Alaçatı Pazarının girişinde cafemsi bir yer var...Ahşap masalar ve sandalyeler yola atılmış, binbir çeşit şemsiyeli bir yer...
Kaç zamandır insanların keyifle orada oturdukları görüyordum ama hiç gideyimde bir soluklanayım demiyordum...
Bu gün tam yanından geçerken gözleme kokusuyla beni sarhoş etti ve gittim oturdum.
Otlu peynirli sipariş ettim. Adam sıra var dedi beklersin... Olsun dedim, sen önden ayranla su yolla ben cigaramla demlenirim...
Yan masamda 75-80 arası 5 tane delikanlının oturduğunu gördüm... Alışveriş yapan hanımlarını bekliyorlardı...
Masanın üstünde bırakılan Çeşme Gazetesinin sayfalarına dalıp, blogumda ahkam kesmek için 1-2 fikir bulurum diye bakınırken amcaların muhabbeti, gözlerimi sayfalarda tutturamadı !
Okuyormuş numarasıyla muhabbete misafir oldum.
İzmirli amcalar. Konuları eskiden çoook çook zengin olan İzmirli ailelerin şimdiki halleri!
Ailelerin adlarını saydılarda tutamadım aklımda... 4 tane vardı dedi bir tanesi... Ve adlarını saydı, diğerleride onayladılar...
Ve başladı muhabbetin bel altının ötesi!!!
Yılmaz Özdil yazmıştı zannedersem ve bence çok hoş bi tanımdı; Erkekle ve güneşle barışıktır İzmir'in kadını...
Bu barışıklık, diğer illerde hoş karşılanmaz ve haklı veya değil İzmir kadınına çok söylem olur...
Hadi bizler dışardan ahkam kesiyoruz, peki siz?
İnsan kendi kadınına-kızına böyle laflar söylermi?
Of offf... Herkezin karısını kılıçtan geçirdiler...
Yok orospuymuş, yok kocasını boşamış, bilmemkim Amerikalılarla aynı apartmanda oturuyomuş, o adamın pavyonu varmış, garsonlar eve viski getirirmiş, kadın komşularıyla içermişmiş...
Başka birisi pavyondan kadın çıkarmış, onunla evlenmiş !!!
Biri amerikaya yerleşmiş, bilmem nerdeki oteli oğulları işletememiş...
Ne dedikodu !!!
Ne küfürler !!!
Elalemin karısını s...tiler !!!
Sana ne adam bar kadınına bilmem ne kadar para harcadıysa !!! Adamın içine oturmuş. Zamanında bu para istedi herhelde vermedi mi ne, kadına paraları harcadı diye söyleniyor...
Yerde yok, olsa yerimi değiştiricem. 20-30 seneki olaylardan hala dedikodu-muhabbet konusu çıkarıyorlar... Küfürlerinden de rahatsız oldum ama oooo dünya umurlarında değil haldeler!
Neyse birer ikişer kalktılar. Bi tanesi kaldı. Karısı eli-kolu dolu geldi. Çay söyledi ona ve sohbete başladılar...
Birisi aramış... Bişiler bişiler olmuşmuş...
Adam karısına demesin mi 'Amaan millete ne, milletin lafına ne bakıyosunuz hayatını yaşa...'
!!!
Dönüp adama ohaaa lan! Yaşından başından utan pis pezevenk dememek için zor tuttum kendimi !!!
Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu !!!
Aileden birisi için elaleme ne, hayatlarını yaşasınlar diyen adam bilmem kim pavyondan kadın çıkardı diye hem adamı hem kadını ballandıra ballandıra s...ken ve öyle böyle değil dedikodusunu yapan sen değilmiydin biraz evvel ???
Ben buna hasta oluyorum işte!
Kendi başına gelmeden gak-guk, gelince aaaa ne war ayol !!!
Hepimiz insanız. Hatalarda-sevaplarda bizler için... Yanlış yapmam dersin yaparsın, yaparım dersin yapmazsın...
Kimseyi kendi doğrunla-yanlışınla ayıplamak-eleştirmek, yıllar geçmiş olsa bile hala dedikodusunu yapmak çok ama çok yanlış!
Böyle bir adamdan bence ne koca olur, ne dede !!!
Herkezin karısını-kızını elden geçirdiler...
Acaba birileride onların karıları-kızları için aynı söylemlerde bulunsa?
Ben bu gün şunu anladım, İzmirli'nin düşmanı yine İzmir'li...
Lafçılık, dedikodu yazık günah... Gül gibi şehri kalkındıracağınıza milletin namusunu, aile ahayatını, yaşamını muhabbet konusu yapıyorsunuz !!!
Yakında Hakkari bile İzmir'den daha kalkınmış olacak ama siz, dede, oğul, torun hala milletin vıdı vıdısından cacık bile yapamayacaksınız !!!
Herkes kendi doğrusunu yaşar. Mutluluk insandan insana değişir... Yaşam şeklide...
Milletin dediğine ne bakıyorlar diyebilmek için, millete laf atmamak gerek önce hııım ;)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder