Ozborn'dan Merhaba...

Ortaya karışık, akla, yüreğe ne düşerse buraçta...

Etiketler

15 Eylül 2010 Çarşamba

Relationships...

İlişkiler ilişkiler...
2 kız arkadaşım ilişkilerini bitirmek üzereler...
40'lı yaşlara yaklaşırken ilişki yaşamak pek kolay olmuyor...
Beklentiler, arzular, istekler,bulunanlar, bulunamayanlar...
Durum çok complicated oluyooo...

İkiside kendilerinden küçük adamcıklarla beraberler... Aradaki yaş farkı onları sübyancı sınıfına sokan türden değil. Hatta adamları yaşıtlarına göre hatta bize göre bile çok olgun dolgun tipler... Ancak ve ancak bu küçük ve olgun dolgun tipler arkadaşlarımın arzu ve beklentilerini artık karşılamaz olmuş durumdalar...

Her ikiside bu yaştan sonra obaaa eller havada kıvamında eğlence yaşında değiliz, yuva kurmak istiyoruz ona göre hayatımıza giriyosanız girin demelerine ve onlarda oooo yeees tabiii bizde aynı şeyi istiyoruz diyip hayatlarına girmelerine rağmen bi şeyler ters tebelek olmuş durumda...

Bir anda yuva kurmak mı o ne ki? moduna girmiş tiplere dönmüşler...

Ve benim kızlarda şut pozizyonunu alıp bekler haldeler...

Yaş ilerleyince insan ne istediğinden çok ne istemediğinden emin oluyor. Neye ihtiyacım var, neyi yapabilirim, yapamam biliyorsunuz...
Çıtır çerezlikteki o da olur bu da olur, olmazsa olmaz o olur durumları geride kalıyor...

İnsan kendisini tanıyor ve biliyor artık.

20-35 yaş arasındakiler de ise hala bi deneme yanılma, hala bi öğrenme hatta bazıları şaşırtıcı derece de bilmez, öğrenemez halde... :)

Yaş farkı önemlimidir değilmidir bilmem...
Büyük konuşmim ama ben çıtır birisini düşünemem... Bir ara benden 1 yaş küçük sevgilim vardı. Ben 72 kasım o 73 eylül doğumluydu... Bu bile bir ara beni sevgilim benden güccük aaaa çıtırcıyım sendromuna sokmuştu :)))) Tamam kabul ediyorum bazı konularda beklenmeyecek şekilde tutucu bi insanım ! :p

Amma velakin eşimin-dostumun seçimlerine laf etmem.

Annemle babamın arasında 13 yaş fark vardı.
Bir arkadaşım 15 yaş farkla evlendi...

Önemli olan kim kiminle mutlu oluyorsa, kime ne iyi geliyorsa onu yaşaması... Bizlere de aaaa, oooo demek yerine b.k yemek düşüyor bence...

Yaşıtımız adamlar ya kapılmış durumdalar ya da boşanmış... Boşananlar arızalı bir birliktelikten çıkmışsa uzun süre ya da bir daha evlenmeyi düşünmüyorlar... Amaçları suya sabuna dokunmayan ilişkiler yaşamak oluyor. Bazen çok komik durumlara düşüyorlar...

45'lerinde ki adamın yarı yaşında ki bir hatunla beraberliği hatunun olgunluk durumuna göre vezir yada rezil sınıfına sokuyor adamı...

İleri yaşlarda ki kadınlarda da durum öyle olmasa da yaşadığı ilişki sebebiyle hatun toplumca jigolocu sınıfına sokuluyor...

40'larının başında bir arkadaşım vardı. 22 yaşında bir hatunla beraberdi. Hatunun bir gün bir ödev sorunu oldu ve hatunu bana yolladı. Tanrım bir içim su, şahene, al karşına koy seyret, hatta lezzo olsam ayartıp kendime yar yapacağım bi yaratık. Amma velakin 2 kelimeyi bir araya getiremeyen, kültürün k'sine sahip olmayan, nasıl üniversite sınavını kazanmış diye şüpe ettiğiniz bişi... Arkadaşıma iş bittikten sonra bari yatakta iyimi diye sormaktan kendimi alamamıştım... :))))

Okan Bayülgen bir kaç sene önce neden çıtır hatunlarla beraber oluyorsunuz sorusuna, yaşım gereği zaten depresifim, mutsuzsum çıtır hatunlar her gün neşeyle uyanıyorlar, yatakta bi tane daha benden çekilmez falan filan demişti...

Ve o tarihlerde otuzlarımın başında olan ben ne diyo leeeyn bu demiştim... Ama şimdilerde görüyorum ki yaşam istemeden hepimize farkında olmadan bir ağırlık yüklüyor... Neşemiz gidiyor... Bizi neşelendiren, mutlu eden insanla olmayı önceleri farkında olmadan yaparken artık bilinçli yapıyoruz...

Çıtır adamlar bir süre sonra olgun kadının sorumluluklarını kaldıramaz oluyor... Hayat ona daha pembeyken öbürünün sağlık sigortası, faturalar, iş, gelecek yatırımı vs.si ne diyoo leeeyn bu demesine sebep oluyor...

Erkekler alınmasın ama yaş kaç olursa olsun heeeeç büyümeyen oğlan çocukları zaten yaşları güccükse daha çocuk oluyorlar ve kadın bundan çocuk yapsam 2 tane çocuğa bakmam gerekecek o noooooo moduna giriyor !!! :)

Kadınlar biraz daha olgunlar. Çocuk ruhlu olanları bile bir şekilde hep çocuk kalan erkekten daha olgun davranışlar sergileyebiliyorlar...

Malesef ilişkilere başlarken insanlar açık ve gerçekçi olmuyorlar...
Saklıyorlar, söylemiyorlar ya da değiştiririm sanıyorlar...
Erkekleri değiştiremezsiniz, sadece eğitebildiğiniz kadar eğitebilirsiniz !!!
Ne istemediğinizi bilip, açık olursanız doğru seçimler yaparsınız ama insanoğlu bazen bir köpek yavrusundan daha beter sevgiye-ilgiye hasret oluyor ve bazen kanedi açlığı bazen toplum baskısı ya da başka sebeplerden dolayı yanlış tercihlerle yanlış ilişkiler yaşıyor...

Çok ilişkim olmadı. İlişki uzmanı da değilim. Ancak gözlemlediğim ve deneyimlediğim kadarıyla iyi bir ilişki dostluktan geçiyor.

Önce dost sonra sevgili olmayı başarınca saçma sapan ilişki sorunlarıda ortadan kalkıyor...
Ya gidin en iyi dostunuzla sevgili olun, olamıyorsanız önce dost olup sonra sevgili olabileceğiniz birisini bulun !

Oooo uzun iş, uzun yatırım demeyin. Kendinize yatırım yapacaksınız. Saçma sapan şeyler deneyimleyip ilerde psikiyatristlere para harcayacağınıza baştan sabırla inşa etmek daha mantıklı değil mi?

Kızları dinlerken, ilişki yaşamanın çooook zor zanaaat olduğunu bir kere daha hissettim...
Eski bekar hallerimizi düşündüm.
Bir kaç sene evvel aynı masada oturup aşka, ilişkiye kadeh kaldıran bizler şimdi ne konuşuyorduk.

Bekarlık sultanlıkmış deme noktasına gelmiş bu iki hatun beni fuckbody fikrine götürdü...
İlişki sorumluluğu olmadan o günkü ihtiyacına göre takılacağın ilişkiler...
Gece kaşık pozizyonunda sarılıp sana uyuyacak body...
Seni nazlayacak body...
Seninle eğlenecek body...
Seni şaaapacak body...

Elbette böyle bişey imkansız... Belki biz toprak olduktan sonra ilişkiler bu boyuta geçecek... Mukadderaaaat ! :)))

Her aradığını bir kişide bulmak zor. Ortak paydalara hee demekte istemeyince eee o zaman?

Hangi filmdi adam kendini copyliyodu... Orcinali arzu ettiğini yaparken copyleri karısıyla ya yemek pişiriyor, ya çocuğa bakıyordu... :)))) Gerçek olsa güzel olurdu ama malsef fenteziiii... :)

Going the distance filminde adam ve kız sağlıklı bir ilişki için dostluk diyorlar...
Çok doğru...
Dostlarımız bizi bazen bizden iyi tanırlar...
Yalan yoktur... Çekinmeden tüm tepkilerimizi, hırçınlıklarımızı, şımarıklıklarımızı yaparız onların yanında. Biz gerçekten bizizdir orda... Ama onların yanından ayrılınca duvarımızı örer, ihii ihiii sahte davranışlar sergileriz. İnsanlar bizi beğensin, sevsin, aralarına kabul etsinler diye... Bazen bilerek bazen bilmeyerek...

Karşınızdakine tam ve bütün kendinizi göstermek işin çözümü...

Dostumla beraberim...
Ve hiç ummadığım mükemmellikte müthiş bir uyum ve güzelliğe sahip bir ilişki yaşıyorum.
Yalan yok, riya yok, kandırmaca yok, rol yok...
Birbirimizi kabullendirmek, sevdirmek için sahte hiç birşey yok...
Sanıldığının aksine largeee bi durumda olmuyor... Labualeşme filan hayır... Saygı aynen devam ediyor...
Her iki taraf neyin ne olduğunu biliyor...
Beklentiler, arzular, kim neyi ne için yapar, ne kadar yapar, neden yapar...

Hoş bugüne kadar hiç bir adam için olmadığım bişey olmaya çalışmadım. Adamları bırak kimse için benliğimden vaz geçmedim. Ben buyum abi ya seversin ya sevmezsin... İster sevgilim ister arkadaşım ol fark etmez riyam yoktur...

Ne istemediğimi bilen şanslı azınlıktanım. Ne toplum ne de ailem için bana ters düşen birşeyi yapmam... Hele bu yaşa gelmiş evlenememiş diyecekler diye hayatta yaptıramazsınız ! Ben toplum için değil kendim için yaşarım... Sizin kafanıza, hatta kafanızda ki örümcek ağlarına pek uymadığımdan laga luga edersiniz ama yapamadığınızı yapabilme cesareti ve gücüne sahip olduğum içindir bu...

Bridget Jones'un ölünce köpekler tarafından yenicem o nooosuna sahip değilim. Belki yenicem belki yenmicem mukadderaaaaat ! Ama emin olduğum bişey varsa yanlızlık korkusuyla ve toplum için bişey yapmayacağımdır ! :)

Kimsenin kimsenin hayatını mahvetmeye hakkı yok. Kız güzel diye adam yakışıklı diye, yola getiririm, ikna ederim diye birşeylere başlamayın...

Açık ve net olun.
Şu an arzu ettiğin yuva fikrine hazır değilim zaman ver, o zaman bittiğinde bişeyler değişmediyse eyvallah derizi diyin.
Kaybetmekten korkmayın...
Evet sevdiğinizi kaybetmek çok acıdır ama her gün ölmektense bir gün ölmek daha iyidir.

Kartlar açık olmalı...
Ve insanlar konuşa konuşa anlaşır...Konuşun, biriktirmeyin, kurmayın...
Ve %100 gerçekçi olun !
Gerçekler acıtır ama yalan daha çok acıtır ve iyileşmesi güç bir yaraya neden olur.

Way beaaa ne bilge kadınım :pppppp

Hiç yorum yok: