Ozborn'dan Merhaba...

Ortaya karışık, akla, yüreğe ne düşerse buraçta...

Etiketler

18 Ağustos 2011 Perşembe

Paulo&İçsesin yaptırdığı gezinti...

Kadın olmanın dayanılmaz hafifliğinden ötürü deniz haram olunca, kendimi okumaya, gezmeye adadım...

Sıcak bir perşembe öğleden sonrasında (yani bu gün) terasta uzanmış yeniden Elif'e göz geçirirken, içimden bir ses kalk dedi kaaaalk !!!

Nereye beaaa oldum... Bu sıcakta!
İşaret bulursun dedi içimdeki ses... Öğle yemeği üzerine Paulo okunmicak anlaşıldı oldum... Ne işareti bulucam leeeyn !!! Otur evinde uslu uslu diye işaretin allahını yaşıyorum zati şu an !
Dinletemedim iç sesime...
Ulan Paulooo, akılcığıma neler sokuyosun diyerekten, üstü başı derleyip toplamadan çantamı alıp çıktım...

Paulo bir bölümde, ünlü işaretlerini soran bir okuyucusuna, zamanla tanrıyı bulmanızla oluşacak şeyler diye açıklıyor... Zor iş laaan !!! Benim Paulo gibi iç huzuru-tanrıyı bulma derdim yokki... Arabanın anahtarını nereye koyduğumu bulim yeter bana yani... :pp

Tamam arada doğru kararlar verebilmek veya rüzgarda doğru yere savrulabilmek için ufak-tefek işaretçikler aranırım ama onu herkes arar! Bu sıcakta trafik işaretlerini görüp-uymam bile başarıyken, bana yol ve yön olacak işaretleri görmem zorun ötesi leeeyn! Dediysemde, iç sesim beni yollara attı !!!

Allahtan şirket arabasıyla gelmişiz bu sene... Dizelin gözünü yiyim beaaa !!! Ne kadar yol yaparsan yap hatta klimayı sonuna kadar çalıştır ibre oynamıyo !!!

Atladım dizel beygirime, gümüş oğlan sür beni yollara dedim... :ppp
Sürdü beni Çiftlikköy taraflarına...

Altınkum plajına indim, şöyle bi dolandım... fiyat aldım, ayağımda cici birkilerim olduğundan ayacıklarımı buuuz denize sokmadan havayı koklayan adam gibi rüzgarın-güneşin keyfini çıkara çıakra dolandım...

Ordan Çiftlikköy'e geçtim... Canım kalamarla buz gibi bira istediysede, Langusta'da daha hareket yoktu. Walla o bölgede bildiğim tek yer orası... Bilmediğim yere girmek istemediğimden, boşver kalamarı gümüş oğlana atla sür onu oldum...

Sürim sürimde, nereye kadar lan? Yanıma aldığım su hamam suyu olmuş artık. Eyyy ruuuh, eeey işaret arayan iç ses, bi yer beğeninde popoyu koyalım, kana kana bişeyler içip serinleyelim!!!

Sür Altın Yunus'a dedi...
Bok var orda leeyn oldum...
Hööyt sür dedim dedi... Bu sene hiç gitmedin...
Heee koskoca otelde wah waah Ozy geldide bize uğramadı diye dertleniyodu dedim...
Dalga geçmeee leeeyn yaptı iç ses.
Sevgili iç sesiiiim, bu aralar pek bi küfürbazsın, höt höötsün bi desturlansan, bi kibar kibar bişi olsan, yakışmıyo dedim, küfürü yedim! :ppp

Hihohoooyt !!! (Muayen gün deliliği ve Paulo çarpması diyos geçiyooos adiyoos amigooos... :ppp)

Gittik Altın Yunus'aaa... Saat erkencik olduğundan park yeri sorunu yaşamadan gümüş oğluma gölge bi yer buldum... Ben artık ev hali-relax muayen günü kadını kılığıma ne kadar çeki düzen verebilirsem vermeye çalıştımsada, mukadderaaat dedim, giyimle saygıyı alamıyosak, cüzdanla aliciiiiz artık ! :ppp

Tatlı krizime ve güzel bir demli çay arzuma yenik düştüm!!! Bana kalsa Ilıca'ya gider dondurma yerdim ama Paulo'nun ele geçirdiği iç sesim kabul etmediğinden... Gak guuk... :ppp

Altın Yunus sonunda tamamen herşey dail olmuş!!! İyi halt etmişler... Herşey dahilleri sevmiyorum... Kalite düşüyor. Son zamanlarda zaten Altın Yunus muayen gününün en yoğununu yaşayan bi kadın edasındayken bu iyice onu relaaaax ötesi hale getiricek !!!

Böylesine güzel bir tesiste, her terastan ap ayrı firmaların şemsiyelerinin rüzgarla tangosu beni deli ediyor !!!! Rahmetli Cemal Birsen'in firması hala memleketteki tek şemsiyeci! Git ona, ucuzundanda olsa tek renk otelin armasının olduğu şemsiyeler yaptırt ! Walla yatım-katım olsa sırf o şemsiyeler yüzünden Altın Yunus'a demirlemem, demirlemek için direten kocayıda tekneden atarım !!! Öyle böyle değil, cidden irite oluyorum o duruma!

Neyse meyveli pastam ve çayımla kendimden geçerken, yan masadaki muhabbetide istemeden kayıt altına aldım. Öyle böyle değil bağırarak konuşuyolardı... İnşallah başka bir yazı konusu olacaklar efem... Aaa olmalılar... Tam malzemeliktiler ! :))

Pastayı yedim, 2 tane çay içtim, laktım dolandım, hatta servis yolundan yürüyüp çam kozalağı bile topladım, onları arabaya bıraktım, plajına indim, in-cin top oynayan sun-set yemek-etkinlik alanına bile tırmandım ! Altın Yunus'ta nerdeyse bi çamaşırhaneye girmediğim kaldı ama iç seste tık yok! Ama bi huzur-bi sükunet hali söz konusu...

Bilseydim daha önce pasta yerdim leeeyn modunda eee hadi artık eve gideyim saat 6 oluyor derken, Migros'a uğrayalım dedi...

Sebep oldum?
Martini Bianco bitti dedi...
Rosso'su var dedim...
Cık dedi... Ondan içmek istemiyorum...
Zıkkımın kökünü iç dedim ve gittim Migros'a...

Tam otoparktan çıkmak üzereyken ampul yanma belirtisi gösterdi... İşaret belirir gibi oldu... Çakozlayamadım ama...
Evin çok sevdiğim yokuşunu 3. viteste motorun sesini zevkle dinleyerek çıktığım yerde ise İşareti yanıp sönen neonlarla gösterdi... Açık açık cevabı verdi...

Kitapta bazen kendimizden uzaklaşmamız gerek diyordu...
Bu gün kimseyi aramadım. Normalde yaptığım hiç birşeyi yapmadım... Ne düşünmek istedim ne aramak ne aranmak... Sadece yol yapmak, rüzgarla gelen binbir çeşit kokuyu koklamak, tembel tembel keyifle ordan oraya gitmek-oturmak...

Eve dönerken aradığım şey neyse onun cevabını bulmadan da dönebilirdim... Sadece gittim gezdim olacakken, hiç ama hiç aklımda olmayan birşeyin cevabını bulup döndüm eve...

Arada iç sesi dinlemek, kafanızda çakan imgeleri heee imge diye geçiştirmemek gerekiyor sanırsam...

Bulduğum cevaptan bir ben mutlu olacağım. Sevgilim dahi, ailem-eşim-dostum vıdı vıdının allahını yapacaklar...

Önemi yok!
Her zaman herşeyi sevdiklerimiz için yapamayız... Bazen kendimiz için yapmalıyız...

Cevabın uygulamaya geçmesine zaman var... Böyle olması gerekiyor...

Bence mahsuru yok...

Şimdi iç sesi mutlu etmek için amcayla beraber Martini Bianco keyfi yapma zamanı...

Amcamla paylaştığım en güzel zaman dilimi akşamüstleri... Buzların şıkırtısına, çiçeklerimizin kokusu karışıyor ve biz keyifle sohbet ediyoruz...

Tanrım, sahip olduğum ve yaşadığım keyifler için teşekkürederim... Kıymeti bilinesi güzel ötesi zamanları sonsuz kılman dileğimle teşekkürler...

;)



Hiç yorum yok: