Ozborn'dan Merhaba...

Ortaya karışık, akla, yüreğe ne düşerse buraçta...

Etiketler

4 Mayıs 2009 Pazartesi

Bahar haberleri :p

Uzun bir aradan sonra mekana gidiyorum...
Portmantolukta solaryumdan taze çıkmış straplez elbiseli Türk sarışını oturuyor...
Kim bu istakoz diyorum...
Doktor diyorlar.
Solaryum ışıldağı bir doktor haaa...
Hemide cerrah diyorlar...
Bu cerrah!!! Amanıın yarabbim... Kendini böyle haşlayan-kızartan hastalrı nasıl kesip biçiyordur acep!
Neyse bilemeyip, şarabımı alıp cam kenarına geçiyorum.
Kızlardan biri bir çıtırdan hoşlanıyor. Çıtırda ondan... Benim gözüme kestirdiğim yer meğersem çıtırın yanıymış... Kızların işine geliyor hoooop bizim hatun ordusu beni bahane ederek geliyorlar.
Oğlan pek ahım şahım bişi diiil. Yanımdakine eğilip soruyorum, harbiden bunu mu beğeniyor diyorum...
Evet şekerim diyor.
Leeeyn bizim kızın yaşı büyük kendisi ufacık tefecik, bu çam yarması onu ezer mezer animallah diyorum...
Kahkahayı patlatıyor... Bizimkisi hiç altta kalırmı diyor.
Doğru kalmaz! Unutmuşum bizimkini... Erkek olsan wallah billah her daim ve koşullda kadının olurum dediğim türden bi yaratık bizimkisi... Allahtan erkek değil... Mahalleyi bırak, İstanbul'da kız bırakmaz canlarını okurdu... Yırtmışız! Eheee zavallı erkekler... Hatta şu an için geçerli olan zavallı oğlan çocuğu! Birdaha başkasıyla sevişemez bu iri yarı çamyarması tıfıl...

Amaan bana neeee! Bağdaşımı kurup uzun zamandır gelmediğim mekanımı kesmeye başlıyorum.
Allam yarabbim... Her yer hatun kaynıyor. İçerdeki erkek nüfusu okadar az ki! Ve hepside nasıl çoluk çocuk! Mekanda 4 tane adam var. Onlarda eş-dost! Geri kalan kindergarden kıvamııııııı!!!
Leeeyn salak karılar artık bunlarla mı takılıyosunuz diyorum...
Evet şeker diyor, geeeençlik aşısı onlar!
Leeyn bunların daha bıyıkları terlememiş ki! Wallah billah Uğur Dündar'ın kulağına giderse sübyancılıktan içeri tıkılırsınız!
Aaa ne sübyanı ayoool vardır 24-30 bunlar diyor... Çıtır çocuk iyidir diyor... İyi sevişenleri bol oluyor diyor!
Haaaa...
Haaa ya...
Tanrıııııım! Şaka yollu 50'den önce çıtııır almicam ben lafımı 40'ların ilk başlarındaki arkadaşlarım gerçek yapmışlar!
Elimde şarap kadehim olsada, kimsenin özel hayatı, seçimleri beni ilgilendirmesede birden apdestiiiiiim kaçıciiiiik benim burda ayoool moduna giriyorum.
Hadiiii size iyi günler diyip, solaryum ışıldağı doktora cık cık gözlerle bakıp diğer mekanıma geçiyorum.

Anaaa o neeeeee!!!
Sadece 1 tane erkek var. Oda mekanın sahibiiiiiiiii!!!
Gece 23.30 itibariyle nişantaşında kadınlar matinesi varmış artıııııııııııııık !!!
Anaaa aylardır görmediğim bir sürü kadın!!!
Tam kahve içip fal baktıracak, manikür-pedikür yaptıracak bir ortam!
Burdaki hatunlar durgun, yorgun... Maksat iki lakırdı... Etmem mi sizlerle iki lakırdı...
Ederim hemide saati fark etmeyip neredeyse sabaha kadar edebileceğim tatlılıkta...

Hayat ilginç...
Tercihler-yaşamlar farklı...
Ama gördüm ki, benim ruh limanını bulduğundan beri artık eşinde-dostunda bir takım şeyleri görmeye tahammül edemiyor...
Belkide yaşlandım...
Belkide hep mutasıptım da farkında değildim!
:p
Aman neyse ne...
Kısaca nişantaşına bahar gelmiş efeeeem, ancak çiçeklere konacak böcükler bu sene havalardanmı sulardanmı bilinmez sebeplerden pek semirmemişler...
:))))))))

Hiç yorum yok: