Ozborn'dan Merhaba...

Ortaya karışık, akla, yüreğe ne düşerse buraçta...

Etiketler

12 Ocak 2010 Salı

Paronayak İstanbuuuuul...

Yürürken bazen farkında olmadan yanınızdakiyle yarışırsınız hani...
Bu sabah öyle bir şey geldi başıma...
Ve şehir tuhaflıklarım kategorime üst listeden giriş yapmayı başardı...

Sabah sabah apartmandan çıkmış, Teşvikiye'nin en kedi sever apartmanı olduğumuz için bahçeye toplaşmış kedilerle kedi sevmeyen bi yaratık olarak kıııhhh kuuuuğğğ gibi abidik sesler çıkarıp, laptop çantamı savurarak onlara günaydın derken, karşı kaldırımda kahverengilere bürünmüş tak tuk tak diye topuklularıyla tüm sokağı inleten Türk sarışını ortayaş bi hatun gördüm...

Sabah sabah ne ses bu leeeyn diyip son kedi kaçırma hareketimide yapıp bahçe kapısından çıktım...

İkimizde karşı kaldırımlardan yürüyoruz... Kendi hızımızda...
Ancak hatunun topukluları makineli tüfek sesi çıkardığından beynim bu sese sabah sabah tahammül edemeyeceğinden hızlan sinyali beynimde yanıp sönmekte...

Sinirlerden beyne, ordan dün isporda maşşallah supaaanallah güzel mi güzel çalıştırdığım bacak kaslarıma sinyalin gitmesiyle topuklamaya başladım...

Yolum sebebiyle hatunun kaldırımına geçmek zorunda kaldım ve hatunun arkasına düştüm... !!!
Bir an önce geçmek istiyorum hatunu...
Hem acelem var, hem topuklarının sesi kahve içmemiş beynime eziyet bide benim kötü bi habitim vardır, önümde laylaylom yürüyenlere tahammül edemem... Önüm açık olacak... Tüm arkadaşlarım bunu bilirler ve benden cadde gezintilerinde birlikte yürüme eylemi beklemezler... Önüme biri düşüp adımlarımı ona göre ayarlamaya başlayıp, önümü göremezsem afacanlarım gelirler bana... Napalım herkesin ayrı pisi pisi sorunları var benimkiside böyle şeyler işte mukadderaaaaat !!! :)

Neyse insanın kendisini bilmesi iii şeydir diyor ve hikayeme dönüyorum...
Belediyemiz saolsun, genişlettiği neredeyse güccük bi uçağın park edeceği genişliğe sahip olmuş kaldırımımızda hatun zik zaklar çizerek takata tukada yürümekte... Bi türlü geçemiyorum hatunu... Yer elması bişi... Uzuuunmu uzun bacak boyumun adımlarına izin vermiyor namussuz!

Tam adım atıyorum hatun depara geçiyoooo...
Manyakmısın hastamısın...
Hatun kasıtlı olarak bana yol vermiyor!
Ahaa sabah sabah yol yarışı... Mahallenin bi delisi daha...

Tam peleki'nin (mahallenin ekmekçisi) önüne geldik gözümü kararttım, leeeyn yarım santimlik bacacıklarınla, henüz sigara içmemiş, atletik ve uzuuuun bacaklara sahip beni geçebileceğinimi sandın gazıyla hatunu bi solladım sollayış o sollayış...

İki adım sonra hatunun tak tak sesi kayboldu...
Ohhh...
Huzur...
Ve na nanaaay modunda postaneye doğru yöneldim...
Anaaa ne biçim resmi daire leeyn bunlar saat 08.30'a 5 var ve elemanlar keyifte...
Mesainiz 8'de başlamıyomu diye sorim dedim ama mahallenin ptt'sinin müdürünün bi günaydına bile cevap veremeyecek suratsız bi mahlukat olduğunu görünce vazgeçip 5 dknın dolması için koltuklara çöktüm...

5dk. doldu... Tam buçuk olmadan konuşması herhalde yassak olan eleman aps için yukarı çıkmanız gerekiyor dedi...

Gıcık!

Neyse çıktım... Oooo daha bilgisayarlar açılmamış...
Yine çöktüm... Beklemeye başlamışkeeeen birden o tanıdık sinir sesi duydum... Merdivenlere doğru döndüm ki benim tak tak hatun !

Yok artık!
Sabah sabah yol vermeme yarışından sonra bide ilk ben posta işlemi yapıcam yarışımııııı?
Önce ben geldiiim, önce ben geldiiiim naniiiik şeklinde sabah sabah kendi kendime iç eylencemi yaşarken hatunun fatura ödeyeceği çıktı ortaya...

Neyse aps fiyat bilgilerini öğrenmek için beklediğim bilgisayar açıldı ve hatundan önce ordan çıkmayı başardım...

Ofise gelirken acep, bu benim işyerimede gelir mi oldum...
Olur olur...
Ben trafiğe takıldım bu sabah...
Bi gidiyorum ofise hatun orda...
Yok, çüüüş... daaa neler...

İstanbul şehir hayatını paronayakça yaşama merkezi...
Yok NY'da daha normal yaşarsınız emin olun...

Arada bu hatunla karşılaşırsak rövanş müsabakamız olacak sanırsam...
Aha mahallede kendi kendime yürüme hızı düşmanı edindim!!!

Tak tak... tak...
O nooooo yoksa...?
:p

Hiç yorum yok: