Allının akıyla 1. yılını dolduran İstanbul Park, bu hafta sonu (08-09 Nisan) 2006 sezonunun ilk yarışı olan, ‘Le Mans Endurance Series’e ev sahipliği yaparak, yarış sezonunu açtı…Muhabiriniz Ozy elbette yine oradaydı…Ozy’de yarış sezonunu doğal olarak açtı amaaa…En son Kasım 2005’te İstanbul Park’ın yarış sezonuna Le Mansla veda eden, biz motor sporları tutkunları, Nisan’ın Kasımdan daha soğuk bir ay olduğunu bizzat yaşayarak öğrenmek zorunda kaldık…
Muhabiriniz yepiz yeni bir gardrop hazırlamaya karar verdi… Pofuduk pofuduk kaztüyü yeni montlar, Balıkçı tulumu gibi yağmurluklar, hangi hayvanın tüyünden-kılından yapıldığı önemli olmayan ama sıcacık tutan kazaklar, yün pantolonlar, çoraplar hatta yün atlet ve donlar… Ben bide diyorum ki bide press kartı neyin bulsak alsak bi yerden…hııım? Ben size daha güzel muhabirlik yapsam… :p Muhabirlik zor… Hele sizin gibi bir cemiyete… : )))
Le Mans’ı azcık kısacık hatırlamak istermisiniz?Nedir ne değildir?Bu sezsizliğinizi evet olarak yorumluyor ve; Şimdi, 24 saatlik efsanevi Le Mans yarışlarından esinlenerek hazırlanan ve tamamen dayanıklılık üzerine kurulu bir yarış olan Le Mans dayanıklılık serisi 1000 km. yarışı yaklaşık 6 saatlik bi yarış. Performans, ileri teknoloji ve limitleri zorlamayı amaçlayan seri, A.C.O (Aotomobile Club de I’Ouest)’in teknik ve sportif kurallarına göre organize ediliyor ve yarışta ‘’LM’’ P1, ‘’LM’’ P2, ‘’LM’’ GT1, ‘’LM’’ GT2 diye adlandırılan, 4 farklı kategorideki araçlar aynı anda start alıyor. Biraz karışık… Uzun olmasından dolayı genellikle evlerde kanepelere kurularak izlemek tercih ediliyor ama benim gibi Biiiuuuuwww sesini oricinal olarak duyma manyağı olunca, karda kışta her hava ve yol koşulunda gidilip canlı canlı izlemek gerekiyor…
Bu sefer Padokkumuz, Pıt Lane, Grid Walkkumuz yoktu… Gidip halk arasında Ana Tribünde soğuğa dayanabildiğimiz kadar dayanarak izledik…O yüzden çok heyecanlı ve müthiş yarış anılarıyla dönemedim… sadece kulaklarımın pası gitti… : )) O da yeter… azla yetinmeyi bileceksin ki zamanı geldiğinde çokun tadına varabil, değerini bil dimiii? Bence de :p
İstanbul Park’ın bağlı bulunduğu Akfırat belediyesi uçmuş… Parkın girişine kocaman bir tabela koyarak Türk ve Ab bayraklarının yanına kendi ve F1 logosunuda koyarak motor sporları severleri sevgi ve saygıyla kucakladıklarını belirtip hoş geldiniiiiz, beş gittiniiiz muhabbeti yapmış… Çok güldüm… Hatta kendi kendime yeni bir iş bilem buldum… Akfırat belediyesinin Motor Sporlarında sorumlu başkan yardımcısı olucam ! Yakışır abi… Kendime başka uygun bir iş düşünemiyorum… Gelecek seçimlerde lütfen Akfıratta oy kullanınız… Yollar güzel, geçen sene ekilen ağaçlar, çiçekler çimler bu sene daha bi doğa görüntüsüne kavuşturmuş parkı, tesis kıştan zarar görmemiş… vs…
Başka bir İstanbul Park yarışında tekrar beraber olmak üzere diyerekten, Gelecekteki Akfırat Belediyesi Motor Sporlarından sorumlu başkan yardımcısı olarak, cümleteeen hepinizeeee, sağlıklıııııı, mutluuuuu, huzurluuuu bir yarış sezonu dilerim.
Sevgiyle kalın seçmenlerim…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder