Ozborn'dan Merhaba...

Ortaya karışık, akla, yüreğe ne düşerse buraçta...

Etiketler

19 Mayıs 2007 Cumartesi

Geçmişten gelenler...

Sabah telefonumu açıyorum ve bir mesaj
Geçmişten...

Aradadan zaman geçiyor... telefonumu açıyorum bir mesaj:
Geçmişten...

2 mesajta sabaha karşı atılmış...
Kafa iyiyken yanlışlıklamı gönderilmiş acaba?
Yoksa...
Evet içten içe itiraf ederek, burnunda mı tüttüm acaba?

Cevapları bilmiyorum...
Umursamıyorum ama içimdeki merak rahat durmuyor...

Gecenin bir yarısı alınan alkolle
Çalan bir müzikle
Bir adamın bir hareketiyle
Bir kadının saçını arkaya savuruşuyla...
Usta anılar beliriyor...
Ve eller telefonlara gidiyor...
Ertesi gün yapılanın farkında veya farkında ama farkında olmamaya karar verilerek hayata devam ediliyor...
Geceki duyguların samimiyeti saflığı gün ışığında kayboluyor...
Oysa gece karanlığıyla örter herşeyin üsütünü, gündüz ışığıyla açar...
Ama duygularda, hissedilenlerde böyle olmuyor herhalde...
3. bir mesaj gelecek mi?
Ben içimdeki meraka yenik düşecekmiyim?
Bu gün cumartesi...
Bu akşam içilecek, eğlenilecek, dinlenen şarkılarla belki anı denizinde yüzdürecek...
Eller telefonlara gidecek...
Bipleyen telefonun sahibi uyumuyorsa açacak...
Konuşulacak...

Hıım itiraf ediyorum geceleri isim karışıklığı değil ben olduğum için aranmış olmayı...
Ama ben cool kadınım...
Cool kadınlar umursamaz...
Ben umursamaz bir umursarım...

Geçmiştende olsa hala akılda olmak, iz bıraktığını bilmek egonun tatmininden öte bişi...
Sonunu toparlayamadım ama... Bişekilde mutlu edici bişi işte...
Aranmak... hala hatırda olmak...
Aslında akıl karıştırıcıda... ustan çıkarmışken...
Karışmasın o güzel aklın... Gece yarısı isim karışıklığıdır canııım... 1'de olur 2'de... Sen bildiğin gibi yoluna devam eyle...
Eylim dimi?
Eyle eyle...
Hem cool kadınlara yakışmaz böyle ikilemler...
Yakışmaz dimi? yakışmaz yakışmaz... Gece arayan gündüzde arar hem...
Arar arar... cesareti olan gündüzde arar...
Evet arar...

:))
Hey bu gece telefonlara sarılmadan önce iyi düşünün...

Hiç yorum yok: