Aşk...
Ne desem boş...
Gönül bu... Otada...
Geçen hafta çarşamba akşamı bir erkek kollarımda aşkı için ağladı...
Ah çok isterdim benim için olsun...
Ama malesef değildi...
Onun aşkını, acısını, tutkusunu taaa yüreğimde derinliklerimde hissettim...
Hala 21. yüzyılda aşkı için ağlayan bir adam !!!
Ne güzel hala aşk var!
En tutkulusundan en derininden...
Hala saçının bir teline zarar gelir diye korkan...
Onu uykusunda rüyalarından koruyan...
Öyle bir adam ki gözlerine baktığınızda aşkı gördüğünüz, geleceği okuduğunuz...
Ahh... bu akşam doldum onu dinlerken...
Geçmişe gittim...
Bir zamanlar benide öylesine seven bir adam vardı...
Yastıktaki saç telim için üzülen...
Uykumda beni seyreden...
Bana şiirler yazan...
Ah... aldığım nefes başımın üstündeki gök kubbe olen adam...
Benim hatalarım, onun hatalrı, gençlik her neyse bitirdi o sevgiyi...
Ve bir daha öylesine bir sevgiyi göremem derken o genç adamda gördüm o sevgiyi...
Ve o adam bana yeniden inaç verdi...
21. yüzyıldada mucizelerin var olacağını gösterdi...
O kollarımda sevdiğine ağlarken ben, geçmişime, inançlarıma, geleceğime ağlıyordum...
Sevmek...
Hemde en tutkulusundan sevmek...
Benim kitabımda yok senden hoşlandım seni seviyorum hadi beraber olalım demek.
Benim kitabımda var mantığa aykırı tutku...
Ah bu gece anlattı adam...
Ben dinledim...
Sen çok özel bir adamsın dedim. Ve o kadın çok özel bir kadın ama farkında değil kaçıracaklarının...
Eğitim, kültür aile ve toplum...
Ah...
Oysaki bir insan kendini yetiştirdiyse ve o gözlerden kendinden başkasını görmüyorsan ne önemi var doktora yapıp yapmadığının...
Ama gel gör toplumumuz der davul dengi dengine...
Davullar dengi dengine çaldığında gözlerde kendini görmediğinde ne dersin yüreğine?
Gözlerinde, gözlerimde yok ama dengim mi?
Bir zamanalr çok sevdim ve sevildim...
Hala geçmişin gölgesindeyim...
Ararım gözlerinde kendimi göreceğim adamı...
Ararım saç telime üzülen adamı...
Ararım kokumu koklaya koklaya dolanan adamı...
Ararım geceyi gündüz edecek adamı benimle...
Ah aşk....
En arıza durum...
En akıllımızı bile mantıksız eden durum...
Bu akşam geçmişe gittim...
İstedim yeniden öylesine bir sevgi...
Bana, bize tapacak bir adam...
İstedim...
Özledim...
Hala inanıyorum öyle bir aşka...
Eskisinden daha yoğun daha tutkulusunu bulacağıma inanıyorum...
O adamla akan göz yaşlarım dilekti herkeze...
Desenizde olmaz, gençken olur, inanmam...
Dilerim tanrıdan eskisinden daha tutkulusunu...
Karışığım...
İçmeden değil o genç adamın aşkından, geçmişin anılarından sarhoşum...
Geçmişteki adama sorarım...
Benim sevgimi buldun mu yada özlermisin arada?
Hoş özlesen ne işin var ellerde?
Ben niye düşünürüm peki arada bizi?
Sevdim ben...
Herşeye rağmen gerçekçe sevdim...
Pişman değilim...
Yeni denizlere yüzmeğe beklemekteyim kıyıda...
Korkuzuzca seven o küçük kıza (bana) selam ediyorum...
Bana hala o saflığı arattığından...
Ve o adama...
Aşkının karşılığını bulman dileğimdir...
O gözyaşlarının kıymetini bilmesede o kadın sen çok ama çok özelsin...
Karışığım dedim...
Bu yazı nasıl bi yazı olduya neyse...
Özlem doluyum...
Bildiğim odur !
2 yorum:
ozycim,
demin yazdım ama üye olmadığım için uçtu....
özetle, sen diyordum şu abiden bi ruhen kurtulsan. ne yaşandıysa bi kutuya koyup denize atsan...
rasgele ve çabuk aşık olsan hergün, o aşklardan birisi seni beraber yaşlanacağın adama götürür... götürmezse kaderindir:))
sevgiler
Aşk... Aşkı özledik, derin mavileri özler gibi, gençlik yıllarının şarkılarını dinler gibi, çocukluk arkadaşlarımıza sarılır ağlar gibi... Aşkı aradık, aşkı anlattık, aşkı yazdık, aşkı söyledik ve en hüzünlüsünden yaşadık... Yeniden aradık, daldık, dolaşdık ama bulamadık... Bekliyoruz, belki o bize gelir diye, bakıyoruz etrafımızdakilere, belki odur diye... Ne gelen var, ne giden sadece eski şarkılarda bir kaç anı ve kalan umutlar var ellerimizde; aşk'dan yana, aşka dair...
Yorum Gönder