Ozborn'dan Merhaba...

Ortaya karışık, akla, yüreğe ne düşerse buraçta...

Etiketler

17 Ocak 2012 Salı

Denktaş'a veda...



13. Cuma yapacağını yaptı...
Anne kız evde kendi odalarımızda televizyon keyfindeyken, ara ara baktığım laptopumdan haber geldi...

Cumhurbaşkanım ölmüştü...
Anneee diye içeriye koştum...
Annem noldu diye yerinden sıçradı ve;
Annecim Denktaş ölmüş dedim...
Annem hemen eline kumandayı aldı ve tüm haber kanallarını dolanmaya başladı... 
Arama dedim... Üyesi olduğum Kapalı Maraş Çocukları grubundan öğrendim haberi... Henüz haber sitelerine düşmemiş haber...

15 dakika sonra tüm haber kanallarında yayınlanmaya başladı haber...

Evimize bir yas havası çöktü...
Annemle başladık Denktaş'lı anılarımızdan konuşmaya...

10 sene Kıbrıs'ta yaşayınca bir sürü insan tanıyorsunuz, görüyorsunuz...

Denktaş'ta ilk başlarda görmediğim ama çocukluğumdan beri tontonluğuna hayran olduğum bir liderdi...
Zamanla Lefkoşa'da arabasının içinde ya da dolaşırken onu gördüm...
Öylesine ton tondu ki; 'Cumhurbaşkanıııııım' diye ona seslenir elimle öpücük yollardım ona... O da aynı samimiyette cevap verir el sallardı...

Zaman geçip yurttan eve taşındığımda, annem arada yanıma gelip kalmaya başladığı bir dönem Denktaş'la görüşmenin mümkün olduğunu öğrendi... 

Arka komşum Dış İşleri Bakanıydı ! Eşiyle komşuculuk oynarken annem bu bilgiye sahip olmuştu...

Ve bizim Denktaş'ı ziyaret eden günlerimiz başladı...
Annem, anneannem, ben kaç defa köşke gittik onu ziyaret ettik hatırlamıyorum...
Anneannem her gelişinde Denktaş'a gitmek istiyordu ve ben dalga geçiyodum, yakında sizi adaya sokmayacaklar... Ya da Denktaş siz geldiğinizde adayı terk edecek diye... :)

Annemle fotoğraflarımızı bulduk...
Herkes ne kadar gençmiş... 
Çekilmiş zamanlara gittik...

Ben çok çok eskilere gittim... Çok duygulandım, çok hüzünlendim...
Kıbrıs için verdiği savaşa şahittim... 
10 senelik bir süreçte yaşanılanları içerden gördüm... Ben ve benim gibi uzun kalan arkadaşlarım neredeyse Kıbrıs sorununda sivil uzman olduk...

Beş parmakların yandığı gün geldi aklıma... Alev alevdi Kıbrıs. O ve hepimiz ağlıyorduk... 2 gün ve gece boyunca kızıllığa çaresizce baktık... Ekranlarda ağladı...  Canım yanıyor, yüreğimi yaktılar diye...

Köşkte omuzunda muhabbet kuşuyla sohbetimize geçtim... Fotoğraf çekmeyi çok sevdiğinden çekilen fotoğrafı beğenmediğinden tekrarlatmasını hatırladım...

Bellapais Manastırında her yaz klasik müzik festivali düzenlenirdi... Açılış gecesine hep katılırdı... Konserdeki görüntüsüne gittim...

Mezuniyet törenlerine gelirdi...
Ben dereceyle mezun olmadığımdan onun elinden diplomamı almadım... Başbakanın elinden almıştım... 

Hep Kıbrıs Türk'ü için savaş verdi...
İnançlarından hiç bir zaman vazgeçmedi...
Zaman zaman onu eleştirdiler...
Tavırlarını, yönetim şeklini, parasını...
Biz 3. dünya ülkesiyiz bizde siyaset avrupadaki gibi olamıyor pek...
Yanlışları olmuş olsa da tek arzusu özgür bir Kıbrıs Türk Cumhuriyetiydi... 
Kıbrıs Türk'ünü satmak, haklarını azaltmak, boyundurluk altında yaşamak en son arzusuydu...
Bunlar olacağına ölmeyi yeğleyecek kadar davasına, milletine inan bir devlet adamı-liderdi...

Ölmeden önce onu kırdılar-incittiler...
Defol dediler...
Ama o ülkesini, fikirlerini, inançlarını bırakmadı...

Biraz evvel helallik istendi...
Helal olsun Denktaş... 

Yavru vatan Kıbrıs'a kendini adamış, gelmiş geçmiş en ton ton lidere helal olsun...

Kıbrıs'ı şu anki haline getiren onun inançları ve verdiği dava savaşı...
Belki Kıbrıslılar veya diğer ülkeler mutlu olmayabilirler...
Ama o kırsa da-yıksa da-üzse de bir ülküsü vardı...

Çocukluğumdan yetişkinliğime kadar tanıma şansı bulduğum en sevdiğim devlet adamını uğurlamanın hüznündeyim...

Sensiz Kıbrıs nasıl olacak bilmiyorum...
Sanki korumasız kaldı...
Sanki bundan sonra...

Onu öpmeye doyamazdınız... Bir Cumhurbaşkanına bir daha öpücem diyemezdiniz ama ona derdiniz...

Ton ton yanaklarından bir daha öpmek isterdim... 
Cenazeye gitmekte isterdim ancak olmadı...  Orda olmak ve onu uğurlamak çok isterdim ama olmadı...

Hep usumda Lefkoşa'da Saray otelin önünde elinde fotoğraf makinesiyle gördüğüm an var...


Cumhurbaşkanım alahaısmarladık... Bu seferki el sallama pek bi tatsız pek bi keyifsiz ve karşılığı olmayan...
:(

Hiç yorum yok: