İstanbul Porsche Club'ın porsche sahipleri ve tutkunları için İstanbul Parkta düzenlediği etkinlikteydim...
Beni etkinliğe götüren arkadaşım kendisi arabasıyla biiiuu biiiuuuw piste tur atarken benim pist kenarından ağzım ayran delisi gibi açık salyalarımı arabaların ve pistin üzerine akıtmama gönlü razı gelmemesi üzerine, allem edip kallem etmesi sonucu, gerekli izni alıp ( Arkadaşımla piste çıkmama izin vermemelerin nedeni, onun uzman bir pilot olmaması… ) on yüzbin milyon baloncuk değerindeki kızını İnstructor abiye verip kafama ben diim 2 siz diiin 5 beden büyük motorcu kaskını geçirip, ‘sapsarı suratla geri getir’ diye teslim etmesi üzerine piste çıktııııııım !!!
Biiiuuuw biiiuuuw....
Arkadaşlar, direksiyonda bir pilotla pitten piste çıkmak nasıl bir duygudur anlatamam… Anlatamam görmen lazım durumu tek kelimeyle…
Pitten piste çıkar çıkmaz bir elim koltuğa diğer elim kapı koluna bir yapışmam vardı ki… Aaaaaaaa… viraj viraj… hooop sola hooop sağa yatarak…. Kerblerin üstünden titreye titreye geçip…aaaaaa şimdi çakıcaaaaz diyip gözlerimi sımsıkı yummam…
İlk Turu atarken dehşet midem bulandı. Eee tabi pist kenarında salyalarım akar şekilde milleti izlerken elimden çayım ve kahvem hiç eksik olmadığından çok normaldi, her an midemdeki sıvıları canııım deri koltuklara boşaltacakmış gibi hissetmem… 7. ve 8. virajlarda gözlerimi kapayıp geçicek birazdan geçiceek diyip içimden Aaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa diye çığlıklar attım…
Bir yandan da söylenip durdum tabi… Ne biçim sürat seversin sen len? Kapamasana gözlerini… Alooo sanki her dakika pistte bir pilotla turlama şansın var diye…
İlk turdan sonra bulantım ve korkum geçti… Kendimi bu güzel pistin ve arabanın tadını çıkarmaya verdim… Harikaydı… harika ötesiydi….
Start-finiş düzlüğünde 220… 240…. ( İnstructor abi korkmayayım diye fazla basmadı… aslında basabilirdi… ee bide tabi başkasının arabası olduğundan da zorlayamadı) derken son dakikada basılan frenle ilk viraj ki bu arada ilk viraj harbi kazalık… o güzelim düzlükten basarak gelip bir anda önce sağa sonra sola kıvrılıyorsunuz…
7. ve 8. virajlara kadar çıtır çerez bi durum var… 8. viraja F1 arabaları 260’la girerken biz 160’la girdik… Ve nasıl güzel nasıl güzel anlatamam… En çok 9. viraj benim hoşuma gitti… 8’den çıkıp rampa aşağıya giderken sert bir fren yapıp virajı alıyor, rampayı tırmanıyor ve star-finişe ulaşıyorsunuz…
9. viraj sanki lunaparkta baş aşağı olmanızı sağlayan kayık gibi… süratle geliyorsunuz birden frene basıyorsunuz ve arabanın burnunun ucunda yükseliyormuşsunuz gibi hissedip rampadan düzlüğe çıkıyorsunuz…
Bir ara önümüzde trafik olunca yavaşlamak zorunda kaldık…
İnstructor abi bana motor sporlarını sevip sevmediğimi sordu…
Bende manyakmısın ölüyorum dedim…
Seat ve polo cupı biliyomusun demez mi?
Dalgamı geçiyosun, Ben dedim polo’da yarışmak istiyorum ama doğru adamı bulamadım bi türlü dedim…
Güldü…
Nasıl dedim sen yoksa doğru adamısın?
Evet dedi…
Ben Seatın şampiyonuyum dedi. Ve bu etkinlikleri ben ve ekibim ayarlıyoruz… Senide katalım mı diye sorarken Start finişe son sürat giriyorduk…
Birden ellerimi bıraktım ve arabanın içinde avazım çıktığı kadar bağırmaya başladım…
Harikaaaaaaaaaaa harikaaaaaaaaaaaaaaa….
Sen tanışmam gereken doğru adamsın harikaaaaaaaaaaaaaaaaaa…
Yupppiiiiiiiiiiiiiiiiiii
Piste, son sürat giderken birden yanındaki hatunun çıldırarak bağırması…
İnstructor abi için çok üzüldüm…
İçinden aha manyak ötesi, tımarhanelik bi çatlakla aynı araçtayım, bu şimdi sevinçten boynuma sarılıp, direksiyon hakimiyetimi yok etmez dimi tanrım diye geçirdiğine eminim…
Muhteşem, doyumsuz 4 turun sonunda bayraklar sallandı ve pite girdik…
Arabadan sevinçle fırlayıp Fred Çakmaktaşın Dinosu modunda arkadaşımın yanına gidip zıp zıp zıplayarak papağan gibi harikaydı, harikaydı, teşekkür ederim diyip durdum…
Arkadaşım harbiden çook teşekkürü hak ediyor, çünkü ben kendi kızımı bile kimselere vermezken o bi sürü baloncuk değerindeki abrasını ben piste çıkabileyim diye bir başkasına sürat yapması için verdi…
Arkadaşımın yanındaki beyler, Benim kadar manyak bir hatunu ilk defa gördüklerini söyleyip İnstructor abiye bu hatunu alın abi dediler…
Hatun sapsarı suratla değil mutlu kırmızı bi suratla dönmüş zıp zıp zıplıyor… Bizce piste olması gereken o dediler…
Eheeee….
Kısaca piste çıktım, geçen senenin şampiyonuyla tur attım ve seneye yapılacak etkinliklere katılmak için söz aldım…
Dünyanın en bi ennnnnnnnnnn mutlu böcüküsü benim…
Ha bu arada canım porschelerin balataları yandı bitti kül oldu… : )))) Günün sorunda herkes frensiz kalmıştı… Ama balataların kokusu çok güzeldi yaa…
Bence Doğuş bu etkinliği para kazanmak için yapıyor… Biliyor basacaklar… basınca frenede basılacak… eee sert fren isteyen yerler var… Onca sertlik sonunda nolur balatalar yok oluuuur…
:)))))))))))
Kontrolsüz güç güç değildir…
Sürat pistlerde yapılır, yollarda değil efem diyor, rüzgarın kızı ozyniz ağzı kulaklarında bambaşka artık diyorum ! ;)
1 yorum:
çok haklısın.asfalt sadece pistlerde ağlayabiliyor. mahalle aralarında ve otobanda değil. bu konuda netmiyiz ? =))))
Yorum Gönder