlıyoruz... Hint kınası uzmanı isterim ben diye kapris yapıyorum. Kabul ediliyor... Baharda ellerimizde, şayet damada kabul ettirebilirsek Hindistan'dan getittirilmiş kınacının şaheserleriyle dolanacağız... :)))))
Oğlan bunca senedir sabrederken bir anda bizim uçuk kaçık fikirlerimizden dolayı kaçıp gidecek diye korksakta ipin ucunu hala tutamadık...
Gelinliği Fransa'dan almaya karar verip, kurban bayramında gelinlik almaya Paris'e ordan Amsterdam'a bekarlığa veda partisi vermeye gitmeye karar verdik !
Parti dönüşü o damatsız ben sevgilisiz kalabiliriz ya neyse şincilik işin o boyutunu düşünmüyoruz... :p :))))))
Süper uçmaktayız...
Bu arada düğün 3 yerde yapılacak... İstanbul, Bartın ve Malat'ya üçgeninde... Bu aralar aaaaa ondan başka modacıdan giyinmem diye taktığım Hüseyin Çağlayan'dan 3 düğüne ayrı elbise istemekteyim... Kız tarafının masraflarına kendimide dahil edebilirsem o la laaaaa olacak !!! :pppp
Allahtan anne kızımın ağırlığı kadar altın istiyorum demiyor...
Derse ...çtık!
Kız yemekten kalkalı yarım saat olmadan ben acıktım moduna giriyor çünküüüüü !!!
Aslında onunda çözümünü bulduk... Çuvalı kayısı doldurucaz... 3-5 tane altını üste koyucaz alın size kızınızın ağırlığınca altın dicez... :ppp
Damadı pek bi seviyorum... Kıyamıyorum... Tabiii güneşte kurumuş kayısı manyağı bendenizi durmadan halis muhlis bahçelerindeki kayısılarla beslemesinin, meslektaş olmamızdan ve iyi bir insan olmasından daha çok payı var bu sevgide... :ppp
Bir tanıdık bir kaç sene evvel gayrimüslümler için doğum-evlilik ıvır zıvırları satan bi tükkan açtı Nişantaş'ta...
İstenme geyikleri yaparken acep böyle bi işmi kursak olduk... Yaş kaç olursa olsun, eğitimin, zevkin-beğenin ne olursa olsun malesef memlekette hala aileyi mutlu edecek gelenek ve görenekler hüküm sürdüğü sürece oooo ki ooooo...
Bi de çeyiz bohçası var dimiiii? Eheeee onda iyice işin cılkını çıkarıcaz... Mimar adamın çeyizine ne konur metre ve baret !!! :pppppp
Yok artık!
Bence de... :pppp
;)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)