Ozborn'dan Merhaba...

Ortaya karışık, akla, yüreğe ne düşerse buraçta...

Etiketler

25 Eylül 2007 Salı

Faceee...

Son günleri yeni modacı facebook !

Aaaa herkescikler oraçta...

Gazetelerde birer ikişer hakkında haberler çıkıyor... Yıkılıyor facebook !

Millet ay çok güzel bişey, ilk okul arkadaşımı buldum, bilmem kim Amerikalardan buldu beni diyip duruyor...

Nedir bu facebook diyorum? Dünyanın adres defteri diyor...
???
Eski usul adres defterlerinin nesi var kurban, modası mı geçti yani oluyorum...olmasına ve üye oluyorum, trendlerden eksik kalmamak adına...

Ben henüz ben kimseyi bulamadım. Zaten bulupta iletişimde olduklarımı mail listemden eklemiş durumdayım... Ha beni gelip bir beyaz atlı Yunanlı armatör prens bulursa bulur ve süper olur...

Neredeyse fii tarihinde Sandra Bullock'un bir filmi vardı, Netmiydi neydi... Hatun hayatını bilgisyarın başında geçiriyordu. Filmi izlerken bilgisayardan öylesine anlayan, süper kullanan bir kullanıcı olmayı değilde, kendine yemek sipariş ettiği sahnelerden etkilenip ben böyle bir hayat sürebilirim bunu diliyorum ben olmuştum.

Eee sonunda memlekette ki internet gelişimi sayesinde dileğim gerçek oluyor... Tüm gün internetteyim. Messenger her daim açık, müdavimi olduğum mekananların internet ve forum sayfalarında süper mesai yapıyorum, eMule bana yeni bir müzik arşivi oluşturmak için gece gündüz çalışıyor, mail boxum işti, geyikti, yemek siparişimin bilgisiydi dolup taşıyor... Hepsini takip et, cevaplandır oku... Ha bide millete kızıp kendime yaptığım blogumuda eklerseniz... anlayın günüm nasıl yoğun geçiyor... Kahve ve öğle molalarında çalışıyorum anlayacağınız...

Bunlar yetmezmiş gibi geçen kış itibariyle Myspace'ci olduk ! Walla ben olmadım. Olan arkadaşlarım benide ettiler... Benim derdim onlarla orda yazışmak takılmaktı... Amma velakin yurdun ve dünyanın çeşitli illerindeki adamlar ne kadar kendimi saklayan fotolarda koysam vahşi cazibemin etkisi altına girerek egomu göklere çıkaracaklarına deli ettiler beni ve sonuç olarak aylardır sayfaya girdiğim yok !

Sakin sakin takılırken, komşu iş arkadaşım sana bişey yollim, beğeneceksin dedi... Arkadaşlarınla takılıp eğlenmenin yeni yolu bu!

Hazır patronda tatildeyken neden olmasın dedim ve üye oldum Facebook'a...

Kendini tanıtmak, arkadaşlarına sevgini, hislerini daha doğrusu gakunu gukunu gösterip paylaşmak için bir sürü özelliği olan bu olayın kullanımı bana kolay gelmedi... Myspace daha kolay ve anlaşılabilir bir düzenlemeye sahip (!)

Amma velakin evet yıkılıyo ortalık...

Sabah sabah birbirine çay, kahve, alkol, kucaklama, çimdik artık aklına geldiyse yollamaya başlıyosun...
Bir sürü oyun, bir sürü bilmem ne...
Seni korsan veya vampir etmeye çalışanlar...
Alah alaaaah...

Duyduğuma göre en ciddi iş toplantılarında, masalar üzerinde açık duran laptoplarda exel tabloları yokmuş ! En ciddi görünümlü çalışkan workerlar çaktırmadan arkadaşlarına super poke yolluyorlarmış...

Durum vaziyet kötü anlayacağınız...

Kocaman şirketlerde yöneticiler bunu yapıyorsa devletlerin başındakileri düşünün?
Amerikan başkanı, Fransa Cumhurbaşkanını top friendi yapmadı diye olay çıktığını veya doğalgaz boru hattı işini birbirlerine poke ataraka veren devletleri... !!!

Bence internet aracılığıyla zuzaylılar dünyamızı ele geçiriyorlar... Bilgisayar dünyasında çalışanların içine giriryor ve bizi oyalayacak programlar yapmalarını sağlıyorlar ve biz al sana kahve al sana ahanda yastık savaşı diye oyalanırkeeeeeen...

Bir zamanalarda Tetris için böyle bir geyik vardı. Kominist Rusların çocuklarımızın beynini yıkamak için icaat ettikleri oyundan uzak tutun onları diye !

Walla Rus-mus kimsenin düşünemeyeceği bir şekilde beyinlerimiz yıkanıyor...
Durum wahimlik ötesine gidiyor...

Neyse, bi sürü poke'um, giftim filan var... azcık gidim milleti huglim...
:)

Hiç yorum yok: