Yaklaşık 19-20 sene önce 1. sınıfı bitirmemin şerefine süpriz bir şekilde gönderildim İtalya'ya...
Kıprıs'tan İstanbul'a adım attığım gece annem hadi 1 haftalığına İtalya'ya gidiyosun dediğinde hem çok sevinmiş hemde yaz tatilimi Kıprıs'ta geçirmeyi planladığımdan yanımda az giysiyle gelmiş olmanın üzüntüsünü yaşamıştım...
Yanımda 3 t-shirt bi blujean vardı...
Amaaan nolcek ki diyip, İtalyanların bizi deli eden vize prosedürünü başlattık...
Babamın öldüğüne inanmadıkları için, teeee Samsun'lardan ölüm kağıdı fakslandı... Ama öyle kolay olmadı... Teeee nüfus müdürünü bulup konuşmak gerekti...O tarihte annem Datça'da yaşadığından amcam masraflarımı karşıladığına dair bir dilekçe yazdı...Ama dilekçe yetmedi...
Amcamın mal beyanını görmek istediler...İstediler ama o sırada amcamın ofisi taşınıyordu...Beyan edilmesi gereken belgeler nerde bilen yok gibi bi durum vardı!!!
Amcam pooof yaptı... Ben elime geçen her koliyi açıp bi şekilde işe yarar evrak bulmaya başladım...
Bulduğum tapuların hiç birine sahip değildik... Adamlara öyle mal beyanında bulundum ki, hiç biri gerçek değildi... :))))))))))
Neyse onca vize vermeme arzularına rağmen, okuldan alınan öğrenci belgesi, amcanın olmayan malları, babamın artık un ufak olduğunu kanıtlayan belge, ahanda bu kadar harçlıkla gidecek 22'lik bişeyim beyanlarından sonra saolsunlar gıdım gıdımlık vizemi verdiler...
Alitalyayla nefis bir uçuş yaptık... Rehberimiz İtalya'da içmimarlık eğitimi almış olan Bilgin Gökberk'ti... Evet evet şu ünlü spor yazarı... :)
İtalya'ya indik, tam havalimanından çıkıcaz, gümrük polisi durdurdu beni...
Sebep oldum?
Çantanda halı varmı diye sordu...
!!!
Halı?
Hatırlarmısınız bilmem, hoş o renkleri yok artık ama onlardan hala var, adidas'ın kırmızı-yeşil küçükle-ortaboy arası spor çantaları vardı... Hıh işte o çanta benim valizimdi... Adam 2 günlüğüne İstambul'a geliyorum sanıp 3 parça eşyamı tıkıştırdığım spor çantasında halı varmı diye soruyoduuuuuuu?
2 gün sonra bu çantaya kirli çamaşırlarım sığmayacak ne halısııııııııı? diyerekten o tarihlerde Türklere halı ticareti yapar gözle baktıklarına birebir şahit olaraktan giriş yaptım efem...
O zamanlar daha paranın para olduğu, turların herşey dahil yapıldığı dönemlerdi... Sabah-öğlen ve akşam yemekleri tura dahi, nefis yerlerde kalınıp-yenilip içiliyordu...Duru turizm daha batmamıştı...
Tura katılan tek kişi ve çıtır olan bi tek ben vardım...
Haziran olduğundan ooooo balayı çifti enflasyonu vardı...
Meraklı Türk insanım rahat dururmuuuuu, samimiyeti ilerletir ilerletmez şşşşş oldumu muhabbetine başladı !!!
Bi çift ki beni çok ama çok sevdiler, ben ayrı gayrı takılmak istesemde beni hiiiiç yediklerinden-içtiklerinden ayırmak istemeyen bu çiftin son dakikada golü atması turda dehşet sevinçle karşılanmıştı filaaaaaaaan !!!
Ben şahsen memleketimin insanının bu 'özel' olaya bu kadar burnunu sokmasını ohaaaaalıkla karşılayarak izlediysem ve kendi çapımda kınadıysamda küçüğüm diye kimse beni kaleee almadı !
Size tavsiye yazın İtalya'ya gitmeyin. Balayı sezonunda sabah çiftlerin eeee bi zahmet yataktan kalkmalarını bekliyosunuzda ondan !!!
Eee yani tüm gün şehirde koştur, gel akşam yatakta koştur... :)))))))))))
Her neyse efem... Nefis Roma, Floransa ve Venedik üçlemesi yaptık...
Bilgin beni mest etti...Tanrım, çıtır ötesi bi mimarlık öğrencisi için İtalya tapılası bir yerdir...
Sanata doyamazsınız...Mikelanjlar, Brunelleschi'ler... Antik Roma, Rönesans...
Çok özürdilerim ama sanat eğitimi alanların organzm mekanıdır İtalya...
Müzeler, galeriler, heykeller, tablolar, mimarlık, mühendislik...
Oooo ki oooooo yani...
En büyük dileğim sanatla alakalı eğitim alan 1. sınıfların gidip görmelerini sağlayacak bi burs-bi hizmet-eğitim vs. imkanının olması...
Perspektifi görmek, nasıl icat edildiğini anlamak, yeteğin, insan üstü yeteneğin, dehanın ne olduğunu kitaplar harici canlı canlı-izin verilen ölçüde elleyerek görmenin-öğrenmenin hazzı...Müthiiiş... !
Evet ben Bilgin sayesinde 1 haftada şansım eseri süper sanat tarihi eğitimi almış gibi döndüm...Rehberim İtalya'da okumamış, içmimar olmamış olsaydı eminim o kadar etkileyici ve öğretici olmazdı...
Benim ilk İtalyam maceralı oldu...
Yaş 21-22.. Akşam tavuk gibi otele girmek istemiyorum doğal olarak...
Balayı çiftide değilim... :ppp
Şöyle bi kendi kendime Roma sokaklarında turlayayım, İspanyol merdivenlerinde akşam akşam oturayım dedim...
Oturmaz olaydım...
Önce şu an nereli olduğunu hatırlamadığım müslüman bi çocukla takıştım...
Merdivenlerde yanımda oturan bi İtalyanla muhabbete başladım... Berbat ötesi aksanıyla konuşuyoruz... Galiba onla konuşurken önde oturan grup Türk olduğumu duydular ve bana laf attılar...
Müslümanmısın dediler...
Elhamdürillah yaptım...
Bana başın açık muhabbeti yaptılar...Bende (ne ingilizcem varmış o zaman, şimdi olsa hayatta...) onlara kıçımda açık ne olmuş, biz laik ülkeyiz, Atatürk matatürk diye giriştim...
İranlılarmıydı-Bangledeşlilermiydi hatırlamıyorum...Çocukalara saydım da saydım... Hatta yanlarındaki başları açık İtalyan kızlara saygısızlık ettiklerini filanda söyledim...Bu ne perhiz ne lahana turşusu yaptım...
Yanımda oturan İtalyan kaçmak yerine beni kahve içmeye davet etti !!!
Ateşlice memleketimi savunmam cezbetti sanırsam onu !!! :pppppppppp
Ne cesaret !!! kalktım onunla, İtalyan'ların 'bar' dedikleri coffeshoplarına gittik... Galiba emin değilim ama hayatımdaki ilk espesso deneyimimi merdivenlerin üstündeki o cafede yaşayıp, kahvenin acılığından allakbullak olmuş bi halde kahveyi bitirmeden çocuğa baaaaay yapıp kendimi gezmeye verdim...
Verdim ama İtalyan'ların bizden farkı yoook ! 2 tane yakışıklı peşime takıldı !!!
Avrupa'da!!! Laf atıyolaaaaaaaaaaar !!! Eeee tabi o zaman çıtırım...
Şimdi laf atan olmadı... Bööööööö ! :ppp
Bi şekilde Türklüğüm tutup (sonradan öğrendim ki sadece laf atarlarmış...Bizdeki gibi sarkmaca kesinlikle olmazmış ama nerden bilim...) panik yapıp bi güzel kayboldum muuuuuuuuu !!!
Otel İspanyol merdivenlerine çok yakındı... Şimdi hatırlamıyorum ama bi cadde yada 2 cadde önünde bir yerdeydi...
O yüzden yanıma harita-marita almadan sadece yakınlarda dolaşıcam diye çıkmak gibi bi salaklık yapmıştım !!!
Bi güzel kaybolunca, ki o zamanlarda cep telefonu yoook, holiwuuuud bile ancak bilim-kurgu filmlerinde kullanıyoooo... Tam anlamıyla sıçtııııııııııııım !!!
Oraya bak buraya bak, dolan, yoook bulamıyorum... Otelle ilgili en ufak bi bilgi yok yanımda !!!Ben öyleeee el ellerde gecenin bi yarısında sokaklarda kaldım ühüüüüü ühüüüü moduna geçecektim kiiiii polis arabası gördüm!!!
Can havliyle önlerine öyle bi atladım kiiiiiiiiiii adamlar beni öbür dünyaya yollayacaklardı az kalsın!!!
Durdular...
Ben ingilizce, onlar italyanca başladık karşılıklı bağrışmaya...
Sonra durduk...
Sonra onlar başladı...
Ben baktım...
Sustular, sonra ben başladım, onlar baktılar...
Allahtan zeki çıktık ve hiç birimiz dillerimizi bilmediğimizi anladık!!!
Beni arabaya koydular... Telsizi ellerine aldılar kituubaaa kutuuubaaaa... hızlı hızlı merkeze bi turist kız bulduklarını bildirdiler... (sanırsam öyle tahmin ettim)
Bana bişeyler sordular...Ben her halde nereli olduğumu sorduklarını düşünüp Turcooo turcooo yaptım...
Turco turco diyip hızlı hızlı telsizden bilgi verdiler...
Ahaaa... avrupa'nın göbendeeee polis arabasında dillerini bilmediğim, İngilizce bilmeyen polislerleyiiiiiiiiiiiiiiim !!!
Sakin ol Ozy ! Her halde merkeze götürülürsün, orda ingilizce bilen çıkardaaaa, sen asıl otelin adını hatırlasan diyoruuuuuuuuuuuuuum !!!
Çok ama çoook eğlence...
Ders oldu. Bu olaydan sonra nerde olursam olayım otele adım atar atmaz haritada yerini işaretlettirdim, adını yazdım çizdim... tavsiyem olunur...
Merkez yerine beni elçiliğe götürmeye karar verdiler abi !!!
Otelin adını hatırlamıyodum çünkü...!!!
Merkeze götürselerde durumu çözemeyeceklerini sandılar galiba...
Ben nedense elçilik lafını duyunca panik olup manyak hatun keşke bunu daha önce akıl etseydin ya, arka koltuğa küçük samsonite'mi boşaltıp, tüp gözlerini didiklemeye başladım.
Sanırsam elçinin beni azarlayacağını filan düşündüm galiba... :))))))
Dırınınııııııııııııııııım !!!
Siagara içmenin yararı !!!
Otel'in kibriti küçük ön gözden çıkmasın mııııııııııı !!!!!!!
Aaaaaaaaaaaaaaa !!!
Tanrım arabanın içini görmeliydiniz...Onlar italyanca ben yarı ingilizce yarı türkçe nasıl şakıyoruz, nasıl sevinç nidaları atıyoruz...
Otelin önüne amerikan filmlerindeki gibi havalı ve öten bi şekilde park edip iki polisle lobiden içiriye adım attığımda şans eseri karşımda Bilgin'i buldum...
Adamlar emin olmak için benimle içeriye gelmişlerdi...
İkisi birden lüzümlu değildiya neyse...
Bilgin'in yüzü bembeyaz oldu...
İki italyan yetmiyomuş gibi bide o başladı !!!
Noluuuur ben hiçbişey anlamıyorum banada anlatıııııııııııııııın... dediysemde kimse beni takmadı...
Bilgin ben seni odanda sanıyodum, diye önce beni payladı... Ben çok bilmiş ükelaaa 1. sınıf mimarlık öğrencisi 2o yaş bilmişliğinde sanki biraz evvel ödüne kaçan boku ben değilmişim gibi aaaa nee var dolaşmaya çıktıydım yaptıysamda yemedi...
:))))
Tur bitene kadar malesef herkesin gözetimine girdim!!!
Her ne kadar gece gece ekip arabasıyla Roma turu yaptım canııııım dediysem deee ı-ıh!
Türk milletinin koruyup kollamasının kurbanı oldum... Her akşam Bilgin tarafından kontrol edilir oldum... En sonunda ulan senin yüzünden erken erken yatağa giremez oldum azarını bile duydum!
Aaaa gencim ayoool, gelmişim avrupaya... yakışıklı erkek ve ferrari cennetine... 21'de odayamı gircem !!! :pppp
Böyle işte...Güzel bi maceraydı...
Aşk çeşmesine attığım paracıklar onküsür sene sonra yeniden gitmeme vesile oldular...
İkinci gidişim daha bi keyifliydi... Neyin ne olduğunu bilen 'mimar' olarak yapılmış bir çıkartmaydı...
İnşallah maşallah yarın veya yarından sonra yazacağım efeeeem... ;)
Malesef ama ilki gibi heyecan-meyecan olmadı... çok şükür bin şükür :)))))))))) O geceden sonra gittiğim hiç bir yerde başka buna benzer macera yaşamadım... Tedbirli-dikkatli olmak neymiş yaşayarak öğrendim efeeeem... ;)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder