Ozborn'dan Merhaba...

Ortaya karışık, akla, yüreğe ne düşerse buraçta...

Etiketler

21 Mart 2012 Çarşamba

Osmanbey'in yenilenen sokakları...

Dün Sarıgül Osmanbey'in arka sokaklarında gerçekleştirmiş oldukları kentsel tasarım çalışmasını açtı...

Yılardır tekstil sektörüne hizmet veren arka sokaklar son derece bakımsızdı...

Elden geçmesi gerekiyordu...
Bir sürü eski eser bina klima ve reklam tabelası kurbanıydı...
Bakımsız pis cephelerle dolu sokaklar Türkiye'nin tekstil piyasasını dünyaya taşıyan firmalara ev sahipliği yapıyordu...

Başarılı bir çalışma gerçekleştirdiler ammaaaa, Osmanbey'in en ünlü ve en önemli caddesi unutularak!

Rumeli Caddesi sadece Şişli için değil İstanbul hatta Türkiye için çok önemli bir caddedir...

Taaaa annemin gençliğinden başlayan bi şaşaya-şöhrete sahip caddenin şu an ki hali içler acısı...

Şişli Belediyesinde Türkiye'nin önde gelen tasarım hocalarından oluşan kuruluyla Türkiye'de bir ilk olan Kentsel Tasarım Ofisinde işe başladığımda Şişli'nin ve İstanbul'un en önemli caddeleri için kentsel tasarım projeleri üretmeye başladık...

Cumhuriyet-Hasalkarhgazi ve Teşvikiye-Valikonağı Caddeleri bizim ellerimizde yenilendiler...

Bakımsız bina cephelerini yeniledik...
Klima ve tabela karmaşasına son vererek Türkiye'de bir ilke imza atarak kendi tabela ve reklam yönetmeliğimizi oluşturarak Şişli'nin cephelerini modern avrupa şehri cephelerine getirdik...

Çok emek sarf ettik...
Tek tek tüm binaların analizi yapıldı... Hangisi kirli-bakımsız-onarım ve restorasyon istiyor çıkarıldı...
Her bina için tek tek cephe raporu hazırlanarak boyasından pencere doğramasına kadar proje ürettik...

Bakımsız Cumhuriyet ve Hasakargazi Caddeleri ışıl ışıl parlamaya başladı... Yaptığımız çalışma sonucunda konutların değeri arttı... Para etmez denilen binalar dudak uçutturan fiyatlarla piyasaya döndüler...

Akmerkez'in yakıp yıktığı Teşvikiye bölgesi bir anda arzulanan semt oldu...
Senelerdir mağazası bulunmayan Vakko Teşvikiye-Nişantaşı bölgesinde mağaza arar oldu!

Sarıgül, Şanzelizeyi kendisine rakip seçmişti...
En şık mağazalar, ışıl ışıl vitrinler, sokak kahveleri... Paris'te Milano'da ne varsa Şişlide de olacak dedi... 

Hani çok ünlü bi söylemi vardır, ekibimi Paris'e, Milano'ya gönderdim incelediler geldiler diye...

Patronumuz Erhan bey ben ve Ceren'den başka bi ekip yoktu... Kimse kimseyi bilmem nereye göndermemişti... 10. kattaki camı açılmaz havasız odamızda anamızdan emdiğimiz sütler burnumuzdan gele gele üretiyorduk! 

Elemanımız olmadığından tespitlere biz çıkıyorduk...
Belediyenin memuru olmadığımızdan da yanımıza zabıta alıp... Ay o zabıtaların kaprislerinden neler çektik!

Ajda diye bi zabıta vardı... Rütbesi biraz yüksek bişeymiş... Tutturdu ben çıkmam diye... Ulan sidik yarışı yapılacaksa okumuş mimar olmuş, üniversite mezunu ben çıkıp tespit yapıyorum da sen niye yapmıyosun? Yapamıyosun? Hatun bas bas Osmanbeydeki zabıta müdürlüğünü ayağa kaldırmıştı !!! Sonra halis muhlis Öznur abla bizim daimi ekibimiz oldu... Bizimle birlikte yağmurda-çamurda-karda kışda-güneşte dolandı hep... :)

Projeleri üretip uygularken Sarıgül nedense ağırlığı Abdi İpekçi'ye kaydırmaya karar verdi... 

Rumeli caddesindeki baba markalar birer ikişer Abdi İpekçiye doğru taşınmaya başladılar... Beymen, Desa, Benetton... 

Rumeli caddesi bir anda boş dükkanlar caddesine döndü...
İşe metroyla gidip geliyordum, işten geç çıktığım saatlerde Rumeli caddesinden yürümek ürkütmeye başlamıştı... İncin top oynuyordu...  Valikonağının köşesine geldiğinizde ooh diye rahat bir nefes alıyordunuz...

Bir gün Rumeli caddesinde yine tespitteyken binanın yöneticisi Zen mücevherat olduğundan çalışmanın detaylarını anlatmak için  içeri girdiğime gireceğime pişman olmuştum...

Mağazanın sahibi hatun nasıl car caaar caaar derdini kustu... Senelerdir bu dükkan bizim, caddenin kalitesi düştü... Eskisi gibi müşterimiz yok, öldürdünüz caddeyi sizin yüzünüzden taşınıcaz diye carlamaya başlinca hemen patronumu arayıp buyrun ona carlayın kendisi Sarıgül'ün mimari danışmanı diyiyip sıvışmıştım ordan... 

2 sene önce dükkanı kapadılar... Şimdi Penti kiracıları... 

Caddenin arkasına bir sürü yatırım yapıldı... Dün basına hava atıldı... Bir akıllı da yılların Rumeli Caddesi ne olacak, Mahmut Paşa'nın Şişli şubesi mi olacak demedi!!!

Kentsel tasarım denilen şey dünyada çoktan yapılmış bitmiş bir şey...
Kent mobilyasından kent heykeline kadar adamlar çözmüşler... İçlerine sindirmişler...
Bizler hala imar kanununun vermiş olduğu yetkiyi anlatmaya çalışıp bin bir zorluklarla binanın estetik bütünlüğünü bozamazsın kardeşiiiim, kafana göre pencere doğramalarıyla oynayamazsın, kendi katını alakasız renge boyayamazsın  münakaşası veriyoruz!

Adam benim binam ne karışıyosunuz diyor...
Senin binan kentte yer alıyor... Kentsel uyum, estetik diyosun tabi memlekette şehirli öküz çok olduğundan sanki uzaydan gelmişsin de anlamadığı bi dilde konuşuyomussun gibi yüzüne bakıyo bön bön!!!

Estetik denen olgunun sadece estetik ameliyatları kapsamadığını anlatmakla geçti 10 senem!!!

Ne estetiği...
Yüz estetiği...Belediye olarak size estetik yaptırmaya karar verdik te!!!

Onca emek... Onca koşturma... Stresli saatler... Mal sahipleriyle yapılan toplantılar... Hazırlanan raporlar, ölçüp biçmekten heba olup çöpü boylayan metreler... Sayfalarca klasör dolusu tespit raporları, imarın fare boklu arşivinden çıkarılan bina dosyaları, ada-pafta-parsel bilgileri... Şehirci olmadığımız halde kafa-göz yararak çizdiğimiz şehircilik projeleri... Kaldırım tasarımları, çiçeklik, çöp kutusu tasarımları... Bir ara benim tasarladığım çöp kutuları tüm Şişli'de kullanımdaydı... Arkadaşlarım çöpçü mimar diye dalga geçiyolardı benimle... :))))

Ne oldu bunca emek?
Cumhuriyet ve Halaskargazi Caddelerindeki tüm binaların cepheleri temizlikten önceki hallerine döndüler...
Tabela yönetmeliği uygulanmıyor...
Boy boy renk renk tabelalar endam ediyor bina cephelerinde...
İsteyen istediği gibi pencerelerini değiştiriyor...
Ah şu gelinlikçileeeer... İlla yerden tavana kadar pencereleri yıkacaklar... Zemin katta bi dükkan bulsanıza yok! İlla 1. katta olacaklar ve pencere genişliği arzularına göre biçimlenecek!!!!

Kimsenin tasarıma, mimara, kente saygısı yok!

Önce Ceren ayrıldı işten... Ben direndim... Sarıgül arzusuna erdiğinden çalışmaların devamı gelmedi... 1 defalık temizlik-restorasyon çalışması yetti ona...

Cumhuriyet ve Halaskargazi Caddelerinden geçerken içim nasıl acıyor anlatamam! 
Görevim olmadığı halde, değerli bir binada çalışma yapılırken şantiye şefi gibi öğle tatillerinde ya da iş çıkışlarında işi kontrole giderdim... Aman rapora uygun yapsınlar, bozmasınlar binayı diye...

Klima yerleştirmeleri için binaların cephelerine kaç tane yeni tasarım yaptım hatırlamıyorum...

Oooo şimdi biri sağda biri solda, amuda kalkmış bile klima var!

İşten ayrılmadan önceki son 3 sene tam bir kabustu... Yeni bir şey üretmiyor, üretmiş olduklarımızı da koruyup kollayamıyorduk... Siyasette aktiftik çünkü... Yeni parti kurma çalışmaları vardı... 

Yaptığım tek iş, Hıncal Uluç'la patronum Erhan bey ahbap olduklarından arada köşesinde mimari yazılar yazmasını isterdi Hıncal Uluç, Erhan beyden... Köşesinde yayınlaması için Erhan bey için yazı yazardım... Çok okudunuz benim yazılarımı... Ama benim imzamla değil tabi ki... ;)

Tek tük küçük projeler haricinde bişey üretmeyince dedim her şey para değil... Üretme maaşını al bana göre değil ben gidiyorum artık... 

Ve gittim...
Türkiye'nin ilk kentsel tasarım ofisi böylelikle tarih oldu...
Bir çok belediyeyi eğittik... Kitaplar bastık, yarışmalara, sergilere katıldık...

Çok şey öğrendim, çok şey ürettim... Her bina benim çocuğum gibiydi...İşimi severek, tutkuyla yaptım ama siyaset denilen şeyle bu memlekette ne olursanız olun işiniz hep yarım kalır bu deneyimledim!

Bu memlekette gelecek nesiller için değil, oy için, hep sizden bahsedilsin diye yapılıyor bir sürü şey!

Sarıgül'den sonra gelecek olan belediye başkanı başlatmış olduğumuz kentsel tasarım çalışmasını devam ettirir mi sanıyorsunuz hayır!

Doğduğum kent Samsun'da da aynı çalışmaları yapmak istedim. Büyükşehir Belediye başkanına kitaplarımızla, projelerimizle gittim. Bakın tüm Türkiye bizim ofise geliyor eğitime, öğrenmeye... Sizden para-pul, makam istemiyorum... Bir ekip kurun öğreteyim dedim bana sen CHP'li bi belediyedensin dediler !!!

YUH dedim bende!!! İğrenç iğrenç binalarınızla yaşayın o zaman!

Siyaset ve mimarlık mı?
Kendi kentsel tasarım şirketimi kurar, belediyelere parayla projelerimi satarım ama asla bi belediyede danışman dahi olmam!!!

Yepiz yeni arka sokakları olan Rumeli Caddem... Senin için ürettiğim fikirler, projeler hard discimde duruyor... 

Seni böyle onca ihtişamlı yıllara rağmen böyle atıl halde tutanlar-tutmaya devam edenler utansın...

Osmanbeydeki kentsel tasarım çalışması başarı değil başarısızlıktır!
Bir süre sonra kirlenecek o binalar...
Yeni gelenler eski düzeni devam ettirmeyecekler...
1-2 sene sürecek yeniliğin- temizliğin keyfini çıkarın sonra orası da Cumhuriyet-Halaskargazi ve Rumeli Caddeleri gibi olacak...

Sandıkta zafer olabilir ama kentlilik bilinci için... 

Hiç yorum yok: