Ozborn'dan Merhaba...

Ortaya karışık, akla, yüreğe ne düşerse buraçta...

Etiketler

24 Nisan 2007 Salı

Paronayak bir istanbul sabahından günaydın

Akbank bankamatiğinin önündeyim. Kartımı çıkarmış, yuvaya doğru iterken, Yaşlı, başı bağlı gözlüklü tonton bir teyzenin ağır ağır bana doğru yürüdüğünü görüyorum.
Sevimli yaşlı bi teyze diyorum...Yooo olmayadabilir. Sevimli yaşlı teyze kılığına girmiş bir gaspçıda olabilir!!!
12 dev adamın reklam filmini hatırlayın. Yaşlı teyze zıplayıp nasıl basket atıyodu !!!
Şifremi yazıp, işlem başlayana kadar teyzeye bakarak düşe dalıyorum…
Şimdi teyze gelecek yanıma ve birden ondan beklenmeyen bi çeviklikle 'kubbbbaaaaaaa... heeeyt huuyt' diyerek saldıracak bana...
Ben, tonton teyzeye sevgi dolu gülümsemem yüzümde donup kalmış şok içinde ‘noluyooo leen’ diyemeden soyulucam !!!
Ooo nooo !!!
Teyze aklımdan geçenlerden habersiz yanımdan geçiyor ve ben ‘yaşlı teyze kılığına girmiş gaspçı diil, harbiden teyzeymiş’... diyerek ohhh çekerken tonton teyze un-iş’e giriyor.
Sadece Akbank’ın bankamatiğinde ayna şeklinde olan güvenlik kamerasına yapışıp rujuma bakıyorum...
Akbank’ın güvenlik kameralarını izleyenlerin ‘ahaa geldi bizimki yine’ dedirtecek makyaj kontrolleri yapıyorum... Biraz sürsem mi, dişlerimde bişi varmı... diş kontrolü yaparken güvenlikçiler bademciklerimle tanışıyorlar...
Evet makyaj tamam, para cepte... Metropol hayatının paranoyasını sabah sabah kurmuş, pazartesi sabahı işe başlamaya hazır ve nazır bi şekilde taksiiiiiiii diye bağırıyorum...
Etiler derken, acaba taksici beni , bu yol kestirme abla diyerek kaçırmaya teşebbüs eder mi diye düşünmeye...
;)

Hiç yorum yok: