Ozborn'dan Merhaba...

Ortaya karışık, akla, yüreğe ne düşerse buraçta...

Etiketler

15 Ekim 2007 Pazartesi

İthale geeel ithaleeeeee...

Bütün otobüs adamı dinliyoruz... İçimizden söylensekte sayesinde genel kültürümüz artıyor...
Buğday ihaleleri kaç dolardan yapılmaya başlanıyor...
Buğday fiyatının dünyadaki düşüşü...
Makarnacı firmanın adama verdiği fiyat...
Vay anam vay... adamı bi kazıklamışlar bi kazıklamışlar...
Bilmem nerelerden adam buğday getirtiyormuş !!!

Biz abi tarim memleketi dilmiyiz?
Biizm ovalarımız, yayalalarımız, dağımız tepemiz, suyumuz tuzumuz mu kurudu da bilmem nereden neler ithal ediyoruz?
Tamam 70 milyonluk ha babam de babam doyması zor bir rakamız da, Konya ovasına neler oldu?
Tabi ilk öğretimden sonra coğrafya bilgisi hak getire, doğru düzgün ekonomi haberleride okumayınca böyle sorunsallarımın olması normal...
Ulan Macaristan'dan mısır ithal ediyomuşuz !!!
Çocukluğumda yazlığın bahçesi mısır doluydu...
Herkes evinin arka bahçesine veya balkonuna 2 tane ekse gerek yok elalemden bilmem ne ihracatına...
Ben anlamamak !

Noluyor abi, nereye gidiyoruz...
Artık savaşlar topla tüfekle değil ekonomiyle yapılıyor onu biliyoruz da, ihraç etmek varken neden ithal ediyoruz herşeyi?

Memleket işgal halindeyken en büyük sıkıntı şeker yüüznden yaşanmış...
Koca Osmanlı üretmemiş şeker, İngiltere'den, bide Kırım civarından biyerden gelirmiş şeker... dört biryan sarılınca kalmış millet şekersiz...
Çocukken babamın çayı kuru üzümle içerdik anısı küçüçük pamuk kalbimi nasıl cızlatmıştı şimdi bile hatırlarım...
Cumhuriyet ilk kurulduğunda heryere şeker fabrikası açılmış deli gibi... Birdaha bişi olursa kıtlık çekilmesi, vatran kendi yağında kavrulsun diye...

Peki şimdi?
Mısır bilmem nereden...
Buğday bilmem nereden...
Isınma derseniz... Yandık anasını satayım, üretmediğimiz bir gazla hem ısınıyor hem yemek pişiriyor hemde ulaşıyoruz...
Şimdi bi savaş çıksa, bi kıtlık olsa, babaannemin, babamın çektikleri ne kalır ki...
Beyaz ekmeği memuruna yediren, halkına mısır ekmeğini yediren devlet şimdilerde, parmakalrınızı yiyin, tırnak kenarınızdaki etler hıım daha besleyicidir diyecek !!!
Globalleşme... hem iyi hem kötü...
Anlamamaktayım benim ovalarımda ne üretiliyor acep?
Hamsi mevsimi yaklaşmışken sorarım, bu sene karadeniz hamsisimi yicez yoksa hangi deniz memleketinin denizinden çıkmışını mı?

Ey memleketim, dünya 10 milyonluk nüfusuyla kalkınmış ülkelerle doluyken sen gencecik tazecik kanlı canlı, eğitimli, vatanı için bişiler yapmaya çalışan 70 milyonluk koca nüfusunu çöpe atmaktasın ya !

Ossun, insanda, beyinde ihraç ederiz...
Kaç dolardan başlıyodur ihale acep?

1 yorum:

Anıl Bilge dedi ki...

biz artık tarım memleketi değiliz. en azından son 15 yıldan beri değiliz. neden? çünkü ülkeyi yöneten salaklar popülist oy toplama amacıyla, köylerin ve ilçelerin bütün pisliklerini göllerimize ve nehirlerimize akıttılar. onunla da kalmadılar, nehir yataklarını ve gölleri kurutup üzerine fabrika kurdular. "doğal zincir içinde bir hayvan türünün yokolmasına sebep olursan bütün ekolojik dengeyi yokedersin" diye 20. yüzyılın başından beri yapılan uyarıları dinlemediler.
o ayrı konu zaten.

maalesef bizi ısıtacak ya da başka şekilde yardımcı olacak gazı üretemeyiz, çünkü o gaz da petrol gibi milyonlarca yıl önce ölmüş hayvanların (işte evrim teorisi, dünya adem ve havva ile ortaya çıktı zanneden dangalaklar okuyun)çürümüş cesetlerinden oluşuyor ve maalesef türkiye ya da anadolu yarımdası jeolojik açıdan çok yeni oluşmuş bir kara parçası. yaaanii toprak yüzeyi altında milyonlarca yıl boyunca ölmüş hayvanların çürümüş ve petrole ya da doğal gaza dönüşmüş cesetleri yok. yine jeolojik açıdan bizim anadolu yarımdasından milyonlarca yıl daha yaşlı bir kara kütlesi olan arabistan yarımadası ise ölü hayvanların artık çürüyüp yağa dönüşmüş cesetleri ile kaynıyor. şansınıza küsün.
haaaa türkiye'nin 70 milyon olması da bir güç değil, aksine bir zayıflıktır.