Ozborn'dan Merhaba...

Ortaya karışık, akla, yüreğe ne düşerse buraçta...

Etiketler

24 Nisan 2012 Salı

23 Nisanlarıma ;)

Bu 23 Nisan en son kutladığım bayramı hatırladım...
İlk okul 5'de tutturmuştum bayrak taşicam ben diye...
Yapamazsın dediler... Yok dedim... İnat ettim ve okulumun önünde Türk bayrağını taşıdım...

Orta okullu olunca 23 Nisan kutlanmıyora çok üzülmüştük orta1'de...
Büyüdünüz siz demişlerdi...
Oysa çocuktuk hala...
Bir kaç arkadaşımla ellerinde okulu süslemek için taşıdıkları renkli kağıtlarla yanımızdan geçen küçük ilk okul öğrencilerini ne kadar kıskanmıştık!
:))))
Çocukluk işte...

Amcamın çevresi sayesinde ilk okuldayken TRT'nin düzenlediği çocuk şenliklerine katılırdım...
Ne keyifti, dünyanın dört bir yanından gelen çocukların yürüyüşlerini izlemek... Şayet bayram günü Ankara'daysam gidip etkinlikleri izlemek...

Sadece etkinliğe katılan ve onları misafir eden çocuklara verilen çantalardan bende bir sürü vardı... Nerde kim bilir onlar acaba... O zaman için hiç bir arkadaşımda olmayan şimdi prada çanta nasıl havaysa-kıskançlık unsuruysa o çantalar da öyleydi... :))))

Samsun'da yaşadığım için çook üzülürdüm... Dünyanın dört bi yanından gelen çocuklardan eve alamıyoruz diye... Gösteriler Ankara'da yapılıyordu, illa Ankara'da oturmak gerekiyordu... :(

Bizim çocukluğumuzda bu vardı canım... :)))

Geçen gün zaping yaparken duydum ve takılmadım geçtim; her kimse artık 23 Nisan çocuk bayramı artık bizden çıkmalı markalaşıp UNESCO tarafından kutlanmalı diyordu...

Çok doğru... Bu konuda bir şeyler yapılmalı... Bizim kimliğimiz gitmeden UNESCO bu işi devralmalı...

Hep yağmur yağar 23 Nisan'da... Bu sefer İstanbul güzeldi... Ama benim çocukluğum Karadeniz'in oyunuyla geçmiştir... 

Sabah günlük güneşliktir, tam tören başlar yağmur da başlar ya da feci bir rüzgarla iliklerinize kadar titrersiniz... :)

Güzeldi 23 Nisanlarım...
Büyüyüp kazık kadar olmuş olsam da içimde kutlanası bir coşku oluşturur...
Büyük-küçük fark etmez... Bayramlarımızın hepsi özel ve coşkulu bir şekilde kutlanmayı hak eden bayramlar...

Onca 23 Nisan anısından usuma düşen 'son' tören oldu...
Okulumun önünde bayrağı taşıyarak yürüyorum...
Babam çok hasta... Babaneme inmişler...
Lacivert röpteşambırı üzerinde balkonda... Ayakta zor durduğu belli olmasın diye uğraşırken bir yandan da fotoğraflarımı çekiyor...
Evimin-ailemin önünden gururla geçiyorum...
Bayrak taşımak ne afilli bişey... 
Çocuk değilim ben... 5. sınıfım... ;)
En fazla yarım saat sonra 'bu çoook ağıır ben bunu taşıyamayacağım' demeye başlıyorum...
Aile geleneğimiz babamın hasta olmasından dolayı bozuluyor...
Anneannem-dedem, teyzem, dayım ve annem tören alanında... Babam yok...
Evde...
Ama kızı önünden geçti gördü...

Çocuğum...
Ama kendisini büyümüş sanan...
5 ay sonra istemesem de büyüyeceğim den habersiz...

Son çocukluk...
Babanın gurur duyabildiği ne oldu bilinmez...
İlk okuldayken öyle yarışmalara katılan-derece alan bi tip değildim... 
Garibim ne olacak bu kız acaba diye düşünerek mi gitti...
En azından törenin sonuna doğru anneme devrettiğim bayrakla önünden geçtiğimde gurur duymuştur... ;)

Ne mutluydum o nisan... Ta ki 11 eylül'e kadar...
Ne dendir bilimez, bu bayram babam düştü usuma...
Yaşanacak üzüntü ve acıları bilmeden masum çocukluğumun keyfini çıkaran 'ben' düştü usuma...

Gülümsedim, andım o günleri ve ah dedim, büyümek için onca sabırsızlanan çocuk aylar sonra nasıl büyüdün... Ne acılarla, ne sıkıntı ve özlemlerle...

Galiba her şeye sahip olduğum o Nisan'a dönmek istedim...
Masum, mutlu, kırılmamış, kaybetmemiş, BABALI çocuk olmak istedim...

İşte geçen zaman, büyümek hatta belki de yaşlanmak böyle bir şey...
Güzel bir anı sizi alıp nerelere götürüyor ve neler düşünüyorsunuz...
Sıradan bir 23 Nisan bayramı beni bu sefer 27 sene önceye götürdü...
Orta okullu olduğum için büyümediğimi hatırlattı...
Beni büyütenin hayat olduğunu... 

*Sevgili rahmetli büyük amcamın da doğum günüdür 23 Nisan... Ölüm tarihleriniz-doğum günleriniz bana fazlamı geliyor nedir... Can acıtmayan hatırlamalar olmuyor maalesef...Güzel şeylerde düşünseniz varsa içinde yitip-gitmiş, güzellik yerini hüznün acısına bırakıyor...

Hiç yorum yok: