Ozborn'dan Merhaba...

Ortaya karışık, akla, yüreğe ne düşerse buraçta...

Etiketler

24 Ağustos 2007 Cuma

Ferraricinin azmi Ferrariyi yendi ! ;)

Patron yok diye erkenden çıktım ofisten. Saat 3'e makyaj dersimi aldım.
Reasüransta'ki mekanımda keyifli bir öğlen geçirip dersime doğru yol aldığım sırada F1 araçlarının sesiyle çalan telefonum çalmaya başladı:
Biiiuuuuuww, Biiiiuuuuuuuwwwww...
Efendim
Napıyorsun?
Boya badana dersime gidiyorum...
Akşam ne yapıyorsun?
Hiiç...
O zaman benimle Ferrari'nin partisine geliyorsun.
Neee? ciddimisin Aaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa !!!

Teşvikiye Caddesindeki Mudo'nun önünde çığlığı basıyorum. Yanımdan geçenler bana bakıyor ve ben havaya zıplamamak için zor tutuyorum kendimi...

Koşar adımlarla dersime gidiyorum ve hocama bu akşam Kimi ve Massa ile randevum var, lütfen bu gün makyajımı sen yap diyorum.
Türkiye'in en iyi makyözü olan Eti Motola bana öyle bir el değdiriyor ki, saat 5'te yanından ayrıldığımda ben bile kendimi tanıyamıyorum...
Eve giderken yol boyunca tanrım ne giyeceğim ben derdi yaşıyorum...
Elbise? ı-ıh. Jean üstüne hafif dekolte bişey, ı-ıh... Neeee? Tanrım giyecek birşeyim yok !!!
Aaaa ne giyeceğim ben derken, hem cici hem serseri olabileceğim beyaz pantolon üstüne siyah bir kolsuz bluz giyorum... Peki hiç taramadığım ve sabahtan beri tepemde duran balerin topuzu saçlarım nolacak? Hiç birşey topuzu açmamla lepiska lepiska belime iniyorlar...
Evet harika bir F1 aşk kadınıyımda... aylardır giymediğim topuklu ayakkabılarım neredeeee??? ve hangisi giyilecek...
Aaaa tanrım bidaha dünyaya erkek olarak gelmek istiyorum... Bir yere giderken ne giyeceğim dertleri bizim gibi yok ve her yerde ayakta çiş yapabilme yetileri var !!!

Saat 6.30'da kapımdan alınıyor ve Ferrarilerin deri döşemelerini yapan, dünyanın en rahat ve en pahallı koltuklarına sahip Poltrona Frau'ya doğru yola çıkıyorz.
Bahçe içindeki dublex bina Formula'nın coşkusunu pek sahip olmasada, bahçesi parti havasında...
Kapıdan isimlerimiz alınıyor, kimse davetiyemize bakmıyor... Etraf mimar ve iç mimar kaynıyor. Mimarlar odası sanki çok şık bir parti yapıyormuş gibi ortam...
Bahçe kapısını görebileceğimiz bir masaya konuçlanıyor ve saat 9'da geleceklerini öğrendiğimiz pilotları beklerken leziz yemeklerin ve şarapların tadını çıkarıyoruz...
Ben tabiki rahat durmuyorum, Ferrari'nin bana vermiş olduğu cevaba çok kızgın olduğumdan bir üst düzeyle tanışıp padooooock istemek arzusundayım. Da çekingenliğim devrede olduğundan bu işi arkadaşıma devrediyorum.
Garibim bütün gece siz bilmem kim beymisiniz diye dolanarak partideki bütün istisnasız mimar çıkan beylerle tanıştı !!! : ))))

Saat 9' agelirken önce Kimi geldi... Direkt olarak binaya girdi ve Ferrari'nin ön göğüsü önünde poz verdi, sonra bahçeye çıkıp soruları yanıtladı ve toplam 10 dk. kalıp gitti. Sevimli küçük sarışın adamın gözleri gerçekten çok güzel. Bu kadar canlı bir mavi kolay kolay görülemez. Deniz gibi gözleri var... Gözlerine bakarak kendinizi bir gemi seyahati yapıyormuş gibi hissedip medite olabilirsiniz...

Kimi'den sonra dışarı çıkmayıp Poltrona'nın rahat deri koltuklarından birine oturup Massa'yı beklemeye başladım... Ve gelir gelmez direk karşısına geçip gözlerinin içine bakarak bana poz vermesi için Massa, Massa diye adını sayıkladım ve oda o güzelim açık olmayan kahverengi gözlerini benden mahrum etmedi...
Küçücük bir adam. Boncuk boncuk parlayan gözleriyle öyle sevimli ki... Sevimli ama çekici...
Küçük çekici adamdan imza alıp dışarıya arkadaşlarımın yanına gittiğimde küçük ve seksi adama çoktan aşık olmuştum...
Massa yanımdan geçerek sahneye gitti soruları yanıtladı ve tam giderken kolundan çektim ve bir fotoğraf istediğimi söyledim...
Ve işte o an... ben ben olmaktan çıktım.
Bana sol omzumdan sarılarak sağ tarafıma geçti, başını başıma dayadı ve ben omzumdan inen elini öyle bir tutup okşamaya başladım ki !!!
Kadife gibi bir teni var ve hııııııım nefis kokuyordu...

Sonrası yok ! Var ama bende yok !!!
Partide sarıldığı tek kadın bendim.
Ona dokunan ve kokusunu duyan tek kadın !

Pilotlar gittikten sonra parti coştu, herkes dans etmeye başladı ama ben yüzümde kocaman bir gülümsemeyle bulutların üzerinde dolanıyordum...
Hala dolanıyorum aslında...
Çok istediğim arzu ettiğim şey gerçek oldu...
Evet Ferrariciler, sizden pilotlarımı göremek için padock istemiştim, siz her ne kadar bu arzumu gerçek kılmasanızda ben kılmayı başardım !

Massa şu dakikalarda dün gece sarıldığım kumral güzeli kız kimdi, onu bulun bana yoksa yarışmam diye kapris yapıyor !
Aaaa niye olmaz mı canım... Onun kadar benimde süper çekiciliğim var ! :pppp

Bu arada dün gece pilotlareın işlerinin çok zor olduğunu fark ettim. Modunuz ne olursa olsun, sponsorları mutlu etmek için etkinliklere katılıp gülümsemek, konuşmak ve benim gibi hatunların tacizine uğrayıp, kameralara poz vermek zorundasınız...
Eeee her şeyin bir bedeli var dimi...

Ben biraz aşığım...
Ve çok mutluyum...
Ve eminim Ferrarim İstanbul Park'ta arzuladığımız baaşrıyı sağlayacak !
Damalı bayrak ilk Massa için sallanacak !!!

Biiiiiiiiuuuw... Biiiiiuuuw...
;)

1 yorum:

Adsız dedi ki...

İste ve olsun derler ya bu öyle bir şey .. Ben diyorum herşey çok güzel yeterki istemeyi bilin die ama sallayan yok :D
Cici arkadaşım.. hayattan hep keyif al olur mu?