Ozborn'dan Merhaba...

Ortaya karışık, akla, yüreğe ne düşerse buraçta...

Etiketler

21 Mayıs 2007 Pazartesi

Aya İrini

Konstantin’in şehri yeniden kurarken yaptırmış olduğu adı ‘kutsal barış’ anlamına gelen Topkapı Sarayı avlusunun içinde yer alan Aya İrini’yi bilmeyen, görmeyen var mıdır?
Elbette vardır…
Şayet İstanbul’da yaşıyorsanız ve hiç gidip görmediyseniz ve hele orda konser izlemediyseniz… Yazık size… Ne kaçırdığınızı bilmiyorsunuz…
Aya İriniyle 11 yaşımda tanıştım…
İlk klasik müzik konserim değildi ama orada izlediğim konser benim için dönüm noktası oldu…
Üzerinde 20 küsur sene geçmesine rağmen hala o akşam üstünü unutamam…
Aya İrini’de yapılan hiçbir etkinliği kaçırmamaya çalışırım…
Dün akşam İtalyan Kültür Merkezinin bir etkinliği vardı…
Yüzyıllık taş binanın duvarlarında aryalar yankılandı…
Tarifi imkansız bir keyifle geceyi sonlayıp, orijinaliyle hiç alakası olmayan bir şekilde yenilenmiş sarayın sarı taş yollarında, yağmurun ıslaklığında yürürken, neredeyse 90 yaşına merdiven dayamış, dünyanın öbür ucundan gelmiş Avustralyalı ziraat mühendisi profesör misafirim yaşadığı keyfi anlatabilmek için milyon defa ‘ben çok şanslıyım, çok teşekkürler beni davet ettiğin için’ diyip durdu…
Elbet bende onun kadar mutlu oldum… Gündüz ziyaret etmenin imkansız olduğu bir mekanda güzel bir konser izledi ve arzu ettiği gibi gezebildi…
Aya İrini sanat festivallerine, bianellere ev sahipliği yapan bir mekan…
İstanbul’un kültür-sanat ve tarih hayatında önemli bir yere sahip…
Her önemli sanat etkinliğinin bir parçası orada gerçekleşiyor… Ama buna rağmen bakımsız…
Ufakta olsa bir onarım, bakım yapılmıyor senelerdir…
Kırık camları ondülinle kapatılmış, üst katta ki korkuluklar su borusundan bozma borulardan! zemindeki çöken taşların altına ahşap kütükler yerleştirilmiş…
Geçmişimize sahip çıkamadan geleceğimize nasıl sahip çıkacağız?
Yeri geldiğinde ahkam kesmeyi biliyoruz, kültürümüz, tarihimiz çok zengin diye…
Ama iş korumaya gelince…
Bir mimar olarak çok üzgünüm…
Bir İstanbullu olarak çok üzgünüm…
Bir insan olarak çok üzgünüm…

Keşke doğru bir şekilde elden geçse… güzel ve bakımlı bir şekilde tarihimize ve kültür-sanat hayatımıza hizmet etmeye devam etse…
Restorasyon eğitimi almadım. Ama şayet bir koruma çalışması yapılsa hiçbir ücret almadan her ne iş olsa yaparım, çalışırım…

İstanbul’daki bir çok önemli eski eser yapının rölöve projesi yok biliyor musunuz…
Her hangi bir şey olduğunda yeniden inşa etmek mevcut fotoğraflar sayesinde olacak… Hoş fotoğraflarda ne kadar detay içerirse…

Ya…
Aya İrini bakım istiyor…
Bize yaşattığı güzellikler için, Konstantinin, Fatih’in hatırına…

Hiç yorum yok: