Ne kadar gelişsekte, kalkınsakta değişmeyecek bazı kullanım alışkanlıklarımız var malesef....
Türk insanı tam otomatik çamaşır makinesi olsa da, renk renk boy boy leğenlerinden bir türlü vazgeçemez!
Ultrasonik modern bi eviniz olsun... Hatta Le Corbusier evinizi tasarlamış olsun, Türk hatunu bir şekilde iki çitileme, bi çamaşır suyuna bastırmalık bi leğen alır getirir modernliğin-teknolojinin, sadeliğin içine !!!
Sosyetik dergilerde gördüğünüz kokoş hatunların bile evlerinde vardır leğen mutlaka!
Onlar almamış olsa da evdeki yardımcı almıştır!
Leğensiz ev olur mu daaa!!!
Sosyetik hatun, binbir çeşit luvi çantalarının yanında leğen satılsa sırf markası için evdeki kadına gerek kalmadan alır bence yaa... :pppp
Bir annemi birde kankimi biliyorum rengarenk plastik takıntılı!
Annem sanki İstanbul'da yokmuş gibi çaktırmadan boy boy leğenciklerini, plastik kaplarını taşıyor Samsun'dan...
Kocadan yadigar mıdır nedir pek bi kıymetli o leğenler...
Şimdiki nesil bilmez, benim çocukluğumda eskiciler vardı... Eskiyi verirdin leğen alırdın karşılığında :))))))
Kankim ise içindeki çingenenin kurbanı sanırsam! Mimar kocası şahane mi şahane ev yaptı ona, ama gel gör ona pazardan 2 tane renkli leğen alıp götürsem milyarlık takılarını-evini gözü görmez... :ppppppp (kendisi şu sıralar iş için Almanya'da... Okuyamıyo diye rahat rahat... Bi okusa, domuzcuk sosis siparişlerimden olururum :pppp)
Mimar olarak kullanım alışkanlıkları bizim için önemli bir mevzudur. Her ülkenin, her toplumun alışkanlıklarını az çok bileceksin, anlamasan bile anlayacaksın ki doğru düzgün tasarlayasın...
Bir mimarın yaptığı yapı tasarlandığı gibi kullanılmıyosa o mimar başarısızdır!
Bu sözü kim söylemiş hatırlamıyorum. Ancak öğrencilik yıllarımdan beri mesleki felsefem olmuştur.
Mimari bir şaheser yaratıp literatüre geçmelik fırsatım olsa dahi bu fırsatı teper kullanıcının abidikliklerine saygı ederim...
Kafama bi kere yazılmış, tasarladığım amaç dışında kullanılırsa başarısız olurum diye.
Haaa tasarladığımdan daha iyi bir amaçla kullanılıyosa o lalaaa... Amma genellikle durum bunun tersi olduğundan, istisnalar kaideyi...
Diş sebebiyetiyle ev hapsinde olunca evin tasarımlarına göz attım...
Eve ilk taşındığımızda annem küçük tuvaleti 'orayı kullanıcaz' diyerekten elletmemişti...
Gel zaman git zaman küçük tuvalet ardiye oldu. Ve iki tuvaletli ev konforundan tek tuvaletli yaşama başladık !!!
Nasrettin Hoca'nın kazanları gibi üreyen leğenciklerimiz küçük tuvaleti doldurmuş durumda...
Walla kullanılan 2 tane var... Diğerlerinin amacı nedir sormaya çekinmekteyim !!!
Çizimlere göz atarken artık küçük tuvaletin kullanılmayacağını düşünüp orası için bir şeyler çizittirdim...
Annemin arkadaşı çizimlerimi görse bu sefer kesin tımarhaneyi boylardım! :)))))))))
Durmaksızın ağrıyan bir diş ve şiş bir yanak! Ve bu halde kendisini oyalamak için mimarlık yapan birisi !!!
Eski Bakırköy Ruh ve Sinir Hastanesinin başhekimi Yıldırım Aktuna mezarından fırlayıp teşhis koyardı walla !!! :pppppp :))))))))))))))))
Her neyse efem, 2metrekarelik yer beni çileden çıkardı!!!
Evde düzen sağlamak için tasarlarken her şeyin yerini düşünüp tasarlamayı seviyorum...
5 tane raf diyip geçmiyorum... O 5 rafa neler yerleşir-yerleşmez düşüne düşüne...
Düşün düşün boktur işin!!!
Her şeyi sığdırdım o kibrit kutusuna, ancak leğenlerde fire verdik!!!
Meslektaşlarımla buluşsam ve elimizdeki işlerle ilgili sorunlarımızı tartışsam eminim avrupalı meslektaşlarım anlamaz ve gülerler...
Ancak ve ancak leğen takıntımızı bizler anlarız... Ancak ve ancak bizim coğrafyaya özeldir böylesi bir tasarım sorunsalı!
Ecnebi adam mob kovası şuraya girsin der geçer gider...
Bizde, yer silme kovası, büyük leğen, küçük leğen, musluk akarsa altına leğen, ayak banyosu için, bulaşık makinesi olsa da bulaşıklar için, ıspanak yıkamak için... Gider böyle...
İki çitileyesim geldi birden bire... Acaba hangi renk ve boyu seçsem!
:ppppppp
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder